Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/454 E. 2019/887 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2016/454 Esas
KARAR NO: 2019/887

DAVA : Tazminat
(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 19/04/2016
KARAR TARİHİ: 30/10/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 19/11/2015 tarihli kaza tespit tutanağında da görüleceği üzere: sürücü … sevk ve idaresindeki…plakalı aracıyla … Caddesinden Doğubeyazıt istikametine seyir halindeyken Doğubeyazıt kavşağına geldiği esnada aracının sağ ön kısımlarıyla sağ taraftan kavşak içine doğru manevra yapan … ‘in sevk ve idaresindeki bisiklete çarpması sonucu maddi ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde ise müvekkili …’in ağır hir şekilde yaralandığını, müvekkilinin söz konusu kaza anında bisiklet sürücüsü olarak bulunduğunu ve hiçbir kusurunun da bulunmadığını, 2918 Sayılı Kanunun 97. maddesinde belirtildiği üzere zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabileceğini, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 49, maddesinin, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile. ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı ¸
kalmak üzere, 6100 sayıl Kanunun 107. maddesine göre, aracın Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından (Sürekli İş Gücü ve Geçici İş Göremezlik tazminatları) maddi tazminat tutarı belirlendikten sonra, eksik kalan harcı yatırılarak hüküm verilebileceğini, kazaya neden olan…plakalı aracın… nolu poliçe ile zorunlu mali sorumluluk trafik sigortası … sigortaya yaptırıldığını, müvekkilinin tamamen kusursuz, olduğu dikkate alınarak Zorunlu mali sorumluluk sigortasından maddi tazminat ve tedavi giderlerinin istendiğini, davalı … şirketinin kaza tarihinde yürürlükte olan limite ilişkin maddi tazminat 290.000,00-TL olduğunu, bu sorumluluğun içine işleyecek olan temerrüt faizi, vekâlet ücreti, yargılama giderleri ve olası icra giderlerinin dâhil olmadığını, davalı şirketin sorumluluğunun devam ettiğini, sadece ana tazminatlar için bu sınırlamaların geçerli olduğunu, davalı … şirketinin, tazminatlardan teminat dahilinde sorumlu olsa dahi bu teminat miktarlarına isleyecek faiz, yargilama gideri, icra giderleri ve avukatlık ücreti gibi ferilerinden sınırsız olarak sorumlu olduğunu belirterek, sonuç olarak; davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkilinin zaranın (sürekli vc geçici iş göremezlik) değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00- TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davadan önce müvekkili sigorta şirketine başvuru yapılmadığını, bu nedenle dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiğini, … Plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde… nolu , 26.10.2015-26.10.2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (trf) sigorta poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin poliçe sebebiyle sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, yaralanma ve ölümlerde poliçe kişi başına azami teminatının 290.000-TL olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunup bulunmadığı, var ise kusur oranı adli tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesince belirlenmesi gerektiğini, geçici iş göremezlik tazminatının trafik sigortası genel şartları ve karayolları trafik kanunu gereği trafik poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu ve sgk tarafından ödenmesi gerektiğini, … Plâka sayılı aracın , 26.10.2015 tarihinde … nolu Mecburi Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalandığını, dolayısıyla iş bu davada, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Trafik Sigortası Genel Şartları teminat kapsamı konusunda belirleyici olacağını, Trafik Sigortası Genel Şartlarına göre tedavi süresince çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler yani geçici iş göremezlik zararı sağlık gideri teminatı kapsamında olduğunu, sağlık giderlerinin ise KTK mad 98 hükmüne göre … tarafından karşılanması gerektiğini, davacının iddia edildiği gibi malul kaldığının sabit olmadığını bu hususun tespite muhtaç olduğunu, davacının iddia edildiği gibi malul kalıp kalmadığının, eğer malul kaldı ise maluliyet tazminat miktarının tespitinin gerektiğini, 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Yeni genel şartlar uyarınca sürekli sakatlık tazminatı hesaplamaları Türk Borçlar Kanunu hükümlerine göre değil, genel şart ekinde yer alan esaslara göre belirleneceğini, davacı tarafın var olduğunu iddia ettiği maluliyet sebebiyle …’dan herhangi bir ödeme alıp almadığı / kendisine maaş bağlanıp bağlanmadığının belirlenmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak; KTK 97. maddesi gereğince “dava şartı noksanlığı” sebebiyle davanın usulden reddine davanın esastan reddine,vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
İşbu dava, 13/03/2019 tarihinde, davacı vekilinin mazeretini belgelendirmediğinden ¸bahisle taraflarca takip edilmeyen davanın 3 ay içerisinde yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, davacı vekilinin bilahare 26/06/2019 tarihli dilekçe ile vekillik görevinden istifa ettiğini bildirmesi üzerine davacı asile 30/10/2019 tarihli duruşma gün ve saati, istifa dilekçesi, yenileme tensibi, 26/06/2019 tarihli celse zabtı ve 09/07/2018 tarihli Adli Tıp raporunun 08/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, ancak 30/10/2019 tarihli oturuma davacı tarafça katılan olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından açılan Tazminat davasında 5. Celsesinde davacı vekilinin mazeret bildirmesine rağmen mazeretini belgelendirmemesi nedeni ile davanın takipsiz kaldığı ve işlemden kaldırıldığı, 7. Celsede ise davacı vekilinin vekillik görevinden istifa ettiği, davacı asile vekilinin istifası ve 30/10/2019 tarihli duruşma gün ve saati bildirilmesine rağmen duruşmaya katılan olmadığı görüldüğünden, 6100 sayılı HMK’nın 320/4. maddesindeki basit yargılama usulüne tabî davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği yönündeki düzenleme gereği, basit yargılama usulüne tabî iş bu davanın birden fazla işlemsiz bırakılması nedeni ile 6100 sayılı HMK nın 150 ve HMK 320/4. maddeleri uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-6100 sayılı HMK nın 150 ve 320/4 maddeleri gereğince davanın açılmamış sayılmasına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40-TL harçtan peşin alınan 29,20-TL harcın düşümü ile eksik kalan 15,20-TL bakiye ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 1.000,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-HMK.120 maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır