Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/565 E. 2018/1166 K. 01.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/565
KARAR NO : 2018/1166

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/04/2016
KARAR TARİHİ : 01/11/2018

DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile , müvekkilinin 01Ocak 2007 tarihli distribütörlük sözleşmesine istinaden davalı şirket ile ticari ilişki içinde bulunduğunu ve dava dilekçesi ekinde sunulan toplam 36 adet fatura karşılığında davalı şirketin 614.535,95 TL bedel ile temizlik ürünleri satıldığını, faturaların tamamının sevk irsaliyeli olduğunu ve fatura konusu malların karşı tarafa teslim edildiğini gösteren imzaların fatura üzerinde mevcut bulunduğu, alacağın ödenmesi için noter vasıtasıyla ihtarname gönderildiğini ödenmemesi üzerine icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın borca ve ferilerine itiraz ederek takibi durdurduğunu belirterek itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, 16/06/2016 tarihli dosyaya sundukları ihtiyati haciz kararına itiraz dilekçelerinde ve ekinde yer alan davacıya gönderdikleri … Noterliğinin 16/03/2016 tarih … yevmiye nolu cevabi ve karşı ihtarnamede yer alan beyanlarının davanın esasına karşı cevaplarını içerdiğini bu dilekçelerini tekrar ettiklerini, davacı şirketin somut takip nedeniyle alacaklı çıkacağı düşünülse bile açtıkları karşı davanın sonucunda feshin haksızlığına karar verilmesi halinde takas – mahsup imkanının doğacağı gerçeği karşısında … C Savcılığının … Hazırlık numarası ile yürüyen soruşturmanın veya açılması halinde ceza davasının sonucunun beklenilmesi gerektiğinin bildirmiş ve aynı dilekçe ile davacı taraf aleyhine karşı dava açıldığı görülmüştür.
Davalı taraf açmış olduğu karşı davasında, davacı ile imzalamış oldukları tek satıcılık sözleşmesinin fesih tarihine kadar 9 yıl boyunca sürdüğünü ve müvekkilinin sözleşmeye bağlı kaldığını, müvekkilinin akdi ilişkinin en az bir kaç 10 yıl daha devam edeceğini olan inançla hareket ederek yatırım bütçesinin , organizasyonun ve iş takvimini buna göre oluşturduğunu, ancak davacı tarafın 01 Ocak 2007 tarihli sözleşmeyi haksız ve keyfi şekilde 09/03/2016 tarihinde feshettiğini, haksız feshin müvekkilinin müşterilerine karşı yükümlülüklerini yerine getirmemesine yol açtığını, iş yeri ve depo kiraları personel gideri kredi borçları ile karşı karşıya bırakıldığını, davacı şirketin başlattığı şikayetlerden dolayı müvekkilinin ticari itibarinin zarar gördüğünü manevi zarara uğradığını, müvekkili şirketten alacaklı olduğu iddiasının gerçeği yansıtmadığını, müvekkili tarafından davacı şirkete keşide edilen … Noterliğinin 16 Mart 2016 tarihli … yevmiye nolu ihtarnamesinde belirtildiği üzere, davacı şirketin başka bir şirket tarafından satın alınmasından sonra görev üstlenen yöneticilerin daha uzun yıllar devam edecek distribütörlüğün kendilerine yakın şirket / şahıslara devretme niyetleri sonucu olarak müvekkili hakkında “taklit mal ürettiği ” iddiasıyla üstelik ürünlerin kimyevi ürünler olmasından da yararlanarak “insan sağlığına aykırı üretim yapılıyor derhal müdahale edilmeli ” şeklinde yargı sürecinin etkilemeye dönük gerçek dışı ithamlarla depo olarak kullandığı adreslere arama ve el koyma kararları çıkartığını, arama ve el koyma zabıtlarında görüleceği üzere davacı şirketin “kamu sağlığının tehdit altında olduğu” yönündeki iddiasının etkisiyle ilgili mevzuat hükümlere aykırı bir şekilde uzman bilirkişi dahi alınmadan müvekkili şirkete ait yaklaşık 1.000.000 TL değerinde davacı şirketten satın aldıkları orijinal … ibareli ürünlerinin tamamına el konulduğunu, bu nedenle haksız fesihten dolayı müvekkili şirketin uğradığı zararlara karşılık şimdilik maddi tazminat olarak 10.000 TL, mahrum kalınan kar 20.000,00 TL , denkleştirme tazminatı 20.000 TL , manevi tazminat olarak 100.000 TL faizi ile birlikte davacıdan alınarak karşı davacı olan müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Karşı davacı vekili cevap dilekçesinde , ihtiyati hacze itiraz dilekçesini ve cevabı ihtarnamesini tekrar etmiş olduğundan ihtiyati hacze itiraz dilekçesi incelendiğinde, müvekkili şirketin davacı şirketten her yıl bir buçuk – 2.000.000 TL civarında mal aldığını ve piyasaya sattığını ve borçlarını da gününde ifa ettiğini, … Noterliğinin 16 Mart 2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamelerinde de belirtildiği üzere müvekkili hakkında taklit mal üretildiği iddiasıyla yapılan şikayet neticesinde müvekkilinin depo olarak kullandığı yere arama ve el koyma yapıldığını, davacı şirketten satın alınan orijinal … isimli ürünlere el konulduğunu ve sözleşmenin feshedildiğini, … C Başsavcılığının … Hazırlık dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, bu soruşturma sonuçlanmadan sözleşmenin haklı yada haksız feshedildiğini sübut bulmayacağını belirttiği görülmüştür.
Davacı – karşı davalı vekili asıl dava bakımından cevaba cevap dilekçesinde asıl davanın fatura dayalı itirazın iptali olduğunu ve savcılık soruşturma sonuçlanmasının beklenilmesinin gerekmediğini, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılacak inceleme sonucunda alacaklarının ortaya çıkacağını, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, davalı tarafın sadece Nalca ürünlerinin dağıtma yetkisinin bulunmasına rağmen davalı – karşı davacının gerek kendi şirket bünyesinde gerekse aynı şirket bünyesinde diğer farklı isimlerle müvekkili şirkete ait markanın sahte ürünlere basıldığını, davalı tarafın depo olarak kullandığı adreste yapılan arama sonucunda … ibaresini taşıyan basılmaya hazır etiketler ve etiket baskı makinesi , ayrıca muhteviyatı belli olmayan … etiketi basılı kimyasal temizlik ürünlerinin tespit edildiğini belirttiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE: Asıl dava, itirazın iptali karşı dava ise, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayanılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Deliller, … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, ihtarname, faturalar, ticari defter ve belgeler, soruşturma dosyaları, Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinde görülen dosya fotokopileri, bilirkişi incelemesi.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası fotokopisi alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı aleyhine 614.535,95 TL si asıl alacak geri kalanı işlemiş faiz olmak üzere toplam 627.645,43 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlu tarafından 03/05/2016 tarihli itiraz dilekçesi ile alacağa ve ferilerine itiraz edildiği görülmüş, icra dosyası içerisinde ödeme emrinin tebliği ile tebligat parçası bulunmadığından icra müdürlüğüne yazı yazılarak ,tebligat parçası istenilmiş 03/4/2017 tarihli cevabı yazıda ödeme emrinin tebliğ akibetine ilişkin PTT Müdürlüğü cevabı yazısının ekte gönderildiği bildirilmiş PTT ye ait 19/01/2017 tarihli yazı incelendiğinde ödeme emrine ilişkin tebligatın 02/5/2016 tarihinde tebligat üzerinde belirtilen adrese götürüldüğü adresin kapalı olması nedeniyle yöneticiye sorulduğunda muhatap şirket yetkilisinin çarşıda olduğunun beyan edilmesi üzerine TK 21.maddesine göre, muhtarlığa teslim edildiği ve iki nolu örneğin kapıya yapıştırılarak haber vermesi için yöneticiye bilgi verildiğinin bildirildiğinin görülmüştür .Buna itiraz süresindedir.
Davacı tarafından, müvekkiline ait markanın davalı tarafça içeriği belli olmayan kimyasal ürünlere basıldığı iddiasıyla ilgili olarak … Fikri ve Sınai Haklar Soruşturma Bürosunda yürüyen …, … Başsavcılığı Fikri ve Sınai Soruşturma Bürosunda yürüyen… ( taraflar arasındaki Kahraman … Savcılığının … esas sayılı Sor dosyasının … Sor nolu dosyası ile birleştirildiği görülmüştür. ), … C Başsavcılığında yürüyen … Sor nolu dosyaların bulunduğu, … C Başsavcılığına ait soruşturma dosyası hakkında iddianame düzenlendiği ve davanın … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas nolu dosyası ile kamu davasının açıldığı görülerek, söz konusu soruşturma dosyalarının fotokopileri alınarak dosyaya bırakılmıştır, ayrıca taraflar arasında marka ihlali kaynaklı … Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … aynı yer …Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … esas nolu davaların derdest olduğu tespit edilmiş dosya suretleri alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Mahkememizce 05/10/2017 tarihli duruşmada alınan ara kararı ile davacının merkez adresinin İstanbul olması nedeniyle davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde resen tespit edilen bir mali müşavir bir finans uzmanı bir kimya mühendisi, bir de distribütörlük ve marka hukuku alanında uzman bilirkişiden oluşan heyete asıl davacısından davacının davalıya ürün satımına dayalı fatura alacağı olup olmadığı, karşı dava açısından ise davacı tarafça sözleşmenin feshinin haklı olup olmadığı haklı değilse, davalının maddi tazminat , mahrum kalınan kar, denkleştirme tazminatı ve manevi tazminat taleplerinin değerlendirilmesi için rapor tanzimi istenilmiştir. Ayrıca davalı – karşı davacının merkez adresinin Ankara olması nedeniyle talimat yoluyla ticari defter ve belgelerinin inceletilmesi hususunun daha sonra karara bağlanması yönünde ara karar alınmıştır.
Bilirkişi raporu incelendiğinde, davacı defterlerine göre davacı şirketin davalıdan 614.535,95 TL alacaklı olduğu, taraflar arasında imzalan sözleşmenin 9-b maddesi uyarınca sözleşme hükümlerinin birinin ihlal edilmesi halinde diğer tarafın göndereceği yazılı ihtarname ile sözleşmeyi derhal fesihte hakkı bulunduğu 13.maddesine göre davalının davacıdan izin almadan sözleşmeden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini başkasına temlik edemeyeceği alt distribütör tayin edilemeyeceğini hükme bağlandığını, 14.maddesinde gizli bilgilerin üçüncü tarafa ifşasının yasaklandığını, 16.maddesinde … firması tarafından … Firması için veya bölgedeki müşteriler için özel olarak üretilmiş olmadıkça hiçbir ürünün … tescil markasının satılamayacağını, … C Başsavcılığının … Sor nolu dosyasında alınan bilirkişi raporunda , yakalanan ürünlerde … Firması ve … firmasının ortağı gerçek kişiler tarafından izinsiz şekilde … markasının kullanıldığının tespit edildiğini, bu durumun distribütörlük sözleşmesine açık aykırılık oluşturduğunu bu sebeple feshin haklı olduğu yönünde görüş bildirildiği görülmüştür.
Bilirkişi raporuna karşı davalı vekili 29/05/2018 tarihli beyan dilekçesinde, asıl dava yönünden asıl alacak miktarına yönelik bir itirazlarının olmadığının, davacı şirketin kötü niyetli olarak müvekkili hakkında asılsız şikayetlerde bulunduğunu, bu şikayetleri dayanak göstererek sözleşmeyi haksız feshettiğini, muaccel olmayan bir alacağı talep ettiğini, şikayet ve fesih nedeniyle müvekkilinin maddi ve zarara uğradığını, takas ve mahsup yapıldığında müvekkili şirketin alacaklı çıkacağının daha önceki dilekçelerinde de ifade edildiğini , raporun asıl alacak ve işlemiş faiz kısımlarına ilişkin tespitinin itirazları olmamakla birlikte takipten sonra avans faizi işletilmesi yönündeki bilirkişi görüşüne iştirak etmediklerini bildirdiği görülmüştür.
Davalı – karşı davacı vekilinin 29/05/2018 tarihli beyan dilekçesi ile asıl dava yönünden davalı defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına gerek duyulmamış ayrıca karşı dava asıl davadan tefrik edilerek, mahkememizin … nolu esasına kaydı yapılmıştır.
Asıl dava taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden faturaya dayalı olarak satılan temizlik ürünlerinin bedelinin tahsiline ilişkin olup, dava dilekçesi ekinde buna ilişkin 36 adet fatura sunulmuş, faturalar incelendiğinde sevk irsaliyelerinde teslim alan kısmında teslim alanın imzasının bulunduğu görülmüş, davalı – karşı davacı vekili bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde asıl davadaki alacak miktarı açısından bir itirazlarının bulunmadığını bildirmişlerdir. Karşı dava açısından , mevcut soruşturma dosyalarının beklenip beklenmeyeceği hususu , karşı davanın tefrik edilmesi nedeniyle karşı davada değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Asıl dava açısından davacı davasını ispat ettiğinden, davalı tarafça da asıl davadaki bilirkişi tarafından belirlenen miktara itiraz edilmediği açıkça beyan edildiğinden, davalı – karşı davacının cevap dilekçesi ve bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde takas ve mahsup iddiasının net olarak yapılmadığı , ileride yapılabileceği yönündeki beyanlarda bulunulduğu yine karşı dava dilekçesi incelendiğinde talep edilen alacak ve tazminat miktarlarının ” karşı davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini ” talep ettiği görüldüğünden, asıl davanın sürüncemede kalmaması açısından yukarıda da belirtildiği üzere karşı davanın tefriki yoluna gidilmiştir.
Asıl davada belirlenen alacak miktarı 614.535,95 TL olup, davacı tarafından gönderilen ihtarname 20/04/2016 tarihinde tebliğ alınmıştır, ödeme için bir gün süre verildiği düşünüldüğünde davalı taraf 22/04/2016 tarihinde temerrüte düşmüştür. Takip tarihi 26/4/2016 olup, aradaki 4 günlük süre için; 614.535,95 TL x 4 gün x %10,50 / 36500 = 707,13 TL temerrüt faizi hesap edilmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap dilekçesinin sonuç kısmında haksız ve yersiz açılan itirazın iptali davasının reddine karar verilmesini istemiş, daha sonra bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde bilirkişi raporunda belirtilen asıl alacak miktarına itirazları olmadığını bildirdiğinden , davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının … İcra Müdürlüğünün 2… esas sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin,
614.535,95 TL asıl alacak, 707,13 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 615.243,08 TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmasına
Davacının fazla talebinin reddine,
123.048,61 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı vekille temsil edildiğinden 38.559,72 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine
3-Davalı vekille temsil edildiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 7.366,51 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilemesine,
5-Davacı tarafından yapılan 2.818,50 TL yargılama giderinin kabul ve ret edilen oranlara göre takdir edilen 2.762,00 TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine , bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yapılan 50 TL yargılama giderinin kabul ve ret edilen oranlara göre göre takdir edilen 5,00 TL sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin kendi üzerinde bırakılmasına ,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine,
8-Bu dava sebebiyle 42.027,25 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan ( Davada: 7.366,51 TL İcrada : 3.138,23 TL ) 10.504,74 TL nin mahsubu ile bakiye 31.522,51 TL nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/11/2018

Başkan … Üye … Üye … Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

HARÇ BEYANI
42.027,25 TL İ.H.
10.504,74 TL P.H.
31.522,51 TL B.İ.H.

DAVACI SARFI
33,50 TL İlk Masraf
2.400,00 TL Bilirkişi ücreti
385,00 TL Tebligat ve tezkere
2.818,50 TL