Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/96 E. 2018/908 K. 18.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/96 Esas
KARAR NO : 2018/908
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ: 18/07/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 2012 yılında Elektrik Enerjisi Satış Sözleşmesi imzalandığını ve müvekkili Şirketin 2012 yılından beri …, …, …, …, … ve …’da kullanmış olduğu elektrik enerjisini davalıdan satın aldığını, davalı şirket her ne kadar tüm haksız kesintilerin iadesinden sorumlu ise de, davalı taraf ile yaptıkları sözleşme tarihi ve ellerindeki fatura dökümleri nazara alınarak ve ayrıca abonman sözleşmeleri de davalı şirket nezdinde olduğundan bilirkişi raporundan sonra artırılmak kaydıyla belirsiz alacak davası ikame edilmek zorunda kalındığını, müvekkili şirketin .., …, …, …, … ve …‘da toplamda 34 adet aboneliği olduğunu, davalı şirketin müvekkil şirkete, aboneliğin başladığı tarihten bugüne kadar sürekli olarak faturalarda kayıp-kaçak(K/K), Sayaç Okuma bedeli, (PSH) Parekende Satış Hizmeti, Dağıtım bedeli, İletim Bedelleri ve TRT Fon payı bedeli ve başkaca haksız kalemler yansıttığını, davalı şirketin bununla da yetinmeyip bazı faturalara enerji fonu bile dahil ettiğini, taraflar arasında imzalanan enerji satış sözleşmesi matbu olup, müdahaleye açık olmadığından, müvekkili gibi diğer tüm tüketicilerin sözleşmeye müdahale etme şansının bulunmadığını, davalı şirket, müşterilerin iyi niyetini suistimal ederek her kullanıcıdan bu bedelleri tahsil etmeye devam ettiğini ve haksız tahsilat yaptığını, davalı şirketin, haksız ve hukuka aykırı olarak davacı müvekkilden kayıp-kaçak(K/K), Sayaç Okuma bedeli, (PSH) Parekende Satış Hizmeti, Dağıtım bedeli, İletim Bedelleri ve TRT Fon payı bedeli ve diğer haksız kalemler adı altında her fatura döneminde haksız kazanç sağladığını, bu nedenle, müvekkili ile davalı arasında imzalanan sözleşme tarihi itibarı ile davacı müvekkilin abonesi olduğu sayaçlara ilişkin son 10 yıllık zamanaşımı dilimi içerisinde yapılan tüm haksız kesintilerin tahsiline, bilirkişi raporu ile alacakları netlik kazandığında sonradan artırılmak kaydıyla,; şimdilik toplam 14.000,00 TL nin her haksız kesinti kalemine o aya ilişkin ödemenin yapıldığı tarihten itibaren bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmak suretiyle davalı … Elektrik ve Gaz Toptan Ticaret A.Ş den tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; perakende satış lisansı sahibi dağıtım şirketlerinin tarifeleri uygulayıp uygulamama ve kayıp-kaçak bedelini tahsil etmeme gibi bir insiyatifinin bulunmadığını, dayanak Yargıtay kararının sadece kayıp-kaçak bedeline ilişkin olduğunu, bu bedelin de dağıtım şirketinden isteneceğinin açık olduğunu, müvekkili şirketin ise bir dağıtım şirketi değil, dağıtım şirketi ile davacı gibi aboneler arasında elektrik tedariki sağlayan tedarik lisans sahibi bir şirket olduğunu, davanın dağıtım lisans sahibi dağıtım şirkettlerine ihbar edilmesi gerektiğini, T.C. Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanlığınca hazırlanan ve tasarı haline getirilen tasarının ilgili maddelerinde yer alan düzenleme ile, abonelerden tahsil edilen kayıp-kaçak bedelleri için yargı yoluna başvurulamayacağına iişkin bir hükmün yer aldığını, kayıp-kaçak bedeli için nihai tüketicinin yargı yoluna başvuramayacağına yönelik bir düzenleme yapıldığını, davanın yanlış basım gösterilmek suretiyle açıldığını, esasa girilmeksizin husumetten davanın reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak; davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine, HMK m. 329 madde uyarınca disiplin para cezasına hükmedilmesine, mahkeme aksi kanaatte ise ilgili dağıtım firmalarına davanın ihbarına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Dava, elektrik abonesi olan davacıdan kayıp-kaçak vs. bedelleri adı altında tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi, ve abonelik boyunca tahakkuk ettirilen fatura suretleri ile fatura detaylarını gösterir tüketim ekstreleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Yargılama sırasında davalı şiketin İstanbul …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden iflasına karar verildiği anlaşıldığıdan tasfiye işlemlerini başlatan İstanbul …. İflas İdaresi davaya dahil edilmiş ayrıca İflas İdaresi’ne yazılan müzekkere cevabında tasfiye işlemleri basit tasfiye olarak Müdürlüğünce yürütülmesine karar verildiği, 2. Alacaklılıar toplantısının yapılmayacağı bildirilmiş olmakla yargılamaya deöam edilmiştir.
Davalı vekili, husumet itirazında bulunmuş, davanın dağıtım şirketine yöneltilmesi gerektiğini ileri sürmüştür. Yargıtay …. Hukuk Dairesinin yerleşik kararları uyarınca davanın davacı ile abonelik sözleşmesi yapan satış firmasına (pazarlayıcı firmaya) veya tedarikçi firmaya yöneltilmesi mümkün olduğundan pazarlayıcı ve tedarikçi firma müteselsilen sorumlu olduklarından husumet itirazı yerinde görülmemiştir.
Davacı vekilince dava dilekçesi ile talep edilen kayıp-kaçak bedellerinin iadesi dışında aynı zamanda düzenlenen faturaların EPDK düzenlemelerine uygun olup olmadığı yönünde denetlenmesini talep etmiş olmakla, davacıdan tahsil edilen elektrik faturalarında dava konusu edilen kayıp kaçak, dağıtım, iletim bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ile KDV’si ve yapılan kesintilerden tahsil edilen TRT payı ve elektrik tüketim vergilerinin tespiti ve aynı zamanda düzenlenen faturaların EPDK düzenlemelerine uygun olup olmadığının denetlenmesi konusunda elektrik mühendisi bilirkişisinden rapor alınmış, kayıp/kaçak ve diğer kalem alacakları hesaplanmış ve dava konusu yapılan hizmet bedellerinin EPDK’ nun düzenleyici işlemlerine uygun olduğu bildirilmiştir.
Yargılama sırasında 17/06/2016 tarih 29745 sayılı resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 sayılı yasa ile 6446 sayılı Enerji Piyasası Kanununda bir kısım maddelerde değişiklik yapılarak yeni maddeler ilave olunmuştur. 6719 sayılı Kanunun 21. maddesine göre 6446 sayılı Kanunun 17 ınci maddesinin birinci fıkrasının a,ç,d ve f bentleri değiştirilmiş ve aynı maddeye fıkralar eklenmiştir. Bu itibarla İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. H.D. … E. … K. Sayılı kararında da belirtildiği şekilde, 6719 sayılı Kanunun 21. maddesinin ç bendi; ”Dağıtım tarifeleri; dağıtım şirketleri tarafından hazırlanacak olan dağıtım tarifeleri, elektrik enerjisinin dağıtım sistemi üzerinden naklinden yararlanan tüm gerçek ve tüzel kişilere eşit taraflar arasında ayrım gözetmeksizin uygulanacak hizmetlere ilişkin fiyatları, hükümleri ve şartları içerir. Dağıtım tarifeleri; dağıtım sistemi yatırım harcamaları, sistem işletim maliyeti, teknik ve teknik olmayan kayıp maliyeti, kesme-bağlama hizmet maliyeti, sayaç okuma maliyeti, reaktif enerji maliyeti gibi dağıtım faaliyetinin yürütülmesi kapsamındaki tüm maliyet ve hizmetleri karşılayacak bedellerden oluşur. Dağıtım şirketlerinin tarifelerine esas alınacak teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlar bu kayıpları düşürmeyi teşvik edecek şekilde kurul tarafından belirlenir. Kurulca belirlenen hedef oranlarını geçmemek kaydı ile teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin maliyetler dağıtım tarifelerinde yer alır ve tüketicilere yansıtılır. Teknik ve teknik olmayan kayıplara ilişkin hedef oranlarının tespiti ve değiştirilmesi ile oluşacak maliyetin tarifelerde yer alması ve tüketicilere yansıtılmasına ilişkin usul ve esaslar Kurul tarafından düzenlenir.” 6719 sayılı Kanunun 21. maddesiyle 6446 sayılı Kanununun 17. maddesine 10. fıkra olarak; “(10) Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. ”26. maddesiyle de 6446 sayılı Kanuna geçici madde olarak; geçici madde 20 – (1) Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır.” hükümleri eklenmiştir. Kanunun 21. maddesi, 17.06.2016 tarihinden sonrasını ve geçici 20. maddeyi öngören 26. maddesi de, 17.06.2016 tarihine kadar açılan takip ve davalar ile başvuruları kapsamaktadır.
Anayasa Mahkemesinin … Esas … Karar sayılı ve 28/12/2017 tarhili kararıda göz önüne alınarak, davacının kayıp kaçak bedelinin mevzuata aykırı olduğundan bahisle açmış olduğu iade davasının yapılan yargılaması sırasında 17/06/2016 gün ve 29745 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6719 Sayılı kanunla yapılan değişiklikler kapsamında 6719 Sayılı kanunun 15. maddesi ile; 6446 sayılı kanunun “Tanımlar ve Kısaltmalar” başlıklı 3. maddesinin 1. fıkrası (şş) bendi eklenmiş ve bu bentte “Teknik ve Teknik Olmayan Kayıp: Dağıtım sistemine giren elektrik ile dağıtım sisteminden tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı oluşturan ve maliyeti etkileyen teknik kayıp ve/veya kaçak kullanım gibi sebeplerden kaynaklanan ve teknik bir sebebe dayanmayan kaybı ifade ettiği” hüküm altına alındığı, yine 6446 Sayılı kanunun 14. maddesinde değişiklik yapan 6719 sayılı kanunun 21. maddesi ile 17. maddesinin 4. fıkrasında ilgili faaliyete ilişkin tüm maliyet ve hizmet bedellerini içeren kurul onaylı tarifenin hüküm ve şartları bu tarifelere tabi olan tüm gerçek ve tüzel kişileri bağlar hükmüne yer verdiği, 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile de kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurular da ve açılan davalar da Tüketici Hakem Heyeti ile Mahkemelerin yetkisinin bu bedellerin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlı olduğunun düzenlendiği, 6719 sayılı kanunun 6446 sayılı kanuna eklenen geçici 20. madde ile de kurul kararına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş, dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17. madde hükmünün uygulanacağı hususunun düzenlendiği, 6446 sayılı kanunda yapılan 6719 sayılı kanunun değişikliği ile kurul tarafından belirlenen esaslara göre hazırlanıp, kurul tarafından onaylanan tarifelere uygun şekilde tahakkuk ettirilen faturalarda yer alan kayıp kaçak perakende satış hizmet maliyeti ve benzeri gibi kanunda sayılan kalemler bakımından 17. maddeye eklenen 10. fıkra ile mahkemece yapılacak incelemenin kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluk denetimi ile sınırlı olduğunun ifade edildiği, bu sınırlamanın Anayasaya aykırı bulunarak iptal edildiği, ancak geçici 20.maddesinin Anayasaya uygun bulunması karşısında kayıp kaçak gibi bedellerin tüketiciden tahsil edilmesine ilişkin düzenlemelerin ve bu düzenlemelerin eldeki davalara da uygulanmasına ilişkin kanun hükmünün Anayasaya uygun bulunduğu anlaşılmakla, kayıp-kaçak bedellerinin iadesine ilişkin açılan davanın konusuz kaldığı ayrıca, yargılama sırasında talep edilen dava konusu elektrik faturalarının aynı zamanda EPDK düzenlemelerine aykırılık iddiası yönünden ise alınan bilirkişi raporunda davacıdan tahsil edilen tüm bedellerin EPDK düzenlemelerine uygun olduğu anlaşılmakla konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Dava konusu olayda ise 6719 sayılı yasa dava tarihinden sonra yürürlüğe girmiş olup, dava tarihindeki mevcut mevzuat hükümleri ile gerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından verilen kararlar ve gerekse Yargıtay 3. H.D. tarafından verilen kararlarda kayıp-kaçak bedelinin istenmesi mümkün olduğundan davacı taraf kayıp-kaçak bedelinin iadesine yönelik iş bu davayı açmakla haklı olduğu ancak davaya konu faturaların EPDK düzenlemelerine uygun olarak düzenlenmiş olduğu anlaşılmakla, taraflar lehine vekalet ücreti hükmedilmemiş, yargılama giderleri davanın açıldığı tarih itibariyle haklılık durumuna göre davalının üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Dava konusuz kaldığından dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 35,90.-TL karar ilam harcının peşin alınan 239,09-TL den düşümü ile arta kalan 203,19-TL ‘nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
3-Yargılama aşamasında davacı tarafından yapılan 29,20-TL başvurma harcı, 35,90 karar ilam harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 240,50 -TL tebligat ve müzekkere gideri, bilirkişi ücreti 600,00 olmak üzere toplam: 909,90- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının kendisini vekille temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan ve takdir edilen 2,180,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-HMK.120 maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yanlara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır