Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/637 E. 2019/351 K. 17.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/637 Esas
KARAR NO : 2019/351
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 17/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2007 yılından bu yana gazetecilik faaliyeti yürüten … Gazetesi’nin ve www…com.tr internet sitesinin sahibi olduğunu, … Gazetesi, medyanın dördüncü erk olma özelliğini en iyi şekilde kullanarak tarafsız ve bağımsız gazetecilik anlayışıyla basın meslek ilkelerini gözeterek kamu görevini ifa ettiğini, nitekim bu anlayışın ürünü olarak … Gazetesi kısa zamanda Türkiye’nin en çok okunan gazeteleri arasında yer aldığını, davalı şirketin ise, www…com isimli internet sitesinin sahibi olduğunu, anılan internet sitesinde uzun süreden beri müvekkili şirkete ait … Gazetesi’nin yazarlarının ve bilhassa bu yazarlardan marka değeri bulunan …’in … Gazetesi’nde yayınlanan yazılarını aynen, olduğu gibi yayınladığını, davalı şirkete ait internet sitesi olan www…com ‘da, tespiti yapılan haberlerde, müvekkili şirkete ait … Gazetesi yazarı …’in köşe yazılarını izinsiz olarak aynen yayınlandığını, taraflarınca önce www…com internet sitesinde 06.01.2016 tarihinde yayınlanan “…, …: …” başlıklı haberde …’in … Gazetesi’nde ve www…com.tr internet sitesinde aynı gün (06.01.2016) yayınlanan “… ” başlıklı yazısı aynen yayınlanmış olduğunun tespit edildiğini, sözkonusu izinsiz yayının taraflarınca tespit edilmesi üzerine, davalı şirket yetkilileri ile sözlü temasa geçildiğini, her iki tarafın da basın mensubu olması sebebiyle öncelikle sözlü uyarılarda bulunulduğunu, ancak gelinen süreçte bir netice alınamadığını, davalı şirket tarafından en son, yine …’in … Gazetesi’nde ve www…com.tr internet sitesinde yayınlanan bazı yazılarının olduğu gibi yayınlanmış olduğunun tespit edildiğini, … Gazetesi’nde ve www…com.tr internet sitesinde 29.05.2016 tarihinde yayınlanan “…” başlıklı …’in köşe yazısı, www…com internet sitesinde aynı gün (29.05.2016) “…: …” başlıklı haber altında olduğu gibi aynen yayınlandığını, davalıya ait internet haber sitesi gibi internet haber sitelerinde, köşe yazarlarının o günkü yazılarının bir başlık ile ve/veya yazının bir paragrafını yayınlayarak duyurusunu yaptıktan sonra “Yazının devamı için tıklayınız” diye bir link vermek suretiyle köşe yazarının yazısının yayınlandığı asıl internet sitesine yönlendirmesinin gerektiğini ancak, internet haber yayıncılığı konusunda deneyimli davalı şirket tarafından bahsedilen teamüle riayet edilmediğini, müvekkili şirkete ait internet sitesine yönlendirme yapılmaması halinde, okuyucu tarafından ne www…com.tr internet sitesinın tıklanacağını, ne de merak uyandırması sebebiyle … Gazetesinin satın alınacağını, dolayısıyla bu halde müvekkili şirketin ticari zarara uğradığını, davalı şirkete ait internet sitesinde okuyucunun, söz konusu ve benzeri köşe yazılarının tamamını okuduktan sonra elbette bir daha www…com.tr internet sitesinden ya da … Gazetesi satın alarak okumak ihtiyacı duymayacağını, böylece müvekkili şirketin maddi ve manevi ticari zararının doğduğunu, kaldı ki, müvekkiline ait www. ….com.tr internet sitesinin künyesinde “….com.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğrafların her türlü telif hakkı …’ye aittir. izin alınmadan, kaynak gösterilmeksizin dahi iktibas edilemez.” açıklamasının yer aldığını, sözkonusu ibareden de anlaşılacağı üzere, davalının izinsiz olarak yayın hakkının müvekkili şirkete ait olduğu yazıları kullanmasının hukuka aykırı olduğunu,
davalıların söz konusu eylemleri haksız rekabet teşkil ettiğini, haksız rekabeti tanımlayan bu 54. maddenin gerekçesinde; “….. dürüstlük kuralına aykırılık ya davranışlarla ya da ticari uygulamalarla olur. Davranışlar ve ticari uygulamalar iş etiğine, doğruluğa, dürüstlüğe ters, aldatıcı, yanıltıcı, kandırıcı olabilir….” denilmek suretiyle rakip olsun veya olmasın ve hatta ortak bir piyasa söz konusu olsun olmasın tüm gerçek ve tüzel kişilerin dürüstlük kuralına aykırı hareket etmelerinin haksız rekabet teşkil edeceğinin vurgulandığını, 6102 sayılı TTK’nin “Dürüstlük kuralına aykırı davranışlar, ticari uygulamalar” başlıklı 55/1. maddesi haksız rekabet hallerini düzenlemiş, (c) bendinde ise “Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma” halinin hukuken korunduğunu, dava konusu haberlerde de yayınlama hakkının müvekkiline ait olduğu belirtmiş olduğu ve belki de tespit edemedikleri bazı yazıların, müvekkilne ait internet sitesine yönlendirici link verilmeden olduğu gibi yayınlanmak suretiyle TTK’nin 54. ve 55/1-c maddesine açıkça aykırılık taşıdığını, davalının hukuka ve kanuna aykırı bu eylemlerinin, objektif iyiniyet kurallarına aykırı olduğu ve gazetecilik faaliyeti göstermekte olan iki şirket arasında haksız rekabete yol açtığını belirterek, sonuç olarak, TTK’nin 58. maddesi gereğince haksız fiil ile rekabetin tespiti ile önlenmesine ve haksız rekabete son verilmesine, dava konusu internet haberlerinin 5651 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince içeriklerine erişimin tedbiren engellenmesine, davalının benzer yayınlar yaparak dürüstlük kuralına aykırı haksız rekabet fiiline devam edeceği ihtimali bulunduğundan yayın yapılmaması yönünde MK 24,25 ve HMK 389 ve müteakip maddeleri uyarınca ihtiyati tedbiren önlenmesine ve durdurulmasına, TTK 58/1-e bendi maddesinin atfı gereğince 10.000 TL maddi, 20.000 TL manevi tazminatın yayın tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline, masrafı davalıya ait olmak üzere mahkemece verilecek kararın tirajı en yüksek 3 gazeteden birinde yayınlanmasına, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Şirket yetkilisi cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar ihtiyati tedbir adı altında talep edilmiş olsa da muhteviyatı internet ortamında yayınlanan haberler hakkında erişimin engelleme olduğu için 5651 sayılı kanun gereği erişim engelleme Ticaret Mahkemelerinden değil, Sulh Ceza Hakimliklerinden istenilmesi gerektiğini, davacının ise bu yönde bir başvurusunun olmadıını, dolayısı ile erişimin engellenmesi yönündeki taleplerinin kabulünün mümkün olmadığını, taraflarınca yayınlanan haberlerde haksız rekabet ya da davaacının ticari hayatını olumsuz etkileme ya da başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma kastı bulunmadığını, dava dilekçesinde bahsedilen haberlerden bazılarına erişimin taraflarınca talep üzerine engellendiğini, hal böyle iken tazminat haklarının doğduğunu kabul etmek anlamına gelmese de bu tazminat miktarını kabul etmenin mümkün olmadığını, davacı tarafın l0.000,00-TL. Maddi, 20.000,00-TL manevi tazminat talep etmelerine kaynak olacak zararrlarının oluşmasının imkansız olduğunu, davacı tarafın 10.000,00-TL maddi tazminat talep edecekse bu maddi zararını ispatlaması gerektiğini, manevi tazminat talepleri açısından, hukuk sistemimize göre tazminat zenginleşme sebebi değil, manevi acıları bir nebze olsa dindirebilecek nitelikteki kazanım olduğunu, anılan haberlerden bazılarına erişim taraflarınca talep üzerine egnellendiği için, yoruma gerek olmaksızın sebepsiz zenginleşme sonucunu doğurduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını savunmuştur.
Davacı vekili dava dilekçesinde dayanmış olduğu deliller dosyaya ibraz edilmiş, dava konusu internet haberleri yayınladığı tarihten önceki ve sonraki birer aylık dönemlere ait davacı … gazetesinin tiraj bilgileri … Şirketinden celp edilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda haksız rekabetin ve uğranılan zararın tespiti konularında konularında bir basın yayın alanında uzman sektör bilirkişisi, bir haksız rekabet alanında uzman bilirkişisinden alınan raporda özetle, davacı tarafın, … unvanı ile … gazetesinin ve “www…com,tr” internet sitesinin sahibi olduğunu, davalı tarafın ise, “www…com” isimli medya sitesinin sahibi olduğunu, davacı; hem yazılı hem dijital alanda gazetecilik faaliyeti gösteren bir basın kuruluşu olduğunu, davalının ise; gündem, magazin, medya, teknoloji, kültür-sanat, ekonomi, spor, politika, diziler, reyting, tiraj gibi farklı pek çok alanda haberler yayınlayan, dijital bir medya portalı olduğunu, dava konusu olayın; davacı basın kuruluşunda ve onun internet sitesinde yayınlanmış olan özellikle …’e ait olan köşe yazılannın izinsiz olarak, içerik olarak aynen sadece haber başlıkları değiştirilerek davalı tarafa ait dijital medya platformunda yayınlanması olduğunu, davacı tarafın gazete tirajlarının gayet başanlı olduğu, son yıllarda davacının tirajları bakımından ilk üçte yer aldığı, fakat 6 Ocak 2016 ve 29 Mayıs 2016 tarihlerinde ertesi günkü satış miktannda bir düşüş ve iade miktarlarında artış olduğu tespit edilmiştir. Ancak tirajlardaki dalgalanmaların sadece dava konusu olay ile ilişkilendirilemeyeceği de göz ardı edilmemesi gereken bir konu olduğu Zira Yaysat’tan gönderilen belge incelendiğinde; 06 Ocak 2016 ve 29 Mayıs 2016 tarihleri öncesi ve sonrası bir aylık dönemde her gün düşüşler ve çıkışlar olduğu görünmediği, bunu etkileyen faktörlerden bir tanesi dava konusu olay olabileceği gibi, yukarıda belirtilen pek çok faktörden de kaynaklanmış olabileceğini, dolayısıyla davacının drajındaki düşüşün sadece dava konusu olayla ilişkilendirilmesinin doğru olmayacağının düşünüldüğünü, dava konusu olayda da; dosyaya sunulan köşe yazılan örneklerinde olduğu gibi haberlerin tamamı okuyucular tarafından davalı şirkete ait internet sitesinde okunduktan sonra, aynı haberler çok doğal olarak davacı tarafa ait www … com tr İnternet sitesinde veya … Gazetesi satın alınmak suretiyle okunmayacağını, bu durumda da davacının tirajı veya tıklanma oranlarının düşeceğini, ayrıca reklam verenler tarafından da tercih edilemeyeceği için reklam gelirlerinde de düşme olacağını, dolayısıyla hem gazete satış ve/veya internet sitesi tıklanma gelirlerinde hem de reklam gelirlerinde bir zarar ortaya çıkabileceğini, bununla beraber “www…coin.tr internet sitesinde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflann her türlü telif hakkı … AŞ’ye ait olduğunu, izin alınmadan, kaynak gösterilmeksizin dahi iktibas edilemez” açıklamasının yer aldığını, davalı, davacı tarafa ait gazete ve internet sitesinde yayınlanmış, davacı tarafın bünyesinde çalışan gazeteci …’ in bazı köşe yazıları her hangi bir izin, onay almadan ve her hangi bir bedel ödemeden kendi medya sitesinde yayınladığını, dava dosyasına sunulmuş her iki web sitesinde (www…com.tr ve www … com) yayınlanmış haberler/köşe yazıları karşılaştırıldığında; yazıların içerik olarak bire bir baştan sona aynı olduğu sadece haber başlıklarının değiştirildiğinin tespit edildiğini, şöyle ki; davalı tarafa art web sitesinde “…, …; …” haber başlığı ile yayınlanmış haberin, davacı web sitesinde ‘… ” haber başlığı ile yayınlandığını, davalı tarafa ait web sitesinde “… haber başlığı ile yayınlanmış haber, davacı web sitesinde ” … ” haber başlığı ile yayınlandığını, ayrıca davalı tarafa ait web sitesinde yayınlanmış köşe yazıları sektör prensiplerine göre yayınlanmadığını, Konu ile ilgili detaylı bilgiye raporun 5. Sayfasında değinildiğini, raporun 5. Sayfasında belirtilen web adresinde daha önceleri yayınlanmış haberin artık yanında olmadığının tespit edildiğini, davacı ile davalının aynı sektöre hizmet veren kuruluşlar olduğunu, TTK’nun 18. maddesi gereğince basiretli bir tacir olarak sektör teamüllerini bilmeleri gerektiğini, davalı tarafa ait web sitesinde de telif haklarının ve izinsiz kullanımlar ile ilgili yazı yayınlandığını belirterek, raporun 5,6,7 ve 8. sayfasında davalı taraf gibi medya sitelerinde sektör prensiplerine göre yayınlanmış haber ve/veya köşe yazılarının örneklerinin eklendiği, sonuç olarak; TTK’nun 54, 55/l/a/4 ve 55/1/c hükümleri çerçevesinde davalı fiilinin haksız rekabet teşkil ettiği, dava konusu haberlerin yayınlandığı 6 Ocak 2016 ve 29 Mayıs 2016 tarihlerinde davacı tarafın ertesi günkü sahs miktarında bir düşüş ve iade miktarlarında bir artış olduğunun göründüğü, davacının, davalının izinsiz kullanımlarından dolayı davalıdan talep edebileceği maddi tazminat bedelinin haber başına 5,000-TL olabileceğini, dolayısıyla davacının talep ettiği 10.000,00-TL maddi tazminat bedelinin piyasa şartlarına göre ve köşe yazarının popülerliğine göre makul olduğunu, zira köşe yazıları kullanılan yazarın sektör duayenlerinden biri ve tanınır bir yazar olduğunu, manevi tazminat tutarının mahkemenin takdirinde bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Uyuşmazlık, TTK.nun 54 ve devamı maddelerine dayalı haksız rekabetin tespiti ve maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
TTK.m.54’da haksız rekabet “aldatıcı hareket ve hüsnüniyet kaidelerine aykırı sair suretlerle iktisadi rekabetin her türlü suiistimalidir” şeklinde bir tanıma yer verilmektedir. Bu hüküm haksız rekabetin bir tanımı mahiyetinde olup iktisadi rekabet hakkının dürüstlük kurallarına aykırı surette her türlü kötüye kullanımının haksız rekabet teşkil edeceğini belirtmektedir. Bu tanımdan TTK.m.54 hükmünün unsurları; İktisadi rekabet, objektif dürüstlük kuralına aykırılık, suiistimal yani kötüye kullanma şeklinde belirlenir. MK. m.2/I’de “Herkes haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına
uymak zorundadır” hükmü mevcuttur. TTK. m.54’da öngörülen bir diğer unsur olan suiistimal ise, serbest rekabet hakkının dürüstlük kurallarına aykırı bir şekilde kullanılmasının neticesini ifade etmektedir. Hakkın dürüstlük kurallarına aykırı kullanılması neticesinde bu hak suiistimal edilmiş, kötüye kullanılmış olmaktadır. TTK.m.55/1’de “Hüsnüniyet kurallarına aykırı hareketler hususiyle şunlardır” ifadesine yer verilerek, “hususiyle” ibaresinden bu maddede sayılan hallerin tahdidi olmadığı ifade olunmuş, dolayısıyla TTK.55’de tahdidi olarak sayılan hallere girmeyen fakat TTK. m.54’da belirtilen genel haksız rekabet tanımına uyan bir halin de haksız rekabet teşkil edeceği öngörülmüştür.
TTK’nın 55.maddesi hükmünde başlıca haksız rekabet halleri sayılmış, TTK’nın 55.maddesinde “başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak; başkasının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanmak haksız rekabet hali teşkil eder. ” şeklinde düzenlenmiştir.
TTK’nın 56. maddesi uyarınca haksız rekabet yüzünden müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari işletmesi veya diğer iktisadi menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeye maruz bulunan kimse maddede belirtilen davaları açabilecektir.
Somut olayda; Davacı tarafın bünyesinde çalışan gazeteci …’in 06/01/2016 ve 29/05/2016 tarihli köşe yazıları bir izin, onay alınmadan ve herhangi bir bedel ödenmeden davalıya ait www…com internet sitesinde yayınlandığı, dava dosyasına sunulan her iki web sitesinde (www…com.tr ve www … com) yayınlanmış haberler/köşe yazıları karşılaştırıldığında; yazıların içerik olarak bire bir baştan sona aynı olduğu sadece haber başlıklarının değiştirildiğini tespit edildiği, şöyle ki; davalı tarafa art web sitesinde “…, …; …” haber başlığı ile yayınlanmış haberin, davacı web sitesinde ‘… ” haber başlığı ile yayınlandığını, davalı tarafa ait web sitesinde “…! haber başlığı ile yayınlanmış haber, davacı web sitesinde ” … ” haber başlığı ile yayınlandığı anlaşılmıştır. Davacı ile davalı aynı sektöre hizmet veren kuruluşlar olduğu, TTK’nın 18.maddesi gereğince basiretli bir tacir olarak sektör teamüllerini bilmesi gerekirken davalı kendisine ait bir web sitesinde telif hakları ve izinsiz kullanımlar nedeniyle davacı tarafından bünyesinde çalışan gazeteci …’in köşe yazılarını yayınlaması nedeniyle TTK’nın 54,55 maddeleri uyarınca haksız rekabetin tespiti ve önlenmesine, söz konusu internet haberlerinin yayında olmaması nedeniyle erişimin engellenmesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacının, telif hakkına aykırı olarak davalının izinsiz kullanımlarından dolayı TTK’nın 56.maddesi uyarınca uğranılan zarar nedeniyle maddi tazminat talep etme hakkı bulunmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere haberin yayınlandığı tarihlerin ertesi gününde davacı tarafın tirajında bir miktar düşüş ve iade miktarlarında artış olduğu görüldüğü, davacının haber başına talep ettiği 5.000,00 TL olmak üzere toplam 10.000,00 TL maddi tazminat bedelinin piyasa şartlarına göre ve köşe yazarın popülerliliğine göre makul olduğu kanaatine varılmakla maddi tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davacı vekili izinsiz yayınlanan köşe yazıları nedeniyle manevi tazminat talebinde de bulunmuştur. Davacının manevi zarara ne şekilde uğradığını ve uğranılan manevi zarar miktarını ispatlaması gerekmektedir. Somut olayda haksız rekabete neden olan köşe yazıların izinsiz yayınlanması, davacının kişilik haklarını zedelemediği, TBK 58.maddesi uyarınca manevi tazminat şartları oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
1-Davalının, sahibi olduğu www…com internet sitesinde 06/01/2016 tarihinde yayınlanan “…: …” ve 29/05/2016 tarihinde yayınlanan “…: ” başlıklı haberleri nedeniyle TTK 58 maddesi uyarınca haksız rekabetin tespiti ve menine,
2-Dava konusu internet haberlerinin erişiminin engellenmesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
3-10.000,00 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL’sinin 06/01/2016 tarihinden, 5.000,00 TL’sinin 29/05/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Manevi tazminat talebinin reddine,
5- Maddi tazminat yönünden alınması gerekli olan 683,10-TL karar harcından peşin alınan 512,33 TL’nin mahsubu ile noksan kalan 170,77 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gereken 44,40 TL red harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
7-Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri 33,50 TL (başvurma ve vekalet harcı) davetiye posta gideri 149,75 TL, bilirkişi ücreti 1.200,00 TL olmak üzere toplam 1.383,25 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Manevi tazminat yönünden; davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT nin uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10- Davacı tarafça yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır