Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/561 E. 2018/972 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/561 Esas
KARAR NO:2018/972

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:20/05/2016
KARAR TARİHİ:12/09/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin 17.5.2015 tarihinde … karayolunda … Petrol istasyonu yakınında meydana gelen zincirleme kaza sonucu tescilsiz olan … marka motosiklette yolcu olan müvekkillerinin oğlu … …’ın vefatından dolayı ölenin desteğinden yoksun kaldıklarından dolayı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve kaza tarihi olan 17.5.2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi, uygun görülmediği takdirde yasal faiz işletilmek üzere her bir müvekkili lehine şimdilik 500,00-TL den toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının davalıdan tahsili ile taraflarına ödenmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; davacıların, davadan önce müteveffa…’ın desteğinden yoksun kaldıklarından bahisle müvekkili kuruma başvuru yapıldığını ve tüm zararlarının karşılandığını, bundan sonra ise davacıların ek tazminat talebi ve sebebine dair bir taleple müvekkili şirkete başvuruda bulunmadıklarını, müvekkili kurumun üzerine düşen tüm sorumluluğu yerine getirdiğini ve davacıların tüm zararlarının karşılandığını, müvekkilinin başkaca bir sorumluluğunun bulunmadığını, kazaya sebebiyet verdiği iddia edilen taşıtın cinsinin tespitinin gerektiğini, kazaya sebebiyet veren aracın 50 cc altında motosiklet ise bu durumda müvekkili kurumun söz konusu kazada oluşan maluliyetten sorumlu bulunamayacağını, kazaya sebebiyet veren ve sigortasız olduğu iddia edilen araç sahibi ve sürücüsüne davanın ihbarını, hatır taşımasının varlığı halinde hasaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, davacının müterafik kusurunun varlığı halinde, bu hususun da ayrıca indirim sebebi olduğunu, müvekkili kurumun sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacının kaza tarihinden itibaren ticari faiz talebinin haksız olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini belirterek, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Tarafların mali ve sosyal durumları araştırılmış, trafik, ve sigorta kayıtları, nüfus kayıt örneği celp edilmiş, kusur oranı ile tazminat miktarının tespiti için yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için bir trafik bir aktüerya bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetinden alınan raporda özetle; tescilsiz motosikletin sürücüsü …’ın, meydana gelen kazada % 80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyonetin sürücüsü …’ın % 20 oranında kusurlu olduğunu, ikinci kazada … plaalı otomobil sürücüsü …’nin % 100 oranında kusurlu, … plakalı ambulans sürücüsü …’in kusurunun olmadığını, … …’ın ilk kazada ex olduğunu, davacı anne … …’ın maddi zararının 77.183,46-TL nin, … hesabı tarafından ödenmiş bulunan 11.011,00-TL nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.922,25-TL faiz tutarı ile birlikte toplam 12.933,25-TL nin mahsubu ile kalan bakiye zararının 64.250,21-TL olduğunu, baba …’ın maddi zararının 60.694,23-TL olmak ile … hesabı tarafından ödenen 7.595,00-TL nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.325,90-Tl faiz tutarı ile birlikte toplam 8.920,90 TL nin mahsubu ile kalan bakiyenin 51.773,33-TL olduğunu, davacıların toplam maddi zararının 116.023,51-TL olmak ile, … Hesabının sorumluluk limitleri dahiline kaldığını, hatır taşıması indiriminin mahkemenin takdirinde olduğunu, kazanın ticari bir faaliyetin ifası sırasında gerçekleşmemesi nedeni ile uygulanacak faiz oranının yasal faiz oranı olacağı ve temerrüt tarihinin 11.2.2016 olarak tespit edildiği hususları rapor edilmiştir.
Üst paragrafta belirtilen kusur ve tazminat raporu, olayın oluşu ve dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden rapora itibar olunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili, hesaplanan bilirkişi raporu doğrultusunda mahkememize sunmuş olduğu 14/05/2018 tarihli değer arttırım dilekçesi ile davacı … için alacak talebini 64.250,21-TL, davacı … için alacak talebini 51.771,33- TL artırarak toplam: 116.023,51 TL maddi tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 17/05/2015 günü saat 20.30 sıralarında sürücü …’ın sevk ve idaresindeki 44 DY 643 plakalı kamyonet ile sürücü …’ın sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin çarpışması neticesinde motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan davacıların desteği…’ın olay yerinde vefat ettiği, devamında kazaya müdahale etmek için gelen … resmi plakalı ambulansın kaza
mahallinde durduğu esnada yine aynı istikamete giden sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin ambulansın sağ arka çamurluk ve kaput kısımlarına çarpıp kaza mahallinde ex olan ve yol içerisinde duran maktül…’ın üzerinden geçmesi neticesinde dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, … …’ın ilk kaza sırasında vefat ettiği, meydana gelen kazada tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ın şerit ihlali yaptığı, kaza esnasında uyuşturucu aldığı, gereken dikkati yola vermediği, gereksiz yere sürekli şerit değiştirdiği ve zik zak çizerek trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek sureti ile trafik kazasına asli kusurlu olarak sebebiyet verdiği ve kazada % 80 oranında kusurlu olduğu, … plakalı kamyonet sürücüsü …’ın ise seyir esnasında aracın hızını, görüş, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorunda ve önünde seyreden aracı güvenli ve yeterli bir mesafede izlemek zorunda olmasına rağmen yavaşlaması gerektiği halde ve mahal şartlarını da dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde seyrine özen göstermediği, dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi özensiz davranışlarından dolayı önünde seyreden ve sürücüsü …’ın kullandığı ve sürekli hatalı şekilde şerit değiştiren tescilsiz motosiklete arkadan çarpması nedeni ile kazada % 20 oranında kusurlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, meydana gelen kaza neticesinde davacı anne … …’ın maddi zararı 77.183,46-TL olduğu, davacı baba …’ın maddi zararı 60.694,23-TL olduğu anlaşılmıştır.
Kazada tescilsiz, sigortasız motorsiklet sürücünün %80, dava dışı … plakalı kamyonet sürücüsünün %20 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş ise de davacılar zararını halefiyet ilkesi gereği davalıdan tamamını talep etmiştir. Davacı zararın tamamını davalıdan talep etmesi davacının müteselsil sorumluluk ilkesine dayandığının bir göstergesidir. Müteselsil sorumluluk kanundan doğan bir sorumluluk türüdür. Müteselsil sorumluluk ilkesi gereği davacıların desteği…’ın kazanın meydana gelmesinde kusursuz olduğuna göre halefiyet gereği zararın tamamını isterse sorumluların tamamından isterse bir kısmından isteyebilir. Davacı açıkça davalının kusuru oranında sorumlu tutulmasını istemediğine göre davada dava dışı kişinin de kusurunun bulunması davalıların müteselsil sorumluluğunu ortadan kaldırmayacağından davalının zararın tamamından sorumlu tutulması gerekir. Ancak, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesine (818 sayılı BK. md. 44) göre zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Somut olayda; davacıların desteği…’ın, yolcusu olduğu tescilsiz motosiklet sürücüsü …’ın kaza esnasında uyuşturucu almış olması ve…’ın kask takmadan 122,30 promil alkollü olarak motosiklete binmesi desteğin müterafik kusurunu oluşturur. Buna göre Türk Borçlar Kanunu’nun 52. maddesi (818 sayılı BK. md. 44) uyarınca maddi tazminattan müterafik kusurun ağırlığına göre % 30 oranından indirim yapılmasına karar verilerek davacıların toplam zararı üzerinden %30 indirim yapıldıktan davacı anne … …’ın maddi zararının 54.028,43-TL nin … hesabı tarafından ödenmiş bulunan 11.011,00-TL nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.922,25-TL faiz tutarı ile birlikte toplam 12.933,25-TL nin mahsubu ile kalan bakiye zararının 41.095,18-TL olduğu, baba …’ın %30 oranında indirim yapıldıktan sonra maddi zararının 42.485,97-TL’nin … hesabı tarafından ödenen 7.595,00-TL nin güncelleştirme sonrası hesaplanan 1.325,90-Tl faiz tutarı ile birlikte toplam 8.920,90 TL nin mahsubu ile kalan bakiyenin 33.565,07-TL olduğu, 5684 sayılı Sigortalar Kanununun 14/2 md sindeki “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için … Hesabına başvuru yapılacağı” düzenlemesi karşısında davacının zararından sakatlık teminatı limiti ile 290.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalı … Hesabının sorumlu olduğu anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, dosyaya sunulan başvuru evrakları davalı tarafından 01/02/2016 günü tebellüğ edilmiş olması nazara alındığında, temerrüt tarihi 11/02/2016 günü olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere,
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davacı … … için 41.095,18 TL, davacı Hacı Yusuf … için 33.565,07 TL, maddi tazminatın 11/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 5.100,04 TL karar ilam harcından peşin alınan 29,20- TL ile 393,00 ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.677,84 TL harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3- Davacının yatırmış olduğu 29.20-TL peşin harç ile 393,00 TL ıslah harcı davalı tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 422,20 -TL nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 33,50-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye posta gideri: 160,20- TL, bilirkişi ücreti: 1.000,00- TL olmak üzere toplam: 1.193,70 – TL yargılama giderinden kabul/red oranı (% 64,35 ) üzerinden hesaplanan 768,15- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 8.562,60- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 4.900,00 – TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6- Taraflarca tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır