Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/881 E. 2018/495 K. 30.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/881 Esas
KARAR NO : 2018/495

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 25/08/2016
KARAR TARİHİ : 30/04/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine, İcra dosyasına birer örneği sunulmuş olan … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ilamı ve Yargıtay… Hukuk Dairesi’nin … E. ve … K- Sayılı onama kararına dayanarak genel haciz yoluyla takip yapıldığını, Ödeme emri borçluya 12.08.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup borçlu tarafından süresi içinde borcun aslına faizine ve diğer ferilerine, borcun zamanaşımına uğradığı ve borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğini ve icra takibinin durduğunu, Borçlunun itirazı haksız ve kötü niyetli olduğunu, Öncelikle borçlunun takibe konu alacağın sargılamayı gerektirdiği yönündeki itirazı mesnetsiz olduğunu, Davalı bankaya karşı, “kredi borcu ödenmiş olmasına rağmen kredi teminatı olarak bankaya verilmiş olan çek ve bonoların ihtara rağmen davacı/alacaklıya iade edilmemesi nedeniyle açılmış olan tazminat davasının, …Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasından karara bağlandığını, Davanın Mahkeme tarafından kısmen kabul ve kısmen reddedildiğini, Yargılama sonunda Mahkeme gerekçeli kararında. “davacı/ alacaklının 38.460,00 TL asıl alacak ve 8.588.33 TL faiz olmak üzere 47.048.33 TL alacağı bulunduğu, ancak alacağın 9.000.00 TL’lik kısmının dava konusu yapıldığı, Yargıtay’ın bozma ilamından sonra ıslah yaparak talebin artırıldığı, yargıtay bozma ilamından sonra ıslah yapılamayacağından davanın kısmen kabulüne, fazlava ilişkin kısmın reddine, alacağın temerrüt tarihinden itibaren isleyecek reeskont faizi ile tahsiline seklinde karar verildiğini, Davalı bankanın uzun yıllardır devam eden dava nedeniyle müvekkili firmanın alacağını ödemediği gibi şimdi de alacakla ilgili zamanaşımı itirazında bulunmasının kötü niyetli olduğunun açık göstergesi olduğunu, Davalının itirazları haksız kötü niyetli ve davacının alacağını sürüncemede bırakmaya dönük olduğunu, Borçlunun borcun aslına faizine ve diğer ferilerine yapağı itirazın iptalini talep ettiklerini, Takibe konu alacağa vaki haksız itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere davacı lehine icra inkar tazminatına hükme dilmesine, itirazın iptalini %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini yargılama ve vekalet ücretinin davalı taraf yüklenmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili bankaya, temlik cirosu ile teslim edilen çek ve senetlerin meşru hamili olduğunu, müvekkili banka meşru hamil sıfatı ile zamanaşımı süresi dolmadan ve kredi borcu kapatılmadan icra takip işlemlerine başladığını, Yerel mahkeme; gerek bilirkişi incelemesi ve gerekse resen Çaptığı incelemeler neticesinde yasal takibe konu edilen kambiyo evraklarına ilişkin icra takiplerinde hak edilen vekalet ücretinin ödenmemiş olması sebebiyle isabetli olarak davanın reddine karar verildiğini, Davacı … Ltd. Şti. Tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesi’’nin … E. Sayılı dosyası ile açılan Tazminat davasında; Davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, bu nedenle dosya temyiz edilerek Yargıtay’a gönderildiğini, Yargıtay … Hukuk Dairesinin … E. … K. Sayılı İlamı İle Yargıtay … H.D. Yerel Mahkeme kararını düzelterek onandığını, Söz ‘konusu kararda; Davalı Bankanın hafif kusurundan bile sorumlu olduğu, bu nedenle sorumsuzluk anlaşmasının geçersiz olduğu, Bankanın davacı kredi borçlusundan olçın alaçağım tahsil etmiş olduğu, nezdinde bulunan kıymetli evrakların zaman aşımına uğradığı bu şekilde davacının zarara uğradığı, Davacının, davalı Bankadan 38.460,00-TL Asıl alacak, 8.588,33-TL Temerrüt faizi olmak üzere toplam 47.048,33-TL alacağı bulunduğu, ancak alacağının 9.000-TL’lik kısmını dava konusu yaptığı, Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılarak talebini arttırdığı, Yargıtay bozma kararından sonra ıslah yapılamayacağından davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, Davaya konu, çek ve senetler tahsil edildiğinde kredi borcundan mahsup edilmek üzere teslim alınmış olup davacı ile imzalanan kredi sözleşmesi ile hüküm altına alındığını, Davacı taraf, iddia ettiği gibi bir zarara uğramamış olup zararın kanıtlanmadığı bir durumda tazminini istemenin hukuka aykırı olduğunu,Takip konusu alacak belirli veya borçlu tarafında bilinmesi ya da tayini edilmesi mümkün ise o takdirde icra inkar tazminatına hükmedilebileceğini, söz konusu borç hesap edilebilir nitelikle bir borç olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddi gerekir şeklinde cevap ve savunmada bulunmuştur.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davalı borçlu aleyhine, İcra dosyasına birer örneği sunulmuş olan … Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı ilamı ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E. ve … K- Sayılı onama kararına dayanarak genel haciz yoluyla yapılan takipte borçluya 12.08.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrine borçlu tarafından süresi içinde borcun aslına faizine ve diğer ferilerine, borcun zamanaşımına uğradığı ve borcu olmadığı gerekçesiyle itiraz edildiğinden icra takibinin durması nedeniyle İİK.’nun 67. Maddesi gereği açılan itirazın iptali ve davalı borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi talepli davadır.
Deliller; … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, Dosya Münderecatı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’… E … nolu kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesi … ESAS VE … düzelterek onama kararı,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 06/11/2017 günlü bilirkişi raporunda; Davacı taraf, … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …E sayılı dosyasında 01/06/2012 tarihli kök rapor ve 09/07/2012 tarihli ek rapora istinaden; “yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalı bankanın davacı kredi borçlusundan olan alacağını tahsil etmiş olduğu, nezdinde bulunan kıymetli evrakların davacıya iade edilmesi gerektiği, iadenin gerçekleşmemesi nedeniyle kıymetli evrakların zaman aşımına uğradığı bu şekilde davacının zarara uğradığı, davacının davalı bankadan 38.460 TL asıl alacak, 8.588,33 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 47.048,33 TL alacağı bulunduğu, ancak alacağının 9.000,00 TL’lik kısmını dava konusu yaptığı, Yargıtay bozmasından sonra ıslah yaparak talebini arttırdığı, Yargıtay bozmasından sonra ıslah yapılamayacağı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne, 9.000,00 TL’nin 27/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin Yargıtay bozmasından sonra ıslah yapılmayacağından, reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” kararına dayanarak ; 9.000,00 TL talep etmelerine rağmen asıl alacaklarının ; 34.460,00 TL asıl alacak, ( -) 9.000,00 TL tahsil edildiğini, 29.460,00 TL Asıl alacakları kaldığını ve Yargıtay kararına göre reeskont faizinin başlangıç tarihinin 27/09/2009 değil 27/09/2009 olduğu düzeltmesi ile Yargılama yenilemesine gidilerek takip tarihi itibari ile alacaklarının 29.460.00 TL Asıl Alacak, 27.602.01 TL İslemiş faiz olmak üzere toplam 57.062.01 TL olduğunu iddia edildiği,
Sayın Mahkemenin davalı banka uygulamasından kaynaklanan takip hukukuna aykırı işlemden (takibin düşmesi ve zaman aşımı gibi) davacının zarara uğratıldığı ve bu zararın nihai bir zarar oluşturduğu Sayın Mahkemece benimsendiği ve yargılama yenilemesinin Sayın Mahkemece uygun görüldüğü takdirde, davacı tarafın takip tarihi itibari ile 29.460,00 TL Asıl Alacak, 27.602,01 TL İşlemiş faiz olmak üzere 57.062,01 TL alacaklı olacağı, Davacı tarafın alacaklı olduğuna karar vermesi halinde takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasaya göre yıllık %10.5 den başlayan kademeli oranda avans faizi uygulamasının Sayın Mahkemenin Takdirinde olduğu hususlarında rapor tanzim olunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasının tetkikinde; davacı … Ltd Şti 05/08/2016 tarihinde, ile davalı … A.Ş. Aleyhine; 23.460,00 TL Asıl Alacak : 27.602,01 TL işlemiş faiz olmak üzere Toplam 57.062,01 TL takip talebinde bulunmuştur, ödeme emri davalı tarafa 12/08/2016 tarihinde tebliğ edilmiş davalı taraf 19/08/2016 tarihinde yasal süresinde asıl alacak ve ferilerine itiraz etmiş. Tebliğ alındı parçasının dosyaya döndüğü,
… Asliye Ticaret Mahkemesi … E … nolu karar özetinde; Tüm dosya kapsamının ve delillerin değerlendirilmesi sonucunda; davacının davaya konu çek ve senetlerin tahsili için bankanın başlattığı takibin avukatlık ücretini ödemekle yükümlü olamayacağı, sözleşmede hafif kusur halinde borçlunun sorumlu olmayacağına ilişkin şartın öngörülebileceği ancak sözleşme yapılırken alacaklı borçlunun hizmetinde ise veya sorumluluk hükümetin verdiği imtiyaza dayanılarak yapılan, bir sanatın gereğinin yerine getirilmesinden ileri geliyorsa, hakimin takdir hakkını kullanıp, bu şartı geçersiz sayabileceği, davacı bankayı hafif kusurundan bile sorumlu olduğu bu nedenle sorumsuzluk anlaşmasının geçersiz olduğu yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda davacının davalı bankanın davacı kredi borçlusundan olan alacağını tahsil etmiş olduğu, nezdinde bulunan kıymetli evrakların dayacıya iade edilmesi gerektiği, iadenin gerçekleşmemesi nedeniyle kıymetli evrakların zaman aşımına uğradığı bu şekilde davacının zarara uğradığı, davacının davalı bankadan 38.460 TL asıl alacak, 8.588,33 TL temerrüt faizi olmak üzere toplam 47.048,33 TL alacağı bulunduğu, ancak alacağının 9.000,00 TL’lik kısmını dava konusu yaptığı, Yargıtay bozmasından sonra ıslah yaparak talebini arttırdığı, Yargıtay : bozmasından sonra ıslah yapılamayacağı anlaşıldığından, davacının davasının kısmen kabulüne, 9.000,00 TL’nin 27/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin Yargıtay bozmasından sonra yapılmayacağından, reddine karar verilmiş, Kararı, taraf vekillerinin temyiz etmesi sonucunda Yargıtay … Hukuk Dairesi … ESAS VE … kararı özetle;
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, davalı bankadan kullanılan krediye teminat olarak verilen ancak, bankaca tahsil edilmeyen birtakım çek ve senetlerin, kredi borcunun kapatılmasından sonra iade edilmediği, söz konusu çek ve senetlerin bankanın elinde iken zamanaşımına uğradığı iddiasına dayalı alacak istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kısmen kabulü ile hükmedilen alacağın 27/09/2009 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmiş ise de, faiz başlangıcının temerrüt tarihi olarak kabul edilen davacı ihtarının davalıya tebliğ tarihi olan 27/04/2009 tarihi olması gerekirken maddi hataya dayalı olarak 27/09/2009 tarihi olduğunun belirtilmesi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “..27/09/2009…” ibaresinin çıkarılarak yerine “….27/04/2009….” ibaresi eklenilmek sureti ile kararın davacı yararına HUMK’nın 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 461,10 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
… İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası, Dosya Münderecatı, … Asliye Ticaret Mahkemesi’… E … nolu kararı, Yargıtay … Hukuk Dairesi … ESAS VE … düzelterek onama kararı birlikte değerlendirildiğinde davacının … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E … karar nolu dosyası ile dosya içindeki kök ve ek rapora göre 38.460,00 TL asıl alacak ve 8.588.33 TL faiz olmak üzere 47.048.33 TL davacının alacağı bulunduğu, ancak alacağın 9.000.00 TL’lik kısmının dava konusu yapıldığından Yargıtay bozmasından sonra ıslah yapılamayacağından davacının davasının kısmen kabulüne, 9.000,00 TL’nin 27/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, tarafların temyizi sonucunda Yargıtay … Hukuk Dairesi … E. ve …K. sayılı kararı ile davacı ihtarının davalıya tebliğ tarihi olan 27/04/2009 tarihi olması gerekirken maddi hataya dayalı olarak 27/09/2009 tarihi olduğunun belirtilmesi doğru görülmediğinden hüküm düzeltilerek onanmış, davacı … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E … karar nolu dosyası ile dosya içindeki kök ve ek rapora göre 38.460,00 TL asıl alacak ve 8.588.33 TL faiz olmak üzere toplam 47.048.33 TL alacaktan hüküm altına alınan 9000.00 TL’nin mahsubu sonucu bakiye alacağın tahsili için icra takibi yapmış, davalı itiraz ettiğinden takir durmuş, davalı alacağın zamanaşımına uğradığını savunmuştur. Yargıtay … Hukuk Dairesi … Esas ve … düzelterek onama kararında da belirtildiği üzere davalı bankanın temerrüd tarihi davacı ihtarının davalıya tebliğ tarihi olan 27/04/2009 tarihidir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 689,17 TL’den mahsubu ile artan 653,27 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 6.626,82 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır