Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/648 E. 2020/165 K. 28.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/648 Esas
KARAR NO: 2020/165

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/06/2016
KARAR TARİHİ:28/02/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla icra takibine girişildiğini, 07.05.2016 tarihinde müvekkilinin ikametgah adresi olan sokakta park halindeki arabasındaki çantasından, takibe konu çekin de içinde bulunduğu … Bankası ve …’a ait boş çek koçanlarının çalındığını, olay ile ilgili olarak … Polis Merkezi amirliğine bildirim yapıldığını ve … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu, takip mesnedi çekteki keşideci imzasının sahte olduğunu ve müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını, çek bankaya ibraz edildiğinde imza tutmadığından bankaca işlem yapılmadığını, çekin üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, sundukları imza örnekleri ile karşılaştırıldığında çıplak gözle bile imzaların birbirlerini tutmadığının görüleceğini, takip mesnedi çek fotokopisi incelendiğinde, çekin keşidecisinin müvekkili şirket olduğu, çekin … A Ş. emrine düzenlendiği, arka yüzünde … A.Ş. adına kaşe ve imza atılması suretiyle şekli bir ciro bulunduğu, ardından … Şti. adına şekli bir kaşe ve imza bulunduğu, ardından da takip alacaklısının cirosunun bulunduğunun görüleceğini, … A.Ş.’nin, müvekkili şirketin iş yapmış olduğu …’nin en büyük bilgisayar şirketlerinden birisi olduğunu, anılan şirketin muhasebesi ile yapılan görüşmede, kendilerinin böyle bir çek almadığı ve çekin arkasına hiçbir surette ciro atmadıklarının öğrenildiğini, çek arkasındaki … A.Ş.’nin cirosunun da sahte olduğunu, bu hususta yazılı bir beyan talep edildiğini ve sözü geçen şirketin, çekteki cironun kendilerine ait olmadığını açıkça bildiren yazılı beyan aldıklarını ve dilekçe ekinde sunduklarını, takip alacaklısının, böyle büyük bir şirket ile uğraşmak yerine, küçük bir işletme olan mağdur müvekkili şirketin merkezine giderek bilgisayarlarını ve araçlarını haczetme yoluna gittiğini, gerçekte iyiniyetli olan bir alacaklının, şekli olarak hiçbir takip engeli yok iken, hacze gidildiği anda ödeme yapacak olan Türkiye’nin en büyük şirketlerinden birinin cirosu varken, cılız bir şirkete hacze gitmesinin makul ve mantıklı olmadığını, bu dev şirketin şekli cirosu bulunduğu halde icra takibine taraf olarak dahi eklenmemesi ve aleyhine hiç takip yapılmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, alacaklının istediği cirantaya gideceğini, takip alacaklısının imzaların sahte olduğunu bildiğini, çek arkasında cirosu bulunan …. Ştı.’nin adresine iki kez değişik kimselerce gidildiğini ve adresin boş olduğunun görüldüğünü, takip alacaklısının mal veya para verdiği adrese bakmadan böyle büyük miktarda bir çeki almış olmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, bunun da takip alacaklısının kötüniyetini açıkça gösterdiğini, ayrıca bu şirketin bir yıl önce kurulmuş bir şirket olduğunu, muhtemelen hiç faal halde olmadığını, müvekkili şirket tarafından …. İcra Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile imza inkarında bulunulduğunu, İcra Mahkemesi’nce verilen kararın, uyuşmazlığın kesin ve esastan çözümü anlamında olmayacağını belirterek, sonuç olarak; çekin çalıntı olması sebebiyle, mevcut hacizlerin kaldırılarak yerine icra kasasına ödenecek paranın üzerinde haczin devamına, imza incelemesi sonucu çekteki imza müvekkiline ait çıkmayacağından ve buna ek olarak ayrıca davacı takip borçlusu şirketin davalı takip alacaklısı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığından …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ve dosyaya konu 31.05.2016 keşide tarihli … nolu 87.250 TL bedelli çek yönünden davacı şirketin borçlu bulunmadığının tespitine, takipteki asıl alacak ve ferileri yönünden borçlu bulunmadığının tespitine, davalı alacaklının takip sebebiyle, aynca alacaklının kötüıniyeti sebebiyle ve haksız ihtiyati haciz sebebiyle takip meblağının yüzde yüzü tutarında tazminat ve kötüniyet tazminatı ile sorumlu tutulmasına dava masrafı ile avukatlık parasının davalıdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu takibe dayanak, … Şubesi, … nolu, 31.05.2016 keşide tarihli, 87.250,00 TL. bedelli çekin, tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyasıyla kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin dava konusu çekin meşru ve iyiniyetli hamili olduğunu, söz konusu alacaklarına ilişkin borçlular aleyhine gerçekleştirilen kambiyo senetlerine özgü icra takibi usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, kendilerinin yetkili son hamil ve alacaklı sıfatını haiz olduğunu, çekin veriliş koşullarını ve verilme sebebini araştırmak durumunda olmadığı gibi, bunu bilebilecek durumda da olmadığını, davacı tarafından ileri sürülen def’ilerin, senedi düzgün ciro zinciri ve teslim yoluyla teslim alan iyiniyetli müvekkili hamile karşı ileri sürülemeyeceğini, çek ister hamiline, ister emre yazılı olsun, çek hamili onu kötü niyetle ya da ağır bir kusuru bulunarak iktisap etmiş olmadıkça, önceki hamilin elinden ne suretle çıkmış olursa olsun, onu geri vermeye mecbur olmadığını, kötü niyetten maksadın, senedin önceki hamilin elinden rızası hilafına çıktığını bilmek veya bilebilecek durumda bulunmak olduğunu, müvvekkilinin iyi niyetli meşru hamil olduğunu, davacının, müvekkilinin kötü niyetli veya ağır kusurlu hareket ettiği iddiasını ispata dair sunabildiği hiçbir delilin de mevcut olmadığını, müvekkilinin huzurdaki olayda herhangi bir kötü niyet yahut kusurunun bulunmadığını, meşru hamilin, başvuru hakkını kullanırken, cirantaların borçlanma sıralarını takip etmek zorunda olmadığı gibi, aynı zamanda üst ilişkideki cirantaların her birine veya bazılarına ya da hepsine birden teselsül hükümleri gereği başvurabileceğini, bu nedenle davacı tarafın dava dışı … A.Ş. ne başvurulmadığı yönündeki savlarının hukuki dayanağının bulunmadığını, çeklerin sahte imzalar ile keşide edildiği iddiasının şahsi def’i niteliğinde olup, iyiniyetli 3.kişi olan müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini sevunarak haksız davanın reddine, davacının kötü niyet tazminat taleplerinin reddine haksız ve kötüniyetli dava sebebiyle davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine, dava masraf ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER :
Çek aslı, …. İcra Md. … Es sayılı dosyası, davacı tarafça dava dışı … A.Ş.’den alınan yazı, … Cumhuriyet Başsavcılığı 2016/18246 Soruşturma sayılı dosyası, celbedilen davacı şirket yetkililerinin imzalarının bulunduğu belge asılları, ATK raporları.
GEREKÇE :
Dava, sahtelik iddiasına dayalı, çeke istinaden başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyası aslı, mahkememiz dosyası arasına alınmış, tetkikinde; davalı … vekili tarafından borçlular … Eğitim Danışmanlık San. ve Tic. Ltd. Şti. ve …. Ve Tic.Ltd.Şti. aleyhine 87.250,-TL çek alacağı ( asıl alacak ) 50,20-TL takip öncesi ticari reeskont avans faizi) 8.725,0-TL % 10,0 tazminat, 261,75-TL %0,3 komisyon olmak üzere toplam 96.286.95-TL nin tahsili için icra takibi başlatıldığı görülmüştür.
Davaya konu çekte bulunan imzanın davacı şirket yetkililerine ait olup olmadığının tespiti için ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi nden alınan raporda özetle; inceleme konusu çekin ön yüzünde bulunan “…. Ltd. Şti.”ne atfen atılı keşideci imzası ile …’ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususları rapor edilmiştir.
Dosyanın Tekrardan Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesine gönderilerek, davacı şirketin diğer yetkilisi … yönünden de imza incelemesi yaptırılarak rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge inceleme Şubesi tarafından düzenlenen raporda özetle; İnceleme konusu çekte keşideci imzası ile …ün mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davaya konu çekte bulunan keşideci imzasının davacı şirket yetklilerine ait olmadığı anlaşılmış olup, imzasının sahte olması herkese karşı ileri sürülebilen bir defi olması nedeniyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davacı tarafça kötüniyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de davacı ile davalının ciro silsilesinde ard arda gelmediği ve davalının kötüniyetli olduğu ispatlanamadığından kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, … şubesine ait … no.lu çeke dayalı olarak başlatılan …. İcra Dairesi’nin … E. Sayılı dosyasından dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine,
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Alınması gerekli olan 6.577,36-TL karar ilam harcının, peşin alınan 1.644,35-TL nin mahsubu ile noksan kalan 4.933,01- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına
4- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 1.677,85-TL, davetiye, müzekkere ve ATK posta gideri: 675,50-TL, ATK fatura bedeli: 620,00-TL olmak üzere toplam: 2.973,35-TL yargılama giderinin davalıdan alıarak davacıya verilmesine
5- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 13.097,26-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
6- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar
kesinleştiğinde davacıya iadesine ,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır