Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/947 E. 2019/1030 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/947 Esas
KARAR NO : 2019/1030
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2016
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

… Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “Kazanın davalı sürücünün KTK Madde 84/d Asli Kusur olarak belirtilen Arkadan Çarpma eylemi ile meydana geldiğini, kaza nedeni ile araçta 7.440,80 Euro hasar meydana geldiğini ve müvekkilinin sigortalısına bu meblağı ödemiş olduğu, hasarın yurtdışında giderilmiş olması nedeni ile talebin döviz cinsinden olduğu, ancak … Sigortanın ödeme tarihindeki 672,36 Euro’ya denk gelecek şekilde basar bedeli ödemiş olduğunu, bu nedenle 6.768,44 Euro alacaklarının tazminini” talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … vekili tarafından verilen dava dilekçesinde özetle: ” Davacı taleplerinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, davanın usul yönünden reddedilmesi gerekliği, davacının kanun değişikliği gereği müvekkil şirkete başvuruda bulunması gerektiği, KTK kapsamında getirilen özel dava şartı yerine getirilmediğinden reddedilmesi gerektiği, müvekkil şirket tarafından ödeme yapılmış olduğundan davanın reddedilmesi gerektiği, söz konusu araçtaki gerçek zararın 2.166,79 TL( 655,79 Euro) olduğu ve davacıya ödenmiş olduğu, ( 22.10.2015), huzurdaki davanın rucuen tazminat davası olduğu ve halef olunduğunun ispatlanması gerektiği, dosyada sigortalısına ödeme yapıldığına dair belge bulunmadığı, davacının sigortalısına ödeme yapılıp yapılmadığının belgelendirilmesi gerektiği, sigortalı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu kabul etmediklerini 2.166,79 TL( 655,79 Euro)üzerindeki talepleri kabul etmediklerini, bu nedenle davanın reddedilmesi, ve kusur oranının uzman bilirkişi tarafından tespit edilmesini” talep etmiştir.
Diğer davalıların cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 16.08.2015 tarihinde saat 18:00 sularında Amasya … bölgesinde … ‘nın kullandığı … plaka sayılı araç ile …’ya ait olan ve … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, meydana gelen kaza neticesinde davacının hasar ve değer kaybı bedelini sigortalısına ödediği, bu nedenle hasar bedelinin halefiyet ilkesi gereğince tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, … Sigorta A.Ş. 102879406 ZMMS poliçesi
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler, hasar dosyası üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 17/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı aracın sürücüsü …’nun; Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesin İn d) fıkrası ve 56.maddesinin e) fıkrası ve 84.maddecinin d) fıkrasını İhla] ederek; sevk ve idaresindeki araç ile kaza yerinde seyir halindeyken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak ve önünde seyir halinde bulunan aracı güvenli ve yeterli bir mesafeden izlemek zorunda olmasına rağmen, önünde seyir halinde bulunan sürücü … …’nın sevk ve idaresindeki … Almanya plakalı aracın arkasına aracının ön kısımlarıyla çarparak, trafik kazasında asli kusurlardan biri olan arkadan çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından, kazada, % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … Almanya plakalı aracın sürücüsü … ‘nın; kaza da Trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanununun ilgili maddeleri bulunmadığı anlatıldığından kazada, kusurunun olmadığı tespit edilmiştir.
Davacının aracının özellikler; … plaka sayılı 5 Kapılı … marka model araç olduğu, söz konusu aracın Şasi No: … olduğu, aracın 183.342 km de olduğu. Aracın Arka Tampon, Sağ Arka Kasım, Çapraz Taşıyıcı,+ AH Bağlantısı, Bagaj Kapağı, ve sağ arka susturucunun hasar gördüğü, dosya muhteviyatından tespit edilmiştir.
Kaza sonrası oluşan hasar onarım bedelinin, dava tarihi olan 26.09.2016 tarihi itibariyle TCMB Döviz kuru 1 Euro= 3.363,30 TL esas alındığında 6.131,30/3.363,30 = 1.823,00 Euro hasar bedeli olarak hesaplanmıştır.
05/07/2018 tarihli ek raporda; söz konusu aracın Türkiye’deki servisinde onarılması durumunda onanm bedelinin toplam 6.13130TL ( 1.823.00 EURO ) olacağı,. Söz konusu aracın onarım süresinin 5 (beş) İş günü olacağı, davacının yurtdışında yaşıyor olması nedeni ile aracım yurtdışında yaptırmak tercihinde bulunabileceği, bu kapsamda söz konusu araç onarım bedelinin dosya muhteviyatına sunulduğu gibi %19 KDV dahil 9.096,29 EURO olacağı,( 9.096,29 EUR X 4.5931 TL = 41.779,25 TL) 16.08.2015 tarihli EUR kuru 1 EURO= 4.5931 ‘dir. Açıklanan nedenlerle kök rapor sonuç ve kanaatlerinin aynen devam ettiğini,
01/08/2018 tarihli 2.ek raporda ; Söz konusu aracın Türkiye’deki servisinde onarılması durumunda onarım bedelinin toplam 6.131,30 TL olacağı, hasar ile ilgili olarak Türkiye şartlarında davalı tarafından 2.166,79 TL ödenmiş olduğu, (655,79 EUR), bu nedenle 6.131,30 TL – 2.166,79 TL = 3.964.51 TL ( 1.250,63 EUR – 655,79 EUR = 594,84 EUR) bakiye alacağın bulunduğu,
12/06/2019 tarihli 3. Ek raporda; söz konusu aracın ikamet yeri olan Almanya’da onarılması durumunda dosya muhteviyatına sunulduğu gibi % 19 KDV hariç 7.440,80 EUR – 655,79 EUR (Ödemesi yapılan) = 6.785,01 EUR olacağı,( 6.785,01 EUR X 3.1704 TL = 21.508,48 TL) olduğu, kaza tarihi itibariyle 16.08.2015 tarihli EURO kuru 1 EURO * 3.1704 ‘dir. Araçta KDV hariç 7.488,69 EURO hasar meydana gelmiş olduğu, bu nedenle talebe bağlı kalınarak talep edilen 7.440,80 EURO hasar bedelinin kadri marufunda bulunduğu, yurtdışı araç onarım işçilikleri baz alınarak belirlenen yabancı para cinsindeki bedelin kaza tarihindeki TL karşılığının 7.440.80 EUR X 3.1688 TL =23.572,45 TL olduğu tespit edilmiştir.
2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
2918 sayılı KTK ‘nun 85/1. Maddesine göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
KTK 99/1, md. ve poliçe genel şartları B.2.b maddesine göre “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
KTK 90. Md. uyarınca; ‘’Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Zarar görenin durumunun haksız fiilden önceki duruma getirilmesi ve maddi kaybının tam olarak giderilmesi esastır. Yapmış olduğu haksız fiille zarar veren işletenin verdiği zararı eksiksiz olarak gidermesi gerektiğinden, gereği yapılması zorunlu olan sigorta poliçesi ile işletenin sorumluluğunu üstlenen sigortacının da meydana gelen zararı BK’mn 49. ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları, KTK’nun ilgili yukarıda belirtilen maddeleri gereği tam olarak gidermesi esastır.
Uygulamada Sigorta Tahkim Komisyonu ”6102 sayılı Kanun’da sorumluluk sigortaları ayrı bir kısım olarak düzenlenmiş olmakla birlikte bu düzenleme tüm sorumluluk sigortaları için genel bir düzenleme olup ZMSS TKK’ya göre özel kanun olan 2918 sayılı KTK’nda ayrıca düzenlenmiş olduğundan ve KTK’nın 90, Md, tazminat taleplerinin TBK hükümlerine güre çözülmesi gerektiğini belirtmiş olduğundan, sözleşmeye dayanmayan, haksız fiilden doğan tazminat alacağında TBK’mn 76, 88, 120 maddelerine istinaden yasal faiz uygulanması gerektiği ve sigorta şirketi de asıl alacaklının yükümlülüğünü karşıladığından, zarar verenden (sigortalıdan) talep edilecek olan faizden başka faize hükmedilemeyeceği” gerekçesi ile yasal faiz oranına hükmedilmektedir.
TTK 1472 Halefiyet Başlıklı maddesinde; (1)Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2)Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.
(Değişik:RG-2/2/2016-29812)(1) Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldınlmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda kazaya sebebiyet veren sigortalıya rücu edebilir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin E. 2004/570 K. 2004/9618 T. 11.10.2004 Sigortacının 3. şahıslara rücu edebilme tarihi, sigorta ettirene ödeme yaptığı tarihtir. Kanundan kaynaklanan bu temerrüt hali için ayrıca bir ihtara gerek yoktur.
… plaka sayılı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücünün kusurunun olmadığı, dava konusu davacı araçtaki hasar bedelinin kaybının 23.572,45 TL olduğu, sigorta şirketi tarafından ödenen bedelin düşüldükten sonraki tamir bedelinin 23.572,45 TL – 2.166,79 TL= 21.405,66 TL olduğu, tespit edildiğinden, halefiyet ilkesi gereğince davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile 21.405,66 TL ‘nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 1.462,22 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 381,69 TL’nin düşümü ile eksik kalan 1.080,53 TL eksik harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalı … taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 944,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan (33,50 TL ilk masrafı+ 609,70 TL posta masrafı+ 1.200,00 TL bilirkişi ücreti =)1.843,20 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %95,77 kabul ) nazaran 1.765,23 TL’sinin davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafça yatırılan 381,69 TL peşin harcın davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 09/12/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır