Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1136 E. 2019/842 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/656 Esas
KARAR NO : 2019/858

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 25/06/2015
KARAR TARİHİ : 17/10/2019
DAVA: Davacı vekili İstanbul Anadolu Sulh Hukuk Mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde; taraflar arasında yapılan Beyoğlu … Noterliğinin 03/04/2007 tarih, …yevmiye sayılı işlemiyle onaylı İskenderun… tesisleri işletme hakkı devri sözleşlmesinden dolayı 260.250,00 TL damga vergisi alındığını, Adalet Başmüfettişliğinin 06/11/2008 tarihli yazısıyla beyoğlu … Noterlik dairesinin damga vergisi ve harç yönünden eksik ikmal olunduğunu tespit edildiği gerekçesiyle Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu tarafından sözleşmenin tabi olduğu damga vergisi açısından inceleme yapıldığını, 16/12/2012 tarihli rapor tanzim edildiğini, bu rapor doğrultusunda vergi dairesiyle yapılan uzlaşma görüşmeleri neticesinde tahakkuk eden 969.379,20 TL vergi aslı ve 1.363.431,84 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 2.332.811,04 TL’nin müvekkili tarafından ödendiğini, sözleşmenin 20.1 maddesine göre iş bu sözleşmenin imzalanmasından doğacak damga vergisi işletici ve gübre taş tarafından müştereken ödenecektir denildiğini, Beyoğlu … Noterliğinin 21/03/2013 tarih, …yevmiye nolu işlemiyle onayla ihtarname ile davalı şirkete ödenmesi gereken 1.166.405,52 TL’nin en geç son ödeme tarihi olan 06/04/2013 tarihine kadar ödenmesinin ihtar edildiğini fakat herhangi bir ödeme yapılmadığını, bunun üzerine davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E.sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın itiraz ettiğini, aynı zamanda icra hukuk mahkemesine takiple ilgili şikayette bulunulduğunu, şikayetin reddedildiğini, itiraz tarihinden itibaren 1 yıllık süreden fazla geçtiği için itirazın iptali davası değil alacak davası açmak durumunda kaldıklarını belirterek tahakkuk ettirilen damga vergisinin 1/2 payına isabet eden 1.166.405,52 TL’nin müvekkilince vergi dairesine ödendiği, 06/04/2013 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olmadığını, Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, aynı zamanda yetkili mahkemenin de sözleşmenin 19. Maddesi gereğince İstanbul olduğunu, müvekkilinin imzalanan sözleşme gereğince tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkili şirketin davacıyla imzalanan sözleşmeye göre sözleşmenin ana konusu olan yatırımlara yönelik çalışmalarını 2010 senesi sonunda tamamlayarak ek sözleşmelerle de kapasitesini arttırarak …Akdeniz’in en büyük liman projesi olarak gerçekleştirme aşamasına geldiğini, müvekkilinin hazır hale getirdiği tesislerin deniz tarafından bulunan ve müvekkili şirketin 1.000.000,00 USD bedelli işletme hakkı bedeli/kira ödemesine mesnet teşkil eden alanın davacıya ait olmadığı kıyı kanunu gereğince kıya kenar çizgisi deniz tarafında şahsi mülkiyet olamayacağı, bu alanın hazineye ait olduğu nedeniyle tapuların hazineye terkin edilmesini, aksi takdirde faaliyet yapılmasına…Emlak Genel Müdürlüğünce izin verilmeyeceğinin bildirildiğini, bu durumun …’a bildirildiğini, ancak tapu terkinini yapmadığını, bunun üzerine … Mal Müdürlüğü tarafından İskenderun … ASliye Hukuk Mahkemesinde … E.sayılı dosyasında tapu terkin ve hazine adına tescil davası açıldığını ve tapular üzerine tedbir konulduğunu, davaların derdest bulunduğunu, akabinde…’ın Beyoğlu…Noterliğinin 08/06/2012 tarih,… yevmiye numaralı ihtarnamesiyle sözleşmenin tek taraflı feshedildiğini bildirildiğini bildirdiğini, …’ın ayrıca müvekkili şirket aleyhine İstanbul 8 ve 16. Sulh Hukuk Mahkemelerinde tazminat ve sözleşmenin feshi, tahliye talepli davalar açtığını, İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … Es sayılı dosyasından verilen tahliye kararına istinaden cebri icra yoluyla müvekkilinin tesisten tahliye edildiğini, davaya konu vergi denetim raporu tarihinin 16/12/2012 olup, sözleşmenin feshedilmesinden 6 ay sonra verilen bir rapor olduğunu, davacı taraf müvekkili şirketin sözleşme bakımından tüm vergi ve harç sorumluluklarını yerine getirdiğini, sözleşmenin imzalandığı sırada damga vergisi matrahı hesabında 25 yıllık sürenin dikkate alındığını, bu doğrultuda sabit bedel üzerinden hesaplama yapıldığını ve müvekkilinin hesaplanan damga vergisinin yarısını ödediğini, vergi tahriyatına gerekçe olarak gösterilen ana başlangıç taahhüdünün 450,000 ton olup seneler içerisinde 520.000 bin tona kadar çıkmasına taahhüt edilmiş ise de Gübretaş tarafından bu taahhüdün hiç bir zaman yerine getirilmediğini, 2012 senesinin haziran ayında da sözleşmeyi tamamen feshettiğini belirterek açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava sözleşme gereğince ödenen damga vergisinin 1/2 oranında davalı taraftan rücuen tahsiline ilişkindir.
DELİLLER: Sözleşme, ödeme belgesi.
İstanbul Anadolu… Sulh Hukuk Mahkemesince sözleşmenin 19. Maddesinde İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığı gerekçesiyle HMK 17. Maddesine göre yetkisizlik kararı verildiği görülmüştür. Yetkisizlik kararı üzerine dosya İstanbul …Sulh Hukuk Mahkemesinin … E. Nolu esasına kaydı yapıldığı, yapılan yargılama sonunda “Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 19/12/2017 tarih, 2017/3 esas, 2017/7377 karar sayılı ilamına göre, taraflar arasındaki sözleşmenin hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içerdiği gibi istisna sözleşmesi ve hizmet sözleşmesinin de unsurlarını içermektedir. Yargıtayın bu bozma ilamına konu davanın tarafları ve sözleşmesi aynıdır. İş bu davaya konu dava dilekçesine bakıldığında, talebin aynı sözleşmeye dayalı damga vergisi alacağı istenmiştir. Damga vergisinin nasıl hesaplanacağı dosyada mübrez sözleşmeye bakıldığında; damga vergisinin(sözleşmenin 8 ve devamı sayfaları) iş bu sözleşmeden doğan ve sözleşmenin 19. Maddesinde belirtilen elleçleme hizmeti ve akdi başlığı altında bir hesaplama yöntemi belirlenmiştir. Yeni tarihli bu bozma ilamına göre taraflar arasındaki iş bu sözleşme salt hasılat kirası sözleşmesinin unsurlarını içermemekte, istisna ve hizmet sözleşmesinin unsurlarını içermektedir. Elleçleme sözleşmesinden doğan damga vergisi hesaplaması yapıldığından bu bozma kararı uyarınca ağırlıklı talep elleçleme sözleşmesi kapsamında damga vergisi talebi içerdiğinden TTK 4. Maddesine göre ticari dava niteliği taşıdığından, TTK 5. Maddesi uyarınca somut uyuşmazlıkta davaya bakmakla Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. HMK ya göre görev kamu düzenindendir ve dava şartıdır. Davanın her aşamasında resen ele alınıp değerlendirilmesi gerekir. Bu sebeple somut olayda Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir. ” denilerek görevsizlik kararı verildiği ve dosyanın mahkememizin esasına kaydının yapıldığı görülmüştür.
İlgili vergi dairesine yazı yazılarak davaya konu sözleşme nedeniyle, vergi müfettişlerince hazırlanan rapor, davacı tarafça uzlaşma yoluna gidildiği iddia edildiğinden uzlaşma ile ilgili tüm evrakların gönderilmesi istenmiş, vergi dairesi 04/12/2018 tarihli yazı cevabında istenilen uzlaşma tutanağı, vergi inceleme raporu, tahakkuk fişi, tahakkuk tahsilat ödeme durum belgesi, vergi ceza ihbarnamesini göndermiştir.
Vergi dairesine tekrardan yazı yazılarak dava dilekçesi sureti de eklenerek 1.363.431,84 TL vergi cezasının nasıl hesaplandığını, hesap tazminini gösterir şekilde bildirilerek vergi cezasının davacı tarafça ne zaman ödendiğinin bildirilip ödeme belgelerinin gönderilmesi istenmiştir. 05/04/2019 tarihli yazı cevabı incelendiğinde vergi inceleme raporunun sonuç bölümünde belirtildiği üzere 04/2007 dönemi için vergi ziyaı cezalı 1.211.724,00 TL’nin 9047 koduyla damga vergisi tahribatının yapıdığını, söz konusu tahribata 213 sayılı vergi usul kanunun 339. Maddesi uyarınca tekerrür uyararak 1.817.586,00 TL’de vergi ziyaı cezası tahakkuk edildiğini, mükellefin 10/01/2013 tarihinde uzlaşma başvurusunda bulunduğunu, 06/03/2013 tarihinde 969.379,20 TL damga vergisi ile sözleşme tarihi olan 03/04/2007 tarihinden uzlaşma tarihi olan 06/03/2013 tarihine kadar geçen süre esas alınarak 213 Sayılı Vergi Usul Kanunun 112.maddesine göre 6183 Sayılı Kanuna göre tespit edilen gecikme zammı oranında 1.363.431,84 TL gecikme cezasının hesaplandığını, tahsilat fişlerinin bilgisayar çıktılarının gönderildiğini bildirdikleri görülmüştür.
Mahkememizce taraflara ait tüm deliller toplanarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 29/07/2019 tarihli raporlarında taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 20.1 maddesine göre sözleşmenin imzalanmasından doğacak damga vergisi, işletici ve … tarafından müştereken ödenecektir. Adalet Başmüfettişliğinin 06/11/2008 tarihli yazısıyla ilgili işlemlerin incelenerek eksik harç ve verginin ikmali hususunda Adalet Bakanlığı teftiş kurulu başkanlığına ihbar edilmiştir. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu 16/12/2012 tarihli vergi inceleme raporunda davacı …’ın 2007/04 dönemi damga vergisi bulunan matrah farkı 161.563.200,00 TL , bulunan vergi farkı 1.211.724,00 TL olarak tespit edilmiştir. Uzlaşma yapılması neticesinde ödenecek damga vergisi 969.379,20 TL, gecikme faizi de 1.363.431,84 TL olmak üzere toplam 2.332.811,04 TL olarak davacı şirket adına tahakkuk etmiştir. Davacı şirket 05/04/2013 tarihli yazısıyla KDV ihalesinden dolayı bulunan 1.226.849,10 TL iade alacağını vergi borçlarının mahsup edilmesini istemiştir. Büyük Mükellefler Vergi Dairesinin 05/04/2013 tarihli 3 adet mahsup alındısıyla 509.806,40 TL damga vergisi, 717.042,70 TL gecikme faizi olmak üzere toplam 1.226.849,10 TL tutarının tahsil edilmiş olduğu, yine vergi dairesinin 08/04/2013 tarihli alındısına göre 459.572,80 TL damga vergisi ve 646.389,14 TL faizin tahsil edildiği görülmektedir. Buna göre davacı şirket tarafından toplam 2.332.811,04 TL vergi dairesine ödenmiştir. Uzlaşma neticesinde indirilen 969.379,20 TL’ye sözleşme ve uzlaşma tarihi arasında 6183 sayılı kanuna göre uygulanan gecikme faizi hesaplandığında gecikme faizi bilirkişilerce 1.363.431,84 TL olarak bulunmuştur. Sözleşmeye göre 1/2’sinin davalı taraça ödenmesi gerektiğinden bu miktar 1.166.405,52 TL olarak hesaplanmıştır. 488 sayılı damga vergisi kanunun 3.maddesine göre damga vergisinin mükellefleri kağıtları imza edenlerdir. Yine aynı kanunun 24.maddesine göre vergiye tabii kağıtların damga vergisinin ödenmemesinden veya noksan ödenmesinden dolayı alınması lazım gelen vergi ve cezadan mükelleflere rücu hakkı olmak üzere kağıtları ibraz edenler sorumludur. Birden fazla kişi tarafından imza edilen kağıtlara ait vergi ve cezanın tamamında imza edenler müteselsilen sorumludurlar. Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2015/5301 E., 2016/2248 Karar nolu ilamına göre müteselsil sorumluluktan kaynaklanan rücu talebinin damga vergisi kanunun 3,24.maddeleri ile 818 sayılı Borçlar Kanunun 146(TBK’nın 167.) maddelerine göre değerlendirilesi gerekmektedir. Ayrıca taraflar arasında yapılan sözleşmede de damga vergisinin yarı yarıya işletici ve Gübretaş tarafından ödeneceği anlamına gelen 20.1maddesi mevcuttur. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2015/11235 E., 2016/2005 Karar sayılı ilamına göre damga vergisiyle ilgili sözleşme hükmünün esas alınması gerekmektedir. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde damga vergisine esas alınacak matrahın yeniden hesaplanması sonucunda öncekine nazaran fark olduğu tespit edilerek hesaplama yoluna gidildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacı tarafından ödenen damga vergisinin ve cezasının yarısına isabet eden 1.166.405,52 TL’nin davalının, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasındaki takip tarihi olan 01/08/2013 tarihinden itibariyle temerrüde düştüğü sonucuna varılarak 01/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine aşağıda belirtildiği şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle:
1-Davacının davasının kabulü ile ;
1.166.405,52TL’nin 01/08/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 58.942,17 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 19.919,29 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 2.200,00 TL bilirkişi ücreti, 640,60 TL tebligat, tezkere ücreti, 16,90 TL ilk masraf olmak üzere toplam 2.857,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 79.677,16 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 19.919,29 TL harcın mahsubu ile kalan 59.757,87 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/10/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır