Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/676 E. 2022/432 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/676 Esas
KARAR NO : 2022/432

DAVA : İtirazın İptali (Eser sözleşmesinden kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2016
KARAR TARİHİ : 26/05/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirket ile davalı arasında imzalanan 24/06/2014 tarihli sözleşme ve bu sözleşmenin ifası sırasında davalı şirketçe talep edilen üzerinde taraflarca mutabık kalınmış değişikliklere uygun olarak davalı şirketin Çerkezköy Tekirdağ adresinde bulunan 1 adet “… Teknoloji Laklama Tesisi”nin tasarlandığını, üretildiğini, kurulduğunu ve devreye alındığını, müvekkilinin üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirdiğini, ancak davalı şirketin ödeme yükümlülüğünü tam olarak yerine getirmediğini , bu amaçla takip başlatmak zorunda kaldıklarını, davalı şirketin böyle bir tesis yapımıyla ilgili genel kabul gören uygulamalara aykırı , taraflar arasındaki sözleşmenin kapsamında bulunmayan dayanaksız, yanlış ve kötünyiteli bir takım iddia ve talepler ileri sürdüğünü, bakır kesitlerinin 1,00 amper /d m2 olması yönündeki talebin, dünyada bu tip kaplama tesisi uygulamalarında fiilen dikkate alınmadığı gibi teorik olarak da gerekli olmadığını, sözleşme kapsamında bulunmamasına rağmen topraklama istenildiğini, buna ihtiyaç olmamasına rağmen sırf müşteri memnuniyetinin sağlanması için 23/02/2015 tarihi itibariyle tesise ait elektrik panolarını , saha enstürmanlarının ve plastik tanklar dahil alt destek
konstrüksiyonundan tank taşıyıcı çelik şaseye davacı şirket tarafından topraklama bağlantısının yapıldığını, davalı tarafın bakırlara gereksiz yere çok ekleme yapıldığı yönündeki iddiası açısından ise müvekkili şirketin her bağlantı noktasında sağlıklı bir iletim olması için 4 adet civata ve redresör ve yataklara bağlantılarda zorunlu olarak kullanılan 2X4 adet dışında genel olarak iki bağlantı noktası daha kullanmak durumunda kaldığını, davalının buna yönelik şikayetinin, davalıya kimyasal tedariki sunan… firmasının işaret ettiği “bakırı burarak dönüş yapmak” yönteminden kaynaklandığını, bu yöntemin piyasada uygulanmasına rağmen uzama ve sünme etkisiyle neden olduğu kesit daralması yüzünden doğru bulunmayan ve endüstriyel uygulamalarda yeri olmayan bir yöntem olduğunu, müvekkilinin hatalı bir uygulamasının bulunmadığını, davalının havalandırma sisteminin yetersizliği ile ilgili iddia ileri sürdüğünü, davalı tarafın 24/08/2015 tarihinde gönderdiği e-posta da sadece 30-31 nolu havalandırmanın emişinin güçlendirilmesi ile ilgili talebinin yerine getirildiğini ancak vaki sorunun temiz hava beslemesinin uygun yapı ve kapasitede olmamasından kaynaklandığının kendilerine bildirildiğini, davalının haksız olarak bu iddiasına dayalı bir revizyon tutarını müvekkili şirketin alacağından haksız olarak mahsup ettiğini, davalının kimyasal dayanımlı tablo tercihini sonradan ileri sürdüğünü, davalının bu talebinin müvekkilince kablolama işleminin tamamlanmasından sonra ileri sürdüğünü ve kimyasal dayanımlı kablo kullanmanın standart bir uygulama olduğu yönünde gerçeğe aykırı iddiada bulunduğunu kaldı ki tesisin kaplama kısmının 3-4 Mart tarihine yetiştirilebilmesi için çalıştırılmaya hazır halde bulunan hatta denemeleri dahi yapılmış robotların kablolarının değiştirilmesini işin teslim tarihini geciktirmemesi için davalı tarafın belirleyeceği sonraki bir tarihe alınması konusunda tarafların 13/02/2015 tarihli toplantıda mutabık kaldıklarını, tesisin ısıtma-soğutma sistemi yönünden teklif-şartnamede ısıtma sisteminin serpantin yöntemi kurulmasını açıkça belirtilmiş olmasına karşı , bilahare bu sistemin plakalı eşanjör tipi olmasının daha etkili ve ekonomik olacağı yönündeki davacı taraf önerisi üzerine mutabık kalındığını, 18/07/2014 tarihli toplantıda netleştirildiğini, davalının mutabakata varılan sistemin konulmasını gerektirdiği ilave pompaların bedelini müvekkili şirkete ödemediğini, davalı şirketin bu ve benzeri iddiaları ileri sürerek icra takibine konulan ana para tutarındaki ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, çekilen ihtarnameye rağmen ödeme yapılmadığını, davalı tarafın … ile ilgili hesaplama hatası yaptıklarını farketmelerine rağmen bunu düzeltmek yerine hatası ile ilgili sorumluluğu üstlenmekten kaçındığını belirterek haksız itirazın iptaline ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davacı tarafın icra takibi ile kendilerinden 442.808,00 Euro asıl alacak , 40.507,83 Euro da işlemiş faiz talep ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin bedelinin 1.650.000 Euro olduğunu ve bu bedelin tamamının (müvekkili şirket ile…Kiralama A.Ş arasında imzalanan Beşiktaş … Noterliğinin 23/06/2014 tarih … yevmiye numaralı finansal kiralama sözleşmesi ile finansal kiralama yolu ile… A.Ş’den kiralandığından ) davacı şirket tarafından…Kiralama A.Ş’ne hitaben düzenlenen 23/05/2014 tarih 120-14/106 nolu 1.650.000 Euro bedelli faturaya istinaden bu bedelin tamamının finansal kiralama şirketi tarafından davacı şirket hesaplarına ödendiğini, bu nedenle müvekkili şirketin davacıya borcunun bulunmadığını, söz konusu tesisin malikinin kiralayan …Kiralama A.Ş olup müvekkili şirketin tesis ve ekipmanların kiracısı olduğunu, müvekkilinin davalı husumetinin bulunmadığını, müvekkili şirketin… mobilya aksesuar markası olduğunu, Çerkezköy’de bulunan fabrikada kullanılmak üzere ileride 400 şarj / gün kapasiteye çıkartılacak şekilde fakat asgari 300 şarj/ günlük kapasiteli olmak şartı ile program kontrollü tamburlu nikel kaplama ve dip spin teknoloji laklama tesisi kurulmasına karar verildiğini, davacı tarafın bu tesisin kurulması için 1.650.000 Euro teklif verdiğini ve bu teklifin müvekkilince kabul edilmesi üzerine davacı ve davalı arasında 24/06/2014 tarihli sözleşme imzalandığını, 1.650.000 Euro’nun finansal kiralama şirketi tarafından davacıya ödenmesine rağmen davacının Bursa … Noterliğinin 22/01/2016 tarihli ihtarnamesi ile 442.808,00 Euro alacak talebinde bulunduğunu, alacak iddiasına dayanak yaptığı hususlardan birincisinin sözleşmeden dolayı alacaklı olduğu iddiası , ikincisi ise sözleşmenin ifası sırasındaki değişiklikten dolayı alacak iddiasının ileri sürüldüğünü, sözleşme bedelinin ödenmesi nedeniyle alacağının bulunmadığını, diğer iddiasının da gerçeği yansıtmadığını, davacının sözleşmenin ifası sırasındaki değişikliklerden kaynaklı alacak iddiası ile ileri sürdüğü hususların davacının sözleşme ile yapmayı taahhüt ettiği işi sözleşmeye uygun şekilde ifa etmek amacıyla yapmak zorunda olduğu değişiklikler olduğunu ve bedelinin müvekkili şirketten talep edemeyeceğini, sözleşmenin 3.1.2 maddesinde “Tesis konstrüksiyonu, 400 şarj /gün bakır-nikel (18 nikel 10 bakır) tesisi ne göre yapılmış olup ilk aşamada 300 Şarj /gün nikel tesisi olarak çalıştırılacaktır. Karar verildiği zaman tesis 408 şarj/gün çıkabilecek tüm aksamları (banyolar, robotlar, havalandırmalar, yazılım, donanım, redresör vs) konacak şekilde tasarlanmıştır.” yazılarak, tesisin teknik olarak taşıması gereken asgari şartların belirtildiğini, söz konusu hususun Sözleşme’nin esaslı şartı olduğunu, davacı tarafın tesisi Sözleşme gereği çalışması gereken kapasiteye çıkarmak için yapmak zorunda olduğu değişiklikleri müvekkili şirketten talep edemeyeceğini, sözleşme’nin “…” başlıklı maddesinde: Özellikle taahhüt edilen özelikler teklif kapsamı itibariyle garanti kapsamındadır: a) Anlaşma sağlanmış performans ,günlük şarj adedi ve kg kaplama, b) Kusursuz çalışma ve güvenli işletme, c) Konstrüksiyon ve uygulama kalitesi, d) Tesisi oluşturan parça, malzeme, motor ve makinaların tamamı için amaca en uygun malzemenin kullanımı, e) Tüm parçaların sabitlenmiş kalitesine uyumu , f) Türkiye makamlarının güvenlik talimatlarına uyum, tedarikçi tarafından taahhüt edilen performansa ulaşılamaması halinde, gerekli olması halinde dönüşüm çalışmaları da dahil olmak üzere, tesisin tamamı anlaşma sağlanmış verilere sürekli ulaşanadek … ile mutabakat içerisinde ve masrafları tedarikçiye ait olmak üzere gerekli tedbirleri atmakla yükümlüdür.” denilmek suretiyle davacı/yüklenicinin Sözleşmenin esaslı unsurlarını yerine getirmek için gerekli tüm önlemleri alacağı ve masrafının davacı/yükleniciye ait olacağının kesin bir şekilde kararlaştırıldığını, Sözleşme’nin ” 6. harici işler” başlıklı maddesinde: “Teklifte veya sözleşmede belirtilmeyen ve daha sonra yapılması istenen her türlü iş sözleşme kapsamı dışındadır. Sözleşme kapsamı dışındaki işler işveren veya yetkililerince verilecek yazılı talimat doğrultusunda karşılıklı mutabakatın sağlanması halinde sözleşme hükümlerine tabi olarak yüklenici tarafından yerine getirilir. Harici işler için yapılacak olan fiyatlandırma taraflar arasında yeni bir mutabakata tabii olup harici işler ile ilgili yeni bir sözleşme düzenlenmemesi halinde işbu sözleşmenin eki olarak addedilir.” yazıldığını, sözleşme hükmüne göre müvekkili Şirket tarafından davacıya harici işlerin yaptırıldığını, davacı tarafından müvekkili Şirkete faturasının düzenlendiğini ve müvekkili Şirket tarafından davacıya ödemeleri yapıldığını, örneklemek gerekirse, sözleşme dışı bir iş olan tesisin zemini yapımı işi için davacıdan yazılı teklif alındığını, bedel konusunda mutabakat sağlandığını, davacı tarafından işin yapıldığını faturasının düzenlenerek müvekkil şirkete teslim edildiğini, bedelinin müvekkili şirket tarafından davacıya ödendiğini, belirtilen yasal ve sözleşme şartları dairesinde, davacının müvekkili Şirketten Sözleşme dışı işler adı altında hiçbir alacağının bulunmadığını, ayrıca, toplam sözleşme bedelinin 1.650.000-Euro olduğu bir iş için 442.808,00-Euro bedelinde ek iş yapıldığı iddiasının da kabulünün ticari hayatın olağan akışına uygun olmadığını, davacı tarafından müvekkili şirkete hitaben keşide edilen T.C. Bursa …Noterliği’nin 22/01/2016 gün… yevmiye numaralı ihtarnamesine cevaben keşide edilen T.C. Beyoğlu …noterliği’nin 15/03/2016 … yevmiye numaralı ihtarnamesi” ile davacının maddi taleplerinin kabulünün mümkün olmadığı ve ayrıca ihtarnamede belirtilen sözleşmesel yükümlülüklerini yerine getirmesi talep edildiğini, talep edilen yükümlülüklerin ise; a ) Tesisin havalandırma ile ilgili acilen çözümü gereken hayati sorunların bulunduğunu, davacı şirketin müvekkili Şirkete verdiği havalandırma tesisinin ise bilinçli ve teknolojinin gereklerine göre tasarlanmadığı, hesap yapılmadığı ve tesisin üretim ve montajında tesisin etkin çalışmasına imkan vermeyecek hatalar yapıldığı ve tesis amacına uygun çalışmadığı, b) Tesisin havalandırma sistemi ile ilgili tasarım, hesap, üretim ve montaj hataları bulunduğu, c) Davacı şirketin sözleşme ile yükümlendiği servis garantisi yükümlülüklerine aykırı davrandığı, Sözleşmenin 5.4.6 maddesine göre davacı Şirketin talepten itibaren 24 saat içerisinde ” Yedek Parça / Montajcı Temin Etme Garantisi” bulunduğu, davacı şirketin söz konusu yükümlülüğüne aykırı davrandığı gibi taşeronlarına da talimat vererek müvekkili şirketin servis taleplerinin geri çevrilmesini sağladığı, d) Davacı şirket tarafından Sözleşmenin 5.1 maddesine göre, tesis ile ilgili sunulması gereken Teknik Belgelerin müvekkili şirkete sunulmadığı, e ) Davacı şirket ile akdedilen Sözleşmenin “Garanti” başlıklı 8. maddesi
ile Davacı şirketin müvekkili şirkete yukarıda izah edilen hususlar ile ilgili taahhütlerde bulunduğu, gelinen aşamada, davacı şirketin açıkça “…” yükümlülüğüne de aykırı eylem ve davranışlarda bulunarak Sözleşmeye aykırı işlemler yaptığı ve müvekkili şirketin zararına sebep olduğu, f ) Sözleşme konusu işin sözleşme şartlarına göre halen tamamlanmamış olduğu ve geç teslime ilişkin sözleşme cezasının işlediği, söz konusu eksikliklerin 3 gün içerisinde davacı tarafından yerine getirilmesinin ihtarname ile bildirilmesine rağmen davacı taraf eksiklikleri halen gidermediğini, davacının dava dilekçesinin çelişkili olduğunu, icra takibinde ve iş bu davada talep ettiği bedelin nelerden oluştuğunu belirtilemediğini, davacı ile Müvekkili Şirket arasında akdedilen Sözleşme ile götürü bedel olarak 1.650.000-Euro belirlendiğini, Türk Borçlar Kanunu’nun 480. Maddesi hükmünde “ Bedel götürü olarak belirlenmişse yüklenici, eseri o bedelle meydana getirmekle yükümlüdür. Eser, öngörülenden fazla emek ve masrafı gerektirmiş olsa bile yüklenici, belirlenen bedelin arttırılmasını isteyemez.” denildiğini, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 2012/1990 E. 2012/3454 K, sayılı 16/05/2012 günlü kararında da “B.K.’nun 365/1. maddesi gereğince, iş bedeli yanlarca “götürü” olarak kararlaştırılmış ise, yüklenici eseri kararlaştırılan bedelle yapmak zorundadır; iş önceden tahmin edilenden daha çok çalışmayı ve masrafı gerektirmiş olsa bile, yüklenici bedelin artırılmasını isteyemez.” şeklinde yasal gerekçe ileri sürdüğünü, davacı tarafa Sözleşme bedeli olan 1.650.000-Euro’nun finansal kiralama şirketi tarafından ödendiğini, bu nedenle davacının müvekkili şirketten hak ve alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacının sözleşme konusu tesisi devreye aldığına dair beyanının eksik olduğunu, müvekkili Şirketin söz konusu tesis ile ilgili olarak davacı ve diğer şirketlerden teklif talep ettiğinde, Tesisin asgari 300 şarj/gün kapasitede çalışması ve 400 şarj/gün kapasitede çalışmasına karar verdiği takdirde de kapasite artışına uygun olarak bir eser meydana getirilmesini kesin ve net bir şekilde duyurduğunu, davacı tarafın Sözleşme ile bu hususu garanti ettiğini, davacı şirketin tüm tekliflerinde teknik şartnamelerinde bu durumun mevut olduğunu, tesise 10/04/2015 tarihinde 90 şarj/gün kapasite ile start verildiğini, 10/05/2015 tarihinde ise 240 şarj/gün kapasiteye çıkılabildiğini, fakat, sözleşme konusu tesisin halen 300 şarj/gün kapasitede çalışamadığını, Tesisin dilekçede belirtilen eksikliklerle çalıştığını, fakat Müvekkili Şirket ile davacı arasında akdedilen Sözleşmede davacı/yükleniciden talep edildiği şekilde ve kapasitede çalışmadığını, eksikliklerin davacı tarafa bildirildiğini, davacı tarafın, söz konusu eksiklikler ile ilgilenmediği gibi garanti, servis vb. gibi Sözleşmesel yükümlülüklerine uymadığını, dava dilekçesinin 2.1 maddesinde müvekkili Şirketin davacı tarafından hazırlanan şartnameyi kabul ettiğini belirtildiğini, bu noktadan hangi hukuki sonuca varılacağının taraflarınca anlaşılamadığını, Müvekkili Şirketin yapılmasını istediği tesis ve yapabileceği ödemenin belirli olup, davacı tarafın, talep edilen kalitede tesisi mevcut bütçe içerisinde yapmaya talip olarak şartnameyi hazırladığını, davacı tarafından hazırlanan şartname davacının bilgi ve donanımı ile ilgili bir husus olmakla, esaslı unsur olan “Tesisin asgari 300 şarj/gün kapasitede çalışması ve 400 şarj/gün kapasitede çalışması” koşulunu taşıması gerektiğini, eğer davacı taraf Sözleşmenin esaşlı unsurlarını yerine getiremeyecek bir şartname hazırlamış ise müvekkili Şirkete bu konuda bir kusur yüklenemeyeceğini, konusunda uzman olan ve eseri istenen şartlarda yerine getirmeyi yüklenen davacı tacirin basiretsiz davranarak hatalı şartname hazırlamasının yasa gereği davacı / yükleniciyi bağlayacağını ve bunun sonuçlarına katlanmak zorunda olduğunu, dava dilekçesinin 2.2. ve alt maddelerinde müvekkili Şirketin genel kabul gören uygulamalara aykırı, taraflar arasındaki Sözleşmenin kapsamında bulunmayan dayanaksız, yanlış ve kötü niyetli bir takım iddialar ileri sürdüğünün belirtildiğini, davacının bu beyanlarının kabulü mümkün olmadığını, dava dilekçesinin 2.2.1 maddesinde, bakır kesitlerin 1,00 Amper/’dm2 olması yönündeki talep başlığı altında beyanlarda bulunduğunu, davacı tarafın beyanlarını kabul etmediklerini ve açıklanması gerektiğini, ayrıca davacının iddia ettiğinin aksine bu konu sebebiyle geciktirilen ve/yeya ifa edilmeyen herhangi bir ödeme söz konusu olmadığını, dava dilekçesinin 2.2.2 maddesinde, sözleşme kapsamında bulunmamasına rağmen topraklama talebi başlığı altında yer alan iddiaların, davacı tarafından yapıldığı belirtilen işlerin davacı tarafından yapıldığını kabul etmediklerini, Tesibih yanmaz malzeme ile yapılmış iken topraklama yapılmaması, yangın riskinin yüksek olduğu bir tesiste düşünülemeyeceğinden davacının bu baptaki iddiası da anlamsız olduğunu, bu güvenlik önleminin işin doğası gereği davacının basiretli bir tacir olarak düşünmesi gereken bir işlem olduğunu, dava dilekçesinin 2.2.3 maddesinde, bakırların gereksiz yere çok yapıldığı yönündeki iddia başlığı altında beyanlarda bulunularak bir adet resim paylaştığını, davacının bu resmi hangi amaçla ve neyi ifade etmek maksadıyla koyduğunun anlaşılamadığını, davacının bu beyanlarını kabul etmediklerini, dava dilekçesinin 2.24 maddesinde, havalandırma sisteminin yetersizliği iddiası başlığı altında beyanlarda bulunulduğunu, davacının bu baptaki beyanlarını da kabul etmediklerini, havalandırma tesisi, davacı/yüklenici tarafından bilinçli ve teknolojinin gereklerine göre tasarlanmadığını, davacı tarafından gerekli hesaplamalar yapılmadığını, tesisin üretim ve montajında tesisin etkin çalışmasına imkan vermeyecek hatalar yapıldığını, söz konusu havalandırma sorununun çok ciddi boyutta olup, çalışma koşullarını direk etkileyen havalandırmaların revizyonu için ise müvekkili şirketin net olmamakla birlikte asgari 35,000 Euro bedel ödemek zorunda kalacağını, dava dilekçesinin 2.2.5 maddesinde, kimyasal dayanımlı kablo tercihinin sonradan ileri sürülmesi başlığı altında beyanlarda bulunulduğunu, Sözleşme konusu tesiste nasıl bir kablo kullanıtması gerektiğinin teknik bilirkişiler vasıtasıyla tespit edileceğini, kaldı ki, yüklenicinin de başiretli bir tacir gibi davranmak ve tesisin gerekliliklerine uygun imalat yapmak mükellefiyetinde olduğunu, müvekkili Şirketin 2013 yılında büyük bir yangın yaşadığını ve üretim tesisleri zarar gördüğünü, bu sebeple yeni kurulan kaplama tesisinin zemin kaplamasından banyo ve havalandırma tesisatı malzemelerine kadar PPS adında yanmayan plastik malzeme kullanıldığını, bu kadar hassasiyet içeren bu konuda tesiste kullanılacak kablo seçimini yaparken kimyasal dayanımı yüksek kablo tercihi yapılması gerekliliğinin açıkça ortada olduğunu, kaldı ki, kablonun müvekkili Şirket tarafından temin edildiğini ve Müvekkili Şirket personelleri tarafından değiştirildiğini, dava dilekçesinin 2.2.6 maddesinde, tesisin ısıtma-soğutma sistemi başlığı altında yer alan beyanların da davacı tarafa açıklattırılması gerektiğini, dava dilekçesinin 2.numaralı maddesinde Davacı tarafından beyan edilenlerden hiçbirinin müvekkili Şirketin özel tercihlerine ilişkin olmayıp, hepsinin bu mahiyette bir yatırımı üstelenen herhangi bir yüklenicinin ön görmesi gereken teknik detaylar olup, maliyet kalemlerini artırıcı bir etkiye sahip olmadığını, Dava dilekçesinin 3. ve 4. maddesinde Müvekkili Şirket tarafından ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmediği iddia edilmekte ise de sözleşme bedeli olan 1.650.000-Euro’nun finansal kiralama şirketi tarafından, Sözleşme harici işler ile ilgili olarak ise Müvekkili Şirket tarafından 520.967,43-TL olarak davacıya ödendiğini, dilekçeleri genelinde belirtildiği üzere, davacı/yüklenicinin Sözleşme konusu tesisin Sözleşmede istenen şartlarda çalışmasını sağlamak zorunda olduğunu, davacı yüklenicinin Sözleşme ile istenen şartları sağlayamayacak malzemelerin seçiminin sorumlusu yasal olarak ve ticari olarak Müvekkili Şirket olmadığını, işlemiş faiz talebini kabul etmediklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacıdan sözleşme cezası alacaklarına ilişkin takas ve mahsup talebinde bulunduklarını, Sözleşmenin 7. Sözleşme Cezası” başlıklı maddesinde; “Tedarikçi anlaşma sağlanmış teslimat tariflerine uyacağını taahhüt eder. Tedarikçinin anlaşma sağlanmış sabit tarihleri mücbir bir sebep olmaksızım aşması halinde, gecikmenin …’ten kaynaklanan değişiklik talepleri haricinde, tedarikçiye 30 gün tolerans tanınır. Tolerans süresinin aşılması halinde, toplamı sözleşme bedelinin %5 ‘ini aşmamak üzere; tolerans süresini aşan, gecikilen her gün için 1100 Euro veya karşılığı YTL ceza fatura edebilir, sözleşme bedelinden indirilebilir. Toplam gecikmenin 75 günü aşması halinde taraflar arasındaki sözleşme hiçbir yazılı ihtar ve ihbara gerek kalmaksızın otomatikman feshedilmiş sayılır ve yeni gecikme cezası tahakkuk etmez. Bu durumda tarafların sözleşmeden doğan zararlarını genel hükümlere göre talep etme hakları saklıdır.” denildiğini, davacı tarafın 74 gün gecikmeli olarak montajı bitirdiğinden 81.400-Euro tutarındaki cezai şart alacaklarını davacı alacağı ile takas ettiklerini bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir.
DELİLLER : İstanbul … İcra Dairesine ait … Esas nolu dosya, taraflar arasında imzalanan 24/06/2014 tarihli sözleşme, finansal kiralama sözleşmesi, teknik şartname, teknik çizimler, toplantı notları, davacı tarafından finansal kiralama şirketine gönderilen 1.650.000 Euro bedelli fatura, finansal kiralama şirketince yapılan ödemeye ilişkin dekont, tanık ifadeleri, ihtarnameler, e-posta yazışmaları, ticari defter ve belgeler, keşif, bilirkişi incelemesi. İstanbul… İcra Dairesine ait … Esas nolu dosyası alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı hakkında 24/06/2014 tarihli sözleşme dayanak gösterilerek, 442.808,00 Euro asıl alacak, 40.507,83 Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 483.315,83 Euro alacağın faiziyle birlikte tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından alacağa ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu görülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan … Teknoloji Laklama Tesisi konulu 24/06/2014 tarihli sözleşmenin 1. Maddesinde, davacı şirketten tedarikçi , davalıdan ise … olarak bahsedildiği, sözleşmenin konusunun sözleşmenin 2. Maddesinde düzenlendiği, uygulanması gereken teknik konuların 3.1.2 maddede yer aldığı, sözleşmenin bedelinin götürü olarak düzenlenip 1.650.000 Euro + KDV olduğu, tesisin montajının bitiş tarihi olarak 10/01/2015 tarihinin sözleşmede yer aldığı, harici işlerin sözleşmenin 6. Maddesinde, sözleşme cezasının 7. Maddede, garanti hükümlerinin ise sözleşmenin 8. Maddesinde düzenlendiği görülmüştür. Davalı ile…Kiralama şirketi arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi dosyada mevcut olup davacı taraf finansal kiralama şirketine yönelik hazırladığı faturada 1.650.000 Euro’yu fatura ettiği ve söz konusu bedelin finansal kiralama şirketi tarafında davacıya ödendiği bu konuda taraflar arasında çekişme bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacının icra takibine konu ettiği alacağın dayanağı olarak davacı taraf , davacı şirketin sunduğu teklifte bulunmayan davacı tarafça hazırlanmış şartnamede yer almayan ve bu nedenle sözleşmede düzenlenmemiş konularda davalının talepte bulunması ve bu taleplerin davacı tarafından yerine getirildiği iddiasına dayalı yapılan bu işler bedelinin tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce davacı vekiline süre verilerek 442.808 Euro’nun hangi kalemlerden oluştuğunu açıklaması istenilmiş, davacı vekili 08/02/2017 tarihli dilekçesinde, tamburlu nikel kaplama tesisi ve yardımcı üniteleri projelendirme , üretim, montaj ve devreye alınması işine ait sözleşmeye göre proje kapsamında sözleme sonrası; üretim öncesi , üretim sırasında ve montaj sırasında yapılan değişikliklere ilişkin ek işlerden kaynaklandığını belirtilerek dilekçe ekine ilgili belgeyi eklemiş, davacı vekili 13/02/2017 havale tarihli dilekçesi ile aynı konuda tekrar açıklama yaparak dilekçe ekine 6 sayfa olarak proje değişikliklerini değerlendirme ve fiyatlandırma tablosu başlıklı belge sunmuştur.
İhbar edilen …Kiralama A.Ş vekilince dosyaya sunulan dilekçe incelendiğinde, finansal kiralama şirketlerinin müşterilerin ihtiyaç duyduğu yatırım mallarını finansmanını sağladığını, müşterilerin ihtiyaç duydukları malların satıcılarını kendilerinin belirlediğini, satıcılar ile kendisi anlaşmaya vardıktan sonra finansal kiralama şirketine müracaat edildiğini, bunun üzerine finansal kiralama şirketinin ise ihtiyaç duyulan yatırım malını mülkiyeti kendisinde kalmak suretiyle satın aldığını ve kullanım hakkını kiracılar karşılığında kiracıya bıraktığını, sözleşme süresi sonunda da edimlerini yerine getirmesi kaydı ile malın mülkiyetinin kiracıya devredildiğini, dava konusu olayda da kiracı … tarafın müvekkili şirkete başvurduğunu, davacı …’in de yatırımları için ihtiyaç duyduğu söz konusu tesisin yapımı konusunda anlaştığını belirterek davacı/ satıcı/ …’e ait 18/06/2014 tarihli proforma faturanın ibraz edilerek finansal kiralamaya konu edilmesinin talep edildiğini, talebin kabul edilmesi üzerine, davalı şirket ile finansal kiralama şirketi arasında sözleşme imzalandığını ve tesisin finansal kiralama tarafından satın alındığını, davalı / kiracı/ …’ten talimat alınarak müvekkili tarafından davacı/ satıcı/ …’e 1.650.000 Euro’nun ödendiğini, davalı/ kiracının husumetin finansal kiralama şirketine yöneltilmesi gerektiği iddiasının doğru olmadığını, mal bedelinin tamamını ödeyerek müvekkilinin edimini yerine getirdiğini, sözleşmenin 3.1.a bendi gereğince bunun dışındaki tüm sorumlulukların kiracıya ait olduğunu, müvekkilinin 24/06/2014 tarihli sözleşmenin tarafı olmadığını belirttiği görülmüş, finansal kiralama şirketinin dilekçesinde de belirtildiği üzere 24/06/2014 tarihli sözleşmenin tarafının finansal kiralama şirketi değil davalı olduğu dikkate alınarak davalının husumet yokluğuna ilişkin iddiasının reddine karar verilmiştir.
Talimat yolu ile dinlenen davacı tanığı … beyanında; davalı tarafın birtakım değişiklikler talep ettiğine tanık olduğunu, toplantıların genel de skype aracılığıyla yapıldığını, kendisinin davalı tarafa değişiklikleri sözlü olarak talep ediyorsunuz ancak bunu e-mail ya da yazılı sipariş olarak yapsanız ileride sıkıntı yaşanmaz şeklinde uyarıda bulunduğunu, diğer davacı tanığı … beyanında; imalat aşaması tamamlandıktan sonra metal aksan plastik banyoların kurulduğunu , sonrasında kaplama malzemenin dip spin hattı kurulurken kurutma kapasitesinin yetersiz olduğunun sonrandan ortaya çıkınca kurutma yapan dip spin hatlarının daha büyük olması gerektiğinin söylendiğini, bu tankları imal edecek firmanın limitlerinin üzerinde bir ölçü talep edildiği için yabancı firmanın (…şirketinin tedarikçisinin İtalya’da bulunan… isimli firma olduğu) ilave testler yapması gerektiği için imalat aşamasında bir miktar uzama olduğunu, sonrasında istenilen şekilde imalatların ve montajın yapıldığını, kurulumunun da tamamlandığını, davalı şirketin teklif içerisinde yer almamasına rağmen tekliflerinin davacı tarafça kabul edildiğini, diğer davacı tanığı… beyanında; tesis üzerinde kabloların çekilmesi için işleme başladıklarını ancak davalı firmanın kabloların yanmaz kablo olarak değiştirilmesini istediğini, kabloların yurtdışından gelmesinden dolayı kablolama konusunda iki hafta kadar gecikme olduğunu, yaptıklarını söktüklerini ve yeniden taktıklarını, tesisin bazı kısımlarının italyan firmasınca yapıldığını, 1-1,5 ay kadar… isimli firmadan dip spin’in gelmesini beklediklerini, devreye alma işlemi gerçekleştirildikten sonra da italyan firmanın yaptığı işlerden dolayı teknik problemlerin çıktığını, bundan kaynaklı birtakım gecikmeler yaşandığını, gecikmelere kendilerinden istenen ekstra işlerin de sebep olduğunu, … kurutma ünitesinin imal edilip yerine monte edildiğini, sözleşmede olmayan otomasyon işleminin de talep edildiğini, onu da yaptıklarını, tambur tarafından filitre seviye sensörü ve bazı saha ekipmanlarının sözleşme haricinde ekstra olarak yapılıp devriye alındığını, yazılım olarak da 90-120-315 şarj gibi seçenekler istendiğini, bunun sonradan ilave edildiğini belirttikleri görülmüştür.
Duruşmada dinlenen davalı tanığı … beyanında; “Ben davalı şirkette genel müdür yardımcısı olarak çalışıyorum ancak paydaş değilim, hizmet akdi ile çalışıyorum, tesisin yapımı ve kurulumu aşamasında gördüğümüz eksiklikleri sıralamak gerekirse, yanmaz kablo kullanılmadığı, havalandırma sisteminde problemler olduğunu ve tesisin 300 şarjı yerine getirmesi anlamında bir takım eksiklikler olduğunu tespit ettik. Eksiklik hususları davacı şirketin sahibi olan İbrahim bey’e ve mühendis olarak çalışan Özkan Bey’e gerek sözlü gerek yazılı olarak ilettik, eksiklikleri ve hataları davacı taraf düzeltmedi, cevabi olarak yanmaz kablo kullanılmasının gerekmediği belirtildi bunun üzerine biz kendimiz kablo firmasından satın alarak kablo temin ettik bu kabloyu davacı tarafa teslim ettik, davacı firmanın ve davalı firmanın elamanları birlikte eski kablonun yerine yanmaz kabloyu koydular. Diğer eksiklikleri davacı taraf düzeltmedi. Şuan tesis 240 şarj sınırında ancak çalıştırabilmektedir sözleşme gereğince davacı tarafın bize tesisin teknik detaylarını içeren ve tesisin kullanılımı ve işletilmesinde gerekil olan teknik çizim ve detayları içeren dosya tama olarak teslim edilmemiştir, teslim edilmediği için işletme sırasında tesiste oluşan aksaklıklarda müdahalelerde zorlandık ve geçiktik ” şeklinde beyanda bulunduğu, yine duruşmada dinlenen davalı tanığı …’ın ise beyanında ” Ben davalı şirkette proses danışmanı olarak çalışırım , yapılacak iş iki aşamalıdır. Bir tasarım diğeri de montaj /imalat aşamasıdır. Sözleşmeye göre tasarım ile ilgili cizimler davacı tarafça hazırlandıktan sonra davalı şirkete temsil edilecek ve bunun onayından sonra işlemlere başlayacak idi, bu yapılmadığı gibi imalat sırasındaki hatalar yapılan işlemlerin bir hesaba dayandırılmadığını da göstermektedir. Davalı taraf günde 300 şarj kapasiteli tesis yapılmasını istemişti , yanlız ufak ilavelerle kapasite 400 şarja çıkabilecek idi, yapılması gereken bazı banyoların olmadığını gördük, 400 şarja geçmek için yapılacak ilaveler bu banyolar olmadan işe yaramaz. Tesisin daldırma kaplama sistemini çelik Konstrüksiyonu 180 şarjda çalışırken dahi sallanıp göçme tehlikesi geçirmiştir. Havalandırma hesaba dayandırılmadan yapılmıştır nitekim makine mühendisleri odasında gelen bilirkişilerde bunu ölçümle kanıtlamışlardır. Havalandırma yeniden yapılması lazımdır, kaplama banyolarına akımı taşıyan bakır baralar 180 şarjda dahi yazın 50 dereceye çıkan sıcaklıklar göstermiştir buda kabul edilemez bir durumdur. Bahsettiğim bu ayıplar hiçbiri işi üstelenen firmaca giderilmemiştir.” şeklinde beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacı tarafından dosyaya 04/03/2019 tarihli dilekçe ekinde hukuki görüş sunulmuş olup incelendiğinde, taraflar arasında sözleşme çerçevesinde ilave işlerin yapılmış bulunduğunu, bu ilave işler sebebiyle davacı tarafından talep edilen alacak hakkının doğabileceğini, bununla birlikte söz konusu işlerin sözleşmede belirtilen işlerin hatalı olması sebebiyle mi yapıldığı yoksa tesisin amaca uygun kullanımı için zaruri değişiklik , teknik gelişmeler veya davalı tarafın talebi ile mi yapıldığı hususunda teknik inceleme gerektiğini, ayrıca taraflar arasında bu ilave işler için mutabakat olup olmadığı konusunun ortaya konulması gerektiği, ayıplı mal iddialarının usul ve şekil kurallarına uygun yapılıp yapılmadığının belirlenmesi yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Davalı vekili tarafından dosyaya sunulan dilekçe ile sözleşmenin asgari 300 şarj/gün kapasite çalışması ve 400 şarj/ gün kapasitede çalışmasına karar verildiği takdirde de kapasite artışına uygun olarak eser meydana getirilmesi konusunda net hükümler taşıdığını, tesise 10/04/2015 tarihinde 90 şarj/gün kapasite ile start verildiği, 10/05/2015 tarihinde 240 şarj/ gün kapasiteye çıkabildiği, hala tesisin 300 şarj /gün kapasitede çalışmadığı, tesisin 300 şarj /gün kapasitede çalışabilmesi için müvekkili şirket tarafından 125.000 Euro’luk makine ekipmanının leasing yoluyla alındığını, buna ilişkin…Kiralama A.Ş ile 07/08/2018 tarihinde sözleşme imzalandığını belirterek sözleşmenin ve iki adet faturanın dosyaya sunulduğu, faturalar incelendiğinde, santrafüş kurutma ünitesi ve kaplama tambur ünitesi konulu olduğu görülmüştür.
Davaya konu tesisin Çerkezköy’de bulunması nedeniyle ilgili mahkemeye talimat yazılarak keşif suretiyle, davacının alacak istemine konu ettiği ek işler listesi, sözleşme, teknik şartname, yazışmalar incelenerek uyuşmazlık noktaları olarak belirlenen konularda, davacının davalıdan alacağı olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmesi istenilmiş, 2 adet makine mühendisi, 2 metalürji mühendisi tarafından hazırlanan 18/10/2019 havale tarihli rapor incelendiğinde, raporun 17 ile 29 sayfalarında tek tek alacak istemine konu olan işlerin değerlendirilmesinin yapıldığı , sonuç kısmında ise dava konusu olan ve davacı tarafından yapılan ilave işlerin temelinde , sözleşme ile imzalanan … Teknoloji …Tesisi projesinin teknik şartnamesinde belirtilen 300 şarj kaplama adedinin sağlanması için yapıldığı, dava konusu olan ilave işlerin büyük bölümünün sözleşmede olan , dip spin laklama … 800 Modeli ile , projenin uygulama esnasında …şirketi tarafından 300 şarj kapasitesine ulaşılamayacağı tespitinden sonra …modeline geçilmesiyle yapılan ilave işler olduğu, ancak bu kısım ilave işlerin teknik şartnamenin madde 3.1 ve 8 “300 şarj/gün olarak çalıştırılacaktır ” edimine göre olması gereken işlerden sayılması gerektiği, davacının, davalının isteği üzerine yaptığı ek işlerden (tabloda açıklanmıştır) alacağının 74.487,00 Euro olarak belirlendiği görülmüştür. Bu arada davacı uzman teknik görüş raporu sunulduğu, iki adet makine mühendisi tarafından düzenlenen görüşte, davacı tarafından iddia edilen ek işlerin fiyatlandırılmasının yapılarak başkaca hiç bir görüş bildirilmeksizin sadece davacının iddia ettiği işlerin fiyatlandırılması yapılarak sözleşme dışı imalat toplam bedelinin 315.021,00 Euro olduğu yönünde rapor sundukları görülmüştür.
Çerkezköy keşif yapılarak rapor tanzim edilmesi için 1 finans uzmanı, 1 eser hukuku alanında nitelikli hesaplama uzmanı ve 4 adet de teknik bilirkişiden oluşan heyet seçilmesine rağmen biraz önce sadece sonuç kısmı özetlenen 18/10/2019 havale tarihli raporun finans uzmanı ve eser hukuku kalanında alanında uzman bilirkişinin katılımı olmaksızın diğer 4 adet teknik bilirkişi tarafından düzenlendiği, tarafların ticari defter ve belgeleri de incelenmediği anlaşıldığından, mahkememizce belirlenen 6 adet bilirkişinin katılımıyla kök rapor mahiyetinde, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenerek ayrıca dosyaya davacı tarafından sunulan hukuki mütalaa ile teknik raporun da irdelenerek, rapor tanzim edilmesi istenilmiştir.
Tüm bilirkişi heyetince hazırlanan 30/06/2021 tarihli rapor incelendiğinde, taraflar arasında imzalanan sözleşmede tesisin davacıya teslim tarihinin 10/11/2014 , montajın bittiği tarih olarak 10/01/2015 tarihinin yazılmasına rağmen gerçekte montajının başlangıç tarihinin 10/01/2015 , montajın tamamlanma tarihinin ise 15/03/2015 olduğunu, davacı tarafın 13/02/2017 tarihli dilekçe ekinde sunduğu ve davalı tarafından yapılmasının talep edildiğini iddia ettiği bir kısım ilave değişiklikler ile proje üzerinde yapılan değişiklikler sonucu ilaveten 442.806,00 Euro talep ettiğini, davalı tarafın ise yapılan işlerin büyük bir bölümünün proje kapsamında olan işlerden olduğunu savunduğunu, dolayısıyla taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacının yaptığı ilave işlerin sözleşme kapsamında yapılması gereken işlerden olup olmadığının tespiti noktasında toplandığını, keşif suretiyle ve teknik şartnamelerde incelenerek davacının iddia ettiği ilave işlerin raporda (tablo 2) dökümünün yapılarak tek tek incelendiğini , sözleşmeye göre tesisin 400 şarj/gün tesisine göre yapılacağı ancak ilk aşamada 300 şarj/gün olarak çalıştırılacak şeklinde tasarlanarak projelendirildiğini belirterek bilirkişilerin raporlarının devamında ” sözleşmenin Teknik Şartnamesine göre, kaplama tesisin 3 hattan: Hat 1’de , ön işlemler ve olası Bakır kaplama istasyonları içeren toplam 38+15 istasyon, Hat 2’de Nikelleme işlemlerini içeren toplam 27+17 istasyon ve Hat 3’de (Entegre Sistem) Dip-spin laklama, lak sökme ve olası ek işlemleri içeren toplam 9+7 istasyondan meydana geldiği belirtilmektedir. Proseste 300 Şarjırı sağlanması için sistemdeki tüm makina ve banyoların bu süreleri sağlayacak şekilde ve özelliklerde tasarımlarının yapılması gereklidir. Tesisi oluşturan tüm makine, teçhizat, banyo, redresör, tamburlar, ısıtma sistemleri, taşıyıcı sistemler ve otomasyon sistemi tasarım ve bayutlandırılması davacı…üstlenilmiş olduğu anlaşılmaktadır. … buna göre proje teklifinde bulunarak sözleşmeyi imzalamıştır. Sözleşmede “… Teknolojili Laklama Tesisi” projesinde sözleşmeye göre en önemli edimim 300 şarj yapacak şekilde tasarımının yapılmış olması ve bu şekilde çalışmasının garanti edilmesi talep edilmektedir. Teknik açıdan tesisin kaplama prosesi değerlendirildiğinde kaplama prosesinin yağ alma (temizleme), nikelleme ve laklama ptoseslerinde kimyasal reaksiyonların hakim olduğu ve proses sürelerini belirleyici olduğu anlaşılmaktadır. Burada hedeflenen istenen temizlik ve kaplama değerleri için gerekli kimyasal reaksiyon süreleri, banyolardaki çözelti özelliklerine, sıcaklık ve akım gibi parametrelere bağlıdır. Dolayısıyla … tarafından sunulan teklifte, hedeflenen 300 Şarj için Yağ alma (Hat 1) ve Nikelleme (Hat 2) için proses süreleri hesapları yapılmıştır. Ancak benzer hesaplama …hattı için sunulmamıştır. Hat 1 ve 2 de kimyasal süreçlerin durumuna göre, istenen şarj sayısını sağlamak için hem banyo boyutları ve hem de aynı işlem için banyo sayısı artırılarak projelendirilmiştir. Dava dosyasından,…hattı (Hat 3) genel hatları ile yurtdışından temin edilerek projelendirilmiş olduğu anlaşıldığından, …hattı için proses sürelerinin hesapları hakkında bir bilgi bulunmamaktadır. Tesisin kurulması aşamasında ve sonrası sisteme bazi ilavelerin ve değişikliklerinin yapılması gereği ortaya çıktığı tespit edilmiştir. Bu da davanın tartışılmalı konularıdır. Özetle, dava konusu olan bu projede, 300 Şarj/gün için prosesin kimyasal reaksiyon/kurutma hızları ile banyo/kurutucuların boyutlandırılması ve sayılarının uyumlu olarak tasarımın yapılmış olması gerekir. Bu uyumlulugun olmaması halinde istenen 300 Şarj asla sağlanamayacaktır. Dolayısıyla, tesisin kurulumu esnasında/sonrası yapılan ilave işlerin ne kadar kısmının bu şarj artırımı için yapılmış olduğunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Dava dosyasına sunular belgelerden, 10.04.2015 tarihinde tesis işletmeye alınarak 90 Şarj ile çalışmaya başlandığını ve 10.05.2015 tahinde ise en fazla 240 şarja ulaşıldığı anlaşılmaktadır. Davalı … cevap dilekçesinde, tesisin, bir çok tasarım ve uygulama hatalarının olduğu belirtmektedir. Tasarım hatalarının başında,… şirketinin banyo hesapları dışında hiçbir tasarım hesaplarını sunmadığını, davacının bilgisayar programını tesis imal edildikten sonra yaptığı için nikel kaplama için öngörülen kaskatlı yıkamayı tesise konulamadığını, davacın verdiği teklifte …laklama sisteminin 300 şarj/gün kapasiteyi karşılamayacağı için İtalyan şirketinden revize ettiğini, tesisin havalandırma sistemin yeterli olmadığını, nikel ve elektrolotik yağ alma banyoların ile redresörler arasında gereksiz uzun akım baralarının konulduğunu, bara kesitlerinin küçük olduğu, 180 şarj/gün çalışma şartlarında dahi 50 ‘C sıcaklıklara yükseldiğini, bara sıcaklıklarının 40 ‘C sıcaklıklara kadar çıkılmasının güvenlik açısından müsaade edildiğini ve en son olarak tesisin çelik konstrüksiyon statik ve dinamik hesaplarının yapılmadığını beyan etmiştir. Projede, 300 Şarja çıkılamamasının teknik sebeplerinin başında Yağlama (Hat 1) ve Nikelleme (Hat 2) hattından kaynaklanmasından ziyade, Hat 3 de … sistemi olan; İtalyan menşeli şirketinin ürünü… MODEL 800 kapasiteli seçilmiş olmasıdır. … şirketi, sözleşmenin uygulanması aşamasında … Modelin yeterli olamayacağını tespit ederek bir üst model olan LM MODEL 950 olan sistemini tedarik etmiş, kurmuş ve böylece sözleşmedeki 300 Şarj sayısının ulaşılması için değişiklik yapmıştır. Bu nedenle davacı uyguladığı üst model olan…talep etmektedir. Ancak sözleşmede Dip-spin Laklama sistemi olarak… sistemi imzalanmıştır. Diğer taraftan, davalı … şirketi, kurulan…’e rağmen istenen 300 şarja geçilemediğini bildirmiştir. Bu nedenle davalı … şirketi,… sistemine 20.11.2018 tarihinde (fatura tarihleri) ilave olarak, 1 ADET KAPLAMA TAMBURU (… Marka, 55.000 EURO) VE 1 ADET S…) KURUTMA ÜNİTESİ… MODEL (…, İTALYA, 70.000 EURO) ile 300 Şarja ulaştıklarını beyan etmiştir. Kurulu olan… laklama sistemi … incelendiğinde,…’göre daha yüksek kapasiteli olmasının yanında laklama öncesi ve sonrası ürünün kurutmasını yapan kurutucularının sayısının da daha fazla olduğu görülmüştür (Buna bağlı olarak ürün taşıyıcı sepet ve tambur boyut ye sayıları v.s. artırılmıştır)…. kaplama hattının şarj sayısını mevcut haliyle belirleyen temel unsurun, kurutucuların sayısı ve Tambur sayısı olduğu anlaşılmaktadır. Keşif günü verilen bilgilerde, bir kurutucuda 60-70 ‘C sıcaklıkta yapılan kurutmada yaklaşık 13-19′ (dakika) arasında sürmektedir. Dolayısıyla buraya en az 4 adet kurutucu koyulduğunda, 300 Şarj için gerekli olan yaklaşık 4’ (dakika) proses süresi sağlanmış olacaktır (Şu an yeni ilave alımla sağlanmış olduğu tespit edilmiştir). Mevcut … olan sistemde kurutucu sayısı ve tambur sayısı,…göre fazla olduğundan tüm tesisin istenen 300 şarj sağlanmasında kurutucu ve tambur sayısının önemli olduğu anlaşılmaktadır. Dava dosyasına sunulan bilgilerden… ve 950 modelleri için kaplama … süreleri ile alakalı bir bilgi yoktur. … parametreleri ile alakalı katalog bilgilerine de ulaşılmamıştır. Sonuç olarak sözleşmede imzalanan …laklama sistemi (Hat 3) … modelinin 300 şarj yapmasının mümkün olmadığı anlaşılmaktadır. Zaten bu nedenle bir üst model…’ye geçilmiştir. Buna rağmen, kurulan yeni Model … sistemi…modelin de davalı … tarafından 20.11.2018 tarihinde ilave olarak satın alınan 1 adet tambur ve 1 adet kurutucuyla istenen 300 şarja ulaşıldığı anlaşılmaktadır (Bunlarla ilgili dava dosyasına faturalar sunulmuştur). Sözleşmenin Teknik Şartnamesinin “Madde 3.1.2 Uygulanması gereken teknik konular başlığı altında; Tesis konstrüksiyonu 400 şarj/gün bakır-nikel (18 nikel 10 bakır) tesisine göre yapılmış olup, ilk aşamada 300 şarj-gün bakır tesisi olurak çalıştırılacaktır.” ve ayrıca Madde 8. … başlığı altında; Özellikle taahhüt edilen özellikler teklif kapsamı itibariyle garanti kapsamındadır. a-Anlaşma sağlanmış performans, günlük şarj adedi ve kg kaplama, b-Kusursuz çalışma ve güvenli işletme denilmektedir. Dolayısıyla, sözleşmede hedeflenen 300 Şarj’a ulaşmak için … tarafından yapılan ilave işlerin özellikle …laklama sisteminde (…) zorunlu ve gerekli olduğu görüşündeyiz. Teknik Şartnameye göre 300 Şarj/gün sağlanmalıdır. Proje teklifinde olan … laklama sisteminde olan (…) modelinin yeterli olmadığı, Davacı ve davalı tarafından hemfikir olarak tespit edilmiştir. Aşağıda … şirketi tarafından yapılan tüm ek işlerin değerlendirilmesi, davacı … ve davalı …şirketinin beyanları ile birlikte dava dosyasına sunuları belgelerle birlikte detaylı şekilde yapılmıştır.” denilerek davacının yaptığını iddia ettiği ve bedelini istediği ek işler ve değerlendirilmesi bilirkişiler tarafından raporun 11 ila 17. Sayfaları arasında tek tek değerlendirilmiştir. Buna göre, tesisin sağ tarafının 2 ve sol tarafına 1 adet banyo ilavesi , ayrıca yeri bırakılan 4 adet banyo yapıldığı iddiası değerlendirildiğinde bu işlerin sözleşme kapsamı gereği talep edilen kapasiteye ulaşabilmek için kaliteyi arttırmak için gerekli ilaveler olduğunu ve bedelinin 11.403 Euro olduğunu, sisteme ilave edilen bir takım kimyasal hazırlama ve rezerv tanklarının ise sözleşme dışı ilave edilen 1 adet yedek rezevr tankı ücreti talebinde davacının haklı olduğunu, bedelinin ise 5.849,00 Euro olduğunu, sözleşme kapsamında tesiste 4 olan pompa adedinin 21 adet olduğu, 4 adet yağ ayırıcının sayısının 2 ye düşürüldüğü, 4 olan dozajylama pompasının ise 6’ya çıkartıldığı iddiası değerlendirildiğinde sözleşme incelendiğinde, 10 adet yağ alma pompasının 6 adedinin şartnamede var olduğu, diğerlerinin ise prosesin gerçekleşmesi için yapılması gereken işlem olarak görülebileceği , proje uygulaması gereği serpantin sistemden eşanjör sistemine geçilmesi nedeniyle sözleşmede bulunan serpantin ekipmanlarının düşürülüp eşanjör pompalarının bedelinin ödenmesi gerektiği, değerlendirme sonucu ön görülen fark bedelinin 8.000 Euro olduğunu, 41 adet olan diyaframlı vana sayısının 76 adet 6 olan taşkan boşlatma düzeninin 8 adet, 18 adet nikel doğal akış kaşkanlarının eklendiği, 2 adet atık su toplama kanal ilavesi yapıldığı iddiası için ilave ücret talebi değerlendirildiğinde , … gereği … dönüş tesisatının yapılmasının işleminin tesisin doğasında olması gereken işlemlerde olabileceği ancak sipesfik bir sistem şeklinde olan atık su talebinin uygun olabileceği, ilave edilen taşkanların sistemin bir parçası olması gerektiği, buna göre fark bedelinin 6.027,00 Euro olduğu, 29 olarak belirtilen manuel besleme küresel vanaların 112 olduğu, 9 olan debimetrenin 17’ye çıkartıldığı, projede 1 olan tank üzeri otomatik tuşlama sisteminin 4’e çıkarılma iddiası ile ilave ücret talebi değerlendirildiğinde proje incelendiğinde 43 olan manuel besleme küresel vana sayısının 97 olduğu, 3 debimetre eklenmiş olması nedeniyle bedellerinin ödenmesi gerektiği ancak tesiste kullanılan su tesisatları hakkında sözleşme kapsamında herhangi bir veriye ulaşılamadığı, değerlendirme sonucu ön görülen fark bedelinin 9.317,00 Euro olduğu, filitreler ve pompalarla ilgili olarak yapılan ek iş iddiası bedelinin 9.844 Euro, ısı şartlandırma başlığı altında yapılan ilave iş ücret bedelinin 7.467,00 Euro olduğu, anot baraları tank içi işi kapsamında yapılan işlerle ilgili ise talep edilebilecek miktarın 9.163,00 Euro, redresör tank arası bara tesisatı için ilave iş bedelinin 7.214,00 Euro, dip spin lak ve kurutma sistemi başlığı altında yapılan ilave işler için değerlendirme sonucu ön görülen farkın 26.616,00 Euro olduğu, portal taşıyıcı sistem nedeniyle yapılan ilave işler için değerlendirme sonucu ön görülen farkın eksi (-) 18.581,00 Euro , tamburlar konusunda yapılan talep yönünden ise tamburların teslim edilmemesi ve iç barasının eksik olması nedeniyle ücretin iadesinin uygun olduğu, bu kapsamda ise değerlendirme sonucu ön görülen farkın eksi (-) 7.872,00 Euro olduğunu, davacının diğer taleplerinin uygun olmadığını, sonuç olarak söz konusu sözleşmenin teknik şartnamesinde belirtilen 300 şarj kaplama adedinin sağlanmasının ana hedef olduğu, dava konusu ilave işlerin büyük bölümünün sözleşmede olan …modeli ile projenin uygulama esnasında Etis şirketi tarafından 300 şarj kapasitesine ulaşılamayacağının tespitinden sonra … modeline geçilmesiyle yapılan ilave işler olduğunu, ancak bu kısım ilave işlerin sözleşmenin ve teknik şartnamenin Madde 3.1 ve 8. “300 şarj/gün olarak çalıştırılacaktır” edimine göre olması gereken işlerden bulunduğu , davacının davalının istediği üzerine yaptığı ek işlerin ise bedelinin yukarıda açıklandığı üzere 74.487 Euro olarak tespit edildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Rapora her iki taraf vekilince de itiraz edilmiş, bunun üzerine mahkememizce , 23/09/2021 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile “1-Ön inceleme duruşmasında davalı vekilinin beyanında, sözleşme harici işler nedeniyle davacıya 520.967,43 TL ödeme yapıldığı iddiasının bulunması nedeniyle, davacı tarafından davaya konu sözleşme harici işler iki adet dilekçe ile somutlaştırıldığından bu dilekçelerin incelenerek yapılan ödemenin dava konusu işlerle ilgili olup olmadığı açıklanarak ödemeye ilişkin evrakın dosyaya sunulması için davalı vekiline iki hafta süre verilmesine,
2-1 nolu ara kararında belirtilen süre geçtikten sonra dosyanın kök rapor veren bilirkişi heyetine tevdi edilerek, dosyaya sunulan uzman hukukçu ve uzman teknik heyetlerince verilen teknik mütalaalar, tanık beyanları, mailler , bu celse kapsamındaki 1 nolu ara kararı gereğince yapılacak açıklamalar, en son rapora karşı taraf vekillerince sunulan itiraz dilekçeleri incelenerek ek rapor tanzim edilmesinin istenilmesine, ayrıca
Davalının cevap dilekçesi incelendiğinde sözleşmenin 7. Maddesi kapsamında geç teslim nedeniyle cezai şart alacağı olduğunu belirterek takas ile mahsup talebinde bulunduğundan bu hususun irdelenerek davalının bu maddeye göre cezai şart alacağı olup olmadığı varsa miktarının tespit edilmesinin istenilesine, ayrıca
Takdiri mahkemeye ait olmak üzere davacının davalıdan alacağı varsa bilirkişiler tarafından belirlenecek miktara 15/02/2016 temerrüt tarihi itibariyle, Euro cinsi alacağı 3095 sayılı Kanunun 4/a bendine göre (Euro cinsinden devlet bankalarınca 1 yıl vade mevduat hesabına ödenecek en yüksek faiz oranı) faiz istendiği , faiz oranının takip talebinde %10,5 olarak belirlendiği, davalı tarafça orana itiraz edildiği, fazla olduğu iddia edildiği görülmekle 15/02/2016 tarihinden takip tarihine kadar bu kanuna göre uygulanması gerekecek faiz miktarlarının tespit edilerek varsa davacının işlemiş faiz alacağının da bilirkişilerce belirlenmesi” istenilmiştir.
Davalı vekili 23/09/2021 tarihli duruşmada alınan 1 nolu ara kararı doğrultusunda dosyaya sunmuş olduğu 08/10/2021 tarihli dilekçesinde, cevap dilekçesinde ilave işler nedeniyle 520.967,43 TL ödendiği yazılmış ise de; davalı tarafından davacıya ödenen -davacının kesmiş olduğu ilave iş faturalarına dilekçede tek tek yer verilerek bu faturalar kapsamında davacıya 14/08/2015 tarihinde 11.597,98 TL geri kalan faturalar doğrultusunda ise 113.671,60 Euro bedelin çeklerle , 3.584,85 Euro’nun ise banka yoluyla ödendiğinin daha önceki dilekçelerde sehven 520.967,43 TL olarak beyanda bulunduklarını bildirdiği görülmüştür. Davacının iş bu dava ile talep ettiği ilave işler davalı vekilinin 08/10/2021 tarihli dilekçesinde ödediği iddia edilen ilave işler haricinde kalan ve bedeli ödenmeyen ilave işlerdir.
Mahkememizce verilen görev doğrultusunda bilirkişiler ek raporlarında tek tek itirazları değerlendirmişler ve yine aynı sonuca vardıkları görülmüştür. Ek raporda yine kök raporda olduğu gibi davacının yapmış olduğu ve bedelini istediği ilave işler tek tek tablo halinde değerlendirilmiş, davacının çoğunluk talebinin sözleşmede belirtilen 300 şarj kaplama adedinin sağlanması için yapılması gereken işler olduğu, bunun dışında kalan ve davacının davalının talebi ile yaptığı ek işler bedelinin 74.487 Euro olduğu, davalının takipten önce ihtarname ile temerrüde düşmesi nedeniyle temerrüt tarihi olan 15/02/2016 tarihinden takip tarihi olan 22/02/2016 ya kadar işlemiş faiz miktarı ise 27,14 Euro olduğu tespit edilmiş, davalının takas ve mahsup talebiyle ilgili olarak ise mahkeme haklı olduğu kanaatine vardığı takdirde davalının isteyebileceği cezai şart bedelinin 81.400 Euro olabileceği şeklinde görüş belirtildiği görülmüştür.
Davacı tarafından sunulan ilk hukuki mütalaada, hangi ilave işlerin sözleşme nihai amacı için yapılması gerektiğinin tespit edilmesi gerektiği yönünde belirlemede bulunması , teknik raporda ise hiç bir yoruma yer verilmeksizin sadece davacının ek iş listesi esas alınarak bu ek iş bedellerine değer biçilmesinden ibaret olması nedeniyle, mahkememizce toplanan tüm deliller, mahkeme vasıtasıyla yapılan keşif suretiyle alınan rapor ve ek rapor bir bütün halinde incelendiğinde; davacının sözleşmeye göre tedarikçi konumunda olduğu, sözleşmenin konusunun 2. Maddede düzenlenip buna göre tedarikçinin bu sözleşme hükümlerine yerine getirebilmek için yeterli kapasiteye sahip olduğunu beyan ettiği, yine 2. Maddede “tedarikçiden satın alınacak…..tesisleri……” denildiğinden , sözleşmenin 3.1.2 maddesine göre tesisin 400 şarj/gün tesisine göre yapıldığı, ilk aşamada 300 şarj/gün esasına göre çalıştırılacağının ancak istenildiği vakit 400 şarj/güne çıkabilecek aksamlı olarak tasarlandığı , tesisin bu teknik şartnameye göre imal edileceğinin taraflarca kararlaştırıldığı, sözleşme bedelinin götürü olarak belirlendiği ve sözleşme bedelinin tamamının davacıya ödendiği, harici işlerle ilgili sözleşmenin 6. Maddesinde harici işlerle ilgili düzenleme bulunduğu, sözleşmenin 8.maddesinde tedarikçinin sözleşme ile …’in ulaşmak istediği performansa getirilmesi amacıyla masrafların tedarikçi tarafından karşılanacağına dair hüküm bilirkişilerce değerlendirilerek, davacının talep ettiği ilave işlerin çoğunun sözleşmenin 300 şarj/gün şekline çalışabilmesi için yapılması gereken zorunlu harcamalar olduğu ve bedelinin davalıdan talep edilemeyeceği, davacının ilave iş kapsamında bedelini isteyebileceği harici işlerin ise 74.487 Euro olduğu anlaşılmıştır. Davalı taraf cevap dilekçesinde davacının işi geç teslim ettiğini belirterek gecikme cezası kapsamında 81.400 Euro takas ve mahsup definde bulunmuş ise de bilirkişi kök raporunda belirtildiği üzere davacının işe başlama tarihinin sözleşmede 10/11/2014 yazmasına rağmen gerçekte 10/01/2015 olduğu , sözleşmede işin bitirileceği tarihin 10/01/2015 olması rağmen montaj tamamlama tarihinin 15/03/2015 olduğu belirlenmiştir. Cezai şart sözleşmenin 7. Maddesinde düzenlenmiş olup ” …….gecikmenin …ten kaynaklanan değişiklik talepleri haricinde tedarikçiye 30 gün tolerans tanınır……” denilmektedir. Davalı tarafından bedeli ödenmesi gereken bir takım ilave iş taleplerinde bulunulmuş olup, bu ilave işlerin bir kısmının (davalı vekilinin 08/10/2021 tarihli dilekçesinde belirtilen ilave işler ) bedeli davalı tarafça ödenmiştir. Davacı taraf iş bu dava ile ödenmeyen ilave işler bedelini istemektedir. Alınan bilirkişi raporunda da davalının talebi üzerine davacının yaptığı ve bedelinin henüz ödenmediği ilave işler bedeli 74.487 euro’dur. Sözleşmenin 7. Maddesine göre davalının talepleri (ek iş) nedeniyle de sözleşme süresi uzadığı gibi , sözleşmenin 7. Maddesinde Sametten kaynaklanan değişiklik talepleri haricinde dahi tedarikçiye 30 gün tolerans tanınacağı yazılıdır. Davacı taraf montaja 10/11/2014 tarihinde değil 10/01/2015 tarihinde başlamış (yaklaşık 2 ay sonra) olup davalının talebi üzerine ek işler yapmıştır. Sözleşmenin 7. Maddesine göre davalının talebi üzerine yapılan ek işler için davalının davacıya ilave süre vermesi ayrıca kaldı ki , davacı tedarikçiden kaynaklı gecikmelerde dahi 30 gün tolerans tanıması gerektiğinden ve montaj tamamlama tarihinin 15/03/2015 (sözleşmeye göre 10/01/2015) olması nedeniyle davalının gecikme cezası talebinde bulunmayacağı, davalının bu iddiasını ispatlayamadığı dikkate alınarak davalının takas mahsup isteminin reddine, davacının ise davasının kısmen kabulü ile Davalının İstanbul … icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin, 74.487Euro asıl alacak, 27,14Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.514,14Euro üzerinden takibin devamına, Asıl alacağa takip tarihinden itibaren , devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına, alacağın likit olmadığı alacak miktarının bilirkişi raporunda belirlendiği dikkate alınarak davacının icra inkar tazminat talebinin ise reddine aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kısmen kabulü ile,
Davalının İstanbul … icra müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin,
74.487Euro asıl alacak, 27,14Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 74.514,14Euro üzerinden takibin devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren , devlet bankalarınca Euro cinsinden açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesaplarına ödenen en yüksek faiz oranının uygulanmasına,
2-Davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine,
3-Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine,
4-Davalının takas – mahsup talebinin reddine,
5-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 25.684,15 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 80.075,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan 16.818,07 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 18.600 TL bilirkişi ücreti, 1.720,10 TL tebligat tezkere gideri olmak üzere toplam 20.353,60 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak takdiren 3.257,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 80,00 TL yargılama giderinin kabul ve red oranı dikkate alınarak 67,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
10-Gider avansından kullanılmayan kısım kalması halinde karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
11-Bu dava sebebiyle 16.818,07 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden ve peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 2.467,04 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/05/2022

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır

¸