Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/94 E. 2020/534 K. 04.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/94
KARAR NO : 2020/534

DAVA : İtirazın İptali
(Ticari Satıma Konu Malın İadesi)
DAVA TARİHİ : 29/01/2016
KARAR TARİHİ : 04/11/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında, Tüplü LPG Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, ancak davalı şirketin, sözleşmede belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve borcunu ödemediğini, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine, taraflar arasındaki cari hesap alacağına ilişkin olarak davalıya karşı, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile 13.170,12 TL tutarında icra takibi başlatıldığını, ancak davalının, borca kötüniyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, dilekçe ekinde ibraz ettiği fatura dökümü ve cari hesap ekstresi ile birlikte müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi ile davalının müvekkili şirket’e borçlu olduğunun tespit edileceğini belirterek, sonuç olarak, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile, davalının icra dosyasına yaptığı itirazın iptaline, (Asıl alacağın icra takibinden itibaren ticari faizi ile tahsiline), haksız ve kötü niyetli olan davalı aleyhine %20’den az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetkiye icra aşamasında da itiraz etmelerine rağmen bu hususta bir karar verilmeyerek, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin, davalı müvekkili firmanın adresi olan Çanakkale mahkemelerinin olduğunu, davacı tarafça icraya konulan alacağın , mesnedi olmayan bir alacak olduğunu, davaya konu borcun, davacının bilgisi ve yönlendirmesi ile yine davacının bayisi olan başka bir alt bayiye ödendiğini, davacı ile yapılan yazışmaların, bunun ispatı olduğunu, davacı tarafın, tüm bu yönlendirmesini ve bilgisi dahilinde yapılan teslimatları yok sayarak bu davayı açtığını, kötü niyetli olan tarafın davacı taraf olduğunu, müvekkili şirketin, Çanakkale… bayisi olduğunu, bunu, 2003 yılında aldığını, bu tarihe kadar yükümlülüklerini yerine getiren bir bayi olduğunu, ödeme emrinde belirtilmiş olan ipotekin, risk dengesini sağlamak amacı ile teminat amaçlı olarak tesis olunduğunu, müvekkili şirketin, bayiliğini davacının onayı ile yine davacının diğer bir bayisine 03/01/2012 tarihinde devrettiğini, bu şirketin ismi … Limited Şti. olduğunu, müvekkili şirketin elindeki 1408 adet boş tüpten 1096 adedi belirtilen alt bayiye, 312 tanesinin de davacı firmaya teslim edildiğini, tüm bu işlemlerden davacı firmanın yetkilisi…ve …’in haberinin olduğunu, diğer teslimatların aynen icraya itiraz dilekçelerinde belirtilen şekilde olduğunu, bu işlemlerin, sektördeki benzer uygulamalar (teamüller) gereği, yine bu teamüllere uygun olarak yapıldığını ve işlemlerin, şirketin e-mail adresi ile yapılan yazışmalarda beyan olunduğunu, burada, “216 adet tüpün haricindekilerin düşüldüğü, bunların da alt bayi tarafından fatura edilince düşüleceği” anlamında yazıların mevcut olduğunu, takip miktarının, yaklaşık 600 tüpün karşılığı olan miktar olduğunu, bu 216 tüpün de yine aynı alt bayiye teslim edildiğini, bu da şirketin diğer yanılgısı gibi kendi sistemlerinden düşmediği için bu yola tevessül edildiğini, bu davanın, davacının kendi içinde ve alt bayileri ile arasındaki irtibat kopukluğundan kaynaklandığını, müvekkili firmanın teslim etmediği bir tüpün olmadığını, bu nedenle ödemesi gerekli bir tüp bedelinin de bulunmadığını, 27/12/2011 tarihinde 112 adet, 15.01.2012 tarihinde 400 adet (şirket kayıtlarında düşümü yapılmamış),18.01.2012 tarihinde 480 adet, 20/04/2012 tarihinde 200 adet olmak üzere tüplerin tesliminin yapılmış durumda olduğunu, bu hususun gerek Çanakkale Bayii temsilcisi, gerekse… Bölge Müdürlüğünde şu anda müdür olarak görevli … ve satış sorumlusu …tarafından da doğrulandığını, şirket muhasebe kayıtlarında teslim edilen tüplerin şirketin hesaplarına zamanında işlenmediği için şu an müvekkili şirketin borçlu olarak göründüğü ve bu yanlışlığın düzeltileceği yönünde müvekkili şirket temsilcilerine malumat verilmekte olduğunu, müvekkili şirket temsilcileri ile takibe konu ipoteğin kaldırılması için de defalarca görüşüldüğünü, açıklanan yanlışlıkların düzeltilmesinden sonra bu ipoteğin kaldırılacağının belirtildiğini, tüm bu görüşmelerin de şahitlerinin mevcut olduğunu, davacı firmanın Türkiye çapında büyük bir kurumsal firma olduğu düşünüldüğünde, bayiliklerinin de 03/01/2012 tarihinde bittiği düşünüldüğünde, gerçekte böyle bir borç olmadığının da anlaşılacağını, böyle bir durumun hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek, görev, yetki, zaman aşımı ve hak düşürücü süre yönünden davanın reddine, neticede esas yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E no.lu dosyası, …Tüplü Bayiliği Sözleşmesi, borç yüklenim taahhütnamesi, taahhütname, borç yüklenim taahhütnamesi, Borç ¸ödeme ve borç yüklenim taahhütnamelerinde devir ve üstlenildiği belirtilen depozitolu tüp ve üstlenilen borçlara ilişkin tutanak, imza sirküleri, Ticaret Sicil Tasdiknamesi, sözleşme ve genel şartnamesi, bilirkişi incelemesi, cari hesap özeti ve faturalar, e-mail yazışmaları,
GEREKÇE :
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinden kaynaklanan cari alacağa dayalı başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkin olup, uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle davacının davalıdan bir alacağı olup olmadığı, mahkememizin yetkisi davanın hak düşürücü süre içerisinde açılıp açılmadığı tespiti noktasında toplanmaktadır.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
22/02/2017 tarihli celsede; taraflar arasındaki yetki sözleşmesi uyarınca davalı vekilinin yetki itirazının, 05/07/2017 tarihli celsede ise; takip dosyası suretinde itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin tebligat parçasının bulunmadığı, itirazın iptali davasında 1 yıllık hak düşürücü süresinin itirazın tebliğinden itibaren başladığından davalı vekilinin hak düşürücü itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Dosyanın ve celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün…E no.lu dosyasının tetkikinden, davacı-alacaklı tarafça davalı aleyhine 13.170,12-TL asıl alacağın icra gideri, vekalet ücreti ve takip tarihinden itibaren sair alacaklara işleyecek 14/12/2014 vadeli asıl alacak için % 10,25 reeskont ile birlikte tahsili için ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalı vekili tarafından süresi içinde yetkiye ve borca itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
… tüp bayiliği alanında uzman sektör bilirkişisinden dosya kapsamı itibariyle, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi kapsamında davacıya toplam ne kadar tüp teslimatı yapıldığı, teslim edilen tüplerin ne kadarı davacıya ya da davacının talimatı ile 3. Kişiye devredildiği, takip tarihi itibariyle davalının elinde kaç adet tüp kaldığı ve sözleşme kapsamında tüp bedelleri belirlenmiş ise, belirlenen bedel üzerinden, belirlenmemiş ise takip tarihindeki piyasa rayici üzerinden kalan tüplerin bedelinin tespiti yönünden rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, re’sen tayin edilen bilirkişi … tarafından sunulan 03/07/2018 tarihli raporda özetle; tüplerin iade edilmemesinden kaynaklanan talebine ilişkin olarak, davalının kendisine davacının iddia ettiği miktarda tüp teslim edilmediğine dair iddiaların değerlendirilebilmesi için bayilik sözleşmesinin madde 14.g ve madde 19 ‘un beraber incelenmesi gerektiğini, bu maddelerde belirtildiği üzere, taraflar arasındaki anlaşmazlıklarda …’ın kayıtlarının geçerli olduğunun belirtildiğini, davalı bayilik sözleşmesine göre, personeli, nakliyecisi veya ortakları gibi elemanlarına,… tarafından yapılan teslimatın kendisine teslim ve tevdi hükmünde olduğunu ve kendisi için bağlayıcı olduğunu kabul ettiğini, bu kapsamda, iade edilmeyen tüpler ile ilgili hesaplamanın davacının defter ve kayıtlarına uygun olarak yapılması gerektiğini, yapılan incelemelerde, davalı ile davacı yetkilileri arasında geçen yazışmalardan taraflar arasında net bir mutabakata varıldığına kanaat getirilemediğini, davalının teslim ettiğini iddia ettiği tüplere ilişkin olarak bir teslim tutanağı doldurulduğuna dair bir evrakın dosya kapsamında bulunamadığını, dolayısıyla davacının kayıtları üzerinden hesap yapılmasının uygun olacağını, davacının dosyaya sunmuş olduğu hesap dökümünde; 12 kg Şişman Tüp 422 adet, 12 kg Uzun Tüp 202 adet olmak üzere toplam :624 adet tüp bulunduğu, sözleşme kapsamında tüp bedellerinin belirlenmediğini, dolayısı ile takip tarihindeki piyasa rayici üzerinden kalan tüplerin bedelinin tespit edilmesi gerektiğini, T.C. İstanbul … İcra Müdürlüğü … numaralı icra takip dosyasının tarihinin 12.12.2014 olduğunu, bu tarih itibariyle takribi tüp imalat bedellerinin: 12 kg …Tüpün imalat bedeli: 37,6-TL, 12 kg Uzun Tüpün imalat bedeli 40,2-TL olmak üzere toplam tüp imalat bedelinin = 37,6 x 422 + 40,2 x 202 = 23.987,60TL olduğu hususları rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki tüm mail yazışmaları tek tek incelenerek davalının itirazları doğrultusunda (iddia edildiği gibi davacı ya da davanın talimatı ile 3. Kişiye verilmiş tüp olup olmadığı, davalının teslimata ilişkin mail yazışmalarına davacı tarafından açık yada zımni muvafakat verilip verilmediği nazara alınarak) davalının elinde teslim edilmemiş tüp bulunup bulunmadığı noktasında bilirkişi …’dan alınan 03/05/2019 tarihli ek raporda özetle; davalı ile davacı şirket yetkilileri arasında geçen yazışmalardan, taraflar arasında net bir mutabakata varılmadığını, davacının davalıdan toplam 624 adet tüp talebi olduğunu, davacı şirket çalışanı olan…’in 15.03.2012 tarihinde yazdığı mailde, tüm iade tüpler düştükten sonra davalının kalan tüp borcunun 416 adet olduğunu, bakiye 416 tüpün ne kadarının uzun, ne kadarının şişman tüp olduğu bilgisinin işbu mailde belirtilmediğini, davalı şirketin çalışanı olan …’un 416 adet tüp borcu olduğu hususunda mutabık olduğunu, bu tüplerden 216 adedinin dava dışı… teslim edileceğinin, kalan 200 adedinin ise takasçıya verilebileceğinin belirtildiğini, yine davalı şirketin çalışanı olan …’un maillerinde, …’a verilen 216 tüp dışındaki bakiye 200 adet tüpün ise…’in talimatı ile takasçıya teslim edildiğinin belirtildiğini, …, Takasçı ya da davacı tarafından tüplerin teslim alındığına dair bir makbuz vb belgeye dosya kapsamında bulunamadığı hususları rapor edilmiştir.
Mahkememizin 11/12/2019 tarihli celsenin 1 nolu ara kararı ile davacı vekiline 15/03/2012 tarihinde davacı çalışanı …tarafından 416 adet kaldığı belirtilen tüplerin cinslerini bildirmesi için 2 haftalık süre verildiği, davacı vekilinin 25/12/2019 tarihinde uyaptan gönderdiği dilekçe ile davalı nezdinde 281 adet 12 kg lık şişman, 135 adet 12 kg lık uzun tüp bulunduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında tüplü LPG bayilik sözleşmesi imzalandığı, davacının bayilik sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için icra takibinde bulunduğu, davalı tarafından bayilik sözleşmesi kapsamında davalıya teslim edilen tüplerin davacıya iade edildiğine ilişkin bir teslim tutanağı sunulamadığı, bilirkişi raporu ile takip tarihi itibariyle davacının, davalı tarafından davacıya teslim edilmeyen 624 adet tüp ve tüp imalat bedeli olan 23.987,6 TL tutarında alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de; 15/03/2012 tarihinde davacı çalışan…tarafından yazılan mailde tüm düşümlerden sonra bakiye toplamın 416 olduğu belirtilmiş olup, davacı vekilince sunulan 25/12/2019 tarihli dilekçe ile davalı nezdinde 281 adet 12 kg lık şişman, 135 adet 12 kg lık uzun tüp bulunduğu beyan edildiğinden, bilirkişi tarafından takip tarihi itibariyle 12 kg lık şişman tüpün imalat bedeli 37,6 TL 12 kg lık uzun tüpün bedeli 40,2TL olarak belirlendiği dikkate alınarak davacının 37,6 x 281 =10.565,60 TL + 40,2 x 135 =5.427,00TL olmak üzere toplam 15.992,60TL alacaklı olduğu anlaşılmakla davanın kabulü ile; davalının İstanbul 10. İcra Müdürlüğü’nün … esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,25 oranını aşmayan değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına, alacak belirlenebilir olduğundan alacağın %20 si olan 2.634,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın kabulü ile; Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… esas nolu dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %10,25 oranını aşmayan değişen oranlarda reeskont faizi uygulanmasına,
Alacağın %20 si olan 2.634,02 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli olan 899,65- TL karar ilam harcından, peşin alınan 224,92 -TL harcın mahsubu ile noksan kalan 674,73- TL bakiye ilam harcının davalı alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 258,42- TL, davetiye posta gideri: 107,25- TL, bilirkişi ücreti:1.200,00- TL olmak üzere toplam: 1.565,67-TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 3.400,00- TL vekalet ücretinin (davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,

Taraf vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/11/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır