Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/217 E. 2018/778 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/217 Esas
KARAR NO : 2018/778
DAVA :İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
……Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Merkez Mah. … Cad. No:28 … / … adresinde mukim sigortalı … Turizm Tekstil İnşaat Yatırım Ve Ticaret Anonim Şirketi ‘ nin 02.03.2016 günü … Yapı İnşaat A.Ş.den fırlayan bir demir sonucu “…” yazan neon tabelanın trafosu ve kasasının hasarlandığını, hasar gören tabelanın, poliçe özel şartları çerçevesinde cam kırılması teminatından değerlendirildiğini, ekspertiz raporuna göre Cam sigorta bedeli, cam sigorta değerine uygun olup sigortalıya 4.095,00-TL ödendiğini, yine ekspertiz raporuna göre hasarın … firmasına rücu edilebileceğinin belirtildiğini, ekspertiz raporundaki hasar detayının: 2 adet kırmızı filtre glass neon yapımı: 500,00 TL. 2 adet neon kırılması sonucu hasarlanan trafo değişim bedeli : 750,00 TL. 2 adet neon trafo. (a ve e harfleri içi) : 700,00 TL. 2 adet çubuk neon : 300,00 TL., E” harfi kesim ve imalatı : 600,00 TL., Neon boya bedeli : 250,00 TL., 4 adet neon : 650,00 TL.,Demir aksam alüminyum : 300,00 TL.,Montaj ve servis ücreti : 500,00 TL olmak üzere toplam : 4.550,00 TL.eskime tenzili % 10 : -455,00 TL. hasar yekünü : 4.095,00 TL. olduğunu, İşyeri sigortalısına müvekkilinin hasar için 4.095,00 TL ödendiğini, bu tutar için halef olduklarından, davalıya rucu etmek için işbu davayı açtıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile bu davanın kabulü ile , davalının … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan İcra takibine itirazının iptaline, davalı, icra dosyasına kötü niyetli olarak itiraz ettiğinden %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, dava masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın 40 yıla yakın zamandır inşaat sektöründe faaliyet gösteren, Türkiye’nin öncü ve örnek firmalarından birisi olduğunu, tecrübesi nedeni ile şantiye alanında çalışanların güvenliği başka olmak üzere, komşu parsellerin güvenliği, buradaki diğer esnafın rahatsız olmaması ve kazalar yaşanmaması için aldığı önlemlerin oldukça yüksek düzeyde olduğunu, faaliyet sırasında inşaat veya hafriyat malzemelerinin kullanılması, taşınması ya da depolanması aşamalarında meydana gelebilecek kazalara karşı alınan önlemlerin en üst düzeyde olduğunu, davacının müvekkili şirket şantiyesinden fırlayan bir demirin şantiyeye yaklaşık 300 metre mesafedeki bir işyerinin tabelasına çarparak yaklaşık 4.000,00-TL tutarında zarar vermesinin fiilen mümkün olmadığını ve fizik kurallarına aykırı olduğunu, müvekkiline ait işyeri ile söz konusu şantiye arasından bir sokak geçtiğini, müvekkiline ait şantiyede rist oluşturacak bir çalışma tarzı uygulanıyor olsa idi, konu ile ilgili Belediye ve diğer kurumlara da şikayetlerin iletilmiş olacağını, böyle bir durumun asla söz konusu olmadığını, davacının, müşterisine karşı yerine getirmek zorunda kaldığı yükümlüğünün bedelini müvekkili şirkete yüklemeyi amaçladığını, müvekkilinin hasarı oluşturduğu iddia edilen kaza ile hiçbir ilgisinin olmadığını, davanın öncelikle hukuki yarar yokluğu nedeni ile usulden reddinin gerektiğini, şantiye alanının etrafının yüksek perdelerle kapatılmak zorunda olduğunu, etrafı çevrili bir alandan demir fırladığının iddia edilmesinin hiçbir dayanağının bulunmadığını, davacının ödemesini yaptığı ve müvekkiline rücu etmeye çalıştığı olayın, firmadan kaynaklandığına dair bir delil bulunmadığını, davacının, dava konusu borcun doğumuna davalı şirketin kusurlu eyleminin neden olduğunu ispatla yükümlü olduğunu, davacı tarafından istenilen tazminat ile oluştuğu iddia olunan hasarın da uyumlu olmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu, davaya konu alacak likit olmadığından, icra inkâr tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek, sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacının müvekkili aleyhine % 20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık, 6102 sayılı TTK 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın davalıdan rücuen tazmini istemi ile başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasının tetkikinde davacı-alacaklı tarafından sigortalısı ile yapmış olduğu sigorta poliçesi kapsamında hasar nedeni ile ödenen bedelin rücuen tazminine istinaden 4.095,00-TL asıl alacak 327,51-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 4.422,51- TL miktar üzerinden ilamsız icra takibi yapıldığı, ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafça hasar dosyası ibraz edilmiş olup, hasar dosyasında ekspertiz raporu, sigorta poliçesi, hasara ilişkin resimler ve sigortalıya hasar bedelini ödenmesini gösterir banka dekontları bulunduğu görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, oluşan hasardan davacı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığı ve zarar miktarının tespiti yönünde Makina Mühendisi ve İş Güvenliği ve hasar uzmanı ile sigorta hukuku uzmanından oluşan heyet vasıtası mahallinde keşif yapılmış olup, keşif mahallinde taraf tanıkları dinlenmiş, keşif sonrası bilirkişi heyetinin sunmuş olduğu raporda özetle; 6098 sayılı TBK’nun 49.maddesinde ” kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermele yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür ” denildiğini, 417,6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu madde 4 ‘de ” işverenler, işyerlerinde veya yaptıkları işlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almakla, araç ve gereçleri noksansız bulundurmakla, işçiler de iş sağılığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler ” denildiğini, keşfen yapılan incelemede; anılan inşaat ile neon tabelasının bulunduğu yer arasında yaklaşık 4 mt. Genişliğinde bir yol bulunduğunu, bu inşaatın 2. Kat seviyesindeki herhangi bir yükseklikten ya da kat seviyesinden fırlayabilecek demir parçasının önce bir yere çarpması akabinde bahsi geçen neon lambasına da çarpabileceği kanaatine varıldığını, çakılı bir tahta parçasının da rüzgârın etkisi ile çakılı olduğu kısımdan kurtulup fırlayarak veya uçarak neon lambasına çarpabileceğini, bunun mümkün olduğunu, her iki durumda da davalı işverenin kusur anlamında bir farklılık söz konusu olmayacağını, davalı inşaat işyeri işverenin ya da işveren müessesenin … Yapı..A.Ş. ) işyerinde veya yaptırdığı işlerinde, 6098 sayılı TBK madde 49, 417,6331 sayılı iş sağlığı ve Güvenliği Kanunu madde 4’de belirtilen hususlara riayet etmesinin gerektiğini, eğer tahta playmount parçasının poyraz etkisi ile yerinde çıkarak ve de uçarak panoya çarptığının kabulü durumunda tahta playmount parçasının bu gibi dış olumsuzluklarla ( rüzgar gibi …) yerinden çıkmayacak biçimde iyi şekilde tespit edilmesinin sağlanması gerektiğini, eğer, tahta playmount parçasının yerine iyi biçimde çivilenip sabitlenmesi sağlansaydı, poyrazdan etkilenerek çıkması ve de uçarak gidip panoya çarpmasının söz konusu olmayacağını, işverenin, müessesenin iş sağlığı ve güvenliği ile çevre güvenliği anlamında yükümünün bu gibi olumsuzlukları tamamen ortadan kaldırmak veya sıfırlamak olduğunu, bu gibi risklere karşı tam önlem almayan davalı inşaat işyeri işverenin ya da işveren müessesenin ( … Yapı ..) tam ya da % 100 oranında kusurlu olduğunu, dosyada mevcut 8.4.2016 tarihli MHS Ekspertizlik Sigorta Hizmetleri Ltd.Şti. tarafından tanzim edilmiş bulunan Ekspertiz raporunun cam kırılması başlıklı kısmının tetkikinde; hasar 2 olarak cam kırılmasıyla ilgili alt kalemlerin tek tek incelendiği, bunlarla ilgili bedellerin gözden geçirildiği, toplam yekünün 4.550,00-TL lik hasardan % 10 eskime ve tenzil uygulanması gerektiği, böylece hasar toplamının 4.095,00-TL olarak alınmasının yapılan piyasa araştırması sonucu piyasa ve günün koşullarına uygun olduğu davalı firmanın veya inşaat işçilerinin tam kusurlu olması nedeni ile neon lambanın trafo ve kasasının hasarlanması sonucu ortaya çıkan toplam hasar bedelinin 4.095,00-TL olarak alınmasının yerinde ve piyasa koşullarına uygun olduğu, ortaya çıkan hasardan davalı firmanın % 100 kusurlu olması nedeni ile tam sorumlu olduğu kanaatine varıldığı rapor edilmiştir.
TTK’nın 1472/1 maddesinde “ Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda, 02/03/2016 günü davalı inşaatın bulunduğu yerden fırlayan bir tahta parçasının davalı sigortalının iş yerinde bulunan neon lambanın trafo ve kasasına çarpmak sureti ile hasarlanmasına sebebiyet verdiği, sigortalı mahalde meydana gelen hasarın sigorta poliçesi teminatında olduğu ve hasarın poliçe vadesi içerisinde meydana geldiği, oluşan hasar nedeni ile davacı … şirketinin sigortalısına 11/04/2016 tarihinde 4.095,00-TL ödeme yaptığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere, davalı iş verenin gerekli iş ve çevre güvenliği almaması nedeni ile hasarın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, neon lambanın trafo ve kasasının hasarlanması sonucu ortaya çıkan toplam hasar bedelinin 4.095,00-TL olarak alınmasının yerinde ve piyasa koşullarına uygun olduğu, ortaya çıkan hasardan davalı firmanın % 100 kusurlu olması nedeni ile tam sorumlu olduğu kanaatine varılmakla, ödenen hasar bedelinin ödeme tarihinden itibaren işlemiş yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili gerektiğinden, davanın kabulü ile davalının takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, ve alacak yargılamayı ve hesaplamayı gerektirdiğinden, icra inkar tazminatının reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle ,
Davalının … 20. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
2-İcra inkar tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli olan 302,06- TL karar ilam harcından peşin alınan 75,53-TL nin mahsubu ile noksan kalan 226,53- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 111,53-TL, davetiye posta gideri: 104,75-TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL, keşif harcı: 221,80-TL olmak üzere toplam: 1.638,08- TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan AAÜT’ uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip Hakim