Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/55 E. 2019/550 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/55 Esas
KARAR NO : 2019/550
DAVA : İflas
DAVA TARİHİ : 20/01/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2019

DAVA: Davacı vekili mahkememizi ibraz etmiş olduğu dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde kaytılı olup tescilli sermayesinin 90.000.000,00TL olduğunu ve sermayesinin tamamının ödendiğini, müvekkili şirketin son 1 yılda piyasalarda yaşanan karşılıksız çek oranlarındaki artış ve iş yaptığı firmalardan batanların çoğalması sebebi ile önemli oranda bulunan alacaklarını tahsil edemediğini, diğer yandan 2015 yaz sezonunda turizm sektöründe önemli oranda daralma yaşandığından ciro kaybınada uğradığını, akabinde Rus uçağının düşürülmesi sonucunda Rusya hükümetinin yürürlüğe koyduğu yaptırımlarında turizm sektöründe ciddi ölçüde olumsuzluklara yol açtığını, cirosunun önemli yüzdesini oluşturan 2016 yılı yaz sezonunda Rus pazarı kontenjan sözleşmelerinin tüm çabalarına rağmen yapamadğını ve avans çeklerini alamadığını, ilerleyen günlerde yaşanan terör olayları nedeni ile aynı durumun avrupa pazarı içinde söz konusu olduğunu bu nedenle müvekkili şirketin büyük mali kayıplara uğrayarak ödemelerini yapamayacak ve faaliyetlerini sürdüremeyecek duruma geldiğini tedarikçi ve bankalarla olan ticari ilişkisinin bozulduğunu bu nedenle birçok sayıda icra takibine maruz kaldığını, personelin iş sözleşmeleri ile kiralanmak sureti ile işletilen otellerin kira sözleşmelerinin sona erdirilmek zorunda kalındığını, borçların ve personel maaşlarının ödenemediğini, aktiflerin pasifleri karşılayamadığını belirterek TTK 376 ve İİK’nin 178.maddesi gereğince iflas talep edilmek zorunda kaldıklarını belirterek müvekkili şirketin borca batık olduğunun tespiti ile doğrudan doğruya iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davanın niteliği gereği hasımsız açıldığından cevap dilekçesi bulunmamaktadır.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava TTK 376 ve İİK 178.maddesine dayalı borca batıklık nedeni ile doğrudan doğruya iflas istemine ilişkindir.
Deliller; Sicil kaydı, 30/11/2015 ve 31/01/2016 tarihli bilançolar, şirkete ait taşınmaz kayıtları, araç kayıtları, davacı şirket hakkında başlatılan icra takipleri ile ilgili liste, vergi ve Sgk borçlarına ilişkin belgeler, taşınmaz rayiç değerlerine ilişkin talimat yolu ile yapıtırılan raporlar, bilirkişi raporları.
Davacı vekili dava dilekçesinde 30/11/2015 tarihli ara bilançoyu, şirketin münferiden temsile yetkili kanuni temsilcinin iflas talebine ilişkin belgeyi ve iflas davası açma yetkisi bulunan vekaletname eklemiştir.
TTK 376.maddesinde, “Son yıllık bilançodan, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşılırsa, yönetim kurulu, genel kurulu hemen toplantıya çağırır ve bu genel kurula uygun gördüğü iyileştirici önlemleri sunar.
Son yıllık bilançoya göre, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının üçte ikisinin zarar sebebiyle karşılıksız kaldığı anlaşıldığı takdirde, derhâl toplantıya çağrılan genel kurul, sermayenin üçte biri ile yetinme veya sermayenin tamamlanmasına karar vermediği takdirde şirket kendiliğinden sona erer. Şirketin borca batık durumda bulunduğu şüphesini uyandıran işaretler varsa, yönetim kurulu, aktiflerin hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de muhtemel satış fiyatları üzerinden bir ara bilanço çıkartır. Bu bilançodan aktiflerin, şirket alacaklılarının alacaklarını karşılamaya yetmediğinin anlaşılması hâlinde, yönetim kurulu, bu durumu şirket merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesine bildirir ve şirketin iflasını ister. Meğerki, iflas kararının verilmesinden önce, şirketin açığını karşılayacak ve borca batık durumunu ortadan kaldıracak tutardaki şirket borçlarının alacaklıları, alacaklarının sırasının diğer tüm alacaklıların sırasından sonraki sıraya konulmasını yazılı olarak kabul etmiş ve bu beyanın veya sözleşmenin yerindeliği, gerçekliği ve geçerliliği, yönetim kurulu tarafından iflas isteminin bildirileceği mahkemece atanan bilirkişilerce doğrulanmış olsun. Aksi hâlde mahkemeye bilirkişi incelemesi için yapılmış başvuru, iflas bildirimi olarak kabul olunur.” denilmektedir.
İİK 178.maddesinde ” İflasa tabi bir borçlu, aciz halinde bulunduğunu bildirerek yetkili mahkemeden iflasını isteyebilir. Borçlu, bu halde bütün aktif ve pasifi ile alacaklılarının isim ve adreslerini gösteren mal beyanını iflas talebine eklemek zorundadır. Bu belge mahkemeye ibraz edilmedikçe iflasa karar verilemez. (Ek fıkra: 09/11/1988 – 3494/37 md.) İflas talebi 166 ncı maddenin ikinci fıkrasındaki usulle ilan edilir. Alacaklılar iflas talebinin ilanından itibaren onbeş gün içinde davaya müdahale veya itiraz ederek, borçlunun iflas talebini, hakkındaki takipleri ertelemek ve borçlarını ödemeyi geciktirmek için yaptığını ileri sürerek mahkemeden talebin reddini isteyebilirler. İflasa tabi bir borçlu aleyhine alacaklılardan birinin haciz yolu ile takibi neticesinde yapılan haciz borçlunun yarı mevcudunun elinden çıkmasına sebep olup da kalanı muaccel ve vadesi bir sene içinde hulül edecek diğer borçlarını ödemeye yetişmiyorsa borçlu derhal aczini bildirerek iflasını istemeye mecburdur.” denilmektedir.
Davacı vekilince iflas avansı yatırılmış olup, İİK 178/2.maddesini yollaması ile İİK 166.maddesi gereğince Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurumu vasıtası ile gerekli ilanlar yaptırılmış ve dosyaya bıraklımıştır.
Asli müdahiller; müdahale talebinde bulananların çoğunlukla davacı şirkette iş akdi ile çalışanlar olduğu, incelendiğinde ücret ve diğer ödenmesi gereken kıdem, ihbar vs.gibi tazminatların ödenmediğini, şirketin iflasına karar verilmesi gerektiğini, bir kısım müdahil tarafından iflas kararı verilmesi istenirken, bir kısım müdahil tarafından ise de borca batık olmadığını belirterek talebin reddine karar verilmesini istemiştir.
Yargıtay 23.Hukuk Diarisenin 2013/7876 esas, 2014/1680 karar nolu ilamında “İİK.’nın 178. ve 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. TTK’nın 324. ve İİK’nın 179. maddeleri uyarınca borca batık hale gelen şirket bunu mahkemeye bildirmek ve iflasını istemek zorundadır. İİK’nın 181. maddesinin aynı Kanun’un 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümleri uyarınca doğrudan iflas talebinde bulunan şirket temsilcisi ya da müdürü, ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masraflarını avans olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır. (somut olayda yatırılmıştır.) İİK’nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir.Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki yeterli ekonomik imkana sahip olmamasıdır. Borca batıklık ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz haline kadar ağır olursa olsun (İİK’nın 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflâsını isteyen borçlu, aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak iflas talebinin yerinde olup olmadığı belirlenir. Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 324. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. Somut olayda mahkemece, davacı şirketin borca batık durumda olup olmadığı konusunda yeterli inceleme yapılmamıştır. TTK’nın 556. madde yollaması ile uygulanması gereken TTK’nın 324. maddesine göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde mahallinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’nın 324. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder.Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. Açıklanan durum karşısında davacı şirketin mevcut kayıtları; mahkemece ulaşılabilecek tapu, trafik, banka, vergi daireleri, sanayi ve ticaret odaları, ticaret sicil kayıtları gibi hakkında bilgi alınabilecek belgeler ve müdahillerin sunacakları bilgi ve belgeler, varlık kalemlerinin rayiç değerlerine ilişkin uzman (teknik) bilirkişi görüşleri ve somut olay bakımından özellik arz edebilecek diğer veriler toplandıktan sonra, konusunda uzman bir bilirkişi heyetinden alınacak teknik, detaylı ve denetime elverişli rapor sonucuna göre borca batıklığın yukarıda gösterilen ilkeler çerçevesinde tespiti ile varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Somut olayda, hükme esas bilirkişi kurulu ek raporunun bazı bölümleri denetime elverişli değildir.” denilmektedir.
Yukarıda yazılan Yargıtay ilamı doğrultusunda davacı vekiline şirket adına kayıtlı garimenkulleri, araçları, mal varlığını ve bulundukları yerleri dilekçe ile dosyaya bildirmesi için süre verilmiş ve davacı vekili söz konusu bilgileri dilekçe ile dosyaya sunmuştur. Davacı şirkete ait araçlarla ilgili malik, model ve marka bilgileri ilgili yerlerden istenilmiş, vergi dairesine yazı yazılarak vergi borcu olup olmadığı sorulmuş, Sgk’ya yazı yazılarak borç durumu sorularak alınan cevabi yazılar dosyaya bırakılmıştır.
Taşınmazın bulunduğu yer mahkemelerine talimat yazılarak talimat mahkemesince öncelikle taşınmazların üzerindeki bütün şerhleri gösterir şekilde tapu kaydı, krokisinin ve imar durumunun alınarak daha sonra taşınmaz başında bir kadastro fen memuru, bir inşaat mühendisi ve emlakçı bilirkişi eşliğinde taşınmazların raiş değerlerinin tespit edilmesi istenilmiştir. Bu amaçla Manavgat, Kemer ve Yalova Asliye Hukuk Mahkemelerine talimat yazılmıştır. Talimat yolu ile alınan taşınmazların rayiç değerlerine ilişkin raporlar dosyaya sunulduktan sonra mahkememizce tespit edilen bir mali müşavir, bir finans uzmanı ve iflas hukukundan anlayan uzman bilirkişiden davacı şirketin ticari defter ve belegeleri, talimat yolu ile alınan raporlar incelenerek davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti istenilmiştir.
10/10/2017 tarihli heyet raporu incelendiğinde ; rayiç değer esasına göre, talimat yolu ile alınan raporlarda dikkate alınarak 31/01/2016 tarihi itibari ile net işletme sermayesinin eksi -72.306.765,02TL olduğu, işletmenin kısa vadeli borçlarını dönen varlıklarla karşılayamadığı, net işletme sermayesinin yeterli düzeyde olmadığını, şirketin borç yapısına bakıldığında ise 31/01/2016 tarihi itibari ile borç miktarının 126.245.958,85TL’ye ulaştığı, mali tablolara, kaydi değerlere göre özvarlığının -194.244,91TL olup borca batık durumda göründüğü yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporuna bir kısım müdahil tarafından itiraz edildiğinden ve raporda davacı şirket adına kaytlı araçların hesaba katılmadığı dikkate alınarak, heyete makina mühendisi katılarak yine vergi borçları ve Sgk borçları da hesaba katılarak, raporun anlaşılır olmadığı da belirtilerek bir sureti dosya içerisine bırakılan Yargıtay 23.Hukuk Daresinin 2013/7876 esas 2014/1680 karar nolu ilamı incelenerek anlaşılır şekilde rapor hazırlanarak davacı şirketin borca batık olup olmadığının tespiti için ek rapor istenilmiştir.
Bilirkişi heyetince düzenlenen 09/04/2019 tarihli ek rapor incelendiğinde; rayiç değer hesabına göre davacı şirketin 581.227,65TL borca batık olduğu bildirilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin 30/04/2018 tarihi itibari ile 4.022.777,45TL Sgk borcunun olduğu yine 09/04/2019 tarihi itibari ile 6.187.860,84TL vergi aslı, geri kalanı da gecikme zammı olmak üzere toplam 8.598.884,05TL vergi borcu bulunduğu, davacı şirket hakkında 108 adet açılmış icra takibi bulunduğu, alınan bilirkişi raporuna göre davacı şirketin borca batık olduğu anlaşıldığından İİK 178 maddeside dikkate alınarak aşağıdaki şekilde davacı şirketin doğrudan doğruya iflasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğünde … sicil no ile kayıtlı … Aş’nin iflasına,
2-İflasın 30/05/2019 tarih ve saat 15:44 itibari ile açılmasına,
3-İflas avansının iflas müdürlüğüne gönderilmeine,
4-İflas kararının İstanbul ticaret sicil müdürlüğüne ve iflas müdürlüğüne gönderilmesine
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
7-Bu dava sebebi ile 44,40TL maktu karar ve ilam harcı alınması gerektiğniden peşin alınan 29,20TL’nin mahsubu ile eksik alınan 15,20TL maktu karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
Dair davacı vekili ile bir kısım müdahil vekilinin yüzüne karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mhakemsine istinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 30/05/2019

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır