Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/515 E. 2018/57 K. 25.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/515
KARAR NO : 2018/57
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 10/05/2016
KARAR TARİHİ: 25/01/2018
DAVA : Davacı vekili mahkememize ibraz ettiği dava dilekçesi ile, müvekkili banka ile dava dışı borçlu şirket … Otomotiv Yedek Parça ve Dış Ticaret Ltd Şti arasında genel kredi sözleşmesi imzalanarak kredi kullandırıldığını, davalının ise sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, borçluların ödemede temerrüte düşmesi üzerine müvekkili banka tarafından genel kredi sözleşmenin ilgili maddeleri uyarınca hesaba Kadıköy … Noterliğinin 30 Eylül 2015 tarih ve… yevmiye sayılı kat ihtarnamesi ile kat edildiğini, buna rağmen borcun ödenmediğini, bunun üzerine borçlular hakkında İstanbul 14 İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla takip başlatıldığını, davalının borca yetkiye, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, sözleşmenin 13.4.e maddesine göre İstanbul İcra Dairesinin belirlendiğinin diğer itirazlarının haksız olduğunu belirterek itirazın iptali ile ve %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili mahkememize ibraz ettiği cevap dilekçesi ile, kefalet sözleşmesinin şekil şartlarına aykırı olarak düzenlendiğini ve yok hükmünde olduğunu, sözleşmenin imza tarihinin 01/03/2013 olarak belirtildiğini, sözleşmenin müvekkiline teslim tarihi olarak 25/02/2013 olarak gösterildiğini, oysa sözleşmenin müvekkiline verilmediğini, sözleşme imzalanmadan önce kefalet belgesinin imzasının davalıdan alındığının göründüğünü, borç ilişkisi doğmadan 750.000 TL limitli sözde kefaletin alındığını, BK 586 maddesine göre kefilin kendi el yazısı ile kefalet tarihini, miktarını, ve müteselsil kefalet anlamına gelebilecek ifadenin yer almasının gerektiğini, eş muvafakatını gösterir belge tarihinin 28/02/2013 olduğunu, henüz kredi sözleşmesi imzalanmadan borç doğmadan önce 28/02/2013 tarihinde alınan eş rızasında kefalet miktarının bu defa 150.000 TL olarak gösterildiğini, müvekkilinden ve eşinden boş olarak alınan belgenin iradesi dışında doldurulduğunu ve rızaları dışında belgeleri ilave yapıldığını, belirterek davanın reddine ve kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak kendilerine verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptaline ilişkindir.
Deliller, İstanbul 14 İcra Müdürlüğüne ait… esas sayılı dosyası, genel kredi sözleşmesi ve ekindeki kefalet belgeleri, yazı incelemesine ilişkin bilirkişi raporu .
İstanbul 14 İcra Müdürlüğüne ait… esas sayılı dosya alınıp incelendiğinde, banka tarafından … Otomotiv ,… hakkında 317.188,24 TL nakit alacağın tahsili 2.580,00 TL çek sorumluluk bedelinin deposu talepli olarak ilamsız takip başlatıldığı, … tarafından süresinde yetkiye , borca ve ferilerine itiraz edildiği görülmüştür.
İstanbul 10 İcra Müdürlüğüne ait… esas nolu dosya alınıp incelendiğinde , banka tarafından … Otomotiv ve … tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı icra dosyası içerisinde bulunan ipotek akit tablosu incelendiğinde .. adına kayıtlı olan gayrimenkulün , … Otomotiv’in ( Eski Unvanı Grup … ) …Bankasına olan borcu nedeniyle ipotek verildiği, ipotek belgesinde ipotek haricinde …’in ayrıca kefil olduğuna ilişkin herhangi bir hüküm bulunmadığı görülmemiştir.
Sözleşmede İstanbul İcra Müdürlüğünün yetkisi kabul edildiğinden TTK 7 maddesi de dikkate alınarak , bu yetki hükmünün kefil içinde geçerli olduğu, anlaşılmakla icra dairesinin yetkisine karşı yapılan itirazın reddine karar verilmiştir.
Dava konusu genel kredi sözleşmesi ve kefalet belgeleri alınarak dosyaya bırakılmış, incelendiğinde sözleşme tarihinin 01/03/2013 olduğu, kefalet tarihinin ise sözleşme tarihinden önce olan 26/02/2013 tarihini gösterdiği yani sözleşmeden önce kefalet belgesinin imzalandığı, yine eş rızasına ait belge incelendiğinde sözleşme tarihinden önceye ait olup 28/02/2013 tarihini taşıdığı görülmüştür.
Kefalet sözleşmesinde limit 750.000 TL iken eş rızasında 150.000 TL olarak yer aldığı görülmektedir. Sözleşme tarihi 01/03/2013 olup, TBK 584/Son gereğince, asıl borçlu şirketin ortak ve yöneticileri için kefalette eş rızası aranmayacağına ilişkin değişiklik 28/03/2013 tarihinde yürürlüğe gireceğinden sözleşme tarihi itibariyle eş rızası alınması gerekmektedir. Yine BK.nun 583maddesinde Yeni Borçlar Kanunun yürürlüğe girdikten sonra imzalanacak olan kefalet sözleşmelerinde kefalet tarihinin miktarının ve müteselsil kefalet anlamına gelecek ifadenin kefilin el yazısı ile yazılması gerektiğinden ve davalı kefil bu yazıların kendi ürünü olmadığını iddia ettiğinden kefalet sözleşmesindeki yazı ve rakamların davalının eli ürünü olup olmadığının tespiti için rakam ve yazı incelemesi yaptırılmış, 26/10/2017 tarihli rapora göre, kefalet sözleşmesindeki yazı ve rakamların …’in eli ürünü olmadığı anlaşılmıştır.
Toplanan tüm deliller ve alınan bilirkişi raporuna göre, kefalet belgesindeki yazı ve rakamların davalının eli ürünü olmadığı bu durumun Borçlar Kanunun 583 maddesine aykırılık teşkil ettiği yine kefalet belgesindeki tarihin sözleşme tarihinden önce olduğu, sözleşmeye yapılmadan kefalet sözleşmesinin düzenlendiği hususları dikkate alındığında davalının kefaletinin geçerli olmadığı, sonucuna varılarak itirazın iptali davasının reddine karar verilmiştir. Davalı taraf kötü niyet tazminatı istemiş ise de, belgelerdeki imzanın davalının eli ürünü olduğu anlaşılmakla, kötü niyet tazminatı yönünden oluşması gereken şartlar oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Yukarıda izah edilen sebep ve gerekçelere göre;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
3-Davalı vekille temsil edildiğinden 24.981,29 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yatırılan 600,00 TL Bilirkişi ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın ilgilisine iadesine ,
7- Bu dava sebebiyle 35,90 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 3.817,95 TL den mahsubu ile fazla alınan 3.782,05 TL harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine ,
Davacı vekili ile davalı asilin yüzüne karşı davalının yokluğunda , kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/01/2018

Başkan… Üye … Üye… Katip …
¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır

¸