Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/427 E. 2023/788 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İST ANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/427 Esas
KARAR NO : 2023/788
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 19/04/2016
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, davalı-borçlu … A.Ş’nin … Şubesi … Iban nolu mevduat hesabının sahibi olduğunu, müvekkili şirketin ticari ilişkisi dolayısıyla cari hesabından doğan alacağından dolayı müvekkil şirket hesabına 23.10.2015 tarihinde dava dışı 3. kişi … … Dış Tic Ltd Şti’den 506.380,00 TL havale, 26.10.2015 tarihinde dava dışı 3. kişi … San ve Tic Ltd Ştinden 70.000,00 TL, 27.10.2015 tarihinde dava dışı 3. kişi … …-… … şirketinden 28.990,00 TL Eft para geldiğini, müvekkili şirket yetkilisi tarafından da, hesaptaki paranın Eft yoluyla başka bir hesabına gönderilmesi için 400,00 TL Eft masrafının şirket hesabına yatırıldığını, müvekkili şirket yetkilisi, hesabındaki paranın bir başka bankadaki hesabına aktarılması için 26.10.2015 tarihinde … … Şubesine giderek Eft talimatı vermek İstediğini ve ama banka görevlilerince bu işlemi gerçekleştiremeyeceklerini, talimatı kabul edemeyeceklerini ve sebebini de bildiremeyeceklerini söyleyerek şirket yetkilisinin talebinin reddedildiğini, bunun üzerine 27.10.2015 tarihinde müvekkili şirketin hesabının bulunduğu … şubesine gidildiğini, hesap özeti istendiğini, gün itibariyle hesapta “605,770,00 TL olduğunu gösterir Hesap Özeti” şube yetkilileri tarafından verildiğini, müvekkili şirket yetkilisi, hesabındaki paranın kendisine nakit olarak ödenmesi yada nakit olarak hazır edilemiyorsa bir başka banka hesabına eft yapılmasını bunlar gerçekleşmiyorsa sebebinin kendisine bildirilmesi” yönünde talimat verdiğini, şirket yetkilisi tarafından verilen talimatın banka müdürüne iletildiğini fakat banka müdürü, talebi gerçekleştiremeyeceklerini ve de sebebini bildiremeyeceklerini ifade ettiğini, talimatın teslim alındığına ilişkin taraflarına yazılı evrak verilmesinin talep edildiğini, bu taleplerinin banka müdürü tarafından reddedildiğini, bunun üzerine … Noterliği’nin 27.10.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, müvekkili şirket hesabında bulunan 605.770,00 TL’nin müvekkil şirketin … A.Ş. … İban hesabına ihtarnamenin tebliğ edildiği gün eft yapılması için ihtar çekildiğini ve ihtarın aynı gün tebliğ edildiğini, davalı borçlu banka tarafından müvekkili şirkete ödeme yapılmaması ve gerekçe de bildirilmemesi üzerine müvekkili şirketin daha fazla mağdur olmaması için 28.10.2015 tarihinde davalı borçlu şirket hakkında …. İcra Müdürlüğü’nün 2015/… E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu banka, ödeme emrini 02.11.2015 tarlhinde teslim almış olup davalı borçlu banka tebliğden sonra borca itirazdan önce olmak üzere 05.11.2015 tarihinde müvekkli şirketin … A.Ş. ‘deki hesabına 105.328,98 TL Eft yaptığını, akabinde davalı borçlu banka 06.11.2015 tarihinde takibin ve borcun tamamına vekalet ücreti de dahil tüm ferilerine itiraz ettiğini, davalı borçlu banka haksız ve kötü niyetli olarak bu borcun tamamına ve ferilerine itirazda bulunduğunu ve takibin durdurulmasına karar verildiğini ancak davalı borçlu şirketin borca İtirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalı borçlu banka itiraz dilekçesinde; dava dışı 3. kişi … … Dış Tic Ltd Şti ile aralarında rehin sözleşmesinden doğan bir alacağının olduğunu, … … Tic Ltd Ştinin kredilerin kapatılması için hesap üzerindeki rehnin kaldırıldığını ve bu asnada … … Dış Tic Ltd Ştinin hesaptaki parayı müvekkili şirket hesabına aktardığı işlemin hatalı olduğunu sistemsel hata olduğunu ve TBK 31.maddesi ve 39.maddesi uyarınca iptal edildiğini ve sebepsiz zenginleşme alacaklarının tahsili amacıyla müvekkili ile imzalanan 31.07.2013 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 15.maddesi uyarınca müvekkili şirket hesabı üzerinde rehin takas ve mahsup haklarını kullandıklarını belirttiklerini, müvekkil şirket, davalı borçlu banka ile 3. kişi … … Dış Tic Ltd Şti arasında doğan uyuşmazlığın tarafı olmadığını, müvekkli şirketin, davalı borçlu banka ile 3. Kişi … … Dış Tic Ltd Şti arasında imzalanmış borçlu, kefil, vs ilişki doğuran hiçbir sözleşmenin tarafı da olmadığını, dolayısıyla, davalı borçlu bankanın müvekkiline karşı Borçlar Kanunundan doğan herhangi bir def-i ileri sürme hakkı bulunmadığını, müvekkili şirketin dava dışı 3. Kişi … … Dış Tic Ltd Ştinden cari hesabından doğmuş alacağının bulunmadığını, … … Dış Tic Ltd Şti kendi iradesi ile müvekkili şirketin hesabına cari hesaptan doğan borcuna karşılık havale yaptığını ve bunu havale talimatına açıkça yazdığını, davalı borçlu şirketin müvekkili şirkete yönelttiği sebepsiz zenginleşme iddiasının yersiz olduğunu, dava dışı 3. kişi … … Dış Tic Ltd Şti müvekkili şirketin hesabına para gönderdiğini ve banka da görevi gereği buna sadece aracılık ettiğini, sebepsiz zenginleşme davası; borçlu banka ile 3. Kişi … … Dış Tic Ltd Şti arasındaki bir hukuki uyuşmazlık olduğunu, davalı borçlu banka ile müvekkili şirket arasında imzalanan 31.07.2013 tarihli bankacılık hizmetleri sözleşmesinden doğan rehin mahsup ve takas hakkı ancak ve ancak banka ile müvekkili arasında müvekkili aleyhine doğmuş alacak hakkı dolayısıyla kullanılabileceğini, oysaki müvekkilinin davalı borçlu banka lehine doğmuş bir borcunun bulunmadığını, bankanın 3. kişiden olan alacağının kaynağını kanundan ve sözleşmeden almayan bir yolla müvekkiline karşı ileri sürmesininin hukuk düzeni korumayacağını, bunun açıkça hakkın kötüye kullanımı olduğunu, müvekkili şirketin davalı borçlu bankanın bu haksız tutumu ile büyük bir zarara uğradığını ticari itibarı zedelendiğini ve ticari hayatı ekonomik olarak büyük bir tehlikeye girdiğini, borçlarını ödemede temerüde düştüğünü ve aleyhine haciz işlemlerinin başladığını, … İcra Müdürlüğü 2016/…E sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine İcra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davalı bankanın müşterisi olduğunu, davalı bankanın müvekkili şirkete karşı sözleşmeden ve kanundan doğan sorumluluk ve yükümlülükleri bulunmadığını, bankanın bu yükümlülüklere aykırı hareket ettiğini ve müvekkilini mağdur ettiğini, davalı borçlu bankanın; “müvekkilin hesabının kapalı olduğu, hesabın havalenin gönderildiği gün aktif edildiği ve … firması ile iştirak halinde hareket etiğimize” ilişkin suçlamasının ciddiyetten uzak bir beyan olduğunu, müvekkili şirketin alacağını tahsil için pasif hesabını aktif hale getirmesi ya da …’ta yeni bir hesap açması arasında hiçbir farkın olmadığını, bununla birlikte müvekkili şirkete ait hesaptan davalı banka tarafından, 2015 yılı 9. ay ve 2015 yılı 10. aya ilişkin Hesap İşletim Ücreti tahsilatı yaptığını, bu nedenle davalı bankanın beyanları arasında çelişki bulunduğunu, davalı banka kendi kusuru ile dava dışı 3. kişinin hesabına para aktarması yada rehni/blokeyi kaldırması halinde Borçlar Kanunundan doğan “hata” halini sadece dava dışı 3. Kişi olan … … Dış Tic. Ltd. Şti.ne karşı ileri sürebileceğini, müvekkili şirketin, davalı borçlu banka ile 3. Kişi … … Dış Tic Ltd Şti arasında doğan uyuşmazlığın tarafı olmadığından borçlu bankanın müvekkiline karşı Borçlar Kanunundan doğan takas, mahsup, rehin, hata, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin tateplerini ileri süremeyeceğini, banka, müşterilerin tasarruf mevduatı olarak biriktirdikleri paraları toplayan, bunları faiz karşılığında diğer müşterilerine kredi ve ödünç olarak veren Bankacılık Kanunu’na tabi ticari ve mali bir kuruluş olduğunu, kabul arlamına gelmemek kaydı ile davalı borçlu bankanın biran için müvekkiline karşı takas, mahsup, rehin, hata, sebepsiz zenginleşmeye ilişkin taleplerini ileri sürüleceği düşünülse dahi özellikle bir güven kurumu olan bankaların TTK’nin 20/2. madde hükmüne göre tüm İşlemlerinde basiretli bir işadamı gibi davranmak zorunda olduğunu, bankalara duyulan güvenin önemli göstergelerinden birinin de ödeme-nakil işlemleri olduğunu, havale özellikle ödeme ve tahsil etme yetkilerini içeren iki taraflı bir vekalet niteliğinde görüldüğünden adi vekaletten ayrıldığını, bu nedenle havale işlemlerinde, basiretli bir tacire yakışmayan hata ve yanlışlıklardan bankanın sorumlu tutulması gerektiğini belirterek davanın kabulü ile davalının icra takibinde yer alan borcun yönelik haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, yasal faizin takip tarihinden itibaren yürütülmesine, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazmlnatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde, davanın HMK 61. Maddesi gereğince … … Ltd.Şti’ne ihbarını talep ettiklerini, müvekkili bankanın … şubesi müşterisi ihbar olunan dava dışı …….Ltd.Şti tarafından müvekkili bankadan kullanmış olan kredilerin teminatına teşkil etmek üzere rehin sözleşmesi ile üzerine müvekkili bankaca bloke konulmuş olan … numaralı hesabına tanımlı VT-1 ve VT-4 numaralı hesaplarda yer alan toplam 500.000 TL’nin ilgili firmanın müvekkili bankaya yönelik suç teşkil eden eylemi neticesinde davacının müvekkili bankanın … şubesi nezdindeki hesabına gönderdiğini, davacı firma hesabına ihbar olunan ……Ltd. Şti tarafından 23/10/2015 tarihinde saat 18:12 de havale edilen tutar esasen ilgili firmanın müvekkili bankadan kullanmış olduğu kredilerin teminatı olarak mevduat rehin sözleşmesine istinaden müvekkili banka lehine rehinli olan mevduatlardan olduğunu, ……Ltd. Şti tarafından 23/10/2015 tarihnide müvekkili bankanın kurtuluş şubesinde bulunan … numaralı hesabına tanımlı VT-1 ve VT4 numaralı hesaplarda bulunan ve müvekkili bankaya rehinli tutarlar ile kredilerin kapatılmasının istenildiğini, müvekkili banka çalışanları tarafından söz konusu kredi kapama işleminin yapılmasını teminen rehin blokajlarının mevduat üzerinden çözülmesini (bloke çözümleri 18:11 de yapılmıştır) müteakip 1 dakika gibi kısa bir süre içerisinde esasen müvekkili bankaya rehinli olan ve müvekkilinin zilyed olduğu tutarların internet bankacılığı kullanılmak suretiyle dava dışı ……Ltd.Şti tarafından davacı hesabına müvekkilinden kaçırılmak amacıyla suç teşkil edecek surette saat 18:12 itibariyle havale edildiğini, yapılan incelemeler neticesinde ……ltd Şti tarafından ilgili tutarlar üzerinden müvekkili bankaca blokenin kaldırılması İşleminin an be an internet bankacılığı üzerinden takip edildiğini, nitekim ihbar olunan firmanın 23.10.2015 tarihli internet log kayıtları incelendiğinde olağan dışı bir şekilde 09:02 ile 18:51 aralığında ellinin Üzerine login ve logout işlemi olduğunun tespit edildiğini, … … Dış Tic. Ltd, Şti. tarafından yapılan bu işlemlerin Türk Ceza Kanunu açısından açıkça suç teşkil etmekte olduğunu, davacı firmanın da suça şerik olduğunu, yukarıda açıklanan olaylar zinciri içinde, dava dışı … Ltd. Şti.nin davacı firmanın hesabına internet bankacılığı kullanılmak suretiyle yapmış olduğu 506.380,00 TL’lik havale işleminin müvekkili Banka tarafından sehven tamamlandığını ve gerçekte dava dışı ……Ltd. Şti.nin müvekkili bankaya rehinli olan hesabında, havale talimatını yerine getirmeye yeterli serbest bakiye mevcut olmamasına rağmen hataen havale bedeli davacı firma hesabına alacak kaydediliğini, bu hatalı işlemin nedeni ise, dava dışı … Lt. Şt.nin, rehinli mevduatının kredi borcuna mahsubu işlemi yapılırken davacı firma lehine de havale talimatı vermiş olması ve sistemsel bir hata neticesinde hesabın müvekkili bankaya rehinli olmasına rağmen, sanki hesap bakiyesi müsaitmiş gibi algılanarak havalenin tamamlanması olduğunu, dava dışı … firmasının kötü niyetli ve suç teşkil edecek surette gerçekleştirmiş olduğu işlemleri nedeniyle davacı firma hesabına 500.000-TL.lik alacak kaydı yapılması işleminin, TBK. md.31 ve md.39 Uyarınca, hata (irade fesadı) nedeniyle iptal edildiğinin davacı firmaya ihtaren bildirildiğini ve iptal edilen hatalı işlem vesilesiyle oluşan 506.380 TL’lik sebepsiz zenginleşme alacağının tahsili amacıyla, davacı ile müvekkili banka arasındaki 31.07.2013 tarihli Bankacıtık Hizmetleri Sözleşmesi md. 15 (Banka’nın Rehin, Hapis, Takas ve mahsup Hakkı) uyarınca rehin ve takas, mahsup haklarının kullanıldığının davacıya bildirildiğini ve sehven havalesi tamamlanmış olan tutarın dava dışı … firması hesaplarına alınarak kredi borcuna mahsup edildiğini, davacı yan dava dışı firma ile aralarında ticaret dışında hiçbir bağlantı olmadığını iddia ettiğini ve bu suretle hesapların havale edilen 506.380 TL.nin cari hesap alacakları olduğunu ve bu alacağın tahsili için bu tutarın gönderildiğini iddia ettiğini, dava dışı … firmasının hesap açılışı esnasında müvekkili bankaya bildirdiği ve sisteme irtibat numarası olarak girilen … numaralı telefonun … kayıtları incelendiğinde davacı … firması adına kayıtlı göründüğünü, bu telefon numarası müvekkili bankanın … firması ile aktif çalıştığı dönemde … firmasının ortağı olan … …’ın kardeşi, … – tarafından kullanıldığını, aynı telefon numnarası yine müvekkili bankanın sisteminde … ve davacı … firması tarafından da irtibat bilgisi olarak verildiğini ve sisteme girildiğini, bu telefon numarasına ait faturaların …’ın müvekkili bankanın … numaralı hesabından otomatik ödeme talimatı verilmesi suretiyle ödendiğinin görüldüğünü, davacı … firmasının irtibat telefonu olarak bildirilen … numaralı işyeri telefonu … firmasına ait olduğunu, … firmasının ortaklık yapısına bakıldığında %75 … … %25 … şeklinde olduğunu, davacı … firmasının hesapları, … Şubesi tarafından aktif olarak çalışılmak istenmediğinden dolayı kapatıldığını davacı firma dava dışı … hesabından havalenin gerçekleştirildiği gün uzun süredir kapalı olduğundan dolayı işlem yapılmayan hesaplarını müvekkili bankanın bilgisi dışında internet şubesi kanalıyla tekrar aktive ettiğini, müvekkili bankadaki hesabın … firmasının 2015 yılı içerisinde normal ticaretinde aktif olarak çalıştığı ve kullandığı bir hesap olmadığını, dava dışı … firmasının internet log kayıtları incelendiğinde, müvekkili Bankaya kredi kapama talimatlarının gönderildiği 23.10.2015 tarihinde 10:28’den sonra normal olmayan bir şekilde 50 nin üzerinde internet şubesine girilerek bakiye incelemesi yapıldığını, benzer bir şekilde davacı … firmasıda 10:15 te intermet üzerinden kullanılmayan hesabı aktive ettiğini, paranın 18:13 te … tarafından … firmasına gönderilmesi akabinde … firması internet subede 18:16 saatinde log olduğunu ve bakiye incelediğini, davadışı … firmasının ilgiti tarihteki anormal log kayıtları ve davacı …’nın uzun süredir kullanmadığı hesabı aktive ederek paranın bu hesaba gönderilmesinin iki firma arasındaki müvekkili Bankadan parayı kaçırma hazırlıklarının birlikte yürüttüklerinin en açık delili olduğunu, söz konusu tutar üzerinde müvekkili bankanın rehin hakkının devam ettiğini, zilyedlik hükümleri gereğince müvekkili bankanın haklarını koruduğunu, TMK. md. 939 gereğince “menkul rehini teslime bağlı bir rehin” türü olduğunu, teslim ile birlikte rehin hakkı sahibinin aynı zamanda zilyet statüsüne kavuştuğunu, somut olaydı müvekkili Banka, dava dışı … firması tarafıdan müvekkili lehine rehinli tutarlar üzerinde zilyed durumunda olduğunu, TMK 973 maddesine göre zilyedlik hükümleri gereğince bir şey üzerinde zilyed durumunda bulunan kişinin işbu zilyedliğine yönelik tecavüzleri karşısında zilyedliğini korumasının mümkün olduğunu, hesapları üzerinde müvekkili Banka lehine rehin bulunan dava dışı/ihbar olunan … firmasının vermiş olduğu havale talimatıyla davacı … firmasının müvekkili Banka nezdindeki hesabına alacak kaydı yapılmasının, müvekkili Bankanın iradesini fesada uğratılmak suretiyle hatalı işlemi olduğunu ve dolayısıyla müvekkili Bankanın (hesap bakiyesinin müsait olduğu zannıyla, hataya düşerek) irade sakatlanmasıyla gerçekleştirdiği alacak kaydı işleminin iptal edildiği dikkate alındığında, davacı … firmasının hesabında görünen 605,770- TLlik alacak kaydının hukuki sebepten yoksun olduğu ve davacı … firması lehine, müvekkili Banka aleyhine bir sebepsiz zenginleşme yarattığının kabul edilmesi gerektiğini, hatalı alacak kaydı işlemini iptal eden müvekili Bankanın, … firmasına karşı sebepsiz zenginleşme alacağı doğduğunu, bu alacağın tahsili için, davacı … firmasının imzası bulunan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi m.15’te yer alan rehin hakkına istinaden, davacı … firmasının hesabı üzerinde rehin blokajı Uygulanması ve yine sözleşmedeki yetkiye İstinaden hesaptaki meblağırı müvekili bankanın sebepsiz zenginleşme alacağına mahsup edilmesinin hukuken mümkün olduğunu, müvekkili Banka, … firmasının davacı … lehine verdiği havale talimatını (hesap bakiyesi müsait sanarak) gerçekleştirmiş olduğuna göre, gerçekte ihbar olunan … firmasının hesabında halen rehin blokeli olarak 605.770-7TL bulunduğu kabul edilmekle, bu meblağın …’nun kredi borcuna mahsubunun mümkün olduğunu belirterek davanın reddine, takip tutarının %20sinden aşağı olmamak üzere haksız takip tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
DELİLLER: …. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası, davalı ile dava dışı …….Ltd.Şti arasında imzalanan Mevduat , Menkul Kıymet, SPK Türev Araçları ve Kıymetli Madenler Rehin Sözleşmesi, dava dışı … tarafından davalı bankaya mail yoluyla verilen talimatlar, bankacılık hizmetleri sözlemesi, banka kayıtları, davacı şirketin ticari defter ve belgeleri, … Ağır Ceza Mahkemesine ait 2019/… Esas nolu dosya, bilirkişi raporu.
…. İcra Müdürlüğünün 2015/… Esas sayılı dosyası alınıp incelendiğinde, davacı tarafından davalı hakkında 605.976,68 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, banka tarafından ilamsız takibe süresinde itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu görülmüştür.
Davalı tarafından dosyaya sunulan evraklar incelendiğinde, dava dışı … ile davalı banka arasında Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi imzalandığı ayrıca 10/07/2015 tarihli Mevduat , Menkul Kıymet, SPK Türev Araçları ve Kıymetli Madenler Rehin Sözleşmesi imzalandığı, rehin sözleşmesi incelendiğinde, rehin veren kısmında … …Ltd. Şti, rehin alan kısmında … A.Ş’nin , kredi müşterisi kısmında ise … Elektronik…Ltd. Şti’den müşteri olarak bahsedildiği, sözleşmenin 1. Maddesinde, müşteri lehine bankanın banka tarafından açılan ya da açılacak tüm nakit , gayrinakit krediler ile üçüncü kişilerin kullanmış oldukları ve/veya kullanacaklar her türlü nakdi veya gayrinakdi kredilerin müşterilerin vermiş olduğu kefaletler de dahil olmak üzere sebebi ne olursa olsun müşterinin yalnızca kredilerden kaynaklanan doğmuş veya doğacak borçlarından ve bu borçların tahsil edilmesine değil işleyecek masraf ve ferilerinin temini açısından rehin sözleşmesinin imzalandığı, sözleşmenin 2. Maddesine göre bankanın rehin edilen hesaplardan müşterinin borcu için takas mahsup ve virman edebileceği gibi hesaplar arasında aktarma da yapabileceği, bunların bir kısmını veya tümünü bloke edebileceğinin yazılı olduğu, sözleşmenin son sayfasında 31. Maddede ise rehin ve terhin edilen menkul mallar, hesaplar veya sertifikalar başlığı altında bankanın Kurtuluş şubesinde kaynaklı … nolu hesap nedeniyle 50.000 TL, yine aynı bankanın Kurtuluş şubesinde kaynaklı aynı hesap numarasından kaynaklı 450.000 TL’nin belirlendiği görülmüştür. Dava dışı … ile davalı banka arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri sözleşmesinin 15. Maddesinde bankanın rehin, hapis, takas ve mahsup hakkı ile ilgili düzenleme bulunduğu görülmüştür. … …Ltd.Şti tarafından … bank Kurtuluş şubesine gönderilen 23/10/2015 tarihli yazıda “Şubenizde yer alan … nolu hesabınızda tanımlı VT/1 de yer alan 50.000 TL ve VT/4’te yer alan 450.000 TL bakiyenin vadeli mevduat hesaplarımızın vadesinden önce bozularak MT/1 hesaba aktarılmasını rica ederiz” yazılı olduğu, yine …….Ltd. Şti tarafından … kurtuluş şubesine gönderilen 23/10/2015 tarihli yazıda “şubenizde yer alan … nolu hesabınızdan kullanmış olduğumuz 500.000 TL rotatif kredinin ana para + faiziyle birlikte kapatılmasını rica ederiz” şeklinde talimat verildiği, dava dışı …’ya ait mevduat hesabında bulunan para üzerindeki banka tarafından konulan rehnin , …….Ltd.Şti’nin talimatına göre rehnin kaldırılarak yine dava dışı …….Ltd.Şti’nin bankadan kullanmış olduğu kredi borcunun kapatılması için kullanılmak amacıyla kaldırıldığı sırada dava dışı …’nun söz konusu parayı davalı bankadan kullanmış olduğu kredi borcunun kapatılması amacıyla kullanmayıp 23/10/2015 tarihinde banka üzerinden …….Ltd.Şti’nin hesabına gönderdiği tespit edilmiştir.
Davalı banka cevap dilekçesinde ve sunmuş olduğu delillerinde, dava dışı … ile bu dosyanın davalısı …’ın , bankadaki hesaptaki blokenin kaldırılması işlemini anbean internet bankacılığı üzerinden takip ettiklerini belirterek dava dışı şirkete ve davacı şirkete ait log kayıtlarını sunmuş ayrıca ilgili kuruma yazı yazılarak mahkememizce de log kayıtları alınarak dosyaya bırakılmıştır.
Davacı firmanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak belirlenen uyuşmazlık noktaları kapsamında rapor tanzim edilmesi için dosya bir bilgisayar mühendisi ile bir emekli bankacı bilirkişiye tevdi edilerek rapor alınmış, raporun sonuç kısmında “Davalı banka ile dava dışı … Elektrik firması arasında kredi ilişkisinin bulunduğu, kullandırılan krediye teminat olarak mevduat hesabındaki 500.000 TL’lik tutarın rehin olarak alındığı, Rehin olarak mevduat hesabının dava dışı firma tarafından kredinin kapatılması amacıyla MT-1 hesaba aktarılmasının talep edildiği, Banka’ca mevduat hesabı üzerindeki rehnin kaldırıldığı ancak rehin kaldırılmasına rağmen eşzamanlı olarak kredinin kapatılmadığı, dava dışı firmanın ortaya çıkan güvenlik boşluğundan faydalanmak suretiyle serbest kullanımına Banka’nın kusuru nedeniyle imkan sağlanan mevduat hesabındaki tutarı başlangıçtaki iradesini değiştirmek suretiyle davacı firmaya havale olarak gönderdiği, davacı firmanın mevduat hesabına banka ile davacı arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi kapsamında bloke konulduğu, davacı ile dava dışı firma arasında ticari ilişki sonucunda davacının alacağının oluştuğu, bu alacağa ilişkin muhasebe kaydını tesis ettiği,mal satımlarına ilişkin düzenlenen faturaların Gelir İdaresi Başkanlığına BS bildiriminin yapıldığı, davalı ile davacı arasında davalının rehin , takas ve hapis hakkını kullanacağı bir kredi ilişkisinin bulunmadığı, davacı ile dava dışı … firması arasında mal alım satımından kaynaklanan ticari ilişkinin yasal defterlerden tespit edildiği ve havale tutarının bu ticari ilişkiden kaynaklanması dolayısıyla davacı açısından sebepsiz zenginleşme hükümlerinden bahsedilemeyeceği, banka tarafından davacı ile dava dışı firma arasında organize şekilde birlikte hareket edildiği bu eylemin de Türk Ceza Kanunun kapsamında suç teşkil ettiğinin ifade edildiği, bu kapsamda … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu, tespit edilmiştir. Nihai olarak , dava dışı firma; krediyi kapatmak amacıyla banka’dan mevduat hesabının MT-1 hesaba aktarılmasının talep etmesine rağmen üzerindeki rehnin kalkmasıyla Banka’nın ağır kusuru nedeniyle oluşan güvenlik boşluğunu fırsat görmek suretiyle mevduat hesabı üzerindeki tasarruf yetkisini davacı firmaya olan borcunun ödenmesi amacıyla davacı tarafın mevduat hesabına havale ettiği anlaşılmıştır. Banka rehnin kaldırılması ile kredinin kapatılması arasında zaman boşluğu yaratmasıyla ciddi bir güvenlik boşluğu oluşturmuştur. Bu itibarla banka’nın ciddi anlamda kusuru meydana gelmiştir. Bununla birlikte bankaca davacı taraf ile dava dışı firma arasında Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden birlikte ve organize hareket ettiğine dair … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunmuştur. Suç duyusu ile ilgili soruşturmanın gidişatının beklenip beklenmemesi hususu mahkeme takdirindedir” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Davacı şirket ile dava dışı … ….Ltd.Şti’nin ticari defter ve belgeleri incelenerek davacı vekilince dosyaya sunulan faturalar kapsamında davacı şirketin dava dışı …’dan alacağı olup olmadığının tespiti istenilmiş, mali müşavir 21/03/2018 tarihli raporda sonuç olarak “davacı defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Mahkemeye ait olduğu, dava dışının defterlerinin TTK ilgili hükümleri yönünden usulüne uygun tutulduğu, her üç defter sonuçlarının birbiri ile ve ilgili belgelerle uyum arz ettiği, defterlerin delil niteliği taşıdığı, HMK 222 hükmü gözetilerek takdiri Mahkemeye ait olduğu, dava dışı … Elektronik’in davacı yana 23/10/2015 tarihi itibariyle dosyaya sunulan faturalar kapsamında cari hesap bakiyesi olarak 776.694,20 TL borçlu olduğu” şeklinde görüş bildirildiği görülmüştür.
Davalı banka tarafından söz konusu işlemle ilgili olarak dava dışı … Ltd. Şti ile iş bu dosyanın davacı olan …’ın yetkilileri hakkında … CBS’na suç duyurusunda bulunulduğu, … CBS’nın 2017/… sor nolu dosyası ile yürüyen soruşturmada 29/05/2017 tarihi itibariyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, söz konusu karara karşı itiraz edildiği, itiraz üzerine … Sulh Ceza Hakimliğinin 25/07/2017 tarih 2017/… d.iş nolu dosyası üzerinden yapılan inceleme sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair verilen karara yönelik itiraz reddine karar verildiği görülmüştür. … Sulh Ceza mahkemesinin verilen karara karşı kanun yararına bozma yoluna gidildiği, Yargıtay … Ceza Dairesinin 12/03/2018 tarih 2018/… Esas 2018/… Karar nolu ilamına göre; dolandırıcılık suçundan şüpheliler hakkında kovurturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, dosya kapsamında göre müşteki … bank vekilinin 22/05/2017 havale tarihli şikayet dilekçesi ile … Ltd. Şti’nin … Bank’tan kullanmış olduğu kredilerin karşılığında rehin olarak verdiği ve banka tarafında nbloke konulmuş olan … numaralı hesaba tanımlı VT-1 ve VT-4 numaralı hesaplarında bulunan toplam 500.000 TL ile kredilerin kapatılmasını talep ettiği, banka çalışanları tarafından kredinin kapatılması için paranın kullanılması maksadıyla 23/10/2015 tarihinde saat 18:11 de rehin blokajlarının mevduat üzerinden çözüldüğü, bu sırada şirkete ait internet bankacılığı hesabı üzerinden saat 18:12 itibariyle 500.000 TL’nin diğer şüphelinin yetkilisi olduğu … … Ltd. Şti hesabına havalesinin yapıldığı, …….Ltd. Şti’nin internet bankacılığı hesabına havaleni nyapıldığı gün itibariyle sürekli olarak giriş çıkış yapıldığı, keza hava alıcısı olan şirket tarafından internet bankacılığına bağlanan IP adresi ile havaleyi yapan IP adresinin aynı olduğunun log kayıtları ile sabit olduğu, şüphelilerin fikir ve eylem birliği içerisinde öncelikle banka hesabında bulunan 500.000 TL üzerindeki rehnin kredi borcunun ödenmesi talimatı verilerek hileli davranışlarla çözdürüldüğü, ödeme yapılmaya fırsat verilmeden eş zamanlı olarak da diğer şüphelinin hesabına internet üzerinden havale işlemi yapılmak suretiyle dolandırıcılık suçunun işlendiğinin iddia edilmesi , bu iddiaları destekler nitelikte 506.380,00 TL havale dekontu , rehin sözleşmesi , hesaba para aktarma talimatına ilişkin şüpheli tarafından imzalanan talimatname ve her iki şüpheliye ait internet bankacılığı log kayıtlarının dilekçe ekinde ibraz edildiği, müştekinin iddiaları ve sunmuş olduğu belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde 5271 sayılı Ceza Kanunun 170/2 maddesi uyarınca soruşturma aşamasında toplanan delillerin şüphelilerin suç işlediği hususunda yeterli şüpheyi oluşturduğu bu kapsamında anılan madde uyarınca kamu davası açılması gerektiği belirtilerek itirazın kabul e dilmesi gerekir iken reddinde isabet bulunmaması nedeniyle … Sulh Ceza Mahkemesine ait kararın bozulduğu görülmüştür. Bunun üzerine soruşturma dosyasında iddianame hazırlanarak yargılamanın … Ağır ceza Mahkemesinin 2019/… esas nolu dosyasına kaydının yapıldığı, Ağır Ceza Mahkemesince …’ın yetkili temsilcisi olan …’nın savunmasının alındığı, ancak …….Ltd. Şti’nin yetkilisi olan şüpheliye mahkemece ulaşılamadığı bu kişiye yakalama emri çıkartıldığı, henüz savunmasının alınmadığı ve ağır ceza mahkemesinin dosya içerisinde bilirkişi raporunun bulunmadığı ve dosyanın derdest olduğu görülmüştür.
Dosya içerisine sunulan tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde dava dışı …’nun davalı bankadan kredi kullandığı, kredi borcu bulunduğu, ayrıca dava dışı …’nun davalı bankada mevduat hesaplarının bulunduğu, söz konusu mevduat hesabına, bankacılık hizmetleri sözleşmesinin 31. Maddesi ile rehin sözleşmesinin 1 ve 2.maddeleri gereğince davalı banka tarafından rehin konulduğu, dava dışı …’nun davacı bankaya talimat göndererek bankada bulunan kredi borcunun kapatılması amacıyla üzerinde rehin bulunan mevduat hesabındaki rehnin kaldırılarak kredi borcu ödemesinin yapılacağını bankaya 23/10/2015 tarihinde bildirildiği, bunun üzerine banka tarafından 23/10/2015 tarihinde saat 18:11 itibarile mevduat hesabındaki rehnin kaldırıldığı ancak ……Ltd. Şti tarafından 23/10/2015 tarihinde saat 18:12 itibariyle söz konusu paranın iş bu dosyanın davacısı olan …’ın hesabına aktarıldığı, söz konusu mevduat hesabında davalı bankanın kredi alacağını teminen rehin hakkı bulunduğu, dava dışı …’nun kredi borcunu ödeyeceğini belirterek rehnin kaldırılmasını istemesine rağmen kötüniyetli olarak söz konusu parayı …’a aktardığı, davalı bankanın da …’a aktarılan paranın üzerine bloke koyarak kredi borcu miktarı kadar olanı kredi borcunun hesabının kapatılması amacıyla mahsup ettiği, kalan 105.328,98 TL’nin ise …’a ödemesinin yapıldığı anlaşılmakla …’ya ait mevduat hesabının üzerinde kredi borcunu teminen rehin bulunmasından dolayı bankaca yapılan işlemin uygun olduğu, rehnin hesap sahibinin talimatı üzerine saat 18:11’de kaldırılmasından sonra 18:12 itibariyle …’a aktarılmasının kötüniyetin göstergesi olduğu, …’ın fatura alacağından kaynaklanan alacağı için borçlusu …….Ltd.Şti ‘ye her zaman müracaat etmekte muhtariyeti bulunduğu, toplanan tüm deliller ve Yargıtay … Ceza Dairesinin yukarıda yazılı ilamı dikkate alınarak davacının davasının reddi gerektiği , … Ağır ceza mahkemesinde devam eden davanın sonucunun beklenilmesinin gerekmediği anlaşılmakla aşağıdaki şekilde davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının reddine,
2-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 76.041,43 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından yapılan 71,70 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen yazı işleri müdürünce ilgilisine iadesine,
6-Bu dava sebebiyle 269,85 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 5.513,93 TL’den mahsubu ile fazla alınan 5.244,08 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 02/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır