Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/504 Esas
KARAR NO : 2021/374
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2014
KARAR TARİHİ : 24/05/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya ve şirketine borcu olmadığını, davalıya taraflar arasında eskiden beri oluşmuş teamüle ilişkin eşi tarafından 6 adet boş çek verildiğini, bu çeklerden birinin 1.750-TL olarak doldurulup … İcra Müdürlüğünün 2011/… Esas sayılı dosyasında takibe konulduğunu yine boş olarak verilmiş ve 25.000 TL ‘lik çekin imzalanarak …İcra Müdürlüğünün 2013/ … Esas sayılı dosyası ile takibe konulduğunu, yine … nolu 250.000-TL tutarlı çek boş olarak verildiği halde doldurularak … İcra Müdürlüğünün 2012/… Esas sayılı dosyasında takibin konulduğunu, diğer 3 çekin çek bedelinin bilinmediğini beyanla … İcra Müdürlüğünün 2012/… Esas sayılı dosyası nedeniyle borçlu olmadıklarının tespiti ile soyut bedelin tahsili lehine tahsil edilen bedelin ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsilini %40 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu davacının davasının yazılı delille ispat etmesi gerektiğini, dava ve icra takibine konu çekin Türk Ticaret Kanunu ‘nun 780. Maddesinde belirtilen tüm unsurları ve geçerlilik şartlarını taşımadığını, davacının dava açmaktaki asıl amacının icra takibini durdurmak olduğunu, müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellediğini, ancak icra takibinin dayanağının kambiyo senedi olduğunu, davacı ile müvekkili arasında kambiyo ilişkisinin mevcut olduğunu, davacının müvekkiline borcu olduğunun ortada olduğunu, davacının aksi yöndeki iddiasını yazılı delillerle ispat etmek zorunda olduğunu, davacının kötü niyetli olarak açtığını, dava ile icra takibini durdurmanın ve müvekkilinin alacağını tahsil etmesini engellemek çabasında olduğunu, dosyaya sunulan imza incelemesine dair belgenin hiçbir değeri bulunmadığını, davacının kötüniyetli olduğunu kötü niyet tazminatına %20 olarak uygulandığını beyanla davanın reddine %20 ‘den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davacının … İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyasından davalıya borçlu olmadığının tespiti talepli menfi tespit davasıdır.
Deliller; Dosya Mevcudu, Bilirkişi İncelemesi, … İcra Müdürlüğünün 2012/… esas sayılı dosyası.
Mahkememizin 2014/… Esas 2015/… Karar sayılı 20/04/2015 tarihli kararı ile davanın kabulüne karar verilmiş, verilen karar Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/… esas 2016/… Karar sayılı 12/02/2016 tarihli kararı ile bozulmuştur.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin 2015/… esas 2016/… Karar sayılı 12/02/2016 tarihli kararında “Hükme esas alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusu çekin keşide tarihi 06.12.2012 olduğu halde bilirkişi raporuna esas alınan imzaların keşide tarihinden sonraki imzaları içerdiği görülmektedir. Sağlıklı bir imza incelemesinin yapılabilmesi için ihtilaf konusu 06.12.2012 keşide tarihli çekin keşide tarihinden öncesine ait imza asıllarının da getirtilerek inceleme yapılması gerekmektedir. Mahkemece bu yön gözetilmeden eksik belge ile düzenlenen bilirkişi raporuna itibar edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” denilmiştir.
Mahkememizin 21/11/2016 tarihli duruşmasında belge asıllarının toplanması için ilgili yerlere müzekkere yazılmasına karar verilmiş olup, müzekkere cevapları geldiğinde dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek imza incelemesi yönünde rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 12/09/2018 tarih ve … sayılı raporunda; İnceleme konusu çekin arka yüz 1. ciro bölümünde … adına atılı imza ile …’nın mukayese imzaları arasında biçimsel benzerlikler görülmekle birlikte; söz konusu imzanın basit tersimli olması nedeniyle …’nın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği hususlarını bildirilmiştir.
Mahkememizin 22/04/2019 tarihli duruşmasında davacı vekilinin talebi gibi celse arası sunulan imza incelemesine esas olmak üzere imza sirküleri, pasaport, banka makbuzu, abonman sözleşmesi ve makbuzu asıllarının ve dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek imza incelemesi yönünde rapor alınmasına karar verilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 04/02/2021 tarihli … sayılı raporunda; Yeni gönderilen mukayeseler ile yeniden yapılan incelemede, Dairemizin 12/09/2018 tarih ve 2018/ … sayılı evvelki raporuna eklenecek husus bulunmadığı hususlarını bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumunun 12/09/2018 ve 04/02/2021 tarihli raporları doğrultusunda söz konusu imzanın basit tersimli olması nedeniyle …’nın eli ürünü olup olmadığı yönünde daha ileri bir tespite gidilemediği hususları tespit edildiğinden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın reddine,
2-Davalı vekilinin kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gereken 59,30 TL red harcının, peşin alınan 4.252,30 TL ‘den mahsubu ile artan 4.193,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 25.880,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 486,65 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/05/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır