Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/46 E. 2019/322 K. 10.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/46 Esas
KARAR NO : 2019/322
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/01/2016
KARAR TARİHİ : 10/04/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı taraf aleyhine, “iade edilmeyen tahta palet” bedellerinin tahsili için, (para alacağı olması nedeniyle) … İcra Müdürlüğü’nün … Esas dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalı tarafın, yetkiye ve borca itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğunu, davalı tarafın dosyaya ibraz ettiği sözleşme kapsamında, yetkili mahkeme olarak İstanbul mahkemeleri yetkili kılındığından ve tacirler arasındaki yetki sözleşmeleri, tarafları bağlayıcı olduğundan, dosyanın yetkili istanbul İcra Dairesine gönderilmesini talep ettiklerini, talepleri üzerine dosyanın … İcra Müdürlüğünün … esasına kaydedildiğini ve davalı tarafa ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı tarafın, ikinci yetki ve borca itirazını, yukarıda esas numarası yazılı takip dosyasına değil, … İcra Müdürlüğü dosyasına dilekçe gönderdiğinden, bir karışıklık olduğunu, bu durumdan, … İcra müdürlüğündeki dosya üzerinden işlem yapılacağı sırada haberdar olunduğunu, bu konuda … İcra Müdürlüğü dosyası incelendiğinde, itirazın mevcut olduğu görüldüğünden, … İcra Müdürlüğünce, 03.11.2015 tarihinde, takibin durdurulmasına karar verildiğini, davaya konu icra takibinin, taraflar arasındaki sözleşmede yazılı yetkili icra dairesinde takip başlatıldığnı, davalı tarafın müvekkiline borcunun olduğunun, tarafların ticari kayıtları ile sabit olduğunu, davalı tarafın, almış olduğu tahta paletleri iade etmediği gibi, faturalarda belirtildiği üzere, süresinde bedellerini de ödemediğini belirterek, davanın kabulü ile; borçlunun … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu, “yetki ve borca itirazın” İptaline ve takibin devamına, davalının, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu icra takibi, yetkili icra müdürlüğünde başlatılmadığından, usulüne uygun bir takipten bahsedilemeyeceğini, dolayısıyla huzurdaki davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkil şirketin ticari merkezinin bulunduğu adresin Üsküdar/İstanbul sınırları dahilinde olup, davaya dayanak olan ilamsız icra takibi yönünden yetkili icra müdürlüğü’nün … Müdürlükleri olduğunu, davacı tarafın, icra takibini yetkisiz … İcra Müdürlüğü’nde açtığından ortada usulen geçerli bir icra takibinin bulunmadığını, davacı tarafın, davaya konu ilamsız icra takibinin dayanağı olarak, 14.04.2014 tarihli 18.209,76 TL tutarlı faturayı gösterdiğini, davacı tarafın, dava dilekçesinde de müvekkili şirketin tahta paletleri iade etmediği gibi bedellerini de ödemediğini, bu durumunda tarafların ticari defter ve kayıtları ile sabit olduğunu ileri sürerek davaya dayanak alacağın neye ilişkin olduğunu ortaya koyduğunu, davacının taleplerinin haksız ve yasal dayanaktan yoksun olduğunu, yapılan takibin de kötü niyetli olduğunu, taraflar arasında ” 2011 yılı tedarikçi sözleşmesi” imzalandığını ve ticari ilişkinin sona erdiği tarihe kadarda taraflar arasında bu sözleşme kapsamında ticari ilişki kurulduğunu, müvekkil şirketin, davacı tarafla olan ticari ilişkiden kaynaklanan tüm yükümlülüklerini eksiksiz ve tam olarak yerine getirdiğinden davacıya herhangi bir borcunun olmadığını, davacının takibe dayanak aldığı faturanın dahi müvekkili şirket ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını, dolayısıyla davacı tarafın, takip konusu alacağın tarafların defter ve kayıtları ile sabit olduğu iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın, müvekkil şirketin bilgisi ve kabulü dışında bahse konu faturayı düzenleyip kendi kayıtlarına aldığını, davacının iade edilmediğini iddia ettiği paletlerden dolayı bir alacak talebinde bulunması taraflar arasında imzalanan “2011 yılı tedarik sözleşmesi” gereğince de olanaklı olmadığını, taraflar arasında imzalanan “2011 yılı tedarik sözleşmesi”‘nin ” özel hükümler ” başlığı altında düzenlenen 13. maddesinde palet iadesinin, hangi hal ve şekilde yapılacağı açık bir şekilde düzenlendiğini, anılan sözleşme hükmünde ” alıcı’nın Satıcı’dan ürünleri teslim alırken bedel alınmadan palet almış ise satıcı paletlerini mal tesliminden sonra otuz gün içinde iade alması gereklidir. İade alınmayan paletlerin sorumluluğu alıcıya ait değildir.” şeklinde bir düzenlemeye yer verilerek paletlerin hangi ve şartlarda iade alınacağı ve alınmaması halinde sorumluluğun kimde olacağı açık bir şekilde ifade edildiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla; bir an için davacının palet bedellerini talep hakkı bulunduğu kabul edilse bile, davacı, talep ettiği alacak tutarını kaç tane paletin bedeli olarak talep ettiğini ve bu paletleri gerçekten müvekkili şirkete teslim ettiğini ispatlayamadığını, bu yönüyle de davacı davası ispat edemediğinden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafın alacak talebinde bulunacağı kabul edilse dahi, davacının, takip konusu alacağı kaç adet paletin bedeli olarak talep ettiğini ve bu paletlerin gerçekten müvekkili şirkete teslim edilip edilmediğini yazılı olarak ispatlaması gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davanın dava şartı yokluğundan reddine, aksi takdirde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın bu defa esastan reddine; davacının talepleri haksız ve hukuki dayanaktan yoksun kötü niyetli olduğundan davacının takip konusu alacağın %40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile dava vekalet ücretinin de davacı taraf üzerine yüklenmesine karar verilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan iade edilmeyen tahta palet bedellerin tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 14/04/2014 tarihli 18.209,76-TL faturaya istinaden toplam 18.917,03- TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takip durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı, taraflar arasındaki ticari ilişkiye istinaden iade edilmeyen tahta palet bedellerin ödenmediğini belirterek icra takibine geçmiş 14/04/2014 tarih, 18.209,76-TL tutarındaki faturaya dayanmıştır.
Tarafların dava dilekçesi ve cevap dilekçesinde dayanmış oldukları deliller dosyaya ibraz edilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek davaya konu faturalraın tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, taraflar arasındaki sözleşmenin 13. Maddei uyarınca bedel alınmadan alınmış palet olup olmadığı, mal tesliminden itibaren 30 gün içerisinde iade edilip edilmediği, bu hususta satıcı tarafça yapımış bir başvuru bulunup bulunmadığı hususları da değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; davacının incelemeye sunduğu paletlerin dökümünden örnekleme yolu ile 5 adet fatura incelendiği, faturanın açıklama kısmında ” tahta palet ” yazdığı ve bedelsiz olduğu, davacı yan mallarla gönderdiği tüm tahta palet bedelini, davalı yan adına 14/04/2014 tarihli faturada 1.286 adet 12-TL birim fiyatlı 18.209,75-TL tutarındaki e-faturayı düzenlediği, davacı yana düzenlediği tahta palet faturasındaki 12,00-TL birim fiyatının nasıl yansıtıldığı sorulduğunda; davacı yanın tahta paletleri satın aldığı … San. Ticaretinin 26/04/2016 tarihli tahta palet faturasındaki 12-TL birim fiyat yansıtmalarını incelemeye sunduğu, davacı ile davalı arasında tedarik sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin özel hükümler başlığı altında düzenlenen l3. maddesinde palet iadesinin, alıcının satıcı’dan ürünleri teslim alırken bedel alınmadan palet alınmış ise satıcı paletlerini mal teslimlerinden sonra 30 gün içerisinde iade olmasının gerektiği, iade alınmayan paletlerin sorumluluğu alıcıya ait değildir.Şeklinde hüküm altına alınmıştır. Ancak davacının bu süre zarfında değilde ticari ilişikinin sona ermesinden sonra paletleri talep ettiğini, hukuki değerleme ve takdirin mahkemeye ait olduğunu, davacı çalışanı … ile Davalı Çalışanı … arasında 30 Ağustos 2013 yılında mail yazışmalarının olduğu, mail yazışmalarında, … …den, paletlerin iadesini talep ettiği, … ise paletler ile ilgili bir çalışma gönderilmesini …’ den rica ettiğinin görüldüğünü, … …e tablo ekinde paletlerin çalışmasını gönderdiğinin anlaşıldığını, davacının inceleme sunduğu paletlerin dökümünden örnekleme yolu ile beş adet faturanın incelenmesinden, faturanın açıklama kısmında tahta palet yazdığı ve bedelsiz olduğunu, davacı yan mallarla gönderdiği tüm tahta palet bedelini, davalı yan adına 14.04.2014 tarihli …, no.lu faturada 1.286 Adet,12 TL birim fiyatlı 18.209,75 TL tutarındaki e-faturayı düzenlediği, sonuç olarak; dava konusu alacağı tahta palet depozito faturasından oluştuğu, dava konusu alacağı oluşturan faturaların hizmet içeriği ile uyumlu olduğu, davacının incelemeye sunduğu davalı yan adına düzenlenen mal satış faturalarında tahta palet yazdığı bedel kısmının boş olduğu, davacının iadesini talep ettiği tahta palet faturasının, davalı yan tarafından iadesinin yapıldığına ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı, davalının defer kayıtlarında davacıya herhangi bir borcunun olmadığı, davacı tarafından düzenlenen e-temel faturanın usulen iadesinin yapılmadığı, davacı şirketin davalı firma ile ilgili faturayı muhasebe teknik usullerine uygun olarak 2013-2014 yılı defter kayıtlarına işlediği, eklerde yevmiye kaydı ile detayı verilen tüm faturalar ve ödemelerden sonra oluşan 31.12.2016 tarihi itibariyle 18.209,76-TL defter ve kayıtlarında alacaklı olduğu, bu rakamanı 2015 yılına devrettiği başkaca ödeme olmadığı hususları rapor edilmiştir.
Davacı tarafından tahta paletlerin satın alındığı firma tarafından düzenlenmiş faturalar ve bu fatura bedellerinin ödendiğine ilişkin belgeleri sunması için davacı vekiline süre verilmiş, akabinde davalı vekilinin itirazları noktasında ibraz edilen sevk irsaliyeleri incelenerek davalıya toplam kaç adet palet teslim edildiği , sevk irsaliyelirindeki imzaların kime ait olduğu, davalıya en son hangi tarihte palet teslimi yapıldığı, davacının satın aldığı dava konusu paletler için dava dışı firma tarafından ne kadarlık fatura düzenlendiği, bu faturaların dava dışı firmaya ödenip ödenmediği hususlarında alınan ek raporda özetle; davacının, dava dosyasına sunduğu …-…’un palet satış faturası incelendiğinde; 14/05/2016 tarihli faturada 100×120 ahşap paleti 12,00-TL birim fiyattan satın aldığı, 29/06/2012 tarihli faturada 100×120 2. el paleti 10,00-TL birim fiyattan, 30/06/2012 tarihli 100×120 2. el paleti 10,00-TL birim fiyattan satın aldığının görüldüğünü, dava dışı …- …’ın cari hesabı incelendiğinde; 2011-2012 yıllarında toplam 123.361,18-Tl lik palet satın aldığı, davacının paletleri satın aldığı …-…’a palet bedellerini ödediğini, davacının incelemeye ibraz ettiği ve dava konusu faturaya yansıtılan palet detay dökümünde, davalıya 1.507 adet palet teslim edildiği, en son 07/02/2013 tarihinde 14 adet davalıya çıkış yapıldığı, 221 adet davalı tarafından iade edildiğini, 1286 adet paletin davalıya dava konusu faturayla faturalandırıldığı rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; iade edilmeyen tahta palet bedellerinin tahsili için 14/04/2014 tarihli 18.209,76-TL miktarlı faturaya istinaden icra takibi başlatıldığı anlaşılmıştır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalıya teslim edilen tahta paletlerden 1.286 adedinin iade edilmediği görülmüştür. Ancak, taraflar arasında imzalanan tedarik sözleşmesinin 13. maddesinde, ” alıcının satıcıdan ürünleri teslim alırken bedel alınmadan palet alınmış ise satıcı paletlerini mal tesliminden sonra 30 gün içerisinde iade olması gerektiği, iade alınmayan paletlerin sorumluluğu alıcıya ait olmadığı ” şeklinde düzenlenmiştir. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, davalıya en son 07/02/2013 tarihinde 12 adet palet teslim edildiği, en son teslim edilen paletlerle birlikte önceki paletlerin 30 gün içerisinde davacı tarafından iadesi istenmediği, taraflar arasındaki ticari ilişki sona erdikten sora paletlerin iadesi hususunda taraflar arasında 30/08/2013 tarihinde mail yazışmaları yapıldığı, akabinde de teslim edilen tüm paletlere istinaden 14/04/2014 tarihinde fatura düzenlendiği görülmüştür. Bu itibarla taraflar arasındaki sözleşmenin 13. Maddesi uyarınca, davalıya teslim edilen paletlerin 30 gün içerisinde iadesi talep edilmediğinden, iade edilmeyen paletler yönünden davalının her hangi bir sorumluluğu bulunmadığından, davanın reddine karar verilmiştir. Davacının faturaya dayalı başlattığı icra takibinde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından, davalının kötü niyet tazminatının reddine karar verilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Davalının kötüniyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 323,06-TL den düşümü ile arta kalan 278,66-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan tebligat posta giderinden oluşan 57,75-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden dava tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
7- Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır