Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/403 E. 2019/243 K. 20.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/403 Esas
KARAR NO : 2019/243
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/04/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı Şirketten ticari amaçlı kullanmak üzere … marka kapalı kasa ticari araç satın almak için davalının işyerine gittiğini, burada beğendiği aracın fiyatı konusunda yetkililerle görüştüğünü ve aracı almaya karar verdiğini, şirketin satış bölümünde bulunan yetkililer aracın fiyatının 68.000,00- TL olduğunu beyan etttiği, bu rakam üzerinden de anlaşmaya varıldığını, yetkililerin, müvekkiline aracı almak için 18.000,00- TL peşinat yatırması gerektiğini, buna müteakiben aracın mevcut fiyatı üzerinden müvekkiline satılacağını, aksi takdirde ilerde fiyatının artacağını belirttiklerini, bunun üzerine müvekkilinin, davalı şirket yetkililerinin vermiş olduğu … Bankası hesabına 18.000,00- TL bedeli, 21.05.2015 tarihinde davalı şirketin banka hesabına yatırdığını, 6,00- TL kesinti yapıldığını, davalı şirketin hesabına 17.994,00-TL bedel aktarıldığını, daha sonra müvekkilinin satın aldığı aracın teslimi konusunda gecikme yaşayan davalı, aracı müvekkiline teslim etmemim, tahsil ettiği 17.994,00- TL’ yi de iade etmediğini, aracı almaktan vazgeçen müvekkili, bedelin tarafına iadesini davalı şirketten talep ettiğini davalı şirketin bu talebe herhangi bir karşılık vermediğini, müvekkilinin aracı almak istememesine ve müvekkiline herhangi bir mal veya hizmet sunmamasına karşın ödediği bedeli tarafına iade etmediğini, bunun üzerine davalı borçlu aleyhine, … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas takip sayılı dosyası ile takip yapmış iken, davalı borçlu bedeli borçluya iade etmediği gibi, borca da tamamen kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, itirazın hiçbir hukuki gerekçeye dayanmayıp, somut gerçeklere aykırı ve kötü niyetli olduğunu belirterek, sonuç olarak; davanın kabulü ile davalı-borçlunun … İcra Müdürlüğü’ nün … Esas Sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu miktarın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından iddia edildiği gibi bir işlemin mevcut olması durumunda araca ilişkin sipariş formu, araç satış faturası vb. belgelerin davacının elinde bulunması ve mahkemeye ibraz edilmiş olması gerektiğini, mahkeme dosyasına bu yönde delil ibraz edilmediğinden de açıkça anlaşılacağı üzere söz konusu bedelin müvekkiline gönderilme sebebinin araç alımı için olmadığını, ATM yolu ile gönderilmiş olan bedelde herhangi bir açıklamanın da bulunmadığını, müvekkil firmanın 0 ve 2.el araç alım satımı, teknik servis hizmetleri verdiğini, müvekkili şirket ile … Ltd. Şti. arasındaki ticari ilişki nedeni ile … firması tarafından müvekkiline … Şubesine ait … seri numaralı 16.05.2015 vade tarihli, 62.500,00-TL bedelli, keşidecisi … … olan, … ve … ve Tic, Ltd. tarafından cirolanmış çekin verildiğini, söz konusu çekin vadesi geldiğinde ödenmediğini, bu sebeple müvekkili şirketin alacaklı olduğu … ve Tic. Ltd. Şti. ile görüşüldüğünü ve çekin kısa zamanda ödeneceği bilgisinin verildiğini, söz konusu çek bedelinin 17.994,00-TL si 21.05.2015 tarihinde davacı tarafından, 4.494,00-TL’si yine aynı gün keşideci … … tarafından bakiyesinin ise … Ltd. Şti. tarafından kapatıldığını ve çekin işlem yapılmaksızın iade edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddialarının tamamen yersiz ve dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkil firma tarafından araç satımlarında sipariş formu oluşturulduğunu ve alıcı tarafa imzalatıldığını bir örneğinin ise alıcıya teslim edildiğini, ayrıca davacı her ne kadar araç aldığını ve teslimde gecikme nedeniyle sonradan almaktan vazgeçtiğini beyan etmekte ise de; hayatın olağan akışı uyarınca söz konusu işlemlerin yapılabilmesinin mümkün olmadığını, aracın teslim zamanı, ancak tüm araç bedelinin ödenmesi ile belirlenebildiğini, araç bedelinin tamamının ödenmiş olması durumunda sisteme araç satışı girilerek teslim tarihi verildiğini, ancak dava dilekçesinde peşinat verildiği, teslimin gecikmesi nedeni ile araç alımından vazgeçildiğinin belirtildiğini, davacı tarafindan müvekkiline yapılan ödemenin çeke istinaden yapılmış olduğu, çekin vadesi (16.05.2015) ile ödeme tarihi (21.05.2015) arasındaki yakınlıktan da anlaşıldığını beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
… İcra Müdürlüğü’ nün … Esas takip sayılı dosyasında davacı alacaklının davalı borçlu aleyhine 17.994,00-TL asıl alacak, 1.383,32-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 19.377,32 -TL miktar üzerinden takip başlattığı, davalı şirketin süresi içerisinde borca itiraz ederek takip durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosyanın ve ekli icra dosyasının tetkikinden davacı-alacaklı tarafça yapılan ilamsız icra takibine davalı-borçlu tarafından süresi içinde itiraz edildiği ve davacı-alacaklı tarafça yasanın öngördüğü 1 yıllık süre içerisinde mahkememize “itirazın iptali” davası açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; banka havalesi ile davalıya yapılan 18.000,00-TL lik ödemenin, davacının iddiaları doğrultusunda araç alım-satışından mı yoksa davalının savunmasında belirttiği üzere … şubesine ait keşidecisi … …, olan cirantası … ve … Motor 16/05/2015 tarihli 62.500,00-TL bedelli çek alımına mahsuben mi yapıldığı noktasında toplanmaktadır.
Davalı tarafça fotokopisi ibraz edilen 62.500,00-TL bedelli çekin ibraz edilip edilmediği, ibraz edilmiş ise ödeme yapılıp yapılmadığı, ödemenin kime yapıldığı hususunda ilgili bankaya yazılan müzekkere cevabında; davacı …’a ait olan 16/05/2015 keşide tarihli … no.lu 62.500,00-TL lik çekin müşteri talebi ile iptal edildiği bildirilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; taraflar arasındaki ticari ilişkinin tespiti, defterlerde gözüken alacak ve borç kayıtları ile hesap bakiyeleri tespit edilip, davacı tarafından yapılan 17.994,00 TL’lik ödemenin davalının ticari defterlerine işlenip işlenmediği, ödemenin neye istinaden yapılığı ve kayıtlara ne şekilde geçtiği hususunda iddia , savunma ve itirazlar ile dosyaya sunulan belgeler değerlendirilerek varsa takip tarihi itibariyle davacı alacağının saptanmasına ilişkin Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; uyuşmazlığın; davacı tarafından davalının hesabına yatırılan 17.994,00-TL ödemeden oluştuğunu, dönem incelemesine konu teşkil eden davalı firmanın kayıtlarında davacı firma tarafından banka kanalı ile yapılan ödemenin … n.olu … Ltd.Şti.’nin hesabına alacaklı olarak kaydedildiğini, davalı firmanın ödemeyi kaydettiği dava dışı … Ltd.Şti.’nin arasında ticari ilişkisi olduğu ve dava dışı firmanın çeşitli tarihlerde mal ve hizmet aldığı, davalı yana peyder pey ödemeler yaptığının cari hesap hareketlerinde görüldüğünü, davalı yanın … n.olu … hesabına, 21.05.2015 tarihinde … … tarafından gönderilen 4.494,00 TL ve … tarafından gönderilen 17.994,00 TL havalelerin … Ltd.Şti.’nin … n.olu müşteri hesabına … n.olu yevmiye maddesi ile borçlu olarak kaydedildiğini, davalı yan dava dışı … Ltd.Şti.’den cari hesap alacağına istinaden 62.500 TL, … no.lu … … Keşideli ve … cirolu çek aldığı ve … n.olu … Ltd.Şti.’nin hesabına 24.04.2015 tarihinde … n.olu yevmiye maddesi ile alacaklı olarak kaydedildiğini, davalı yan dava dışı … … Lld.Şti.’nin cari hesabına çek iade dekontu düzenleyerek 25.05.2015 tarihinde 62.500,00-TL çek bedelini borçlandırarak dava dışı firmaya iade ettiğini, davacı ile davalı yan arasında ticari ilişkinin olmadığı, dava dışı … Ltd.Şti.’nin davacı … davalı yan arasında borç alacak ilişkisinin olduğu dosya muhteviyatı ve davalı yan defter ve kayıtları,belgeleri üzerinde yapılan incelemeden tespit edildiğini, davalı yan dava dışı … Ltd.Şti.’den alacağına istinaden dava dışı firmadan 62.500,00- TL çek aldığı ve bu çeki daha sonra iade ettiğini, davalı yanca çekin alımı ve iadesi ile ilgili herhangi bir belge sunulamadığını, … …’un (Çek Keşide eden ) 4.494,00 TL ve … (… Ltd.Şli.”ne Çeki Ciro eden) tarafından , 17.994,00- TL banka kanalı ile havale gönderildiğini, davalı yanın bu paraları dava dışı … Motorlu Araçlardan olan alacağından mahsuplaştırdığını, davacı … tarafından davalı yanın hesabına gönderilen 17.994,00- TL ödemenin açıklama kısmının boş olduğunu, davada davacı yanın, 17.994,00- TL tutarındaki toplam asıl alacağa 1.383,32 TL faiz talebinde bulunduğu, takip tarihinden itibaren fiili ödeme tarihine kadar asıl alacağa yıllık % 1,5 ticari temerrüt faizi değişen oranlarda talep edildiği 21.01.2016 tarihli … İcra Müdürlüğü’nün ilamsız ödeme emrinde görüldüğünü, bir alacağa faiz talep edilebilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak belirli olması ( kesin vadeli işlem) ya da karşı yanın diğer tarafça bir ihtar ile temerrüde düşürülmesi gerektiğini, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının icra takip tarihinden dava tarihine kadar faiz hesaplamasının raporun 6. sayfasında tablo halinde yapıldığı ve toplam faizin 487,46-Tl olarak hesaplandığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili, taraflar arasında ticari araç satışından kaynaklanan ticari ilişki bulunduğunu, satış bedelinin 68.000,00-TL olarak kararlaştırıldığını, peşinat olarak davalı hesabına 18.000,00-TL yatırıldığını, ancak aracın teslim edilmemesi nedeni ile yapılan ödemenin karşılıksız kaldığını iddia etmiştir. Davalı vekili ise; davacı ile davalı arasında araç satışına ilişkin ticari ilişki olmadığını, davalı şirket ile … Şti. arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişkiden kaynaklanan alacak için keşidecisi … … olan ve davacı tarafından cirolanan 62.500,00-TL lik çek verildiğini, daha sonra bu çekin iade edildiğini, davacı tarafından yapılan ödemenin ise bu çeke istinaden yapıldığını savunmuştur.
Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere; havalenin, mevcut bir borcun ödenmesi amacıyla yapıldığı yolunda yasal karine mevcut olduğu, bu yasal karinenin tersini (havalenin borcun ödenmesinden başka bir amaçla yapıldığını) ileri süren havaleci (muhil), bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Yani, havaleci durumundaki davacı, değinilen yasal karine karşısında, davalıya yaptığı dava konusu havalenin, bir borcun ödenmesinden başka bir amaca yönelik bulunduğunu kanıtlama yükümü altındadır. Başka bir ifadeyle, havale kavramından hareketle yapılacak değerlendirmeye göre de, somut olayda kanıtlama yükümlülüğü davacıya aittir. Bu durumda; davacı, davaya konu ödemenin ileride teslim alınacak araç karşılığı olarak gönderildiği yolundaki iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür Buna bağlı olarak, davalının davacı ile aralarındaki ilişkiyi kanıtlama yükümlülüğü bulunmamaktadır. Somut olayda, davacı vekili ödemenin araç satışından kaynaklandığını iddia etmiş ise de; takibe dayanak yapılan dekontta ödemeye ilişkin her hangi bir açıklama bulunmadığı gibi, taraflar arasındaki araç satışına ilişkin her hangi bir belge de ibraz edilmemiştir. Bu itibarla, davacı taraf iddiasını ispata elverişli yasal delillerle kanıtlayamadığı ve ödemenin mevcut bir borcun ödenmesi amacı ile yapıldığı kanaatine varılmakla davanın reddine karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin alınan 217,33-TL den düşümü ile arta kalan 172,93-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır