Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/528 E. 2022/261 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/528 Esas
KARAR NO:2022/261

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:12/05/2016
KARAR TARİHİ:30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/09/2010 tarihinde geçerli bir taşımacılık sigortası olmayan …plakalı aracın seyir halindeyken tekerinin patlaması sonucu tek taraflı ve tam kusurlu olarak meydana gelen trafik kazası sonucunda araçta yolcu konumundaki davacıların malül hale geldiğini, müvekkillerinin yolcu konumunda bulunması nedeniyle kazanın meydana gelmesinde kusurlarının olmadığını, müvekkilleri … ve … yönünden aktüer hesabının asgari ücret üzerinden yapılmasını, davacıların meydana gelen zararlarından davalı … Hesabının Sigortacılık Kanunun 14. Maddesi kapsamında sorumlu olduğunu ileri sürerek davacı … için şimdilik 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.000,00 TL tazminatın, davacı … için 2.500,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 500,00 TL geçici bakıcı gideri olmak üzere toplam 4.000,00 TL tazminat olmak üzere genel toplamda 8.000,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın 11/09/2010 tarihinde meydana geldiğini, davacıların taleplerinin zamanaşımına uğradığını, trafik kazasından kaynaklanan tazminat davalarının kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabi olduğunu, eldeki davada kaza tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, davaya konu trafik kazası nedeniyle müvekkili kurumun bir ödeme yapmak zorunda kalması halinde ödediği tutar için kazaya karışan …plakalı aracın kaza anındaki sürücüsü ve işletenine rücu edeceğini, bu nedenle davanın kazaya karışan …plakalı aracın kaza anındaki sürücüsü …’a ve işleteni …’e ihbarını talep ettiklerini, 4925 Sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu’nda değişiklik yapılmasına dair 6704 Sayılı yasa ile 4925 Sayılı Karayolu Taşımacılık Kanunu’nun 3. maddesi değiştirildiğini, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25 ve 26’ıncı maddelerin birinci fıkralarının (ı) ve (i) bentlerinin yürürlükten kaldırıldığını, ilgili maddede yapılan değişiklik ile Taşımacılık Sigortası kaldırılarak taşımacılık sigortasından talepte bulunulmayacağının ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından talepte bulunulabileceği düzenlemesi getirildiğini, bu nedenle işbu davada taşımacılık sigortası kapsamında müvekkili kuruma husumet yöneltilemeyeceğini, dava konusu taşımanın 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu’nun 17. maddesinde belirtilen kapsamda bir taşıma olmadığını, bu nedenle dava konusu taşımanın Zorunlu Taşımacılık Mali Mesuliyet Sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, dolayısıyla müvekkili kurumun dava konusu olaydan dolayı sorumluluğu bulunmadığını, Karayolları Taşıma Kanunu’nun 17. Maddesinde ancak şehirler arası ya da uluslar arası yolcu taşımalarının bu kanun kapsamına alındığını ve 18. Madde ile taşımacının 17. Madde’den kaynaklanan sorumluluğunu sigorta ettirme zorunluluğu getirildiğini, yasa’nın açık hükümleri gereğince bu yasa kapsamında düzenlenmeyen bir taşıma için zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, bu nedenle, somut olayda, dava konusu taşıma faaliyeti için kanunen getirilmiş zorunlu taşımacılık mali mesuliyet sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığını, kazaya karışan araç üç tekerlekli motosiklet olduğundan, bu araca taşımacılık sigortası yapılmasının hukuken mümkün olmadığını, kaza ile ilgili tutanaklarda kazaya karışan aracın üç tekerlekli bir yük motosikleti olduğunu, motosiklette motosiklet sürücüsü dışında başka bir kimsenin yolculuk yapmasının mümkün olmadığını, ancak söz konusu motosiklette sürücü dışında 11 kişinin yolculuk yaptığını, yolcu taşımaya elverişli olmayan bir araçta yolculuk yapıldığından ve istiap haddi aşıldığından meydana gelen zararlar teminat dışı olduğunu, davacı tarafa, meydana gelen bu kaza neticesinde başvurusu üzerine toplam 7.238,00 TL ödeme yapıldığını ve ibraname alındığını, yapılan bu ödeme ile müvekkili kurumun tüm sorumluluğunu yerine getirdiğinden davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini, kazaya karışan araç sürücüsünün ve davacıların kusur oranlarının Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenecek kusura ilişkin bilirkişi raporu ile tespit edilmesi gerektiğini, davacıların maluliyet oranının Adli Tıp Kurumunun 3.İhtisas Dairesince Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğüne uygun raporla tespit edilmesi gerektiğini, Sigortacılık Kanunu’nun 14.maddesinin b bendi uyarınca müvekkili kurumun rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlardan sorumlu olduğunu, geçici iş görmezlik zararının bedensel zarara ilişkin olmadığını, kişinin tedavi süresince çalışamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının giderilmesine yönelik maddi bir zarar olduğunu, gerek Karayolları Trafik Kanunu ve Sigortacılık Kanunu gerek … Hesabı Yönetmeliği ve Genel Şartlarda sayılan teminatın kapsamı dışında kalan geçici iş göremezlik ödeneği, iş gücü kaybı, gelir kaybı gibi dolaylı zarar taleplerinin müvekkili kurumun yasal sorumluluğu dışında kaldığını, bu nedenle davacı tarafın geçici iş göremezlik zararı talebinin reddi gerektiğini, tedavi giderlerinden ve bakıcı giderleri talebinden 6111 sayılı yasa gereğince SGK’nın sorumlu olduğunu, kazaya sebebiyet veren aracın silindir hacminin tespit edilerek motosiklet mi motorlu bisiklet mi olduğunun tespiti gerektiğini, kazaya karışan aracın motor hacmi 50 cc’nin altındaysa, araç motorlu bisiklet olacağından ve trafik sigortası yaptırması zorunlu olmayan bir araç olacağından müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğu doğmayacağını, tazminatın 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren genel şartların ekine uygun olarak hesaplanması gerektiğini, 6704 Sayılı Yasa ile Karayolları Trafik Kanunu’nun bazı maddelerinde değişiklik yapılmış olduğunu, yapılan değişikliklerle 90. Maddenin “Zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.” şeklinde olduğunu, davacıların yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsü ehliyetsiz olarak araç kullandığından tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, kaza ile ilgili tutanaklarda da görüldüğü üzere kaza sırasında davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsünün ehliyetsiz olarak araç kullandığını, davacının yolcu olarak bulunduğu aracın sürücüsünün ehliyetsiz araç kullanmasına rağmen yolculuk yaptığından kendisi için gerekli tedbirleri önemsemediğini ve yaralanmasında müterafik kusuru bulunduğunu, bu nedenle tazminattan müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacıların kazaya karışan araçta yolcu olduklarını hatır taşıması nedeniyle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkili kurumdan kaza tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, 2918 sayılı KTK’nun 98/1 maddesinin “Motorlu araçların sebep oldukları kazalarda yaralanan kimselerin ilk yardım, muayene ve kontrol veya bu yaralanmadan ötürü ayakta, klinikte, hastane ve diğer yerlerdeki tedavi giderleri ile tedavinin gerektirdiği diğer giderleri, aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan sigortacı, başvurma tarihinden itibaren sekiz işgünü içinde ve zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları kapsamında öder” şeklinde olduğunu, bu hükme göre, zorunlu sigortacının temerrüde düşmesi ve dolayısıyla faizden sorumlu tutulabilmesi için, kendisine yapılan başvuruya rağmen sekiz işgünü içerisinde ödeme yapmamış olması gerektiğini, ödeme yapmayan sigortacının, yasal sekiz günlük sürenin sonunda temerrüde düşeceğini, sigortacıya usulüne uygun bir başvuruda bulunulmamışsa, sigortacının sigorta bedelini ödeme yükümlülüğü muaccel olmayacağından, sigortacının temerrüdünden söz edilmesi ve bunun sonucu olarak, ödemesi gereken miktarın faizinden sorumlu tutulmasına hukuken olanak bulunmadığını, müvekkili kuruma davadan önce davacı tarafından yapılan başvuru üzerine davacı tarafa ödeme yapıldığını, müvekkili kurumun kaza tarihi itibariyle temerrüde düşmediğini, bu nedenle kaza tarihinden itibaren faiz telebinin reddi gerektiğini, beyanla uyuşmazlık konusu kaza Karayolu Taşıma Kanunu kapsamında bir taşıma olmadığından taşımacılık sigortasından yapılan taleplerin reddine, kazaya karışan araç yolcu taşımaya elverişli olmadığından ve istiap haddi aşıldığından davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Kaza tespit tutanağı, davacıların ve ihbar olunanın sosyal ve ekonomik durumunu gösterir evraklar, davacılara ilişkin tedavi evrakları, hasar dosyası, sigorta poliçeleri, ruhsat kaydı, adli tıp kurumu raporu, bilirkişi raporu,

GEREKÇE
Dava trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın araç sürücüsü … ile işleteni …’e ihbarına karar verilmiş olup ihbar olunanlar dosyaya yazılı beyanda bulunmamışlar, duruşmalara katılmamışlardır.
Davacıların maluliyetlerinin tespiti için dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş olup Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 09/01/2019 tarih ve 24/12/2018-12191-B Karar Nolu raporunda ” …’ın 11.09.2010 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle grup 1 kabul olunarak %24, E cetveline göre: %19,0 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği ” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın yeniden İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Dairesine gönderilen davacı … yönünden maluliyet hususunda rapor düzenlenmesinin istenmesine karar verilerek dosya Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulunun 21/09/2019 tarih ve 29/04/2019-9043 Karar numaralı raporunda ; …’ın 11.09.2010 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından malüliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği ” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davacı …’ın maluliyet durumuna ilişkin, … Devlet Hastanesinden alınan alınan kişinin % 8 engel oranı bulunduğuna ilişkin 10/03/2016 tarihli rapor ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulunun …-101.01.02-2019 sayılı, 29/04/2019-9043 karar no.lu raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davacı tarafından bakıcı gideri talep edilmiş olduğu göz önüne alınarak, davacının kaza nedeniyle malül olduğu süre zarfında bakıcı yardımına muhtaç olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için dosyanın Adli Tıp Genel Kurulu Başkanlığına gönderilerek rapor düzenlenmesinin istenilmesine, davacı … yönünden de, bakıcı gideri talep edilmiş olup, kaza sebebiyle bakıcı yardımına muhtaç olup olmadığı, muhtaç ise süresinin tespiti için ek rapor düzelenmesinin istenilmesine karar verilerek dosya rapor tanzimi için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’nun 20/02/2020 tarih ve 17/02/… Karar Nolu raporunda ” …’ın 11.09.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası yaralanması nedeniyle iyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği, bu süre içerisinde başka birinin bakımına muhtaç olmadığı ” hususlarının rapor edildiği, Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun 19/10/2020 tarih ve 17/09/2020 tarih ve 19/09/2020/1438 Karar Nolu raporu ile ” … Devlet Hastanesi’nin 11.09.2010 kaza tarihli genel adli muayene raporunda sağ kolda muhtemel kırık, sağ dizde 9-10 cmlik derin parçalı kesi mevcut olduğu, kişinin sevk edildiği, … Devlet Hastanesi’nin aynı tarihli epikriz raporunda kişide sol dizde kirli derin açık yara mevcut olduğu, lokal olarak bol SF ile irrige edildiği, takiben katların anatomisine uygun olarak kapatıldığı, aynı hastanenin 27.10.2015 tarihli engelli sağlık kurulu raporunda kişinin sağ dizden meniskopati operasyonu olduğunun kayıtlı olduğu, ayrıca 26.11.2008 tarihinde sol diz lateral menisküs yırtığı tanısı ile opere edildiğinin anlaşıldığı, şahsın kolunda kırık olduğuna dair herhangi bir tıbbi belge ya da grafi bulunmadığının görüldüğü cihetiyle; kişide mevcut sağ üst ekstremite eklem hareket kısıtlılığı ile dava konusu kaza arasında illiyet kurulamadığı, kişide mevcut sol diz eklem bulgularının kişinin kendisinde mevcut hastalıktan mı ya da 11.09.2010 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazası nedeniyle mi oluştuğunun tıbben ayrımının yapılamadığı, …’ın 11.09.2010 tarihli trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği ” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davacı …’ın kaza nedeniyle malûl olduğu süre zarfında bakıcı yardımına muhtaç olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için Adli Tıp Kurumu’ndan ek rapor alınmasına karar verilerek dosya ek rapor tanzimi için Adli Tıp Kurumu’na gönderilmiş olup Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu’nun 29/06/2021 tarih ve 17/06/2021/758 Karar nolu kararı ile ” İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 3 (üç) haftaya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli veya geçici olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın bir trafikçi, bir aktüerya bilirkişisinden oluşacak heyetine tevdi ile, kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanmasının istenilmesine karar verilerek dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup bilirkişi heyeti 18/01/2022 tarihli raporunda özetle; 11.09.2010 tarihinde trafik kazasının meydana gelişinde,
…plakalı motosikletin sürücü …’un 100% oranında kusurlu olduğu,
yaralanan yolcuların müterafik kusurlarının değerlendirmesinin mahkemenin takdirinde olduğu, davacıların bakıcı gideri zararı olmadığı,
18.01.2022 hesap tarihi itibarıyla, … için 381,15 TL geçici iş göremezlik tazminatı hesaplandığı, davacı …’ın %19 maluliyet oranına göre 548.627,37 TL maluliyet zararının bulunduğu, … Hesabı tarafından 29/02/2016 tarihinde 7.238,00 TL tazminat ödendiği, ödenen tazminatın hesap tarihi itibariyle %9 yasal faiz uygulanarak güncellenen değerinin 11.074,87 TL olacağı, davacı …’ın hesap tarihi itibariyle sürekli iş göremezlik zararının 548,627,37 – 11.074,87= 537.552,50 TL sürekli iş göremezlik zararının bulunduğu, … Hesabı yönünden, …’ın 381,15 TL geçici iş göremezlik tazminatının 175.000,00 TL sağlık gideri
teminatı limitinin dahilinde olduğu,
…’ın, 537.552,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 175.000.00 TL sakatlık ve ölüm teminat
limitinin üzerinde olduğu,
… Hesabı 7.238 TL ödediği için teminat limitinin 167.762,00 TL kaldığı,
537.552,50 TL sürekli iş göremezlik tazminatının 167.762,00 TL kısmını talep edebileceği,
temerrüt tarihinin 17.12.2015 ve uygulanacak faizin …plakalı motosiklet mahkeme tarafından ticari araç kabul edilirse talep doğrultusunda avans faiz olduğu” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 17/02/2022 tarihli dava değeri arttırım dilekçesi ile … için talep edilen sürekli maluliyet ve geçici iş göremezlik zararı için 167.762 TL olarak kabulüne, … için talep edilen sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik zararı için 3.500 TL taleplerinin kabulüne, … ve … için bakıcı giderlerinin atiye bırakılmasına, tazminat tutarları için temerrüt faizi ile birlikte diğer 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61., 2918 sayılı KTK’nın 88. Ve Türk Borçlar Kanunu’nun 163. maddeleri gereği teselsül hükümleri uyarınca davalıdan tahsiline, bakıcı giderleri için davanın atiye bırakılmasına ,yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı sigorta şirketi üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, ayrıca 30/03/2022 tarihli celsede alınan imzalı beyanında ” biz her iki davacı yönünden geçici bakıcı gideri tazminatı taleplerimizden feragat ediyoruz, talep artırım dilekçemiz doğrultusunda davanın kabulünü talep ediyoruz” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Sigortacılık Kanunu nun 14.maddesinin 1. fıkrasında “Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla T…nezdinde … Hesabı oluşturulur.” aynı kanunun 14/2-b bendi ile ” rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için ” sorumlu olduğu düzenlenmiştir.
Trafik Sigortaları Bilgi ve Gözelim Merkezi’nin yazılan müzekkere cevabının incelenmesinde …plakalı araca ait kaza tarihinden öncesine trafik sigorta poliçeleri bulunmasına rağmen kaza tarihini kapsayan trafik sigorta poliçesinin bulunmadığı görülmüştür.
Tüm dosya kapsamından anlaşıldığı üzere; dosyada alınan bilirkişi raporu ile davacıların yaralanmasına neden olan kazanın meydana gelmesinde …plakalı araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu, davacıların kazanın meydana gelmesinde kusurlarının bulunmadığı, ATK 2. İhtisas Dairesinden alınan rapora göre, davacı …’ın trafik kazası nedeniyle %19 oranında sürekli maluliyetinin meydana geldiği, davacının kaza nedeniyle iyileşme süresinin 2 aya kadar uzayabileceği mütalaa edilmiş olup aktüer bilirkişi tarafından yapılan hesaplama ile davacı …’ın kaza tarihinde 9 yaşında olması nedeniyle aktif kazancı bulunmadığından geçici iş göremezlik tazminatı hesabı yapılmadığı, sürekli maluliyet oranına göre hesaplanan 548.627,37 TL sürekli maluliyet tazminatındaz davacıya ödenen tazminatın güncel değerinin mahsubu sonrasında davacının bakiye 537.552,50 TL iş göremezlik zararının bulunduğu, davacılardan …’ın sürekli maluliyetinin bulunmaması nedeniyle sürekli maluliyet zararından söz edilemeyeceği, davacı …’ın 3 haftalık geçici iş göremezlik süresince meydana gelen geçici iş göremezlik zararının 381,15 TL olduğu anlaşılmış ise de dosya kapsamından araca taşıyabileceğinden fazla yüklenilmesi nedeniyle aracın tekerinin patlayarak kazanın meydana gelmiş olması ve davacılar tarafından taşımaya elverişli olmayan araçla yolculuk yapılarak zararın doğmasında etkili olunduğundan tespit edilen tazminat miktarlarından %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılarak davacılardan … için talep edebileceği tazminat miktarı 430.042,00 TL, davacı …’ın talep edebileceği tazminat miktarı 304,92 TL olarak belirlenmiş olup davalı … Hesabının Sigortacılık Kanunu’nun Madde 14/1 ve 14/2-b maddeleri gereği, zorunlu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar sorumlu olduğundan davalının sorumlu tutulabileceği sigorta limiti olan 175.000,00 TL’den davalının ödemiş olduğu 7.238,00 TL’nin mahsubu ile davacının bakiye sorumluluk limitinin 167.762,00 TL olduğu gözetilerek davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talepleri yönünden davasının KABULÜ ile 167.762-TL nin 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talepleri yönünden davasının kısmen kabulü ile 304,92-TL nin 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerekip aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacı …’ın geçici iş göremezlik talebinden takdiri indirim yapılan kısım yönünden davanın reddedilmesinde davacının kusuru bulunmadığından bu kısım yönünden davacı aleyhine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmemiştir.
Davacılar vekilince 30/03/2022 tarihli celsede her iki davacı yönünden bakıcı gideri tazminatı taleplerinden feragat edildiği beyan edilmiş olup davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragate yetkili olduğu anlaşılmakla 6100 sayılı H/.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve her iki davacı için de bakıcı giderlerinden feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1 – Davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talepleri yönünden davasının KABULÜ ile 167.762-TL nin 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı …’ın bakıcı gideri tazminatı talebi yönünden davasının feragat nedeniyle reddine,
3-Davacı …’ın geçici ve sürekli iş göremezlik tazminat talepleri yönünden davasının kısmen kabulü ile 304,92-TL nin 17/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
4-Davacı …’ın bakıcı gideri tazminatı talebi yönünden davasının feragat nedeniyle reddine,
5 – Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 11.480,65 TL harçtan peşin alınan 591,20 TL harcın ( 29,20 TL dava açılırken + 562,00 TL ıslah harcı olmak üzere ) mahsubu ile bakiye 10.889,45 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
6 – Davacı tarafından yatırılan 591,20 TL harcın ( 29,20 TL dava açılırken + 562,00 TL ıslah harcı olmak üzere ) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7- Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 19.887,39 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine,
8 – Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacılardan …’ın davasından reddedilen kısım göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınıp bu davalıya verilmesine,
7- Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, kabul edilen miktar göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 304,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp bu davacıya verilmesine,
8 – Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, davacılardan …’ın davasından reddedilen kısım göz önünde tutularak Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca hesaplanan 3.618,85 TL vekalet ücretinin davacı …’dan alınıp bu davalıya verilmesine,
9- Davacı tarafça yapılan 745,46 TL müzekkere, posta ve tebligat gideri, 4.290,00 Adli Tıp Kurumu faturası ile 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.035,46 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları ( %97,05 kabul %02,95 red ) üzerinden hesaplanan 6.827,91 TL sinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, 207,55 TL sinin davacılar üzerinde bırakılmasına,
10 – Davalı tarafça yapılan 16,50 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranları ( %97,05 kabul %02,95 red ) üzerinden hesaplanan kendi üzerinde bırakılmasına,
11 – Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine, 0,49 TL sinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, 16,01 TL sinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Dair davalının yokluğunda ve davacı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)