Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/141 E. 2019/626 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/141 Esas
KARAR NO : 2019/626

DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçede özetle, müvekkilin … Bankası A.Ş. ‘ nin … Şubesinin … hesap numaralı müşterisi olduğunu; ancak 22/01/2016 tarihinde müvekkilinin bilgisi ve imzası olmadan, belirtmiş olduğu banka hesabında 20.000,00 TL , 25/01/2016 tarihinde ise 15.000,00 TL olmak üzere toplam 35.000,00 TL müvekkilinin yanında çalışan ancak para çekmeye yetkisi bulunmayan personeli tarafından çekildiğini, davalı bankanın yetkili güvenlik tedbirlerini almaması ve uygulamaması sonucunda müvekkilinin zarara uğradığını, bu konuda davalı bankaya, çekilen miktarın yasal faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesi noktasında ihtar çekildiğini, beyan ederek toplam 35.000,00 TL nin ödenme tarihinden itibaren işleyecek en yüksek yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; söz konusu para çekim işlemlerinin bizzat davacı tarafından bankaya verilen talimata istinaden gerçekleştirildiğini, dava konusu işlemlerin davacının bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini, davacı tarafından uzunca bir süredir cep şifrematik tanımlamasının bulunduğunu, davacının para transferleri ve bankacılık işlemlerinin bulunduğunu, davadaki husumetin müvekkili bankaya değil, parayı çeken …’ a yöneltilmesi gerektiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce davalı bankaya müzekkere yazılarak davaya konu para çekim işlemlerine ait dekontların aslı celp edilmiş, davacının imza örnekleri ve davacının 22/01/2016 tarihinden önce ve yakın tarihlerde imza asıllarının yer aldığı belgler celp edilmiş ve dosyaya konulmuştur.
Mahkememizce, dekontlardaki imzanın davacı …’ a ait olup olmadığı hususunda prafoloji uzmanı bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş.
Alınan raporda özetle; söz konusu dekontlardaki imzaların, mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ un el ürünü olmadığı ifade edilmiştir.
Mahkememizce, davacının davalı bankadaki hesabından çekilen toplam 35.000,00 TL paranın davacının bilgisi ve izni dışında gerçekleşip gerçekleşmediği, icazet unsurunun bulunup bulunmadığının, davacının icazeti dışında gerçekleşmesi halinde davalının kusur ve sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktasında bankacılık alanında uzman bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan rapor da özetle; davacı hesabının uzun yıllardan bu yana internet bankacılığı şubesi işlemlerine tanımlı ve şubesi üzerinden onlarca işlem yapılmak suretiyle dava dışı … hesabına para transferi yapıldığını, ancak internet bankacılığı şubesi üzerinden yapılan işlemlerin azami üst limitinin 4.000,00 TL yi geçmediğini, davacı hesabından çalışanı … hesabına transfer edilen paralarla … hesabı üzerinden davacının şahsına ait kredi kartı harcaması gibi vesaire ödemelerin yapılmakta olduğunun görüldüğünü, yani, davacı hesabından … hesabından aktarılan paralarla davacı açısından faydalı işlemler yapıldığının anlaşılmakta olduğu; ancak ihtilaflı ödeme işlemlerin gerçekleştiği tarihlerde davacı adına … tarafından yapılan faydalı bir işleme rastlanmadığını, yazılı talimatla dosya içeriğine göre dava konusu işlemlere emsal teşkil edebilecek bir başka işleme rastlanılamadığı, internet bankacılığı işlemleri bakımından bir malülün oluştuğu her ne kadar ifade edilebilse de, aynı durumun yazılı talimatla yapılan 2 adet ihtilaflı işlem yönünden söylenmesi mevcut delille durumuna göre mümkün olmadığını, yazılı talimatla yapılan ihtilaf konusu işlem dışında başkaca emsal teşkil edebilecek bir işlem bulunmadığı, bunun için bir teammül ve icazetten bahsedilemeyeceği, dava konusu paralarla davacı adına faydalı bir tasarrufla bulunulduğu açıkça ispatlanamadığı, uzun süre sessiz kalınmak gibi bir durumun söz konusu olmadığı, davaya konu dekontlardaki imza ile davacının davalı bankadaki imza beyannamesi ile karşılaştırıldığında iğfal kabiliyetinin bulunduğunu, davalı bankanın imza kontrolü bakımından özen yükümlülüğü bakımından ifa etmiş olduğu, dava konusu işlemler sırasında davacıdan çeşitli iletişim kanalları üzerinden teyit alındığını gösteren somut bir delilin bulunmamış olması nedeniyle davalı bankanın somut olayda mütefarik kusurlu olduğu ve bir kusur belirtmenin gerekli olması halinde davalı bankanın %50 oranında kusurlu olduğu ifade edilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2009/ 2234 Esas ve 2010/8276 Karar sayılı ilamında, ” paraları bankadan çekip … davacı şirket çalışanıdır. Her ne kadar banka bankadan para çekme yetkisi bulunmayan şirket çalışanına ödeme yapılması banka yönünden kusur teşkil eder ise de, anılan işlemleri yapan kişinin şirket çalışanı olması sebebiyle çalışanın seçmede ve onu denetlemede gerekli özeni göstermeyen davacının da olayda mütefarik kusurlu olduğunun kabulü gerekir ” ifadelerine yer verilmiştir.
Dava konusu somut olay açısından davacı ile davalı arasında yazılı talimat yönünden bir teamülün olmaması, paranın çekilmesinde davacının herhangi bir icazetinin var olduğunu gösterir bir delilin dosya da mevcut olmadığı gözönünde bulundurularak davalının %50 oranında kusurlu olduğu, davaya konu ihtilaflı işlemleri gerçekleştiren kişinin davacının çalışanı olması, davacının çalışanını seçmekte ve onu denetlemede gerekli özeni göstermeyen davacının da % 50 oranında kusurlu olduğuna karar verilmiştir.
Bu doğrultuda mütefarik kusur oranına göre davacının davasının kısmen kabulüne karar verilerek, davacının talebi doğrultusunda kabul edilen miktara, bankanın dava dışı 3. Kişiye ödemeyi yaptığı tarihlerden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile
17.500,00TL nin 10.000,00TL sine 22/01/2016 tarihinden 7.500,00TL sine 25/01/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda basit usulde işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.195,43 TL karar ilam harcından peşin alınan 597,72-TL sinin düşümü ile eksik kalan 597,71-TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 633,72-TL ( başvurma, vekalet ve peşin harcı ) davetiye, posta gideri: 397,10TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00-TL, olmak üzere toplam: 2.030,82- TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 50 ) üzerinden hesaplanan 1.015,41- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak
davacıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerindenAAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak
davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.25/06/2019

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır