Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/84 E. 2018/678 K. 31.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/84 Esas
KARAR NO : 2018/678

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/01/2016
KARAR TARİHİ : 31/05/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 07/09/2015 tarih ve … nolu kdv dahil 21.452.40 TL tutarındaki fatura içeriği ürünleri davalı taraf teslim ettiğini, davalı tarafın yalnız 8.000.00 TL ödediğini, bakiye 13.452.40 TL sini ödemediğini, bu nedenle … 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalı tarafın takibe haksız şekilde itiraz ettiğini, iddia ederek, davalının haksız itirazının iptalini, asıl alacağın %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı veya vekilinin dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; davacının 07/09/2015 tarih ve … nolu kdv dahil 21.452.40 TL tutarındaki fatura içeriği ürünleri davalı taraf teslim etmesi, davalı tarafın yalnız 8.000.00 TL ödemesi, bakiye 13.452.40 TL sini ödemediğinden … 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibe davalının itirazı nedeniyle İİK.’nun 67. Maddesi gereği açılan itirazın iptali ve davalı borçlunun %20 ‘den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesi talepli davadır.
Deliller;… 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası, ticari defterler, bilirkişi incelemesi
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış,17/08/2017 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır. Davacı … Ltd. Şti dava konusu 2015 yılı ticari defter lerinden yanlızca yevmiye defterinin ibraz etmiştir. Yevmiye defterinin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapıldığı, ancak kebir ve envanter defteri ibraz edilmediğinden bu defterlerin 6102 sayılı TTK nın 64/3 maddesi ve kayıtların birbirini doğruladığı tespit edilemediğinden 6100 sayılı HMK nın 222 maddesine uygun olmadığından sahibi lehine delil teşkil etme özelliği taşımadığı, davalı taraf ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın davalı tarafı kayıtlarını 120 10 131 Alıcılar hesabında takip ettiği, hesapta dönem sonu itibari ile davalı tarafın 13.452.40 TL Kdv dahil borçlu göründüğü, bu tutarın 2016 yılına devrettiği tespit edilmiştir.
Davacı … Ltd. Şti, davalı … Ltd. Şti aleyhinde 25/12/2015 tarihinde … 29. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile; 13.452.40 TL Asıl Alacak, 421.82 TL İşlemiş faiz olmak üzere toplam: 13.874.22 TL için takip talebinde bulunarak, takip tarihinden ödeme tarihine kadar % 10.5 avans faizi talep etmiştir. Davalı vekili Uyap üzerinden 08/01/2016 tarihinde takibe borçlarına ve fer’ilerine itiraz etmiştir. Ödeme emri tebliğ parçasının dosyaya dönmediği görüldüğünden itirazın 7 günlük sürede yapıldığı tespit edilememiştir.
6102 sayılı TTK nın 1530 Md (1)’ne göre; Aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde, ticari hükümlerle yasaklanmış işlemler ve şartlar batıldır. Ancak, sözleşme uyarınca yerine getirilmesi gereken edimler için kanunun veya yetkili makamların koymuş olduğu en yüksek sınırı aşan sözleşmeler en yüksek sınır üzerinden yapılmış sayılır; sınırı aşan edimler hata He yerine getirilmiş olmasa bile, geri alınır. Bu sınırlarda, Türk Borçlar Kanununun 27 nci maddesinin ikinci fıkrasının ikinci cümlesi uygulanmaz.
(2)Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedariki amacıyla yapılan işlemlerde, alacaklı, kanundan veya sözleşmeden doğan tedarik borcunu yerine getirmiş olmasına rağmen, borçlu, gecikmeden sorumlu tutulamayacağı haller hariç, sözleşmede öngörülmüş bulunan tarihte veya belirtilen ödeme süresinde borcunu ödemezse, ihtara gerek olmaksızın temerrüde düşer.
(3)Mütemerrit borçlunun alacaklısı sözleşmede öngörülen tarihten ya da ödeme süresinin sonunu takip eden günden itibaren, şart edilmemiş olsa bile faize hak kazanır.
(4)Sözleşmede ödeme günü veya süresi belirtilmemişse veya belirtilen süre beşinci fıkraya aykırı ise, borçlu aşağıdaki sürelerin sonunda ihtara gerek kalmaksızın mütemerrit sayılır ve alacaklı faize hak kazanır:
a)Faturanın veya eş değer ödeme talebinin borçlu tarafından alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda b)Faturanın veya eş değer ödeme talebinin alınma tarihi belirsizse mal veya hizmetin teslim alınmasını takip eden otuz günlük sürenin sonunda;ş]}
c)Borçlu faturayı veya eş değer ödeme talebini mal veya hizmetin tesliminden önce almışsa, mal veya hizmetin teslim tarihini takip eden otuz günlük sürenin sonunda
d)Kanunda veya sözleşmede, mal veya hizmetin kabul veya gözden geçirme usulünün öngörüldüğü hallerde, borçlu, faturayı veya eş değer ödeme talebini, kabul veya gözden geçirmenin gerçekleştiği tarihte veya bu tarihten daha önce almışsa, bu tarihten sonraki otuz günlük sürenin sonunda; şu kadar ki, kabul veya gözden geçirme için sözleşmede öngörülen süre, mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz günü aşıyor ve bu durum alacaklının aleyhine ağır bir haksızlık oluşturuyorsa, kabul veya gözden geçirme süresi mal veya hizmetin alınmasından itibaren otuz gün olarak kabul edilir.
(5)Sözleşmede öngörülen ödeme süresi, faturanın veya eş değer ödeme talebinin veya mal veya hizmetin alındığı veya mal veya hizmetin gözden geçirme ve kabul usulünün tamamlandığı tarihten itibaren en fazla altmış gün olabilir. Şu kadar ki, alacaklı aleyhine ağır bir haksız durum yaratmamak koşuluyla ve açıkça anlaşmak suretiyle taraflar daha uzun bir süre öngörebilirler. Ancak alacaklının küçük yahut orta ölçekli işletme (KOBİ) veya tarımsal ya da hayvansal üretici olduğu veya borçlunun büyük ölçekli işletme sıfatını taşıdığı hallerde, ödeme süresi, altmış günü aşamaz.
(6)Gecikme faizi ödenmeyeceğini veya ağır derecede haksız sayılabilecek kadar az faiz ödeneceğini, alacaklının geç ödeme dolayısıyla uğrayacağı zarardan borçlunun sorumlu olmayacağını veya sınırlı bir şekilde sorumlu tutulabileceğini öngören sözleşme hükümleri geçerizdir. Geçersizlik durumunda yedinci fıkra uygulanır.
(7)Bu madde hükümleri uyarınca alacaklıya yapılan geç ödemelere ilişkin temerrüt faiz oranının sözleşmede öngörülmediği veya ilgili hükümlerin geçersiz olduğu hallerde uygulanacak faiz oranını ve alacağın tahsili masrafları için talep edilebilecek asgari giderim tutarını Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası her yıl ocak ayında ilan eder. Faiz oranı, 04/12/1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunda öngörülen ticari işlere uygulanacak gecikme faizi oranından en az yüzde sekiz fazla olmalıdır.
(8)Mal veya hizmet bedelinin taksitle ödenmesinin öngörüldüğü durumlarda, bu maddenin ödeme sürelerini düzenleyen hükümleri birinci taksit bakımından uygulanır. Her bir taksit tutarının ödenmeyen kısmı yedinci fıkrada öngörülen oranda gecikme faizine tabidir. Alacaklının küçük veya orta ölçekli işletme veya tarımsal veya hayvansal üretici olup borçlunun büyük ölçekli işletme olduğu hallerde taksitle ödemeyi öngören sözleşme hükümleri geçersizdir.
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 27/06/2003 tarih ve 2001/1 E. 2003/1 K. Sayılı ilamında da açıklandığı üzere; bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içerdiği bilgilere itiraz etme hakkına sahiptir. Aksi takdirde faturanın içeriğini kabul etmiş sayılır. Mülga 6762 sayılı TTK 23/2 ve 6102 sayılı TTK 21/2 ‘de bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamış ise bu içeriği kabul etmiş sayılır. TTK ve Vergi Usul Kanununa göre fatura düzenlemek zorunlu olup, 213 sayılı VUK 231/5 yedi gün içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır. TTK m. 21/2 hükmünün faturaya tanıdığı kanuni karine, karşı tarafa gönderilen faturaya sekiz gün içinde itiraz edilmemiş olması şartına bağlıdır. Faturayı alan kişinin itiraz etmiş olması halinde, artık karşı tarafın fatura içeriğini kabul etmiş sayılması söz konusu olmadığı gibi, diğer tarafın da itiraz ettiği hususları ispat külfeti olmayacaktır. Bu nedenlerle davacı tarafından dava konusu faturanın dosyada fotokopisi olmasına karşın, fatura üzerine davalı tarafından faturanın teslim alındığına dair imza bulunmadığı, davacı tarafın alacak talebinde bulunması için dava konusu fatura içeriğindeki malları ve faturayı davalı tarafa teslim ettiğini kanıtlaması gerektiği ve davacının bunun ispatlayamadığının anlaşıldığı, rapora itiraz sonucunda 30/03/2018 havale tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.Ek raporda da davacı tarafından dava konusu faturanın dosyada fotokopisi olmasına karşın, fatura üzerine davalı tarafından faturanın teslim alındığına dair imza bulunmadığı ayrıca fatura içeriğinde irsaliye tarihi 07/09/2015- irsaliye no 603830 yazılmasına rağmen mal ve hizmet teslimini kanıtlayan irsaliyenin dosyada görülmediği, mahkememizce davalı taraf vergi dairesinden celp edilen dosyada mübrez 28/12/2017 tarihli yazıda ba formlarında dava konusu 07/09/2015 tarih ve 63091 nolu kdv hariç 18.180.00 tl faturanın davalı tarafından beyan edilen eylül-ekim-kasım-aralık 2015 dönemi ba formunda beyan edilmediği, bu durumda davacı tarafın düzenlediği daya konusu faturanın dayalı tarafa teslim edildiğinden bahsedilemeyeceğinden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 160,37 TL’den düşümü ile artan 124,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı vekille temsil olunmakla hukuki yardımı nedeni ile red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/05/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır