Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/170 E. 2018/1172 K. 05.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/167 Esas
KARAR NO : 2018/1082

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/02/2017
KARAR TARİHİ : 10/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 15/09/2012 günü saat 18:40 sıralarında müvekkillerinin desteği sürücü …’un sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracıyla … ilçesinden …madeni ilçesine seyir halindeyken … devlet yolunun 13.km + 300. metresinde bulunan dönel kavşağa geldiği esnada aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refiije çıkması ve takla atmaya başlayarak akabinde dönel kavşak içerisinde bulunan adada tekerlerinin üzerinde durması sonucu meydana gelen ölümlü,yaralanmalı, maddi hasarlı tek taraflı trafik kazasında vefat ettiği, davalı … şirketine, K.T.K.’mn ZMS sigortası poliçesine göre mesul olduğu tazminat tutarını ödemesi için 01.02.2017 tarihli dilekçeyle başvurulduğu, 15 günlük yasal sürede talebinin karşılanmadığı için işbu davayı açtıklarını, müvekkili …’un eşi ve …’un babası olan müteveffa …’un müvekkillerinin tüm ihtiyaç ve gereksinimlerini karşıladığını kendisinin maddi desteğini yitirmiş ve desteğinden yoksun kaldıklarım, kazada …’un trafik kazası tespit tutanağına göre kusurlu olduğu, ancak davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeniyle dilekçede bulunan Yargıtay kararlarına göre, doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işletenin kusurunun, işletenin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği, kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı …Ş. tarafından … poliçe numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla 6100 sayılı yasanın 107. maddesine göre, destekten yoksun kalan müvekkilleri için belirlenecek maddi tazminat tutarlarının hüküm altına alınmasını ve haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydı ile asgari 1.000,00- TL (Eş … 500-TL, çocuk … için 500-TL) maddi tazminatın (destekten yoksun kalma tazminatı) temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerive vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 15.09.2012 tarihli kazaya karıştığı belirtilen, … plakalı aracın, müvekkil şirkete 31.05.2012/2013 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … numaralı KTK-ZMS (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğu, teminat limitinin kişi başı 225.000 TL olduğu, 26.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6704 sayılı kanuna göre ve KTK’na göre kendi kusuru ile kendi ölümüne neden olan sürücünün yakınlarının talebi teminat kapsamında olmadığı, Öncelikle kusur tespiti yapılması ve davacıların destekten yoksun kalıp kalmadıkları hususunun tespit edilmesi gerektiği,destekten yoksun kalma tazminatı hesaplanırken, tazminat talep edenlerin ölen kişi ile ilişkileri,yaşları,medeni durumları ve vefat sebebiyle destekten yoksun kalıp kalmadıklarının belirlenmesi gerektiği,TRH 2010 tablosuna göre teknik faiz oranı %1,8 olmak üzere hesaplama yapılmasını talep ettikleri, dava konusu talebin poliçe genel şartlan ve KTK’na göre teminat dışı kalması sebebi ile davanın reddine, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde;müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhine hüküm kurulmaması halinde vekalet ücreti, yargılama gideri ve masrafların karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesi savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların mali ve sosyal durumları araştırılmış, trafik, sigorta kayıtları, nüfus kayıt örneği ve soruşturma dosyasının uyaba taralı evrakları celp edilmiş, kusur oranı ile tazminat miktarının tespiti için yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bir aktüerya bir trafik bilirkişisinden alınan raporda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’un; % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, 15.09.2012 tarihinde meydana gelen ölümlü maddi hasarlı trafik kazasında vefat eden …’un eşi …’un destekten yoksunluk zararının 104.702,52 TL. olarak hesaplandığı, 15.09.2012 tarihinde meydana gelen ölümlü maddi hasarlı trafik kazasında vefat eden …’un oğlu …’un destekten yoksunluk zararının 9.324,22 TL. olarak hesaplandığı, dava dosyasına ibraz edilen belgelerin tetkikinde davacının 01.02.2017 tarihli dilekçe ile … Sigorta A.’ye posta ile müracaat ettiği belirtilmekle birlikte sigorta şirketinin tamerrüdü konusunun mahkemenin takdirinde olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı noktasında bilirkişi heyetinden alınan ek raporda özetle; kök raporda davacı … hakkında yapılan hesaplamada diğer hak sahibinin 2 yıl sonunda destekten çıkmasından sonra 1/2 olaması gerektiğinin tabloda belirtilmiş olmasına karşın yapılan hesaplamada sehven 2/5 olarak alındığından gerekli düzeltmeler yapılarak yeniden hesaplandığını, davacı …’un yeniden evlenme şansı hakkında yapılan değerlendirmede kanaatinde değişiklik olmadığını, 15.09.2012 tarihinde meydana gelen ölümlü maddi hasarlı trafik kazasında vefat eden …’ un eşi …’ un destekten yoksunluk zararının 126.355,91 TL. olarak hesaplandığı, 15.09.2012 tarihinde meydana gelen ölümlü maddi hasarlı trafik kazasında vefat eden …’un oğlu …’un destekten yoksunluk zararının 9.324,22 TL. olarak hesaplandığını, tarafların masraf, vekâlet ücreti ve benzeri diğer taleplerinin, mahkemenin takdirleri içinde kaldığı hususları rapor edilmiştir.
Davacılar vekili alınan bilirkişi raporu doğrultusunda belirsiz alacak davası olarak açmaşı oldukları maddi tazminat taleplerini rapor doğrultusunda artırarak eş … için 126.355,91-TL, oğlu … için 9.324,22-TL olmak üzere toplam: 135.680,13-TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde davacıların desteği …’ un, olay günü … ilçesinden …madeni ilçesine seyir halinde iken, … beldesi … mevkiinde bulunan dönel kavşağa yaklaştığı sırada trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlemeleri ile belirtilen hususlara uymayarak aracının hızını, trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadığı, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesinde direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüje çıkması ve burada takla atmaya başlayarak akabinde dönel kavşak içerisinde bulunan adada tekerleklerin üzerinde durması ile meydana gelen kazada asli ve tam kusurlu olduğu görülmüştür. Davacılar vekili her ne kadar davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatı ile değil destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtıklarını, ölüm nedeni ile doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki mütevefanın kusurunun davacılara yansıtılamayacağını iddia etmiş ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 01/11/2017 tarih 2017/17-1315 Esas 2017/1239 Karar sayılı ilamında; ” … Bir motorlu aracın işletilmesinin bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde araç işleteninin bu zarardan sorumlu olacağı düzenlendiğine göre, ilke olarak sürücünün (desteğin) ölümünden işletenin sorumlu olduğu, dolayısıyla davacıların işletenden talepte bulunma haklarının bulunduğu kabul edilmelidir. Yansıma yoluyla zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmaları mümkün değildir. Nitekim BK’nun 44/I. maddesi, hiç kimse kendi kusurundan yararlanamaz ilkesine dayanmaktadır. Zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi sonuçlarına da kendisi katlanmalıdır. Diğer bir deyişle, nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağının kabul edilmesi gerekir. Zira zarara uğramamak için gerekli özeni göstermeyen veya hatta zararın meydana gelmesini isteyen kimse, bu hareket tarzının sonuçlarına katlanmalı ve bu davranışının zararın meydana gelmesinde oynadığı role, etkisine ve derecesine göre zararı kısmen veya tamamen üzerine almalıdır. Çünkü kendi kusuruyla sebebiyet verdiği ya da artmasına neden olduğu zararın ödettirilmesini istemek Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde düzenlenen doğruluk ve dürüstlük kurallarına aykırı olacaktır. O halde somut olayda objektif iyi niyet kurallarına (TMK m.2) göre davacıların murisinin %70 kusuruyla meydana gelen kaza sonucu ölümü nedeni ile davacıların talep ettikleri destekten yoksunluk tazminatından işletenin sorumlu olmadığı kabul edilmelidir. Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında destekten yoksun kalma tazminatının yansıma zararı olması nedeniyle desteğin kusurunun davacılara karşı ileri sürülemeyeceği ve bozma kararının yerinde olduğu görüşü ileri sürülmüş ise de, bu görüş kurul çoğunluğu tarafından benimsenmediği ” vurgulanmıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurul kararında da belirtildiği üzere; yansıma yolu ile zarar görmüş olan destek tazminatı isteyenlerin, kendisine destek sağlayan kişinin sahip olduğu haktan fazlasına sahip olmasının mümkün olmadığı, zararın artmasına veya doğmasına sebep olan kişi, sonuçlarına da kendisinin katlanması gerektiği, diğer bir deyişle nasıl ki desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zararın yansıma yolu ile destek görenleri etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin kusurlu davranışlarının da aynı şekilde destek görenlere yansıyacağı kabul edilmesi gerektiği, bu itibarla davacıların desteği …’ un % 100 kusuru ile meydana gelen trafik kazasında desteğin ölümü sebebi ile meydana gelen zarardan davalı … Şirketinin sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmakla, davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2- Alınması gerekli 35,90-TL red harcının peşin alınan 31,40- TL ile 463,50-TL tamamlama harcından düşümü ile arta kalan 459,00-TL bakiye ilam harcının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 13.604,00 -TL vekalet ücretinin ( davalı …’un 2.180,00-TL kısmından sorumlu olmak üzere ) davacılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davalıya verilmesine ,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacılar ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır