Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/704 E. 2019/110 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/704 Esas
KARAR NO : 2019/110
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; “24.05.2014 günü sürücü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı otomobil ile Sarıyer İlçesi … Mahallesi … sokak üzerinde aşırı hızlı ve kontrolsüz şekilde seyir halindeyken, o dönem 4 yaşında ve yaya olan müvekkili …’a çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, davacı müvekkilin yaralandığı ve bacağına platin takıldığı, sürücü … hakkında …. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile tahkikat görüldüğü, bilirkişi raporunda sürücü … 1. dereceden kusurlu bulunduğu, … plaka sayılı aracın, davalı … Sigorta A.Ş.’ye … poliçe numaralı ZMS Trafik sigortası ile kaza tarihinde sigortalı olarak bulunduğu, müvekkilinin 23.12.2010 doğumlu olup, kaza tarihi itibariyle 4 yaşında olduğu, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla; davacı müvekkile ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam şimdilik 1,000 TL daimi maluliyet (sakatlık) tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle beraber davalı şirketten tahsiline, ön inceleme ile birlikte; yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini” talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; “Dava konusu, dava dışı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç için; müvekkil şirketçe 23.12.2013/2014 tarihleri arasında, … nolu poliçe numarası ile ZMS poliçesi düzenlendiği, ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 250.000,00 TL ile sınırlı olduğu, müvekkil şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmadığı, davacı tarafın 1.000,00 TL tazminat talep ettiği, kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarının ödemesinin esas olduğu, haksız ve mesnetsiz açılan davanın tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine, tazminat hesabının sigortalının kusur oranınca yapılması gerektiğine, müvekkil şirketin temerrüdü bulunmadığından faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğine, öncelikle genel şartlara uygun olarak tüm hasar evrakları ile birlikle hasar başvurusu yapılması gerektiği, hiçbir başvuru yapılmadan açılan davaya müvekkilin dava açılmasına sebebiyet vermemesi nedeniyle dava masraflarından, faizden ve tüm ferilerinden sorumluluğunun ve temerrüdünün bulunmadığını tespitine kara verilmesini” talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava;mevcut … Polis Merkezi Amirliği görevlilerinin tanzim ettiği Tespit Tutanağına göre; 24.05.2014 günü saat 19.30 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracıyla İstanbul İJi, Sarıyer İlçesi, … mahallesi … Sokak (G-6 sakak) üzerinde seyir halindeyken sürücü …’m beyanına göre, yaya …’ın yolun sol tarafında park halinde bulunan aracın önünden yakın mesafeden bir anda fırlamasıyla yola çıktığı mesafenin nedeniyle frene basmasına rağmen (olay yerinde polisin yaptığı inceleme sonucu 5-6 metre fren izi olduğu) çocuk yaya …’a çarpması sonucu Trafik kazasının meydana geldiği, meydana gelen kaza neticesinde daimi sakatlık tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu’nun 12/02/2018 tarihli raporu, … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 13/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Bu kazanın oluşumunda Yaya …’in; Karayolları Trafik Kanununun 68.maddesinin b) ve c) fıkraları ile ayrıca Karayolları Trafik Yönetmeliğinin 138. maddesinm b) fıkrasının 3. bendini ve d) fıkrasını ihlal ederek; kaza yerinde, kendisinin, ancak yatay ve dikey trafik işaretleri ile kontrol altına alınmış yaya ve okul geçitlerinde ve kavşak sistemi içinde kurallara uyarak karşıdan karşıya geçme ve 100 metre kadar mesafede yaya geçidi, okul geçidi veya kavşak bulunmayan yerlerde, taşıt trafiği için bir zorluk veya engel yaratmamak şartıyla ve yoldan gelen taşıtların uzaklık ve hızım kontrol ederek kendi güvenliğini sağladıktan sonra en kısa doğrultuda ve en kısa zamanda taşıt yolunu karşıdan karşıya geçme hakkı olduğu halde, kurallara aykırı hareket ederek, karşıdan karşıya geçmek için taşıt yoluna kontrolsüz ve dikkatsiz şekilde girerek kaza yerinde, kazaya karışan … plakalı aracın gelmesine rağmen, gelen ve yaklaşmakta olan aracın uzaklığını ve hızını dikkate almadığı, trafik akışını ve trafik güvenliğini tehlikeye düşürecek şekilde davranmak suretiyle, aracın geçişini beklemeden, taşıt yoluna girerek araca ilk geçiş hakkını vermediği ve dikkatsiz ve tedbirsiz bir şekilde özensiz davranışıyla kendi can güvenliğini tehlikeye düşürerek, aracın kendisine çarpmasına sebebiyet verdiği anlaşıldığından, meydana gelen trafik kazasında; % 85 (yüzde seksen beş) oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın Karayolları Trafik Kanununun 47. maddesinin d) fıkrası ve 52.maddesinin b) fıkrasını ihlal ederek; Meskun mahalde araç kullanırken, Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olduğu halde, iki aracın yan yana zor geçtiği sokakta, gereken dikkatini yola vermediği, hızını trafik vc yol durumuna göre azaltmadığı, kaza esnasında 3 yıl 5 ay 2 gün yaşında olan yayanın yolun solunda park halindeki aracın önünden taşıt yoluna girmesi sonrasında, dikkat ve özen sorumluluklarına uymayarak seyrini dikkatsiz ve tedbirsiz sürdürmesi sonucu, 5-6 metre fren izi bıraktıktan sonra kendisine çarptığı anlaşıldığından, trafik kazasında % 15 (yüzde on beş) oranında kusurlu olduğu, Adli Tıp Kurumu’nun 12/02/2018 tarihli raporunda; … oğlu …’ın 24.05.2014 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı femur kırığı sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü Kaybı oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri muvacehesinde maluliyetine neden olabilecek düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (işgöremezlik) süresinin 24.05.2014 tarihinden itibaren 9(Dokuz) aya kadar uzayabileceği, meydana gelen kazada davacının %85 oranında kusurlu olması nedeniyle 1.098,78 TL maluliyet tazminatı hesaplanmıştır.
… plaka sayılı araç, davalı şirket 23.12.2013/23.12.2014 başlangıç ve bitiş tarihli, kişi başına 250 .000,00TL, … no.lu zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalıdır.
2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
2918 sayılı KTK ‘nun 85/1. Maddesine göre “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüs unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüs sahibi doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”
KTK 99/1, md. ve poliçe genel şartları B.2.b maddesine göre “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz işgünü İçinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.
% 85 davacı kusuru ve adli tıp kurumunun raporunda belirtildiği üzere, söz konusu kazanın davacının maluliyetine neden olabilecek düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, 9 aya kadar geçici iş görmezlik tazminatı da dahil edilerek tespit edilen toplam malüliyet tazminatının 1.098,78 TL olduğu belirlenmiş. Ancak davacının dava dilekçesinde 1.000,00 TL daimi sakatlık tazminatı talep ettiği, geçici malüliyete yönelik herhangi bir talebi olmadığı görülerek, adli tıp kurumunca malüliyeti tespit edilmediği ve hesap bilirkişi raporlarında da daimi sakatlık tazminatına yönelik herhangi bir tazminat hesaplanmadığından davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Alınması gerekli 44,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL harcın düşümü ile eksik kalan 15,20 TL eksik harcın davacıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına.
5-Davalı tarafından yapılan 22,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, kalan delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
Davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır