Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/163 E. 2020/758 K. 31.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/163 Esas
KARAR NO : 2020/758
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/02/2017
KARAR TARİHİ : 31/12/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 24/12/2016 tarihinde … ’ın sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı … plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralandığı ve sakat kaldığını, müvekkilinin kaza sonrası … Hastanesinde tedavi gördüğünü, talep edilen maddi tazminatın, müvekkilin iş göremezlik ve kalıcı sakatlık dolayısı ile meslekte kazanma gücünü kaybetmesi, gelir kaybı maddi zararlarını tazmine yönelik olduğunu bu nedenlerle, Kusur, Maluliyet, tazminat ve tüm diğer haklarımızda fazla, üst ve sair hakları saklı kalması kaydı ile 4.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren ticari faizi olmaması halinde, mevduata uygulanan en yüksek faizi, olmaması hafinde yasal faizi ile birlikte davalılardan kusur durumları sigorta poliçeleri yönetmelik ve mevzuat sorumlulukları dahilinde olmak üzere tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacı tarafın tam olarak kusurlu olduğunu, müvekkili şirket sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, bu nedenle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirkete sigortalı bulunan …plakalı aracın, … Mahallesi … üzerinde hareket ettikten yaklaşık 300 metre sonra araç sürücüsünün yolun içindi yürüyen bir şahsı (davacıyı) bir anda görmesi üzerine sürücü derhal frene bastığı, fakat havanın yağışlı olması ve yolun kaygan olması nedeniyle araç duramayarak kaymış ve yolda yürüyen davacıya çarptığı, açık ve net olarak görüldüğü üzere dava dilekçesinde belirtildiğinin aksine kazaya sebebiyet veren bizzat davacı taraf olduğu ve müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsü olamadığı, nitekim davacı tarafın, müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünden davacı ve şikayetçi dahi olmadığı, dava dilekçesinde de belirtildiği üzere, dava öncesinde davacı taraf müvekkili şirkete başvurmuş ise de, kendisinden talep edilen maluliyet raporu, resmi gelir durum belgesi ve kaza sonrasınaiait tüm tıbbi evrakları ibraz edemediğinden talebinin haklı olarak reddedildiğini, davacının kalıcı maluliyetinin bulunmaması durumunda talebin reddine karar verilmesi gerektiği, davacı tarafça her ne kadar kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt-avans faiz talebinde bulunulmuş ise de davacı ile müvekkili şirket arasında herhangi bir ticari ve akdi ilişki bulunmadığı gibi, davacı taraf tacir de olmadığı, uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklandığı, ticari temerrüt-avansı faizi talebi haksız ve dayanaksız olduğu, açıklanan nedenlerle yasal ve hukuki dayanaktan yoksun bulunan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 24/12/2016 tarihinde … ‘ın sevk ve idaresindeki davalı şirkete sigortalı …plakalı aracın kaza yapması sonucu yaralanması ve sakat kalması nedeni ile açılan maddi tazminat talepli davadır.
Davacı vekili tarafından sunulan 20/11/2018 havale tarihli dilekçe ile Davalı … ile sulh olunduğunu, iş bu anlaşma uyarınca tarafların birbirinden vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmadığını, dava sulh ile sonuçlandığından karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 21/12/2020 tarihli dilekçe ile davalı tarafla sulh olduklarını, karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri bulunmadığını, davanın konusuz kalması sebebi ile esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına dair yokluğumuzda karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekiline 21/12/2020 tarihli duruşmada talebi gibi sulh konusunda beyanda bulunması için gelecek celseye kadar süre verilmiş, ancak davalı vekili tarafından dosyaya herhangi bir beyan sunulmamıştır.
Davacı vekilinin beyan ve dilekçesinden tarafların sulh olduğu anlaşılmış olup, sulh nedeniyle dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli 54,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL’nin düşümü ile eksik kalan 23,00 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davalı vekille temsil olunmakla hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.000,00 TL (dava değeri) vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/12/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır