Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/438 E. 2021/223 K. 17.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/438
KARAR NO : 2021/223
DAVA : Trafik Kazasından Kaynaklanan Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 21/04/2016
KARAR TARİHİ : 17/03/2021

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin çocukları 26.08.1986 doğumlu … …’in, davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı … plakalı araç içerisinde yolcu konumunda iken 09.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaşamını yitirdiğini, müteveffa … …’ın, iyi eğitim almış, başarılı ve çevresince saygı duyulan bir kişi olduğunu, iki yıllık Elektronik Bölümü ve … bölümü mezunu olduğunu ve anne ve babası ile birlikte yaşamakta olduğunu, müteveffanın annesi ve babasının, tamamen müteveffanın maddi desteği ile hayata tutunduklarını, çocuklarının ölümü ile maddi ve manevi bir çöküntü yaşadıklarını, Trafik Kaza Tespit tutanağına göre, içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı … nezdinde Trafik Poliçesi ile sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün kusuru ile dava konusu kazanın meydana geldiğini, müteveffanın, araç içerisinde yolcu konumunda bulunduğunu ve kazanın meydana gelmesinde kendisine atfı kabil bir kusurunun olmadığını, müteveffa kusurlu olmadığı için, içerisinde yolcu olarak bulunduğu davalı … şirketine Trafik sigortalı araç ve veya kazaya karışan diğer araç sürücülerinin taraflarının kusur oranına bakılmaksızın müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarında, dava konusu tazminatın tamamını davalı … şirketinden talep etmekte olduğunu, müteselsil sorumlulukta, zarar görenin, dilediği sorumluya başvurabileceğini, bu nevi sorumlulukta, borçlulardan her birinin zararın tamamından sorumlu olduğunu, müteveffanın, … San. Tic. Ltd. Şti.de mühendislik işlerle iştigal ettiğini, akıllı ekranların yapımı, kurulumu, teknik desteği işleri sorumlusu olduğunu, maaş + primleriyle birlikte aylık kazancının 3.500,00-TL ile 4.000,00- TL arasında değiştiğini, trafik sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminatlarda zenginleşme yasağı ilkesinin olduğunu, bu ilkeye göre, poliçede yazılı meblağ değil; gerçek zararın ödenmesi gerektiğini, dava konusu olayda avans faizi işletilmesi gerektiğini, BK.45/1’e göre, davacıların ödedikleri “defin masraflarının” kapsamı belirlendikten sonra, uygun sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak, fazlaya dair maddi, manevi dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; müvekkili … için 4.000,00- TL; … için 4.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı ile her iki davacı için toplamda 2.000,00- TL defin giderleri tazminatının (sigortalı yolcu olması dolayısıyla kusuru bulunmadığından ve ayrıca müşterek ve müteselsil sorumluluk esaslarınca kusur oranlarına bakılmaksızın (yargılama aşamasında belirlenecek miktar üzerinden) tümünün dava tarihinden itibaren; (hem davalı … şirketinin, hem de müteveffanın içerisinde yolcu olarak bulunduğu araç işleteninin tacir olması dolayısıyla) avans faizi; yargılama gideri ve ücreti vekaletle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … paka sayılı aracın, müvekkili şirket nezdinde … No.lu, 23.08.2015-23.08.2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tarihi itibariyle azami ölüm teminatı kişi başına; 310.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin nezdindeki poliçe sebebiyle sorumluluğunun, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında devreye gireceğinden, öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kazanın oluşumunda kusurunun bulunup bulunmadığı , kusuru var ise oranının tespit edilmesi gerektiğini, poliçede yazılı azami teminat tutarının her halükarda ödenecek meblağı ifade etmemekte, sadece zarar tutarı açısından ödenebilecek tazminatın üst sınırını gösterdiğini, kaza sonucu 3.kişinin ölümü ya da yaralanması gerçekleştiği takdirde, sigortacı sigorta poliçesinde belirtilen azami limitlere ve sigortalının kusuru oranında destekten yoksun kalanlara tazminat ile yükümlü olduğunu, ancak tazminatın ödenebilmesi için davacıların ölen veya yaralanan kişi ile ilişkileri, davacıların yaşları ve ölüm olayı dolayısıyla destekten yoksun kalıp kalmadıkları, destekten yoksun kalmışlarsa bu zararlarının uzman bilirkişilerce ayrı ayrı hesap ettirildikten sonra, sonuca göre karar verilmesi gerektiğini, (Yarg. 26.11.1990 gün ve 1989/7479 Esas ve 1990/7584 Karar) Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nden kurumca davacılara peşin sermaye değerli, rücuya tabi aylık bağlanıp bağlanmadığı, SGK tarafından rücuya tabi aylık bağlanmış ise bu tutarın destekten yoksun kalma tazminatından indirilmesi gerekeceğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; davacı tarafın gelir durumuna ilişkin maaş bordrosu bulunduğunu, davacının gelir durumu belirlenirken SGK kayıtlarının esas alınması gerektiğini, davanın reddine vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
Trafik Kaza Tespit Tutanağı, nüfus kaydı, trafik sigorta poliçesi, … Sigorta tarafından verilen 21/07/2016 , İTO tarafından verilen 30/06/2016, Fizik Mühendisleri Odasından verilen 01/08/2016,SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğünden gönderilen 24/01/2018 tarihli cevabi yazı ve ekindeki hizmet bilgileri, davacıların sosyal-ekonomik durum araştırması, trafik kayıtları, soruşturma dosyası, ATK raporu, SGK kayıtları, … Fen Fakültesine ait geçici mezuniyet belgesi, Türkiye Mühendis Ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası … şubesine ait 23/03/2018 tarihli yazısı, … Üniveristesi Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazı ve ekinde mezuniyet not durumu belgesi, … Üniversitesi Öğrenci İşleri Daire Başkanlığının 22/05/2018 tarihli cevabi yazısı, TMMOB Bilgisayar Mühendisleri Odasından gönderilen 26/09/2018 tarihli cevabi yazı, … Ltd.Şti.’den gönderilen 29032019 arihli cevabi yazı, veraset ilamı,
GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı ist… ilişkindir.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller toplanmış, sigorta ve trafik kayıtları, sigorta poliçesi celbedilmiştir.
Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Davacıları sosyal ekonomik durumu araştırılmış, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı … Sigorta A.Ş’ye 23.08.2015-23.08.2016 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 09/01/2016 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile şahıs başına bedeni zarar 290.000,00-TL ile sınırlıdır.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde trafikçi bilirkişi ve aktüerya uzmanı tarafından sunulan 16/06/2017 tarihli raporda özetle; müteveffa … …’in olayda kusurunun olmadığını, dava dışı sürücü … …’ın ve … …’ın olayda kusurlarının olmadığını,… plaka numaralı otomobilin sürücüsü … …’nın olayı önlemesi imkan dahilinde olmasına rağmen kendisinden beklenen yeterli çaba ve özeni göstermediği olayda %100 nispetinde kusurlu olduğunu, davacı vekilinin, müteveffanın gelirinin yaklaşık 3.750,00-TL olduğu iddiasına göre, talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminat talebinin; anne … … için 103.164,19-TL, baba … için 82.946,02-TL, asgari ücret aldığı dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise, anne … …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 35.820,90-TL, baba …’ın ise 28.800,70-TL olduğu rapor edilmiştir.
Davacının ve davalının itirazları noktasında (davacının bildirmiş olduğu TUİK verileri davalının ise maaş bodroları esas alınarak ) ayrıca TRH 2010 hesap tablosu esas alınmak suretiyle ayrı ayrı tazminat hesabı noktasında aktüerya bilirkişisinden alınan 29/11/2018 tarihli ek raporda özetle; TRH-2010 yaşam mortalite tablosu dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, müteveffanın gelirinin asgari ücretin TÜİK verilerine göre 3,87 katı olduğu durumda, davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatı talebinin; davacı anne … … ‘nin talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 137.870,64-TL, baba …’ın talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 27.297,30-TL, asgari ücret aldığı dikkate alınarak yapılan hesaplamada ise, anne … …’nin talep edebileceği destekten yoksun kalma zararının 35.625,49-TL, baba …’ın ise 28.800,70-TL olduğu rapor edilmiştir.
Tarafların önceki rapora yönelik itirazları da değerlendirilmek suretiyle davacıların destek tazminatının belirlenmesi noktasında aktüerya bilirkişisi … ‘tan alınan 19/04/2019 tarihli raporda özetle; davacı anne … … …’in; oğlunu kaybetmesi sonucu toplam maddi destek zararının 101,307,19-TL olabileceği, davacı baba … …’in, oğlunu kaybetmesi sonucu toplam maddi destek zararının 63.461,61-TL olabileceği, SGK tarafından davacılara yapılan bir ödeme ve bağlanan aylık bulunmadığı, davaya konu olayın bir iş kazası olmaması nedeni ile rücuya tabi PSD değeri hesaplamasının olmayacağını, davalı … şirketine dava öncesi tazminat talebinde bulunulmadığının tespiti ile 21.04.201 5 dava tarihinin temerrüt tarihinin ödeme tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, Sigortalı … plakalı araç sürücüsü … …’ nın 2,65 Promil alkollü ve müteveffa … …’ in de 2,62 Promil alkollü olduğunun Genel Adli Muayene Raporu ve 10.01.2016 tarihli Otopsi Raporunda görüldüğünü, ayrıca cesedi teşhis eden müteveffanın kardeşi … ‘ ın; müteveffa abisi ile içinde bulunduğu araç sürücüsü … ‘ nın yakın arkadaş olduklarını beyan ettiğinin tespiti davalı vekili tarafından; hem maktulün alkollü olduğunu bilerek araca binmiş olmasının (müterafık hem de hatır taşımasının bulunduğunun dikkate alınarak, hesaplanacak olan tazminattan (% 40 oranında) indirim yapılması talebinin tüm takdirinin münakaşasının mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tarafların itirazlarının değerlendirilmesi ve dosyada mevcut bilirkişi raporları arasındaki çelişkinin giderilmesine yönelik olarak aktüerya bilirkişisinden alınan 03/03/2020 tarihli raporda özetle; 09.01.2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalının … …’in vefatı nedeniyle geride kalan hak sahiplerinin; %100 kusuru göre belirlenen destek zararlarından müteveffa ile sürücünün yakın akraba olmaması nedeniyle %20 hatır taşıması ve müteveffanın sürücünün alkollü olduğunu bilerek araca binmesi nedeniyle %20 müterafik kusur indirimi yapıldıktan sonra; 1.seçenekte; Asgari ücretlere göre; davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 55.190,27-TL (İndirimsiz zararı = 91.983,78 TL), davacı baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 39.425,17-TL (İndirimsiz zararı = 65.708,61 TL)= 55.190.27 TL.= 39.425.17 TL. olduğu, 2.seçenekte: Emsal ücretlere göre; davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 142.390,97-TL (İndirimsiz zararı = 237.318,29 TL) davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 101.716,96-TL(indirimsiz zararı = 169.528,26 TL) olduğu, davacıların indirimli zararlarının her iki seçenekte de 310.000,00 TL.lık poliçe limitinin içinde kaldığı(indirimsiz zararları toplamı ise 1.seçenekte limit içinde kalmakta, 2.seçenekte limiti aşmakta),davalının 21.04.2016 dava tarihinden önce temerrüde düştüğünün belirlenemediğini, sigortalı aracın kullanım amacının hususi gözüktüğü rapor edilmiştir.
Dosyanın trafikçi bilirkişiye tevdi ile; kazadaki kusur oranlarının tespiti noktasında İTÜ.Ulaştırma Birimi Karayolları ve Trafik Öğretim üyesinden alınan 08/01/2021 tarihli raporda özetle; dava konusu kazanın meydana gelmesinde, davalı şirkete sigortalı. … plaka numaralı otomobilin dava dışı sürücüsü … …’nın hatalı sevk ve idaresinin, birinci derecede ve tam, % 100 oranında etkili olduğu, … plaka numaralı çekici ve arkasına bağlı, … plaka numaralı yan römorktan oluşan Tır kamyonunun dava dışı sürücüsü … …’ın, etkili herhangi bir hatalı davranışının veya kural ihlalinin sabit görülmediğini, … plaka numaralı kamyonetin dava dışı sürücüsü … …’ın, etkili herhangi bir kural ihlalinin veya hatalı davranışının bulunmadığını, … plaka numaralı otomobilde yolcu olarak bulunan, davacıların oğlu … …’ın, etkili herhangi bir hatalı davranışının olmadığı rapor edilmiştir.
Davacı vekili sunmuş olduğu 16/03/2020 tarihli talep artırım dilekçesinde; fazlaya ilişkin talep ve dava hakları ve ıslah ve yeniden harç tamamlama hakları saklı kalmak kaydıyla;159.692,39 TL üzerinden eksik harcı tamamladıklarını, davanın tümüyle kabulüne, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiş, noksan harcı ikmal ettikleri görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalıya sigortalı araç sürücüsünün %100 kusuru ile meydana gelen kazada, davacıların destekten yoksun kalma tazminatının belirlenmesinde 2918 SK 90. maddesi gereği 2918 SK ve 6098 SK hükümleri göz önünde tutularak gerçek zararın belirlenmesi gerektiğinden, 03/03/2020 tarihli bilirkişi raporundaki davacıların desteğinin eğitim durumu ve Tüik verileri dikkate alınarak yapılan hesaplamaya itibar edilerek davacı Anne …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 237.318,29 TL, davacı Baba …’in destekten yoksun kalma sebebiyle bakiye maddi zararının 169.528,26 TL olduğu, davalı vekilince davacıların desteğinin ,sigortalı araç sürücüsünün alkollü olduğunu bilmesine rağmen araca binmesi nedeniyle müterafık kusur indirimi yapılması talep edilmiş ise de; YHGK’nın 2017/17-1089 esas, 2019/294 nolu kararında belirtildiği üzere destekten yoksun kalma tazminatına konu davacıların zararı, desteklerinin ölümü nedeniyle destekten yoksun kalan sıfatıyla doğrudan kendileri üzerinde doğan zarardır. Bu zarardan doğan hak desteğe ait olmadığına göre, onun kusurunun bu hakka etkili olması da düşünülemez. Bu sebeple hesaplanan tazminat miktarından müterafık kusur indirimi yapılmasına yer olmadığı değerlendirilmiştir. Davalı vekilince hatır taşımacılığı cevap dilekçesi ile ileri sürülmemiş olup ilk kez 20/07/2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesi ile ileri sürülmüştür. Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/7301 E.-2019/2194 K. sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hatır taşıması savunmasının itiraz değil def’i olduğu ve alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def’ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği; hatır taşıması definin alacağı ortadan kaldıran ve her aşamada ileri sürülebilen itirazlardan olmadığından davalı tarafça süresinde hatır taşıması indirimi yapılması ileri sürülmediğinden ve ayrıca davaya konu kazada hatır taşıması bulunduğuna ilişkin delil de bulunmadığından hatır taşıması indirimi yapılmasına da yer olmadığı değerlendirilmiş olup taleple bağlı kalınarak davacı … in davasının kısmen kabulü ile 90.983,78 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı … in davasının kısmen kabulü ile 64.708,61 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacılar vekilince 2.000,00-TL cenaze ve defin gideri talebinde bulunulmuş ise de zorunlu defin gideri harcaması yapıldığına ilişkin delil bulunmadığından fazlaya dair istemin reddine ilişkin aşağıda belirtildiği şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı … in davasının kısmen kabulü ile 90.983,78 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı … in davasının kısmen kabulü ile 64.708,61 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dair istemin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 10.635,34-TL karar ilam harcının peşin alınan 170,78- TL ile 511,27-TL tamamlama harcının mahsubu ile eksik kalan 9.953,29 bakiye ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4- Davacı tarafından yatırlan 170,78-TL peşin harç ile 511,27-TL tamamlama harcının davalıdan alınmasına karar verilen karar ilam harcından karşılandığından; 682,05-TL harcın davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bunun dışında davacı tarafça yapılan dava açılış gideri: 33,50-TL ( başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, müzekkere posta gideri: 267,05- TL, bilirkişi ücreti: 3.050,00- TL, olmak üzere toplam: 3. 350,55-TL. yargılama giderinden kabul/red oranı ( %97,49) dikkate alınarak 3.266,45-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, kalanın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-Kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 18.740,78 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Reddedilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.000,00-er TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine,
7- Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/03/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır