Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/56 E. 2019/326 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/56 Esas
KARAR NO : 2019/326
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.09.2015 günü sürücü … ‘ nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracı ile üç yol mevkii istikametinden İstiklal caddesini takip ederek Orman İşletme Müdürlüğü istikametine seyrederken Karasu itfaiye amirliğine yaklaştığında direksiyon hakimiyetini kaybedip aracın sol ön teker kısmı ile orta refüje çarpıp 15 metre ilerledikten sonra aracın sol ön tekerinin orta refüje çıkıp yaklaşık 16 metre sürüklendikten sonra aracın ön kısımlarıyla orta refüjde bulunan … nolu aydınlatma direğine çarpması neticesinde ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plâkalı araç sürücüsü 2918 sayılı KTK ‘ nın 84 maddesinin F bendi kuralını İhlal ettiğinden 1. derecede kusurlu olduğunu kaza sırasında araçta “yolcu” olan davacı müvekkil …’ nun kusurunun olmadığını ve kaza nedeni ile daimi sakat kaldığını, müvekkilinin kaza tarihinde (22) yaşında olduğunu ve kaza tarihinden sonra yaşamı boyunca malul kaldığı oranda zorlanacağını, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak şimdilik 500 TL’ nin hüküm altına alınmasını, Sigorta Şirketinden Kaza yapan … plaka sayılı aracın kaza tarihi itibari ile geçerli … no.lu poliçe ile Zorunlu Trafik Sigortası davalı …Ş. ‘re yaptırılmış olup dava tarihinden işletilecek yasal faizi ile birlikte maddi tazminat istendiğini, müvekkilinin maddi imkanının bulunmaması ve kaza nedeniyle çalışamaması nedeniyle, öncelikle adli yardım talepleri ile ilgili karar verilmesine, trafik kazasında müvekkili yolcunun bedensel zarara uğraması nedeniyle, toplanacak delillere göre (6100 sayılı Yasa’nın 107.maddesi uyarınca) maddi tazminat tutarı belirlenerek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere şimdilik 100,00 -TL bakım ücreti, 200,00- TL çalışamadığı dönemlere ilişkin kazanç kaybı ve 200,00- TL bedensel zarar olmak üzere toplam 500,00 TL’ nin, davalı … şirketinden olay tarihindeki sigorta limitini aşmamak üzere dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsili ile müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plâkalı aracın 05.01.2015/2016 vadeli … Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, poliçede verilen şahıs başı sakatlık azami teminat tutarının 290.000-TL. olduğunu, poliçede teminat limitinin gösterilmesi bu rakamın mutlak surette ödeneceği anlamına gelmediğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, Karayolları Trafik Kanunu ve Poliçe Genel Şartları gereğince “ Karayolu ”nda meydana gelen zararların azami poliçe teminat limiti dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve gerçek zararın tazmini ile sınırlı olduğunu belirterek, sigortacının, sigortalısının kusur oranına isabet eden zarardan sorumlu olduğundan, izafe edilecek kusur oranının tespitinin gerektiğini, sağlık hizmet bedelleri ve geçici işgöremezlik zararı ve tedavi giderlerinin Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanması gerektiğini, sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin … E., … K. Sayılı 30.06.2011 tarihli içtihadının da bu yönde olduğunu, davacının tedavi gideri ve sakatlıktan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan tazminat alınıp alınmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davada, hatır taşımasının sözkonusu olduğunu, zararın bir bölümünün zarar görenin üstünde bırakılması gerektiğini belirterek, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’ nin 2005/ 2090 E., 2006/ 1208 K. ve 16.02.2006 ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2007/ 13013 E., 2009/2901 K. ve 12.03.2009, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’ nin 2007/ 13013 E., 2009/2901 K. ve 12.03.2009, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’ nin 2013/5199 E., 2013/10140 K. Ve 27.06.2013 tarihli kararından bahsetmiş, sonuç olarak, davanın reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluklarının azami poliçe teminatı ile sınırlı tutulmasına, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, olayda hatır taşımasının sözkonusu olduğu hususunun tazminat hesabında dikkate alınmasına, faiz talebinin reddine, müvekkili şirket aleyhine kısmi kabul olması halinde yargılama giderleri ve avukatlık ücretinde de orantı kurulmasına karar verilmesini savunmuştur.
Davacı vekili, UYAP’dan gönderdiği 08/01/2019 tarihli dilekçe ile, davadan ve bu dava ile ilgili tüm taleplerinden, davalı yan ile anlaşmış olduklarında ve müvekkilinin talebi üzerine açıkça vazgeçitiklerini, açılan bu davadan tüm sonuçları ile beraber feragat ettiğini, karşı taraftan herhangi bir vekâlet ücreti ve yargılama gideri talebinin de bulunmadığını beyan ettiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili de, UYAP’dan gönderdiği 04/04/2019 tarihli dilekçe ile, dava konusu ihtilafla ilgili olarak davacılar ile davalı …Ş. dava konusu olay ve poliçe sebebiyle tazmini gereken maddi zararları konusunda karşılıklı olarak sulhen mutabakata vardıklarını, dilekçesinin ekinde 28/03/2019 tarihli ” İbraname, Feragatname “yi sunduğu, işbu sulh uyarınca müvekkili şirket tarafından mutabık kalınan tazminat miktarının davacı vekili Av. …’in ibranamede belirtilen banka hesap numarasına havale edilmek suretiyle ödendiğini ve müvekkili şirketin işbu ödemeyi yapmakla poliçeden kaynaklı sorumluluğunu tamamen yerine getirdiğini, müvekkili şirketin, sigortalısı ve sigortalı araç sürücüsünün, fazlaya ilişkin haklarını da kapsar şekilde olay ve poliçe sebebiyle tamamen ibra edildiğini, müvekkili hakkındaki maddi tazminat davasından feragat edildiğini, kendilerinin de davacı taraftan dava vekalet ücreti ve yargılama gideri talebinin olmadığını belirterek, sonuç olarak, davacı tarafın feragati sebebiyle davanın reddine karar verilmesini beyan etmiştir.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL red harcının 241,50-TL ıslah harcından düşümü ile arta kalan 197,10-TL nin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Taraf vekilleri karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiklerinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır