Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/898 E. 2018/1116 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/898 Esas
KARAR NO : 2018/1116

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 17/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağının sağlanması amacıyla ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas no’lu icra dosyası ile borçlu hakkında icra takibi yapıldığını, iş bu takip dosyası içeriğinde davalı yanca kiralık çadır mağaza kurulumunun gerçekleştirilememesi nedeni ile 26.05.2016 tarihinde avans olarak gönderilen 12.000,00 TL’nin iadesinin talep edildiğini, borçlu, süresi içinde borçlu olmadığını iddia ederek borca itiraz edip takibi durdurduğunu, borçlunun itirazının haksız ve dayanaksız olduğunu ve itirazın yerinde olmadığını belirterek, sonuç olarak; itirazın İcra ve İflas Kanunu gereğince iptaline ve takibin devamına, borçlu aleyhine % 20 İcra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
davacı taraf ile müvekkili arasında çadır mağazasının kurulumu için anlaşma yapıldığını, yapılmış olan bu anlaşmaya istinaden davacı tarafça müvekkiline, malzemelerin temini ve hazırlık işlemleri için 12.000,00- TL gönderildiğini, müvekkilinin aradaki anlaşmaya istinaden üzerine düşen tüm yükümlülükleri yerine getirip; gerekli tüm malzemeleri hazırladığını, ayıca bir emek sarf ettiğini ancak, müvekkili ifaya hazır iken, davacı tarafça sözleşmenin feshedildiğini ve ödenen paranın talep edildiğini, müvekkili ile davacı arasındaki sözleşmenin tamamen davacıdan kaynaklanan bir sebep ile haksız olarak feshedildiğinden müvekkilinin zarara uğradığını, bu konudaki dava ve talep haklarını saklı tutttuklarını, somut olayda zarara uğrayan ve alacaklı olan tarafın müvekkili olduğunu, müvekkilinin anlaşmanın tüm hükümlerine uygun davrandığını, sonuç olarak; haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın tümüyle reddine; davacının yüzde 20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine; yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin de davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dava, ticari ilişkiden kaynaklanan sözleşmenin yerine getirilmemesi nedeni ile gönderilen avans bedelinin iadesi için başlatılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 67/1-2. maddesi “[1] Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. [2] Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmünü amirdir.
Dosyanın ve UYAP’dan celp edilen …. İcra Dairesinin … E. sayılı icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça sözleşme gereği avans bedelinin iadesinden kaynaklanan 12.000,00- TL alacak için yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri ile davalının taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden yapmış olduğu harcamaların bulunup bulunmadığı tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişi …’den alınan raporda özetle; ibraz edilen davacı şirketin 2016 yılı Ticari defterlerinin açılış-kapanış onaylarının, TTK Madde 64,66 (Eski TTK. Madde 69,70/son 72/3) ve VUK madde 220-226 uyarınca yasal sürelerde ve usule uygun şekilde yaptırıldığını, davalı yanca defter sunulmadığından inceleme yapılamadığını, davacının kayıtlarında dava konusu, 26.05.2016 tarihli 12.000,00- TL, bedelli gönderilen havalenin kaydedildiğini, davalı …’nin cari hesabı 12.000,00 TL- alacaklı olarak kapandığını, dava konusu alacağın 12.000,00-TL Anapara+ 44,38-TL İşlemiş faiz ile birlikte 12.044,38- TL olarak hesaplandığını, sonuç olarak; davacı ile davalı arasında ticari ilişki söz konusu olduğu, dava konusu 12.000,00- TL alacağının davacının talebi üzerine davalı yan tarafından düzenlenen sipariş formundaki çadır mağaza kurulum talebi üzerine ödenen bedelden oluştuğu, ön sipariş formundaki belirtilen tarih aralığında, dosya muhteviyatı itibari ile yapılan incelemede işin yapıldığını kanıtlayan başkaca bilgi ve belge olmadığı, davacının 2016 yılı defter kayıtlarına işlediği eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 12.000,00 TL ( Onikibin-TL-) defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, 2016 yılına devreden bu alacağa, 2017 yılı içerisinde başkaca ödeme yapılmadığını, davacının icra takip tarihinde alacağına yasal işlenmiş faiziyle birlikte talep ettiği bildirildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; taraflar arasında çadır mağazasının kurulması için anlaşma yapıldığı, yapılan bu anlaşmaya istinaden davacı tarafça 12.000,00- TL avans ödemesi yapıldığı hususunda taraflarca ihtilaf bulunmamaktadır. Davalı vekili, davalının üzerine düşen tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini, müvekkilinin ifaya hazır iken davacı tarafça sözleşmenin fesih edildiğini ve ödenen paranın talep edildiğini, sözleşmenin davacıdan kaynaklanan bir sebep ile haksız olarak fesih edildiğini, müvekkilinin zarara uğradığını iddia etmiş ise de; dosyaya ibraz edilen sipariş teklif formunda organizasyonun başlama tarihi 25/05/2016 bitiş tarihi 25/08/2016 tarihi olarak kararlaştırıldığı görülmüştür. Davalı taraf sipariş teklif formunda belirtilen tarihler aralığında edimini ifa ettiğini ispata elverişli yasal delillerle kanıtlayamadığından, davacının sözleşme uyarınca avans olarak verdiği 12.000,00-TL bedelin iadesini talep etme hakkı bulunduğundan davanın kabulüne karar verilmiştir. Davalının takip dosyasına yaptığı itirazın haksız olması ve alacağın likit olması neden ile davacı lehine icra inkâr tazminatına hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davalının, …. İcra Müdürlüğünün … E .sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına,
Asıl alacak miktarı olan 12.000,00 TL’nin % 20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Alınması gerekli olan 819,73-TL karar ilam harcından peşin alınan 204,93-TL nin düşümü ile noksan kalan 614,80- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 238,43 -TL, davetiye, posta gideri: 132,50-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL, olmak üzere toplam: 970,93- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, AAÜT uyarınca uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır