Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1083 E. 2019/824 K. 07.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1083 Esas
KARAR NO : 2019/824

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/12/2017
KARAR TARİHİ : 07/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı ile ortağı…’in davalıya ait Bağlar Mahallesi No: … K: … Güneşli – Bağcılar / İstanbul adresinde bulunan işyerini yaklaşık 1,5 yıl önce devraldıklarını, devir sebebi ile davacı ve ortağının davaya konu 38.100 TL bedelli senedi davacıya verdiklerini, senede karşılık olarak davacı ile ortağı tarafından davalının piyasaya olan borçlarının ödenmesi hususunda anlaşma sağlandığını, davacı ve ortağı …’in davalının… Tekstil Ltd. Şti’ne olan borcuna karşılık olarak 02.02.2017 tarihinde 3.322 TL, 02.03.2017 tarihinde 3.322 TL, 03.04.2017 tarihinde 3.322 TL ödediklerini, davalının…Tekst… isimli firmaya 05.08.2016 tarihinde …Şubesi 20.01.2017 vadeli 10.982,85 TL bedelli çeki yine bu firmaya 30.06.2016 tarihli… Şubesi …çek no’lu 20.11.2016 vadeli 7.010,03 TL bedelli çeki verdiğini, bunun dışında davalının borçlu olduğu Bakırköy … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasına karşılık olarak davacı ve ortağı 4.6’ın
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

15.560,07 TL’lik dosyanın vekiline banka kanalı ile ödediğini Av. … tarafından davacı ve ortağına dosyanın tamamen kapatıldığına dair ibraname yazısı verildiğini, davalının takibe konu çeki teslim etmediğini, davalı ortağının araması üzerine 18.000 TL vermeleri halinde senedi iade edeceğini söyleyerek tehdit şantaj ve korkutmak suretiyle senet bedelini kötü niyetli olarak tahsil etmek çabası içerisine girdiğini, davacı ve ortağının 24.11.2017 tarihinde … Cumhuriyet Başsavcılığının …sor. sayılı dosyası ile şikayette bulunduklarını, davalı ve ortağının davalıya olan borçlarını fazlasıyla ödemiş olduklarından işbu davanın açılmasının zorunlu hak geldiğini belirterek İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasının durdurulmasını, anılan dosyadan tahsilat yapılması halinde yargılama sonuna kadar davalıya ödeme yapılmamasını, İstanbul … İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasına konu senetlerden dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitini, davalının takip çıkış miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının kambiyo evrakına dayanmakta olup evrakın varlığı ve evrak altında mevcut imzaların davacı tarafça da kabul ve ikrar edilmiş olduğundan ilgili evraka ilişkin ödemenin de HMK ilgili hükümleri gereği yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini, davacının dava dilekçesinde takibe konu senet ile ilgili olmayan taraflar arasında başkaca ticari ilişkilere ait bulunan bir kısım ilgisiz ödeme belgelerini ispat vesikası olarak sunduğunu, davalının sahibi bulunduğu Bağlar Mahallesi No:…- Bağcılar adresindeki işyerinin davacılara devredilmiş olup bakiye devir bedeli için icra takibine konu bononun alındığını, bononun vadesinde ödenmemesi üzerine işbu davaya konu icra takibinin başlatıldığını, davacının ispat vesikası olarak dosyaya sunmuş olduğu belgelerin ve ödeme makbuzlarının takip konusu senetle ilgisi olmadığını, HMK’nın ispata ilişkin amir hükümleri gereği ispat yükü davacıda olup senet bedelinin ödendiği hususunun HMK m.200 gereği ancak HMK’da nitelikleri sayılmış, yazılı bir belge ile ispat edileceğini, dosya kapsamında bu şartlara haiz bir belge olmadığını,… Cumhuriyet Başsavcılığının … hz. no’lu soruşturmasının takipsizlik kararının denetimden geçerek kesinleştiğini, davacının dava dilekçesinin 4 no’lu bendinde belirttiği CD’nin taraflarına tebliğ edilmediğini, yetkili merci kararı olmadan ses kaydı almanın TCK ilgili hükmü gereği suç olduğunu beyan ettiklerini ses kaydı içerikli CD’nin dosyadan çıkanlmasını ve lehte veya aleyhte hükme esas alınmamasını talep ettiklerini, davacının dilekçesinde 3 no’lu bendinde bahsettiği ödeme bilgileri irdelendiğinde bir kısmının takibe konu senedin vade tarihinden bile önce olduğu ve üçüncü kişilere yapılan ödemeleri içerdiğinin görüldüğünü, takibe konu senedin devir bedelinin bakiye kısmı için verildiğini, davacının kötü niyetli olarak icra takibini durdurduğunu belirterek haksız ve mesnetsiz davanın reddini, hukuka aykırı yöntemler kullanılmak suretiyle elde edilen ve ses kaydı içerdiği iddia edilen CD’nin amir hükümler gereği dosya kapsamından çıkarılmasını alacağın %20’ sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasına konu bono nedeni ile açılan menfi tespit talepli davadır.
Deliller; Dosya Münderecatı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Mahkememiz dosyasından 21/12/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davalı …, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davacı … aleyhine 38.100,00 TL asıl alacak, 3.363,91 TL faiz olmak üzere toplam 41.463,91 TL senetten doğan alacağın ödenmesi için icra takibini 05.12.2017 tarihinde başlatmıştır.
Takip konusu bono, 09.05.2016 düzenleme tarihili 09.01.2017 ödeme tarihli ve 38.100 TL bedellidir. Kefil olarak dava dışı Ufuk Güney görülmektedir.
Müşteki … ve…’in şüpheli … aleyhine…Cumhuriyet Başsavcılığı’na basit tehdit suçu ile başvurusunun bulunduğu 2017/113985 501 no’lu dosyada 21.11.2017 tarihinde kovuşturmaya yer almadığına karar verilmiştir.
Davacı İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin … E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine ödeme sebebi ile takibin iptali veya taliki talebi ile açmış olduğu davada kararın 30.03.2018 tarihinde davacı … tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmaktadır.
…Tic. T. N….Baskı ve Tic. … ve … adına…Şb. 439700 no’lu 10.982,85 TL bedelli ve 20.01.2017 vade tarihli çek nedeniyle 05.08.2016 tarihli tahsilat makbuzu …no’lu 7.010,03 TL bedelli 20.11.2016 vade tarihli 30.08.2016 tarihli tahsilat makbuzu düzenlenmiştir.
Davalı …’ın Bakırköy … İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyasına 15.560,07 TL ödemesi ile borcun tamamen kapandığına ilişkin ibraname 22.09.2017 tarihlidir.
Dava dışı borçlu…’e ve ortağına ilişkin alacaklısı …Ltd. Şti. Olan 31.01.2017 vadeli 3.322 TL bedelli senedin ödendiğine ilişkin dekont 03.02.2017 günlüdür.
… mahkememize sunduğu 22.12.2017 tarihli yazısında,…Ltd. Şti’nin hesabına tanımlı…no’lu 10.982,85 TL tutarlı çekin 21.11.2016 tarihinde … Bankası tarafından; … no’lu 7.010,03 TL tutarlı çekin…Bankası tarafından takas ortamında ibraz edilmiş olup ödendiğini bildirmiştir.
… – … adına düzenlenen 3.332 TL bedelli bononun düzenleme tarihi 23.09.2016, vade tarihi 31.01.2017’dir.
Dava dışı… ve ortağı tarafından mezkur senet bedeli 02.02.2017 tarihinde …’a ödenmiştir.
Davalı adına 23.09.2016 tarihinde düzenlenen 3.332,00 TL bedelli 31.03.2017 ödeme tarihli bono, …Ltd. Şti’ne davacı ve ortağı tarafından 03.04.2017 tarihinde … suretiyle ödenmiştir.
Davalı adına düzenlenen 23.09.2016 tarihli 3.332 TL bedelli, 30.04.2017 ödeme tarihli bono,…Ltd. Şti’ne, daha sonra …Tekstil Ltd. Şti’ne ciro edilmiş, … ve Ortağı tarafından 03.05.2017 tarafından …’a ödenmiştir.
A. A. Tekstil Ltd. Şti. 26.12.2017 tarihli yazısında, davalı …’ın 13.288 TL’lik A. A. Tekstil Ltd. Şti’ne olan borcunun 24.09.2016 tarihinde 4 adet senet ile … ve ortağı … tarafından vade tarihlerinde ödenerek borcun kapatıldığını beyan etmiştir.
…, … tarafından …Tic. …’a 20.01.2017 vade tarihli 10.982,85 TL bedelli verilen çekin ödeme tarihi 05.08.2016 olan, 20.11.2016 vade tarihli 7.010,03 TL bedelli çekin ödeme tarihi 30.06.2016’dır.
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

Dava dışı…, davalı …’ın Elektrik borcuna İlişkin 22.09.2017 tarihinde …vasıtası ile 6.960 TL yatırmıştır.
… vekilinin 22.09.2017 tarihli ibranamesinden davalının Bakırköy … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına toplamda 15.560,07 TL ödeyerek dosya borcunun tamamen kapatıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyada mübrez belgelerden, 09.05.2016 düzenleme tarihli 09.01.2017 vade tarihli ve 38.100 TL bedelli çekin davalı tarafından 05.12.2017 tarihinde icra takibine konu edildiği davalı …’ın … Ltd. Şti’ne olan (davacı …) 23.09.2017 düzenleme tarihli, 31.01.2017, 28.02.2017, 31.03.2017, 30.04.2017 ödeme tarihli 3.322 TL bedelli bononun davacı ve ortağı … tarafından …’a ödendiği (toplam 3.322 x 4 = 13.288 TL) …Tekstil’in davalının 13.288 TL olan borcunu karşılayan 4 adet senedi …ve ortağı davacı … tarafından ödenmiş olduğunu beyan ettiği, davacı vc ortağının 05.08.2016 tarihinde 10.982,85 TL, 30.06.2016 tarihinde 7.010,30 TL tutarlı (toplam 17.993,15 TL) çek bedellerini … vasıtasıyla ödediği, davalının…Elektrik’e olan icra borcunun 6.960 TL’nin 22.09.2017 tarihinde…’in ödemiş olduğu 15.560,07 TL dosya borcunun 22.09.2017 tarihinde kapandığına dair… vekilinin ibranamesinin bulunduğu davacının 38.241,15 TL ödemiş olduğu tutarın düzenleme tarihi 09.05.2016 tarihini taşıyan ihtilaf konusu senedin düzenleme tarihinden sonraki tarihi taşıdığı anlaşılmaktadır.
Bu hale göre davacının davalı adına yapmış olduğu ödemeler tutarı 13.288 + 17.993,15 + 6.900 = 38.241,15 TL olup, 09.05.2016 düzenleme tarihli ihtilaf konusu bononun düzenleme tarihinden sonraki 2016 yılı, 6 ve 8. ayları, 2017 yılıl, 2, 3, 4. ayları ile 2017 yılı 9. ayı olduğu anlaşılmakla davacının davalıya borcu bulunmadığı görülmektedir.
Davacı basit usulde defter tuttuğunu beyan ederek defter ve belge ibraz etmemiştir.
Bilirkişi kurulunca davacı …’ın davalı …’a icra takibine konu 09.05.2016 düzenleme, 09.01.2017 ödeme tarihli ve 38.100 TL bedelli bono nedeni ile borçlu bulunmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce verilen ara karar gereğince davalı vekilinin beyan ve itirazları göz önüne alınarak yeni bir malimüşavir ve hukukçu bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş olup, 02/08/2019 tarihli yeni bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı ve ortağının…, davalıya ait işyerini devir almış bunun karşılığında da devir sebebi ile davaya konu 38.100 TL bedelli senedi davalıya vermişlerdir. Bu senede karşılık olarak taraftar, davalının piyasaya olan borçlarının davacı müvekkil ve ortağı tarafından ödenmesi hususunda anlaşmış oldukları davacı tarafından beyan edilmiştir. Davalı ise, senedin kıymetli evrak niteliğinde bir bono olduğunu ve devredilen iş yeri için bakiye devir bedeli olarak alındığını, vadesinde ödenmemesi üzerine de takip başlattıklarını, davacının ispat vesikası olarak dosyaya sunduğu ödeme belgelerinin senet ile ilgisi olmadığını, senet bedelinin ödendiği hususunun HMK m.200 uyarınca yazılı belge ile ispat edilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Bir kimse diğerine karşı taahhüt ettiği borcun sebebini göstermemiş ise sebebi gösterilmeden bir borç tanınması (ikrarı) söz konusu olur. Böyle durumlarda, sebebi gösterilmediği için borcun geçerli olup olmayacağı sorusuna TBK. m. 18’de “Borcun sebebini içermemiş olsa bile borç tanıması geçerlidir’ şeklinde cevap verilmiştir. Çok kere böyle bir borç tanıması, taraflar arasında mevcut bir borç ilişkisinden doğan bir alacağın elde edilmesini kolaylaştırmak için yapılır. Bir borç ilişkisinden doğmuş bir alacak, sebep gösterilmeden tanınınca, temel ilişkiden doğan alacağın yanında bir de mücerret /soyut bir
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır
alacak doğar, ikinci alacak birincinin ifasını hedef alan bir alacaktır. Bu soyul alacak ödenince, temel ilişkideki alacak da sona erer. Kıymetli evrakda (Poliçe, Bono, Çek) bu esasa dayanmaktadır.
İspat yükünü düzenleyen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 190.maddesine göre “(1) İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”
Taraflar arasında 38.100 TL bedelli senedin davalıya verildiği konusunda ihtilaf bulunmamaktadır. Ancak davacı tarafından, bu senedin, devralman ticari işletmenin borçlarının ödeme karşılığında verildiğinin iddia edildiği görülmektedir. Dava dosyasında yer alan belgeler incelendiğinde, devir sözleşmesi ya da iş bu senedin bir borç ilişkisinden kaynaklandığını beyan eden herhangi bir belgeye rastlanmamıştır. Davacının, davalıya vermiş olduğu senedin, bir borç ilişkisinden kaynaklanan borcun ifa edilmesi karşılığında verildiğini ispat etmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Dava dosyasında yer alan belgelerden, davacının dava dışı üçüncü kişilere ödemeler yapmış olduğu görülmektedir. Ancak, bu belgelerin de senetten kaynaklanan borcun ifasına ilişkin olarak yapıldığına ilişkin herhangi bir açıklık bulunamakla birlikte, davacı tarafından senetten kaynaklanan borcun ifa edildiğine ilişkin iddianın da HMK uyarınca yazılı senetle yapılması gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davacının dava dışı üçüncü kişilere ödemeler yapmış olduğuna ilişkin belgelerin dosyada yer aldığı, ancak, bu belgelerin dava konusu senede mahsuben ödendiğine dair belgeler üzerinde herhangi bir şerh veya davalı tarafın onayı bulunmadığı, davacı tarafın iddialarını senetle (yazılı belgelerle) ispat etmesi gerektiği kanısına varılmıştır.
Dava dosyasında yer alan belgeler incelendiğinde, devir sözleşmesi ya da iş bu senedin bir borç ilişkisinden kaynaklandığını beyan eden herhangi bir belgeye rastlanmadığı, Davacının dava dışı üçüncü kişilere ödemeler yapmış olduğuna ilişkin belgelerin dosyada yer aldığı, ancak, bu belgelerin de senetten kaynaklanan borcun ifasına ilişkin olarak yapıldığına dair herhangi bir açıklık bulunamadığı, davacı tarafından senetten kaynaklanan borcun ifa edildiğine ilişkin iddianın da HMK 200. Madde uyarınca yazılı senetle yapılması gerektiği anlaşılmış olup, davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalının %20 tazminat talebinin davacının kötü niyeti ispat edilmediğinden reddine,
3-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 708,10 TL’den mahsubu ile artan 663,70 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 4.911,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/10/2019
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır