Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/1000 E. 2020/37 K. 22.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/1000 Esas
KARAR NO : 2020/37
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
DAVA TARİHİ : 14/11/ 2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin yolcu taşıma işi yaptığını, müvekkili şirketle ait … plakalı aracın 16.06.2016 tarihinde … plakalı aracın şoförünün %50 kusurlu olması sebebiyle oluşan kazada hasar gördüğünü, işbu kaza sebebi ile müvekkiline ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, ortaya çıkan hasar sebebi ile müvekkili şirkete ait aracın 7 gün onarımda kaldığını, bu süre içerisinde ticari işlevini yerine getiremediğinden müvekkili şirketin kazanç kaybına uğradığını, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ‘A-6 Teminat Dışı kalan Haller’ maddesinde kazanç kaybı teminat kapsamı dışında bırakıldığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin uğradığı günlük 2.000,00-TL’den olmak üzere 7 günlük kazanç kaybının davalı/borçludan talep ettiklerini, alacağın likit alacak olduğunu, borçlu itirazlarında haksız olduğundan İİK m.67/2 hükmü mucibince icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile, müvekkilinin sonradan mağdur olmaması adına davalı yan üzerine araç var ise teminatsız ihtiyati tedbir talebi şerhinin işlenmesine, davanın kabulü ile davalı/borçluların 7 günlük kazanç kaybı olan 7.000,00-TL alacak bedeli ve 576,49 TL faiz bedeli olmak üzere toplamda 7.576,49 TL nin taraflarına ödenmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı vekilinin taleplerine istinaden belirlenen kusur oranının taraflarınca kabulünün mümkün olmaması, talep edilen kazanç kaybı bedelinin neye göre belirlendiğinin belli olmaması ve tutarın fahiş olması, kazanç kayıp bedelinden zorunlu giderlerin mahsup edilmesi gerektiğini, araç onarım süresinin fazla olması ve talep edilen bedel likit alacak olmadığından tazminata hükmedilemeyeceği sebepleriyle davanın reddini talep ettiklerini, müvekkili şirkete ait … plakalı aracın diğer müvekkili …’nun sevk ve idaresinde, Muğla’nın Milas ilçesinde seyir halinde iken, döner kavşaktan çıktığı esnada davacıya ait … plakalı otobüsün hatalı şerit değiştirmesi sonucunda müvekkiline ait araca arkadan vurduğunu, müvekkillerin de iddia edilen kazanç kaybında sorumluluğunun bulunmadığını, kazada müvekkilinin aracına arkadan vurması ile tüm kusurun davacı tarafa ait olduğunun dosya bilirkişiye tevdii edildiğinde anlaşılacağını, müvekkiline ait aracın bir aya yakın bir süre serviste kaldığını, çok sayıda parçası değiştirildiğini veya onarıldığını, davayı kabul etmemekle beraber davacının, kazanç kaybının neye göre belirlendiği belli olmamakla birlikte, buna ilişkin hiçbir evrak dahi sunulmadığını, davacı şirketin, daimi olarak yolcu taşımacılığı yapmakta olup, kazanç kaybı iddiasını; aracın modelini, özelliklerini, güzergahlarını ve günlük sefer sayılı ile bir seferde ya da bir günde elde edilen net kazancının ne kadar olduğunun tespit edilerek, net kazançtan araç için yapılması zorunlu yakıt, bakım, amortisman giderleri gibi giderlerin mahsup edilmesi ve bakiye kısmın belirlenmesi ve delillerle ispat etmesi gerektiğini, alacağın likit sayılabilmesi için alacağın gerçek miktarının tereddüte mahal vermeden, herhangi bir hesaplama vs. ye ihtiyaç duymadan, net, her iki tarafça da bilinen ve belirlenebilir olması gerektiğini, işbu davada, meydana gelen trafik kazasındaki kusur durumları, gerek müvekkilleri ve gerekse de davacının varsa uğradıkları zarar ve kazanç kayıplarına ilişkin ortada belirgin olmayan bir durum, yani yargılamayı gerektiren durumlar varken, tutarların bilinebilir olmasından bahsetmenin mümkün olmadığını belirterek, davanın, icra inkar tazminat talebinin ve tedbir talebinin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini vekaleten savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklı aracın onarım süresinde mahrum kalınan karın tazmini istemine ilişkindir
Davacı vekili UYAP’dan gönderdiği 05/03/2019 tarihli dilekçe ile; davalı Şirket ile sulh olunduğunu ve davanın konusunun kalmadığını, sulh protokolü’nde de görüleceği üzere, karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığı hakkında tarafların yokluğunda karar verilmesini talep ettiği, dilekçesinin ekinde davacı ve davalı Şirket vekilleri tarafından imzalanan 01/03/2019 tarihli Sulh Protokolü’nün fotokopisinin sunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde sulh yetkisinin olmadığı görüldü.
Davacı vekilinin 04/12/2019 tarihli dilekçe ile alacak haricen tahsil edildiğinden davanın konusuz kalması sebebiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi talebinde bulunduğu anlaşılmış, davalı vekili de yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirerek karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Haricen tahsil nedeniyle dosyanın konusuz kaldığı anlaşılmış olup, karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gerekli olan 54,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 129,39-Tl. den düşümü ile arta kalan 74,99-TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Taraflar karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, davacının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 22/01/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır