Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/447 E. 2019/239 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/447 Esas
KARAR NO : 2019/239
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/04/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirkete … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı … plakalı aracın, 17.02.2016 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresinde iken asli ve tamamen kusurlu olarak, … sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklete çarpması neticesinde yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza neticesinde … plakalı motorsikletin sürücüsü olan müvekkilinin yaralanarak %15 oranında sürekli sakat kaldığını, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 04.02.2013 tarih 2012/5769 E. ve 2013/1001 K. Sayılı ilamında ” Bu durumda mahkemece, en yakın Tıp Fakültesi veya Adli Tıp Kurumu Şubesinden anılan yönetmelik hükümlerine göre davacının sürekli maluliyetinin tespiti ile tazminat hesabının buna göre yapılması gerekirken,…. ” demek suretiyle Tıp Fakültesi ve Adli Tıp Kurumu Şubesinden alınacak olan Özürlü Sağlık Kurulu Raporlarının hükme esas alınacağını açıkça belirttiğini, müvekkilinin kaza tarihinde …’nde … 2. sınıf öğrencisi olduğunu, aktüerya hesaplamasında müvekkilinin aylık gelirinin üniversite mezunu olarak dikkate alınmak suretiyle hesaplama yapılmasını belirterek, sonuç olarak; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik, davacı müvekkili için 1.000,00 TL sürekli sakatlık tazminatının (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı şirkete yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun madde 97 (değişik:26/04/2016 – 6704/3 md.) uyarınca, davacının dava açmadan evvel müvekkil şirkete talebi ile ilgili yazılı başvuru yapması gerekirken doğrudan doğruya dava açmasının kanuna aykırı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kaza saati poliçenin düzenlenme saati olan 12.01’den önce gerçekleşmiş ise dava konusu kazayı kapsar nitelikte, müvekkili şirket nezdinde herhangi bir trafik sigorta poliçesi bulunmamadığını, … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde 17.02.2016-2017 tarihleri arasında … numaralı Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigortası ile … adına sigortalı olduğunu, bu poliçede, kişi başına sakatlık ve ölüm teminatının 310.000,00-TL olduğunu, teminat limitlerini bildirmesinin davayı kabul anlamına gelmediğini, Trafik Sigortası Genel Şartları A.1.maddesi uyarınca sigortacı, poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermiş olmasından dolayı, 2918 sayılı Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine göre temin ettiğini, hasar sorumluluğu başlamamış olan Müvekkili şirket bakımından davanın reddine karar verilmesini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekilinin kusuru bulunmadığını, Jandarma Genel Komutanlığının 28.02.2016 tarihli yazısı ile … Cumhuriyet Başsavcılığının “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” da, davacı ile halasının oğlu olan sigortalı araç sürücüsünün şaka maksatlı hareketler yaptığı ve bu sebeple kazanın meydana geldiğinin açıkça belirlendiğini, bu durumda davacının kusurunun bulunduğunun açık olduğunu, poliçede sadece davacının sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını, geçici maluliyetin tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 12.09.2012 tarihli, 2011/10228 Esas, 2012/9206, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 15.06.2010 tarihli, 2010/3172 Esas, 2010/5525 Karar sayılı kararlarından bahsetmiş, davacıya Sosyal Güvenlik Kurumunca ödeme yapılmış ise bu ödemelerin tazminat hesabı yapılması halinde bu hesaplamadan düşürülmesi gerekmektiğini, davacının kazada olmasa bile maluliyette kusurunun bulunup bulunmadığının anlaşılması ve tespit edilen kusur oranın da da eğer bir tazminat hesaplanırsa bu kusur oranında indirim yapılması gerektiğini, maluliyet tazminatı” belirlenirken; bilinen ücret, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, müvekkili şirketin sigortacı olarak faiz yükümlülüğü ancak karayolları trafik kanununun 99. maddesi gereğince temerrüt tarihinden, yani kendisine gerekli tüm belgelerle birlikte yapılan müracaattan 8 işgünü sonrasından itibaren söz konusu olabileceğini, dava tarihinden önce gerekli tüm belgelerle birlikte müvekkil şirkete yapılmış usulüne uygun herhangi bir başvuru bulunmadığını, bu sebeple, müvekkil şirketten ancak dava tarihinden itibaren faiz talep edilebileceğini, haksız fiillerden mütevellit tazminat taleplerine, temerrütten itibaren yasal faiz talep edilebileceğinden, davacıların ticari faiz talep haklarının olmadığını, davanın açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkili şirket aleyhine yargılama giderlerine, faize ve vekalet ücretine hükmolunmamasını belirterek, sonuç olarak; haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davacının sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus, öğrenci kayıtları ve soruşturma dosyası UYAP’dan celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı sigorta şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı … A.Ş’ye 17/02/2016-17/02/2017 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 17/02/2016 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 310.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davacının sürekli maluliyet oranı tespiti noktasında Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulundan alınan 09/10/2017 tarihli raporda; davacının daimi maluliyet oranı E cetveline göre % 5.1 oranında olduğu bildirilmiştir.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanmasına ilişkin bir trafik bir aktüerya bilirkişisinden alınan raporda özetle; … plakalı aracın sürücüsünün Karayolları Trafik Kanununun; 47. maddesinin d) fıkraları ile 84.maddesinin I) fıkrasını ihlal ederek; sürücüler meskun mahalde araç kullanırken Trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymak zorunda olup, trafikte bulunan diğer araçların hal ve hareketlerine karşı aynca park yerinde veya taşıt yolu dışında kurullara uygun olarak park halinde bulunan araçlara karşı dikkatli ve tedbirli olmak zorunda olmasına rağmen, kaza yerindeyken deneme ve test amaçlı seyir halinde olduğu aracını, kendi beyanına göre şaka olsun diye park halinde bulunan üstünde sürücü …’ın bulunduğu … plakalı motosiklete doğru sürdüğü ve bu sırada ayakçalık kısmı açık ve arka tekeri askıda olacak şekilde çalışır vaziyette park halindeki motosiklete çarptığı ve motosikletin üslündc bulunan …’un elinin motosikletin zincirine gelmesi neticesi elinden yaralandığı ve bu şekilde, gereken dikkatini yola vermediği ve özenli davranışı ile aracını her an durdurabilecek şeklide seyretmesi gerekirken, seyrin özen göstermediği, park halindeki araca güvenli ve yeterli bir mesafeden daha fazla yaklaşarak, kontrolsüz davranışı ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neiticesi özensiz davranışları nedeniyle asli kusur ihlali yaparak, önünde bulunan park halindeki … plakalı motosiklete çarptığı ve kazaya sebebiyet serdiği anlaşıldığından, kazada % 100 ( yüzde yüz) oranında asli kusurlu olduğunu, … plakalı motosikletin sürücüsü …’ın kaza da trafik kuralı olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği karayolları Trafik kanununun ilgili maddeleri bulunmadığından, kazada kusurunun olmadığını, davacının, % 5,1 iş gücü kaybı ve % 0 kusurlu sayılması halinde maddi kaybının 45.470,73-TL olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekili, mahkememize sunmuş olduğu ıslah dilekçesi ile; davacı için talep edilen 1.000,00-TL sakatlık tazminatını bilirkişi raporu doğrultusunda 44.470,73-TL arttırarak 45.470,73-TL tazminatın kaza tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekilinin itirazı noktasında kaza tarihi de dikkate alınarak TRH 2010 hesap tablosuna göre, tazminat hesabı noktasında aktüerya bilirkişisinden alınan ek raporda özetle; davalının TRH 2010 tablosuna göre yapılan hesaplama neticesinde; davacının, % 5,1 iş gücü kaybı ve % 0 kusurlu sayılması halinde maddi kaybının 53.319,61-TL olduğu hususları rapor edilmiştir.
Üst paragrafta belirtilen maluliyet ve tazminat raporu, olayın oluşu ve dosya kapsamıyla uyumlu ve yeterli olduğu değerlendirildiğinden rapora itibar olunmuş ve mahkememizce hükme esas alınmıştır.
Davalı vekili, kazanın poliçenin düzenlendiği 17/02/2016 tarihinde saat 12.01 den önce gerçekleşmiş olması halinde oluşan zararın poliçe teminat kapsamı dışında kaldığını beyan etmiş ise de; soruşturma evrakında tarafların alınan ifadesinde; kazanın 17/02/2016 günü saat 15.30 sularında meydana geldiği beyan edildiği, olay günü … Hastanesinde oluşturulan kayıt saatinin 16.03 olduğu, bu itibarla kazanın 17/02/2016 günü saat 15.00 sularında gerçekleşmiş olduğu kanaatine varılmakla, kazanın sigorta teminatları süresi içinde meydana geldiği kabul edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay günü … plakalı sigortalı araç sürücüsü … ‘ün, deneme ve test amaçlı seyir halinde olduğu aracını, kendi beyanına göre şaka olsun diye, park halinde bulunan üstünde sürücüsü olan davacı …’ın bulunduğu, … plâkalı motosiklete doğru sürdüğü ve park halindeki motosiklete çarptığı, motosiklet üstünde bulunan …’ın yaralanmasına sebebiyet verdiği kazada % 100 oranında tam kusurlu olduğu, davacının her hangi bir kusurunun bulunmadığı, Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet oranına göre davacının daimi maluliyeti nedeni ile 53.319,61-TL zararının oluştuğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı sigorta şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu anlaşılmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca davanın kabulüne karar verilmiş.
Davalı sigorta şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, ancak dava tarihinden önce usulüne uygun bir başvuru bulunmadığından, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
45.470,73 TL’nin dava tarihi olan 25/04/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 3.106,10-TL karar ilam harcından, peşin alınan 29,20-TL ile 152,00-TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 2.924,90- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 62,70- TL, davetiye posta gideri: 283,30-TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL, ATK fatura gideri: 562,75-TL, ıslah harcı: 152,00-TL olmak üzere toplam: 2.260,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 5.351,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır