Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/184 E. 2018/1341 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/184 Esas
KARAR NO : 2018/1341
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 24/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketi tarafından zorunlu trafik sigorta poliçesi düzenlenen … plaka sayılı aracın 17/06/2012 tarihinde müvekkilinin murisi olan …’in kullandığı … plaka sayılı araca çarpması sonucu davacının desteğinin öldüğünü belirtip 500,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınmasına yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacıya 33.698,74-TL sulhen ödeme yapıldığını, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davanın yetkisiz yerde açıldığını, yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini, davanın, Ticaret Mahkemesinin görevleri içinde yer almadığını, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, motorlu araç kazalarından dolayı hukuki sorumluluğa ilişkin davaların, sigortacının merkez veya şubesinin veya sigorta sözleşmesini yapan acentanın bulunduğu yer mahkemelerinden birinde açılabileceği gibi, kazanın vuku bulduğu yer mahkemesinde de açılabileceğini, dava konusu trafik kazasının Osmaniye’de meydana geldiğini, müvekkili şirketin işyeri adresinin İstanbul’da, poliçe tanzim yerinin Osmaniye, davacının ikametgahının Şanlıurfa’ da olduğunu, davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, 17.06.2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … (dava dilekçesinde yanlış yazılmıştır) plaka sayılı araçcın müvekkili şirket nezdinde; … numaralı 08.08.2011 – 06.08,2012 vadeli Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi (Trafik Poliçesi) ile sigortalı bulunduğunu, mezkûr poliçedeki, ölüm hali (destekten yoksunluk) tazminatı teminat limitinin 225.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin davacıya ödeme yapmış olduğunu, “temerrüt” her hâlükârda ancak, ödeme tarihinden itibaren söz konusu olabileceğini, kaza tarihinden itibaren faiz talebinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Malı Sorumluluk Sigortası (Trafik Sigortası) Genel Şartlarının A.l. maddesi gereğince işletenin üstüne düşen hukuki sorumluluğu poliçe limitleri dâhilinde üstlendiğini, davacı taraf ile aralarında herhangi bir poliçe sözleşmesinin mevcut olmadığını, bu sebeple avans faizi talebinin reddinin gerektiğini, kazaya karışan ve müvekkili şirket tarafından sigortalanan araç zirai traktör olup, ticari bir araç olmadığını, bir anlığına, kazaya karışan aracın ticari araç olduğu düşünülse bile bu, huzurdaki davanın ticari bir dava olduğu anlamına gelmediğini, iş bu davada zarar görenin ticari bir emtia olmadığını, dava konusu trafik kazasında bir kişinin vefat ettiğini, açılan davanın bu kişinin desteğinden yoksun kalanların tazminat davası olduğunu, davacı tarafın, dava konusu trafik kazası sonrasında destekten yoksunluk tazminatı talebi ile müvekkili şirkete yaptığı başvuruya istinaden, müvekkili şirket nezdinde … numaralı hasar dosyasının açıldığını ve destekten Yoksunluk tazminatı 31.10.2012 tarihinde 33.698,74-TL olarak davacı tarafa ödendiğini, bu sebeple davacının işbu davaya konu “Destekten Yoksun Kalma” tazminatı talebinin haksız, mükerrer ve fahiş olduğunu, yapılan ödeme ile poliçe teminat limitinin 191,301,26-TL. Kaldığını, tazminat hesaplamasının Hazine Müsteşarlığının 05.02.2010 tarih ve 2010/4 numaralı genelgesine göre %3 Teknik Faiz Oranı üzerinden yapılması gerektiğini belirterek, sonuç olarak, yetki ve görev itirazının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini, müvekkili şirketin tespit olunan “destekten yoksunluk” tazminatını ödeyerek yasal sorumluluğunu yerine getirmiş bulunduğundan, haksız, mükerrer ve fahiş talebin reddine karar verilmesini, zararlandırıcı olayın “Haksız fiil ” nevi’nden olması, davanın 3.şahsın sigortacısına yöneltilmiş olması, kazaya karışan aracın zirai traktör olması ve huzurdaki davanın destekten yoksunluk tazminatı ile ilgili olması sebebiyle davaya konu iş ‘Ticari İş” niteliğinde olmadığından, davacı ancak “Yasal faiz” talep edebileceğinden, haksız avans faizi talebinin reddine karar verilmesini, müvekkili şirket dava açılmasına keyfi ve haksız olarak sebep olmadığından, yargılama giderlerinden sorumlu tutulmamasma, vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/2400 E., 2014/697 K. sayılı yetkisizlik kararı verilerek dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davacının ve desteğin sosyal ekonomik durumu araştırılmış, davacının aile nüfus kayıt örneği ve mirasçılık belgesi, sigorta poliçesi, hasar dosyası ve SGK kayıtları celp edilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı … A.Ş’ye 08/08/2011-08/08/2012 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 16/06/2012 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 200.000,00-TL ile sınırlıdır.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için bir trafik bir hesap bilirkişisinden alınan raporda özetle, … plakalı aracın sürücüsü …’ in; kazada %80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğunu, … plakalı aracın sürücüsü …’ in, kazada %20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu,… plakalı araçta yolcu olarak bulunan …’ in kazanın meydana gelmesinde direk olarak kusurunun olmadığını, davacı …’ in yoksun kaldığı desteğe ilişkili olarak davalı sigorta şirketinden talep edebileceğini, teminat limiti dahilindeki bakiye maddi zararının 32.664,37- TL olduğunu, (davacının talebi 500,00-TL) davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 09/07/2012 tarihinde başvuruda bulunduğunu, buna göre davalı sigorta şirketinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş gününün geçmesi ile birlikte 9. iş gününe denk gelen 20/07/2012 tarihinde temerrüde düştüğünü ve bu tarihten itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketine ZMM Sigortalı olan … plakalı aracın kullanım amacının hususi mi yoksa ticari mi olduğunun dosya münderecatından tespit edilemediğini, iş bu hususun Trafik Müdürlüğü’nden sorulması veya aracın ruhsat suretinin taraflarca dosyaya sunulması konusunun mahkemenin takdirinde olduğunu, aracın kullanım amacının hususi olduğunun tespiti halinde yasal faiz, ticari olduğunun tespiti halinde ise TCMB’ nın önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranın uygulanması gerektiği hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekili, mahkemeye sunduğu ıslah dilekçesi ile, tazminat talebini bilirkişi raporunda belirtildiği üzere 32.664,37-TL ye çıkartmış olup, bu miktar üzerinden harcı tamamlamıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in olay günü sevk ve idaresindeki traktörün arkasında bulunan römorkun ışık donanımının arızalı olduğu, ve yansıtıcılı reflektif işaretinin bulunmadığı, her ne kadar flaşörlü, yanıp sönen sarı ışıklı, dönerli uyarı lambası bulunsa da, römork üzerinde yüklü bulunan saman balyası yükünün, traktörün önünde yanan tepe lambası ve bütün ışık donanımının önünü kapattığı, yükün geniş ve havaleli olması nedeni ile ışık donanımının arka kısmından görünmediği, römorkun arka kapağının açık olması ve yükün üzerinde yansıtıcı bulunması sebebi ile arkadan seyir etmekte olan davacının desteği …’in önünde seyir etmekte olan traktörü görmemesine sebebiyet verdiği, bu şekilde trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen veya gösterilen hususlara ve trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan kural, zorunluluk ve yükümlülüklere uymayarak bu şekilde sebebiyet verdiği kazada % 80 oranında kusurlu olduğu, davacının desteği …’in ise dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi aracın hızını, aracın yük ve teknik özelliğine göre görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, kural hatası yaparak arkasında ışık donanımı bulundurmayan traktör römorkuna arkadan çarpması nedene ile meydana gelen kazada % 20 kusurlu olduğu, araçta yolcu olarak bulunan davacının kusurunun bulunmadığı kabul edilmiştir. Davalı sigorta şirketi tarafından 31/10/2012 tarihinde davacı eşe 33.698,74-TL kısmi ödeme yapıldığı ancak yapılan ödemenin davacının tüm zararını karşılamadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacının toplam maddi zararının 82.277,34-TL olduğu, davalı sigorta şirketi tarafından ödenen miktarın güncelleme bedeli ile birlikte mahsup edildikten sonra davacı eşin 32.664,37-TL bakiye destekten yoksun kalma zararı bulunduğu, bakiye zarardan davalı sigorta şirketinin sigorta poliçesi kapsamında sorumlu olduğu anlaşılmakla, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, davalı sigorta şirketine 09/07/2012 tarihinde başvurunun yapılmış olması neticesinde 8 iş günü ilavesi ile 20/07/2017 tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
32.664,37 TL tazminatın 20/07/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli olan 2.231,30- TL karar ilam harcından peşin alınan 5,04-TL ile 110,08-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 2.116,18- TL bakiye ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen dava açılış gideri: 34,04- TL, ıslah harcı: 110,08-TL davetiye- posta gideri: 203,40- TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00- TL olmak üzere toplam: 1.347,52- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 3.919,70- TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır