Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/159 E. 2019/242 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/159 Esas
KARAR NO : 2019/242
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/02/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası kapsamında kendisine tebliğ edilen ödeme emrine haksız olarak itiraz ederken İstanbul İcra Müdürlüklerinin yetkili olmadığını ve yetkili icra müdürlüğünün Bakırköy İcra Müdürlüğü olduğunu iddia ettiğini, yetki itirazının yerinde olmadığını, sanal POS Kullanım Sözleşmesi’nin 11.(1) maddesinde tarafların istanbul Çağlayan İcra Müdürlükleri’nin yetkili olduğunu kabul ettiklerini, bu durumun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 17. Maddesine ve İcra ve İflas Kanunu’nun 50. maddesine uygun olarak yetkili mahkeme ve icra müdürlüklerinin tayin edilmesi olduğunu, davalı-borçlunun yetki itirazının İptal edilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında kurulduğunu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 30.06.2016 tarih ve 6930 sayılı Kararı ile faaliyet izni aldığını, bir ödeme kuruluşu olarak, sanal POS ile e-ticaret firmalarına, kolay ve güvenli ödeme hizmeti ve ödeme yönetim platformu sunduğunu, bu sayede e-ticaret firmalarının internet ortamında müvekkili şirketin sağladığı teknolojik altyapı sayesinde kredi kartlarından ödeme kabul edebildiğini, yapılan ödemeleri görüntüleyip iptal veya iadelerini gerçekIeştirebildiğini, davalı-borçlunun e-ticaret alanında faaliyet gösterdiğini ve www…. .com alan adlı e-ticaret sitesinin sahibi olduğunu, bu sitede elektronik cihazların satışa sunulduğunu, davalı-borçlunun 22.02.2016 tarihinde müvekkil şirket’e ödeme hizmetlerinden faydalanmak üzere başvuruda bulunduğunu, başvurusu esnasında kimlik suretini, e-vergi levhasını, imza beyannamesini, firmasına ait örnek faturayı, banka hesap bilgilerini ibraz ettiğini, anılan internet sitesi ve ibraz ettiği belgeleri incelenen davalı-borçlu başvurusu kabul edildikten sonra 23.02.2016 tarihinde müvekkili şirket başvuru platformu üzerinden Sanal POS Kullanım Sözleşmesini onayladıktan sonra 25.02.2016 tarihinde ödeme hizmetlerinden yararlanmaya başladığını, sözleşme’den de anlaşılacağı üzere davalı-borçlu ile müvekkili şirket arasında anlaşılan para gönderim şekli, gerçekleşen her bir ödeme işleminin yedi gün boyunca güvence amacıyla tutulduktan sonra takip eden ilk çarşamba günü davalı-borçlunun banka hesabına gönderilmesi şeklinde olduğunu davalı -borçluya dilekçenin 2. sayfasındaki tabloda ayrıntılı olarak gösterilen şekilde yaptığı satışlar neticesinde anlaşılan süre sonunda ilgili meblağların aktarıldığını, belirtilen gönderimlerin davalı-borçlunun belirtilen tarih aralığında yaptığı satışlar toplamı olarak yapıldığını, gönderimlerin yapılmasının ardından davalı-borçlunun müvekkil şirket’in haricen öğrendiği üzere sattığı ürünleri alıcılara göndermediğini, satın aldıkları ürünleri teslim alamayarak mağdur olan tüketiciler de davalı-borçlu aleyhinde internet ortamında bilgi paylaşımında bulunarak şikayetlerini dile getirdiklerini,( davalı-borçlu hakkında mağdur olan tüketicilerin www. ….com da yer alan beyanları) sattığı ürünleri bedellerini almasına rağmen alıcılara göndermeyen davalı-borçlu bunun üzerine müvekkil şirket tarafından kendisine sağlanan kontrol panelinden bu işlemleri müvekkili şirket nezdindeki hesabında bakiye olmamasına rağmen iade ettiğini, bu iade işlemini yaparken iade ettiği bedellerin karşılığını müvekkil şirkete göndermediğini, bu sebeple de iade tutarları müvekkil şirketin banka hesabından düşülerek tüketicilere gönderildiğini, müvekkili şirketin, düzenli olarak satış yapan müşterilerine hesaplarında bakiye olmamasına rağmen iade yapabilmesi için imkan tanındığını, ancak davalı-borçlu söz konusu iadeleri gerçekleştirdikten sonra müvekkili şirket nezdindeki üyeliğini kötü niyetli olarak sonlandırdığı ve iade ettiği bu bedellerin tüketicilere müvekkili şirket tarafından ödenmesine sebep olduğunu, davalı-borçlu, 17.01.2017 tarihinde …. İcra Müdürlüğümün … E, numaralı dosyası kapsamında kendisine tebliğ edilen ödeme emrine haksız olarak itiraz ederken aynı zamanda sözleşmemde de imzasının bulunmadığını bu sebeple sözleşmelin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, bu iddianın da geçerli olmadığını, sözleşme, Öeme Hzmetleri ve Elektronik Para İhracı ile Ödeme Kuruluşları ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Yönetmelik’e (Yönetmelik) göre bir “çerçeve sözleşmesi olduğunu, belirterek, sözleşmenin 33. Maddesinden bahsetmiş, davalının müvekkil şirket’ten aylarca ödeme hizmeti aldıktan sonra sözleşmelin geçersiz olduğunu ileri sürmesinin, davalı-borçlunun işbu itirazının iyi niyetli olmadığını kanıtladığını, davalı-borçlunun hesabında bakiye olmaksızın iade ettiği tutarları tüketicilere kendi hesabından ödemek zorunda kalan müvekkili şirket toplamda 19.229,00- TL zarara uğradığını, buna ilişkin davalı-borçlu ile de görüşüldüğünü, ancak davalı-borçlunun hesaplarında bloke olduğunu ileri sürerek bu borcu ödemekten imtina ettiğini, müvekkili şirketin, …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyası ile icra takibi başlatmak zorunda kaldığını, davalının icra takibine 17.01.2017 tarihinde gerçeğe aykırı olarak müvekkili şirket’e borcunun 4.989,00 -TL. daha az borcu olduğunu beyan ederek haksız şekilde kısmen itiraz ettiğini, davalının itirazının yerinde olmadığını belirterek, davanın kabulüne, davalı-borçlunun …. İcra Müdürlüğü’nün … E. numaralı dosyasına yapmış olduğu haksız kısmi itirazın iptaline, davalı-borçlunun icra dosyasına yapmış olduğu haksız itiraz sebebiyle %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kendisinin davacı ile yaptığı anlaşmayı kötü niyetli olarak bozduğuna ilişkin bir olay olmadığını, kendisinin anlaşmayı sonlandırmadığı, bu konuda talepte de bulunmadığını, ek olarak … ile yapılan anlaşmanın süresiz bir anlaşma olduğunu, yıl sonu hesap, alacak, bakiye sıfırlama gibi bir zorunluluk olmadığını, alacaklı firmadan taraflarına bir hesap mutabakat formu da bu nedenle yollanmadığını, çünkü her yıl sonu hesap sıfırlama ve yeni yıla borçsuz girilecektir diye bir durum olmadığını, ek olarak kendinin hesabının kapatılmasına ilişkin de herhangi bir yazılı resmi başvurusunun olmadığını, yapılan anlaşmanın komisyon karşılığı bir pos anlaşması olduğunu, geçmişte de yapılan iadelerde hesaplar eksi bakiyeye düşmüş ve sonrasında tahsilatlarla tekrar sıfırlandığını, bu şekilde oluşan bir pos anlaşması olduğunu, davacı tarafın kendisinden 19.228,00- TL alacağını …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasından istediğini, kendisinin 4 adet işlemden doğan 4.989,04 -TL daha az borcu olduğunu, bu kısmi itirazını yaptığını, ek olarak alacaklı vekili bazı alışverişlerden bahsettiğini, müşterilere gönderilmeyen bu şekilde bir işlemin ticaret siteminde olmadığını, … Mağazacılık olarak forum sitelerinde satış yapmadığını, başka alışverişlerle alakalı durumları sanki bu site ile alakalıymış gibi gösterip kanaat oluşturma çabalarını da etik bulmadıklarını şahsi alacak ve borçlarının … ya da alacaklı vekilini ilgilendirmediğini, davacının itirazın İptali talebinin reddine, haksız dava nedeniyle % 20 tazminatına namahkûmiyetine, masrafların davacıya yükletilmesini savunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün … E sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine sözleşmeden doğan bakiye alacak için 19.228,00- TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca ve yetkiye itiraz ederek takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davalı şirket yetkilisi, icra takibine yaptığı itirazda; alacağın 4.989,04-TL lik kısmına ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme, hesap hareketleri ve tarafların dayanmış oldukları deliller dosyaya ibraz edildikten sonra, sunulan belgeler ve ticari defterler üzerinde bir pos kullanım sözleşmeleri alınında uzman bankacı bilirikşi, bir mali müşavir bilirkişinden alınan raporda özetle; takibin dayanağı Sanal Pos Sözleşmesine ait olduğu, 19.228,00TL asıl alacağın tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu; davacı şirketin ticari defterlerinin açılış- kapanış onayı TTK’nun 64.Maddesinde belirtilen sürelerde yapıldığını ve delil vasfını taşıdığını, davacı şirketin BDDK tarafından verilen 15.07.2016 tarihli yazısı ile ödeme kuruluşu olarak izin verildiğini, Sanal Pos Kullanım sözleşmesine göre; tarafların davacı ile davalı olduğu, sözleşmenin konusunun; ödeme kuruluşu olan davacı şirket tarafından e-ticaret alanında faaliyet gösteren müşteriye ürün ve hizmet bedellerinin tahsilini için sunulan platform hizmetine ilişkin olduğunu, davalı taraf dilekçesinde rapor içerisindeki tabloda yer alan toplam 4.989,04- TL’lik tutarı davalıya ödediğini ifade etmekle iş bu tutarların rapor içerisindeki tablolarda yer aldığı gibi davacı … tablolarında bulunduğunu, davalı bu ödemelerin dışında ayrıca ödeme yaptığını iddia ettiğini ancak dosya kapsamında dekontları bulunmadığını, ödeme tarihi, tutar, davacı ile davalı arasında düzenlenen Sanal Pos sözleşmesinden dayalı bir ilişki bulunduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın BBDK’dan almış olduğu ödeme kuruluşu izni çerçevesinde davalı ile yapılan sözleşmeye istinaden davalıya hizmet vermekte olduğunun görüldüğünü, davalı şirket sanal ortamda e-ticaret faaliyeti sürdürdüğü bu sebeple tahsilatlarını davacı aracılığıyla yaptığının tespit edildiğini, davacının, davalının müşterilerinden yapılan tahsilatlar, iptaller, iade ve davalıya gönderilen tutarlara ait tablolar bulunduğu, davalının ödediğini iddia ettiği 4 farklı tarihlerdeki toplam 4.989,00-TL’nin dosya kapsamında dekontları bulunmadığından, cari hesap özet tablosuna göre davacının 19.228.-TL tutarı davalıdan alacaklı olduğu sonucuna varıldığı hususları rapor edilmiştir.
Davalı, icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş ise de; taraflar arasındaki sözleşmenin 11. Maddesi ile işbu sözleşmeden doğan uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Çağlayan mahkemelerinin ve icra dairelerinin yetkisi kabul edildiğinden; HMK 17. Maddesi uyarınca, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında Sanal Post Kullanım Sözleşmesi düzenlendiği, sözleşme konusunu; ödeme kuruluşu olan davacı şirket tarafından e-ticaret alanında faaliyet gösteren müşteriye ürün ve hizmet bedellerinin tahsilini için sunulan platform hizmetine ilişkin olduğu, davacının ticari defter ve kayıtlarında yapılan hesap özetine göre, yapılan toplam satışlardan iptal ve iade tutarı ile gönderilen toplam tutarlar düşüldükten sonra davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 19.228,40-TL alacaklı olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafça, yapılan toplam satış tutarına ve alınan bilirkişi raporuna itiraz edilmemiş, gerek cevap dilekçesinde, gerekse takip dosyasına yapılan itirazda; yapılan satışlardan 4.989,04-TL tutarın davalıya ödendiği iddia edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın da bu kısma yönelik olduğu anlaşılmıştır. Her ne kadar yapılan satışlardan 4.989,04-TL lik tutarın davacıya ödendiği iddia edilmiş ise de; davalı taraf ödeme iddiasını ispata elverişli yasal delillerle kanıtlayamadığından, davalının, takip dosyasına yaptığı kısmi itirazın reddine ve takibin devamına karar verilmiştir. Davalının takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve itiraz edilen kısmın likit olması nedeni ile itiraz edilen tutar üzerinden davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyasına yaptığı kısmi itirazın iptali ile takibin devamına,
İtiraz edilen asıl alacak tutarı olan 4.989,00 TL’nin %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 340,79-TL karar ilam harcından, peşin alınan 328,37-TL nin mahsubu ile noksan kalan 12,42- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 364,37 TL, davetiye posta gideri: 100,25-TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00-TL olmak üzere toplam: 1.964,62-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır