Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/392 E. 2022/383 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/392 Esas
KARAR NO : 2022/383
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

DAVA: Davacı vekili mahkememize ibraz etmiş olduğu dava dilekçe ile, davacı ile davalının , davacıya ait … plakalı … tipi aracın davalıya ait … plakalı … tipi araç ve ilaveten 20.000 Euro karşılığında trampa edilmesi konusunda anlaştıklarını, davacının kendisine ait … plakalı aracın davalıya , davalının da kendisine ait … plakalı aracı davacıya teslim ederek fark bedeli olan 20.000 Euro’yu da 25/09/2006 tarihinde ödediğini, bu işlemi takiben davalının kendi devretmeyi taahhüt ettiği … plakalı aracın 02/11/2006 tarihinde noterde davacıya devrini sağladığını, buna mukabil kendi aldığı aracı üzerine almayı çeşitli bahanelerle özellikle geciktirdiğini, bu arada davacıya devri gerçekleşen … plakalı aracın davacı şirket tarafından evvela 24/11/2006 tarihli sözleşme ile şirketin hakim ortağı ve yetkilisi aynı kişi olan grup şirketin … ve Tic. Ltd. Şti’ne o şirket üzerinden de 20/12/2006 tarihinde 3.kişi … … ‘e satılıp teslim edildiğini, bu devirlerden sonra davalının kendi almayı taahhüt ettiği ancak devrini almaktan kaçındığı aracın 4 ay kullandıktan sonra arızalı olduğunu iddia ederek servise terkettiğini, bilaharede aracı almaktan vazgeçtiğini bildirmek suretiyle, kendi verdiği aracın noter sözleşmesinde yazılı bedeli olan 130.000 TL’nin ve almaktan vazgeçtiği araç için ilaveten ödediği 20.000 Euro farkın ödenmesini istemeye başladığını, davalının asıl niyetinin sanki karşılığında başka araç alacakmış gibi görünüp davacıyı aldatmak suretiyle kendi aracını davalıya satmak ve gümrük kaçağına konu olduğunu bildiği bu araçtan kurtulmak olduğunu ortaya koyduğunu, davacının anlaşmaya aykırı olan bu ödeme isteklerini reddederek “yapılan anlaşmanın trampa olduğunu , şayet davalı … plakalı aracı almak istemeseydi kendisinin … plakalı aracı almasının söz konusu olmayacağını bu nedenle davalının hakkının aldığı aracın devrinin üzerine almaktan ibaret olduğunu” savunması üzerine, davalının devrettiği … plakalı … araç için noter senedinde yazılı 130.000 TL’nin tahsili için …. İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas sayılı dosyası ile , almaktan vazgeçtiği araç için verdiği 20.000 Euro farkın iadesi için ise …. İcra Müdürlüğünün 2007/… esas sayılı dosyası ile takipler başladığını, davacının takibe itiraz etmesi üzerine de her iki dosya için …. ASliye Ticaret Mahkemesinde 2007/… Esas sayılı dosyada birleştirilerek görülen itirazın iptali davası açtığını, yapılan yargılama sonunda mahkemece , davalının yaptığı satışın noterde olması nedeniyle geçerli olduğu , buna karşılık davacının sattığı araç için noterde yapılmış bir sözleşme olmadığından bu araç bakımından geçerli bir sözleşme olmadığı gerekçesiyle davayı kabul ederek itirazı iptale ettiğini, itirazın iptali üzerine devam ettirilen …. İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas sayılı takip dosyası ile davacıdan … plakalı dava konusu araç için 09/04/2010 tarihinde 295.092,00 TL , 21/04/2010 tarihinde de 15.546,00 TL olmak üzere toplam 310.638,00 TL’nin tahsil edildiğini, davalının araç bedelinin tahsili için … Asliye Ticaret Mahkemesinde itirazın iptali davası açmasından bir müddet sonra , dava konusu … plakalı … aracın maliki durumundaki … in 25/08/2007’de davacıya müracaat ederek , kendisine satılan aracın gümrük kaçığı olduğunu, hakkında açılmış dava bulunduğunu, aracın kendisine devrinden sonra Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu’nun 27/12/2006 tarih ve 109.264.190 sayılı yazısına istinaden aracın sicil kaydının “satış- devir ve temlik yasağı ” şerhi konulmuş olduğunu, kendisinin de bu durumu yeni öğrendiğini bildirerek aracın geri alınmasını ve parasının iadesini istediğini, iddianın doğru olduğunu öğrenen davacının dürüstlük kuralı gereğince 24/08/2007 tarihli tutanakla aracı … Kuhen’den geri alarak bedelini geri vermek zorunda kaldığını ve vakit geçirmeksizin durumu … Noterliğinden 27/08/2007 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile davalıya ihbar ederek “zapta karşı tekeffül” hükümleri gereğince haklarını kullanacağını bildirdiğini, bu arada yapılan araştırmada , Başmüdürlüğü tarafından … CBS’na 4926 Sayılı Kaçaklıkla Mücadele Kanununda Muhalefetten Suç duyurusunda bulunulduğunu, savcılığın 2007/… Hazırlık numarası ile yapılan soruşturma sonunda … Asliye Ceza Mahkemesinde 4926 Sayılı Yasının 3/c , 4/1c- 3 – 4 -5 , 5/1-2 kapsamında dava açıldığı ve iddianamedeki 3/c sevk maddesine göre … plakalı aracın zor alımına karar verilmesinin istenildiğinin anlaşıldığını, oto alım satımıyla uğraşan davacının dürüstlük kuralı gereğince aracı … den fiilen geri almış ise de , tedbir nedeniyle trafik kaydını üzerine almadığı gibi başkalarına satma ya da kullanma şansı olmadığından, elinde kalan bu araç dolayısıyla büyük zarara uğradığını, durumu bilmiş olsaydı aracı asla almayacak olduğu muhakkak olan davacının bu durum karşısında satım sözleşmesinin feshi ve araç bedelinin ve zararının ödenmesi istemiyle …. Asliye Ticaret Mahkemesinde 2008/… Esas sayılı dosyası ile dava açtığını, bu davanın devamı sırasında kaçakçılık davasına bakan … Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/… Esas sayılı dosyası üzerinden dava konusu araç için yakalama kararı da çıkartılarak aracın en yakın gümrük idaresine çekilmesinin istenildiğini ve aracın fiilen de zaptedilerek … na ait … otoparkında muhafaza altına alındığını, böylece araca ilişkin tam zapt durumunun da gerçekleştiğinden dava konusu aracın davacıya devrine ilişkin 02/11/2006 tarih 1777 sayılı , … ‘a devrine ilişkin 24/11/2006 tarih … sayılı … …’e devrine ilişkin 20/12/2006 tarih … sayılı noter satış sözleşmelerinin BK 192/1 ve TBK 217/1’de yazılı açık hükümler karşısında 02/11/2006 tarihinden geçerli olmak üzere kendiliğinden münfesih olduğunu, gerek bu gelişme gerekse bu arada …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki 2007/… Esas sayılı davanın itirazın iptali ile sonuçlanarak davacının icra dosyalarına olan borçları eklentileriyle birlikte ödemek zorunda kalması üzerine , davacı tarafından sözleşmenin feshi için açılan …. Asliye Ticaret Mahkemesindeki davada davanın münfesih sözleşme nedeniyle kasasından çıkmış tutarın davalıdan tahsili şeklinde ıslah edildiğini ve dosyada yapılan bilirkişi incelemeleri ile haklılığını da kanıtladığını ancak dosyanın ek rapor için bilirkişide olduğu 11/02/2016 günlü duruşmaya dava dilekçesinde yazılan aksilikler nedeniyle iştirak edilememesi nedeniyle dosyanın işlemden kaldırıldığını, akabinde de davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, dava konusu aracın davalıya satışına ilişkin 02/11/2006 tarih 1777 sayılı sözleşmenin, satılanan tamamen zaptı nedeniyle münfesih olmasından dolayı fazlaya ilişkin hakların saklı tutulması koşuluyla davacının münfesih sözleşme sebebiyle 09/04/2010 tarihinde 295.092,00 TL , 21/04/2010 tarihinde de 15.546,00 TL olmak üzere ödemiş olduğu 310.638,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren ticari faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap süresinin uzatılmasına ilişkin dilekçede, … Asliye ticaret Mahkemesine ait 2008/… Esas sayılı dava nedeniyle derdestlik itirazın ayrıca zamanaşımı definde bulunmuş, cevap dilekçesinde, davacının dava dilekçesinde açıkladığı trampa işleminden bahsederek müvekkiline satılan aracın arızalı çıkması nedeniyle müvekkilinin aracı iade ettiğini, … plakalı araç için biçilen 130.000 TL bedel ile takasa konu … plakalı araç için ayrıca ödenen 20.000 Euro’nun müvekkili tarafından davacıdan talep edildiğini, iade edilmeyince icra takibi başlatıldığını, davacının itirazı üzerine de müvekkilince itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece itirazın iptaline karar verildiğini, davacının müvekkiline toplamda 369.617,42 TL ödeme zorunda kaldığını, davacının kendilerine bozuk araç teslim ettiğini, bu nedenle … Asliye Ticaret mahkemesinde görülen davanın lehlerine sonuçlanmasının olağan olduğunu, hal böyle iken iş bu dava ile davacının icra dosyalarına ödemek zorunda kaldığı paraların müvekkilinden tahsil edilmeye çalışılmasının hak ve nefaset kurallarına aykırı olduğunu, ceza mahkemesi tarafından dava konusu araç için verilen ihtiyati tedbir kararı uyarınca şartları oluşmayan zapt nedeniyle sözleşmeden dönme talebinin haksız ve kötüniyetli olduğunu kaldı ki aracın defalarda el değiştirdikten sonra sözleşmeden dönme talebinin kabul edilmeyeceğini, husumet itirazlarının bulunduğunu, davacının en son kimden satın aldıysa davasını o kişiye yöneltmesi gerektiğini, … plakalı aracın satış işlem tarihleri ve trafik kayıtlarının cevap dilekçesinin 2 ve 3 sayfasında tarih sırasıyla anlatıldığını (cevap dilekçesinde 2.ve3. Sayfada … plakalı aracın tarih sırasına göre kimlere devredildiğinin tek tek yazıldığı ayrıca ceza mahkemesiyle bağlantılı olarak tedbir ve yakalama kararlarından bahsedildiğini, buna göre 02/11/2006 tarihinde aracın davacıya satıldığı, daha sonra iki kez devir yapıldıktan sonra 27/12/2006 tarihinde araç kaydına tedbir şerhi konulduğu, 12/07/2007 tarihinde aracın … … adına “çalıntı-buluntu” kaydı ile ruhsat çıkarıldığını, 25/08/2007 tarihinde … …’in aracı iade ettiğine dair tutanak düzenlediğini, 03/03/2009 tarihinde aracın yakalanmasına yönelik …. Ağır Ceza Mahkemesinde karar çıkartıldığı, 14/05/2009 tarihinde aracın … otoparkında tutulduğu, 07/08/2009 tarihinde …. Ağır Ceza Mahkemesince aracın teminatla iadesine karar verildiği, 02/09/2009 tarihinde aracın teminatsız olarak … …’e iadesine yönelik …. Ağır Ceza Mahkemesi kararının bulunduğu, 27/04/2011 tarihinde …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas sayılı dosyasından beraat kararı verilerek tedbirlerin kaldırıldığını, 25/11/2011 tarihinde … …’in aracı … ‘e sattığı daha sonra 7 adet satış ve devir kaydının bulunduğunu, 17/12/2013 tarihinde en son araç maliki gözüken … …’nın aracın davacı …’ye sattığını, 09/01/2014 tarihinde …. Ağır Ceza Mahkemesinin beraat kararının bozulması üzerine 2013/… Esas nolu dosyada tekrar araç üzerine tedbir konulduğunu, 17/01/2014 tarihinde davacının aracı … …’a , 20/01/2014 tarihinde de … …’ın aracı tekrar davacı …’ye sattığını cevap dilekçesinde detaylı bir şeklide dökümünün yapıldığı görülmüştür. ) buna göre davacının aracı 17/12/2013 tarihinde … …’dan aldığına göre dava şartları davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirileceğinden davacının davasının … …’ya ya da … …’a yöneltmesi gerektiğini, müvekkilince aracın davacıya satılmasından itibaren aracın 14 kez satış tesciline konu edildiğini, davacının 25/08/2007 tarihli adi yazılı belge uyarınca aracı … …’den iade aldığını iddia etmekte ise de taraflarca her zaman düzenlenebilecek nitelikteki belgenin mahkemece kabul edilmemesi gerektiğini, davacının ne zarar ne de araç teslimini ispat edemediğini, … … tarafından … ‘a ya da … tarafından davacıya yapılan resmi bir devir işleminin bulunmadığını, aracın resmi satış bilgilerinin trafik sicilinden celbi ile haklılıklarının ortaya çıkacağını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere TBK 214. Maddesine göre tam zapt için satış sözleşmesinin kurulduğu anda 3.kişinin zaptı sağlayan üstün bir hakkının varlığının gerektiğini, 3.kişilerin satılan üzerinde ayni nitelik taşımayan bir hakka sahip olduğu durumda zapta karşı tekeffül hükümlerinin uygulanamayacağını, olay itibariyle yani satış sözleşmesinin kurulduğu anda zaptı sağlayan 3.kişinin hakkının söz konusu olmadığını, müvekkilinin , mahkemenin satıştan sonraki tarihte verebileceği ihtiyati tedbir kararından haberdar olmasının beklenemeyeceğini, üstelik ihtiyati tedbir kararının geçici nitelikte olup ayni hak üzerinden verilen karar sayılmayacağını, tam zaptın alıcının satılandan yararlanmasını tamamen engelleyeceğini oysa somut vakıada aracın zilliyetliğinin kullanılmasında ve araçtan yarar sağlama noktasında trafikte kullanılmasında bir engel bulunmadığını, dolayısıyla zapt halinin mevcut olmadığını, davacının zapta karşı tekeffül hükümleri uyarınca dava açtığını, kabul etmemek koşuluyla olayda zapta karşı tekeffül hükümleri değil ayıba karşı tekeffül hükümlerinin uygulanabileceğini, cevap dilekçesi ekindeki Hukuk Genel Kurulu’nun 2011/19-… Esas 2012/… Karar numaralı kararda da bahsedildiği üzere satılamaz ve devredilemez şerhinin geçici bir ihtiyati tedbir kararı olup dava konusu araç müsadere edilmediğinden ihtiyati tedbirin ayıp niteliğinde olacağını, aracın … … tarafından davacıya iade olunduğu iddia edilen tarihin 25/08/2007 olması nedeniyle BK 231/1 uyarınca satıştan itibaren 2 yıl içerisinde ayıba karşı tekeffül borcu için açılmayan davaların zamanaşımına uğrayacağını bu nedenle davanın zamanaşımından reddi gerektiğini, davacının zapta karşı tekeffül iddiasının …. ATM’nde açtığı davada 22/09/2008 tarihinde ileri sürdüğünü, davacının bu tarihte araç üzerinde ihtiyati tedbir olduğunu bildiğini, davacının 17/12/2013 tarihinde aracı … …’ya sattığını yine bu durumu bilerek 17/01/2014 tarihinde … ‘a sattığını, 20/01/2014 tarihinde de tekrar geri aldığını, ihtiyati tedbiri bilerek kabul ederek alması nedeniyle kötüniyetli olduğunu, davacının müvekkilinin aracın gümrük kaçağına konu olduğunu bilerek araçtan kurtulmak amacıyla davacı ile takas yaptığını iddia etse de müvekkilinin bu durumu bilmesinin imkansız olduğunu, somut olayda henüz müsadere kararı bulunmadığını, tedbirin zapt şeklinde yorumlanamayacağını, Ağır Ceza Mahkemesine ait ilamın bekletici mesele yapılması gerektiğini ve müvekkilinin söz konusu aracı … San. Tic. Ltd. Şti’den satın alması ve aracın ithalinin bu şirket tarafından yapılması nedeniyle davanın … ‘ya ihbarını talep ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı yanında feri müdahil olarak katılan … Ltd. Şti vekili dilekçesinde, müvekkilinin söz konusu aracın ithalatçısı olduğunu, haksız iddia edilen olaylar aracın üzerindeki gümrük bakanlığı şerhinden doğan iddiasına göre zapt hükümleri kapsamında olduğundan davalı yanında feri müdahil olarak yer aldığını bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Dava, aracın müsaderesi istemiyle aracın ithalatçısına karşı ağır ceza mahkemesinde açılan ve görülmekte olan davada mahkemece araç kaydına konulan tedbir nedeniyle hukuki ayıptan kaynaklanan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
DELİLLER: …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2010/… Esas 2010/… Karar (Bozmadan önceki esası 2007/… Esas 2009/… Karar), …. İcra Müdürlüğüne ait 2007/… Esas nolu dosya, … İcra Müdürlüğüne ait 2007/… Esas nolu dosya, …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2008/… Esas, aracın detaylı trafik kaydı dökümü, … plakalı araca ait … Noterliğine ait kati taşıt satış sözleşmesi, ….Ağır Ceza Mahkemesine ait 2013/… Esas nolu dosya, davacı tarafından davalıya gönderilen … Noterliğinin 27/08/2007 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi, … plakalı aracın üzerindeki tüm tedbir ve takyidatları gösterir trafik kaydı, yasal mevzuat.
…. İcra Müdürlüğüne ait 2007/… Esas nolu dosya alınıp incelendiğinde, … Ltd. Şti tarafından … Ltd. Şti hakkında 15/02/2007 tarihinde , … plakalı … 45 model araç nedeniyle kesilen 06/11/2006 tarihli … seri nolu fatura alacağı bedeli denilerek 130.000 TL asıl alacak, 10.400 TL’de işlemiş faiz olmak üzere toplam 140.400 TL alacak için ilamsız takip başlatıldığı, … tarafından borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, … İcra Müdürlüğüne ait 2007/… Esas nolu icra dosyası alınıp incelendiğinde … Ltd. Şti tarafından … ve … hakkında 25/09/2006 tarih 20.000 Euro bedelli … na ait dekont örneği ve … Asliye Ticaret Mahkemesi dosyasına ibraz edilen ve borcun ikrarını içeren 20/06/2007 tarihli dilekçeye dayanak yapılarak 20.000 Euro’nun tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, borçlular tarafından süresinde borca ve ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, bunun üzerine itirazların iptali için … Ltd. ŞTi tarafından … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/… Esas ve 2007/… Esas nolu dosyaları ile itirazın iptali davaları açıldığı, 2007/… Esas nolu dosyanın …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2007/… Esas nolu dosyası ile birleştirildiği, davacı … Ltd. Şti …. ATM’deki dava dilekçelerinde ile …’nin …ya ait … plakalı aracın 130.000 TL bedel ile davalı … ile anlaştıklarını karşılığında da …….Ltd. ŞTi’nin müvekkiline … Plaka sayılı aracı takas olarak devretmeyi ayrıca araçlar arasında bedel farkı olması nedeniyle …’nın …’ye 20.000 Euro ödeme yapmasının kararlaştırıldığını, … plakalı aracın davacıya noterden devrinin yapıldığını, ancak … plakalı aracın müvekkiline noterden devrinin yapılmadığını, davalı tarafından müvekkiline verilen … plakalı aracın 26/10/2006 tarihinde arızalandığını, böylelikle müvekkilinin kandırıldığını anlayarak … plakalı aracı davalıya teslim ettiğini ve kendi aracının satış bedeli olan 130.000 TL ile 20.000 Euro’nun iadesini istediğini, iade edilmeyince de icra takibi yaptığını itiraz üzerine itirazın iptaline karar verilmesini istediği görülmüş, mahkemece yapılan yargılama sonunda aracın arızalanması nedeniyle servise bırakıldığı daha sonra da …’nin galerisine teslim edildiği, söz konusu … plakalı taşıtın dava dışı kişilere devrinin yapıldığı, bu durumda davacının davalıya satmış olduğu araç bedelinin tahsil etmediği 20.000 Euro’nun da davalı tarafça iade edilmediği gerekçesiyle mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile …. İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas sayılı takip dosyasında 130.000 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren reoskont faizi uygulanmak suretiyle itirazın iptaline ve takibin devamına ayrıca 52.000 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, birleşen dosyada ise davanın kabulü ile … İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas sayılı takip dosyasından davalının itirazının iptali ile takibin aynen devamına, %40 icra inkar tazminatı olan 14.355,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verildiği, kararın davalılar tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay … HD’nin 18/02/2010 tarih 2009/… Esas 2010/… Karar nolu ilamı ile davalılardan … yönünden temyiz itirazı değerlendirilerek “Uyuşmazlığın davalı taraf olan şirketler arasındaki ticari ilişkinden kaynaklandığı, davacı şirketin bu ticari ilişki kapsamında davalı şirket yetkilisi Hasan Kır adına 20.000 Euro’yu gönderdiği, anılan davalının şirket yetkilisi olarak bu ödemeyi alarak yetkilisi olduğu davalı şirkete verdiği ihtilafsızdır bu durumda davalı …’a husumet yöneltilemeyeceği gözetilerek davanın bu davalı yönünden de kabulüne karar verilmesi isabetsizdir denilerek davalı … …Ltd. Şti ‘nin temyiz itirazlarının reddine … yönünden kararın onanmasına , Hasan Kır yönünden ise husumet yönünden bozulmasına” karar verildiği, bunun üzerine dosyanın …. ATM’nin 2010/618 nolu esasına kaydının yapıldığı ve Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda, asıl dava yönünden kararın kesinleşmiş olması nedeniyle tekrar hüküm kurulmasına yer olmadığına, birleşen davadaki davalı … yönünden davanın husumetten reddine , diğer davalı … yönünden ise birleşen davanın kabulü ile icra dosyasına yapılan itirazın iptaline ve 14.355,20 TL icra inkar tazminatının …’den alınarak davacıya verilmesine şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait ilamın kesinleşmesi üzerine kesinleşmiş ilamın ilgili icra dosyalarına sunulduğu, …. İcra Müdürlüğünün 2007/… Esas sayılı dosyasından yapılan kapak hesabının dosyada mevcut olduğu, … tarafından icra inkar tazminatı da dahil olmak üzere söz konusu icra dosyasına 09/04/2010 tarihinde 295.092,86 TL, 21/04/2010 tarihinde de 15.545,00 TL olmak üzere toplam 310.638,72 TL ödeme yaptığı tespit edilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… Esas nolu dosyası alınıp incelendiğinde, 22/09/2008 tarihli dava dilekçesinde ……..Ltd. Şti davacı, …….Ltd. Şti ise davalı konumunda olduğu, davacı … tarafından sunulan dava dilekçesi incelendiğinde, taraflar arasında …’ye ait … plakalı aracın davalıya … plakalı araç +20.000 Euro karşılığı takas hususunda anlaşıldığını, müvekkilinin … plakalı aracı davalıya teslim ettiğini, buna mukabil … plakalı aracın 02/11/2006 tarihinde noterde yapılan 130.000 TL bedel karşılığında sözleşme ile teslim alındığı, … plakalı aracın 20/12/2006 tarihinde … …’e satıldığını, daha sonra araç üzerinde gümrük müdürlüğünde 27/12/2006 tarihinde tedbir konulduğunun öğrenildiğini, … …’in bu tedbir nedeniyle aracı müvekkiline iade ettiğini, müvekkilinin de bedelini bu kişiye ödediğini, daha sonra kaçakçılık suçlaması ile …. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığını, söz konusu şerh nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını, aracın Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından şerh konulmasının hukuken aracın zapt edilmesi olduğunu, satışının zapttan sorumlu olduğunu belirterek 02/11/2006 tarihli kati satış sözleşmesinin feshine , 130.000 TL araç bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesi talebiyle dava açtığı, mahkemece yargılamanın devamı sırasında bilirkişiden rapor alındığı, 26/08/2013 tarihli raporda ; dava konusu araca Gümrük Müsteşarlığı tarafından satılamaz şerhi konulmasının hukuki ayıp niteliğinde olduğu ve bu ayıptan satıcının ayıba karşı tekabül hükümlerine göre sorumlu olduğu, aracın kamu kurumlarında fiilen zapt edilmiş olması halinde ise taraflar arasındaki sözleşmeden dönme iradesinin davacının açıklamış olması nedeniyle icra dosyalarına ödemiş olduğu paraların tamamını davalıdan talep edebileceği yönünde rapor verdikleri, 14/05/2015 tarihli ikinci bilirkişi heyeti ise raporlarında hukuki ayıp nedeniyle satım sözleşmesinin davacı tarafından haklı olarak feshedildiği, davacının 27/08/2007 tarihli ihtarname ile ayıp ihbarında bulunduğu, … ve 12. İcra dosyalarına ödenen paraları faiziyle birlikte talep edebileceği yönünde görüş bildirdikleri, yargılamanın devamı sırasında dosyanın 3. Kez takipsiz bırakılması nedeniyle 15/03/2016 tarihinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, verilen karara karşı davacının temyiz yoluna gittiği, Yargıtay … HD’nin 2016/… Esas 2018/366 Karar ve 15/03/2016 tarihli ilamı ile kararın onandığı, karar düzeltme talebinin de reddine karar verildiği, kararın 05/11/2019 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
… Noterliğinin 27/08/2007 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi alınıp incelendiğinde, … tarafından …’ya gönderilen bu ihtarname ile … plakalı aracın … … ‘e satıldığını ancak … …’in söz konusu aracı, araca Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı teftiş kurulu tarafından 27/12/2006 tarihinde satılamaz kaydı konulduğu gerekçesiyle …’ye iade ettiğini, yapılan araştırmada da araca el konulması amacıyla gümrük müsteşarlığı tarafından dava açıldığının öğrenildiğini, açılan bu dava neticesinde arca el konulabileceğini, bu nedenle zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince …’nin uğrayacağı tüm zararların tazmini için yasal haklarını kullanacaklarını ihtar ettikleri görülmüş, … tarafından ihtarnameye …. Noterliğinin 22/06/2007 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap verdiği görülmüştür.
… plakalı araca ait üzerindeki tüm takyidatları gösterir trafik kaydının gönderilmesi için ilgili birime yazı yazılmış incelendiğinde, aracın 02/11/2006 tarihinde … adına tescil edildiği, üzerinde …. Ağır Ceza mahkemesinin 2013/… Esas nolu dosyasından 14/03/2014 tarihinde konulan tedbir bulunduğu ayrıca bir takım icra dosyalarından ve vergi borçlarından kaynaklanan hacizlerin bulunduğu, … tarafından yapılan satışlardan sonra tekrar aracın 20/01/2014 tarihinde mülkiyetinin … ‘ya geçtiği anlaşılmıştır.
27/12/2006 tarihinde aracın kaydına satılamaz ve devredilemez şerhin konulduğu, … CBS tarafından yapılan soruşturma kapsamında kaçakçılık yapmak amacıyla teşekkül oluşturdukları anlaşılan şüphelilerin … Ltd. Şti aracılığıyla Kanada’da faaliyet gösteren …….firması ve Amerika’da faaliyet gösteren ….da lüks otomobil ithalatları yaptıkları, gümrük idaresine sundukları gerçeğe aykırı faturalarla araçların kıymetlerinin düşük göstermek suretiyle, dava konusu aracın da bulunduğu olaylar nedeniyle 4926 Sayılı yasaya muhalefetten …. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/… Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, asliye ceza mahkemesince görevsizlik kararı üzerine dosyanın …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/… Esas nolu esasına kaydının yapıldığı, ağır ceza mahkemesince 02/03/2009 tarihinde düzenlenen tensip tutanağıyla birlikte içinde dava konusu aracın da bulunduğu araçlara el konularak en yakın gümrük sundurmasına aldırılması için trafik şube müdürlüklerine müzekkere yazılmasına karar verildiği, …. Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası içerisinde bir sureti bulunan keşif tutanağı sureti incelendiğinde, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/ … Esas sayılı dosyasından mahkeme heyetince 14/05/2009 tarihinde … plakalı sayılı aracın muhafaza altında tutulduğu … Vakfına ait … Otoparkında keşif yapıldığı, …. Ağır Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonunda 27/04/2011 tarihinde 2011/111 Karar no ile verilen ilam incelendiğinde, sanıkları cezalandırılmalarına yeterli delil elde edilemediği belirtilerek sanıkların beraatlerine , iyiniyetli üçüncü kişilere ait oldukları anlaşılan dava konusu araçların trafik kayıtlarına konulan tedbir şerhlerinin kaldırılmasına karar verildiği , verilen kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 7. Ceza Dairesince 31/10/2013 tarih 2017/22177 Esas 2013/21616 Karar nolu ilam ile Ağır Ceza Mahkemesinin kararının bozulduğu, bozma kararı incelendiğinde; teşekkül halinde sahte belgelerle eksik vergi ödeyerek yurda sokulduğu iddiasıyla dava konusu yapılan araçlardan ………..sayılı ve günlü beyannamelerde ve eki belgelerde marka , model, şase numaraları ve diğer ayrıntıları belirtilen 66 adedi sanık … ‘in sahibi bulunduğu ABD’de yerleşik …….şirketinden yetkilileri sanıklar … , … ve … olan Türkiye’deki … Firmasınca ithal edildiği, söz konusu araçların ithalat işlemi sırasında Türkiye Gümrüğü’ne beyan edilen ithalat bedelini, üretici firmaların satış bedelinden düşük gösterildiği bu araçlarla ilgili olarak sanıkların atılı suçu işledikleri sabit olduğu belirtilerek dava konusu kaçağa kalan 69 adet aracın müsadesine karar verilmesi gerekirken yazılı şeklide hüküm kurulması , sanıkların teşekkül halinde sahte belgelerle eksik vergi ödeyerek yurda soktukları iddia edilen araçlardan………. 4699/04.05.2004………. Sayılı ve günlü beyannameler ve eki belgelerde marka , model , şase numaraları ile diğer ayrıntıları belirtilen 80 adet araç hakkında Kanada merkezleri United Auto firmasından ithal edilen 79 araçla ilgili olarak gümrük müfettişlerine ihbarda olunup ifadesi alınan … Firmasının eski çalışanı Levent Ersin’in ithal edilen araçlara ait orijinal menşei belgeleri ile fark faturalarına ilişkin belgeleri sunduğu ve bu belgeler ışığında gümrük müfettişlerince Kanada’ya gidilerek araştırma ve inceleme yapıldığı ve Kanada Gümrük İdaresince yapılacak araştırmalardan sonra gönderileceği bildirilen ancak dosya içerisinde bulunmayan yazı akıbeti soruşturularak , araçların motor ve şase numaralarını gösterir liste gönderilmek suretiyle üretici firmadan suç tarihi itibariyle fabrika satış ve ihraç fiyatları ile araç fiyatlarına aksesuarların dahil olup olmadığı belirlenmesi ile ayrıca ABD merkezli sanık … ‘in sahibi olduğu …..firmasında ……..gün sayılı beyanname ile ithal edilen araç yönünden de yukarıda belirtilen hususlara göre araştırma yapılması ve söz konusu araçlar bakımından … Asliye Ceza Mahkemesince yaptırılan bilirkişi incelemesi , keşif sonucunda alınan bilirkişi raporları, ağır ceza mahkemesince alınan bilirkişi raporları arasındaki çelişki giderildikten sonra sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilerek ağır ceza mahkemesine ait kararın bozulduğu görülmüştür. Yargıtay bozma ilamında araç plakalarına yer verilmeyip beyanname numaralarına yer verildiği ve iki grup araç hakkında iki ayrı bozma yapılması nedeniyle dava konusu araçla ilgili yapılan bozma işleminin tespiti açısından inceleme yapıldığında; … nolu aracın trafik belgesi incelendiğinde, şasi no sunun … olduğu, … CBS ye ait 2007/… nolu iddianame incelendiğinde, şasi numaralarına yer verildiği, davaya konu aracın şasi numarasına göre … sayı ve tarihli beyanname ile … firmasından ithal edilen aracın 52.000,00USD olmasına rağmen faturasında 38.000,00USD yazıldığının yer aldığı, … ağır ceza mahkemesinin 2009/… esas, 2011/… karar nolu ilamın bozulmasına ilişkin yargıtay 7 ceza dairesinin bozma ilamında, davaya konu aracın beyannamesinin 3.sayfada yer verildiği … 80 adet araçla ilgili raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi gerektiğinin bildirildiği mahkememizce anlaşılmış olup, bozma üzerine dosya …. Ağır ceza Mahkemesinin 2013/… nolu esasına kaydı yapılmış ve tekrar dava konusu araç üzerine ağır ceza mahkemesince 14/03/2014 tarihinde tedbir konulduğu, ağır ceza mahkemesine ait 15/10/2019 tarihli duruşma zaptında araçlar üzerine konulan tedbirin mahiyetinin CMK’nın 128/4. Maddesi kapsamında konulduğunun yazması nedeniyle ilgili mahkemeye yazı yazılarak ağır ceza mahkemesince konulan tedbirin mahiyeti sorulmuş, 30/01/2021 tarihli yazı cevabı incelendiğinde, … plakalı araç üzerindeki tedbirin devam ettiği, tedbirin mahiyetinin ise CMK’nın 128/4 maddesi uyarınca cebri icra yolu ile satışına engel mahiyette olduğunun bildirildiği, 25/11/2021 tarihli ağır ceza mahkemesine ait yazı cevabında ise CMK 128/4 maddesi uyarınca “satılamaz-devredilemez” şerhli eklenen ihtiyati tedbir kararın bütün satışlara engel mahiyette olduğu hususunun bildirildiği görülmüştür.
Davalı taraf aktif husumet ehliyetinde bulunmuş olup, … plakalı araç davacı adına kayıtlı olduğundan davacının aktif husumet ehliyeti bulunmaktadır. Davalı taraf derdestlik itirazında bulunmuş olup …. Asliye Ticaret Mahkemesine ait 2008/… Esas nolu davanın açılmamış sayılmasına ilişkin karar kesinleştiğinden derdestlik itirazının reddine karar verilmiştir. Davalı zamanaşımı definde de bulunmuştur. 02/11/2006 tarihinde söz konusu araç davalı tarafından davacıya satılmıştır, satıldığında araç üzerinde herhangi bir tedbir şerhi bulunmamaktadır. Davacı aldığı aracı 20/12/2006 tarihinde … …’e sattıktan sonra 27/12/2006 tarihinde Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu tarafından aracın kaydına tedbir şerhi konulmuş bunun üzerine … … tedbir şerhinden dolayı aracı davacıya noter sözleşmesi ile iade edemediğinden, davacının da belirttiği üzere 25/08/2007 tarihli adi yazılı belge ile davacıya iade ettiği, davacı tarafından da davalıya gönderilen … Noterliğine ait 27/08/2007 tarih … yevmiye nolu ihtarname incelendiğinde, söz konusu aracın kaydına 27/12/2006 tarihinde Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu tarafından satılamaz kaydı ile tedbir konulduğu belirtilerek aracın … … tarafından kendilerine iade edildiği ve ihtarnamede belirtilen yaşanan usulsüzlükler nedeniyle Başbakanlık Gümrük Müsteşarlığı tarafından araca el konulması amacıyla dava açıldığı, araca el konulması ihtimalinde olduğu belirtilerek zapta karşı tekeffül hükümleri gereğince yasal haklarının kullanılacağı ihtar edildiği , daha sonra da 03/03/2009 tarihli ağır ceza mahkemesince el koyma karar verildiği ve aracın otoparkta muhafaza altına alındığı anlaşılmaktadır. Davacı taraf …. Asliye Ticaret Mahkemesinde 22/09/2008 tarihinde zapta karşı tekeffül hükümlerine dayanarak dava açmış ise de takip edilmemesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı taraf araca ihtiyati tedbir konulmasının hemen akabinde ihtarname ile durumu davalı tarafa (aracı satın aldığı tarafa) bildirmiş olup, zapta karşı tekeffül hükümleri ile ilgili olarak ayrıca bir zamanaşımı düzenlenmediğinden dava 10 yıllık genel zamanaşımına tabidir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD’nin 2018/1135 Esas 2020/519 Karar nolu ilamı) Aracın davacıya satıldığı tarih olan 02/11/2006 tarihi ile henüz araç üzerinde ihtiyati tedbir bulunmayıp daha sonra 27/12/2006 tarihinde tedbir şerhi konulmuş, 03/03/2009 tarihinde de ağır ceza mahkemesince el koyma kararı verilmiş olup, aracın satın aldığı tarih itibariyle dahi, dava tarihi 11/04/2016 olduğundan 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmamıştır. İş bu davanın açıldığı tarihte; 03/03/2009 tarihinde verilen yakalama kararından sonra araç otoparkta muhafaza altına alınmış daha sonra 07/08/2009 tarihinde aracın teminatla iadesine , 02/09/2009 tarihinde aracın teminatsız olarak araç sahibi gözüken … ‘e iadesine karar verildiği, 27/04/2011 tarihinde beraat kararı verilerek tedbirlerin kaldırıldığı bunun üzerine aracın 9 kez daha devrinin yapıldığı, 17/12/2013 tarihinde … ‘nın aracı davacı …’ye sattığı, 17/01/2014 tarihinde … tarafından … …’a 20/01/2014 tarihinde … … tarafından …’ye satıldığı, 14/03/2014 tarihinde de ağır ceza mahkemesince verilen ilamın bozulması üzerine tekrar tedbir konulduğu, iş bu davanın açıldığı tarihte ağır ceza mahkemesinde görülmekte olan dava nedeniyle tedbir konulduğu anlaşılmıştır. Aracın kaydındaki satılamaz-devredilemez şerhli tedbir hukuki ayıp niteliğindedir. Olaya uygulanması gereken Mülga BK 207. Maddesine göre “Satıcı daha uzun müddet için kefalet etmemiş ise, satılanı ayıba karşı tekeffülden mütevellit her dava, satılandaki ayıp daha sonra meydana çıksa bile alıcıya teslim vukundan itibaren 1 sene geçmekle sakıt olur. Fakat alıcının, satıcı tarafından aleyhine ikame edilen davaya karşı satılanın tesliminden itibaren 1 sene geçmeksizin ihbar ettiği ayıptan dolayı defi hakkı sene geçmekle sakıt olmayıp devam eder. Satıcı alıcıyı iğfal etmiş ise bu 1 senelik müruru zamandan istifade edemez” denilmektedir. Aracın satın aldığı tarih, araç üzerine ilk tedbir konulduğu tarih ve davacı tarafından gönderilen 27/08/2007 tarihli ihtarname nedeniyle Mülga BK 207/2 fıkrasına göre ayıba karşı tekeffül hükümlerinde dahi zamanaşımı dolmamıştır nitekim dosya içerisinde bulunan Hukuk Genel Kurulunun 15/02/2012 tarih 2011/19-597 Esas 2012/80 Karar nolu ilamda da aynı husus vurgulanmaktadır bu nedenle davalının zamanaşımı definin reddine karar vermek gerekmiştir.
Zapta karşı tekeffül hükümleri BK 189, 190, 191, 192, 193 (TBK 214, 215, 216 217, 218) maddelerinde düzenlenmiştir. Ayıba karşı tekeffül hükümleri ise BK 194, 196, 197, 198, 202, 204, 205 (TBK 219, 221, 222, 223, 225, 226, 227, 229) maddelerinde düzenlenmiştir.
Yukarıdaki paragrafta da belirtildiği üzere araçla ilgili dava … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… Esas nolu dosyasında derdest olup araç üzerinden satılamaz-devredilemez şerhi bulunmakta olup verilecek karara göre aracın müsadere tehlikesi mevcuttur. Araç üzerindeki satılamaz-devredilemez şerhi hukuki ayıp niteliğindedir, hukuki ayıp nedeniyle davacının araç üzerindeki tasarrufu kısıtlanmıştır. Hukuk Genel Kurulunun 15/02/2012 tarih 2011/19-597 Esas 2012/80 Karar nolu ilamı ve Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin 2017/1047 Esas 2017/1639 Karar nolu ilamda da belirtildiği üzere; Ayıba karşı tekeffül ya vaad olunan vasıfların bulunmaması ya da satılanın lüzumlu vasıflarının olmaması sebebiyle gerçekleşir. Ayıba karşı tekeffül borcu, satıcının mülkiyeti geçinme borcunun tamamlayıcısıdır. Çünkü satımda alıcının amacı , istediği maksat için kullanabileceği yararlı bir malı mülkiyetine sahip olmaktır. Satıcı , malın değerini veya yararına azaltan eksikliklerin bulunmadığını ayrıca garanti etmesi bile, bu borç kanunen mevcuttur. Satıcı satış sözleşmesine konu taşınır malın niteliği ve kullanım amacı bakımından malın değerini ve kullanım amacını azaltan veya ortadan kaldıran mülkiyet hakkının sonucu olan tasarrufi işlemler yapmasını engelleyen bir eksikliğin bulunmamasının sağlama borcu altındadır. Ayıp maddi şekilde olabileceği gibi hukuki veya ekonomik bir ayıp şeklinde de ortaya çıkabilecektir. Satım sözleşmesinin yerine getirilmesi için geçirilen hakkın, objektif bir hukuk kuralından ötürü sakatlanmış bulunması, satılanın objektif bir hukuk kuralı nedeniyle ön görülen amaca hizmet edememesi ise “hukuki ayıp” olarak nitelendirilmektedir. Hukuki ayıp satılanın mutlaka alıcının elinden alınması sonucunu doğurmaz. Bu hal satıcının zapta karşı tekeffül sorumluluğundan değil ayıba karşı tekeffül sorumluluğuna yol açar. Hali hazırda hukuki ayıp bulunduğundan, ağır ceza mahkemesinde görülmekte olan müsadere istemli aracın ithalatçısına karşı açılmış olan davanın sonucunun beklenilmesi gerekmemektedir. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD’nin 2018/1135 Esas 2020/519 Karar ve İstanbul Bölge Adliye Mahekemesi 16. HD’nin 2017/3311 Esas 2019/2558 Karar nolu ilamda da belirtildiği üzere)
BK 202. (TBK 227) Maddesinde alıcının seçimlik hakları düzenlenmiş olup a bendinde satımın feshi yahut semenin tenzili başlığı ile “satıcının tekeffülü altındaki satılanın ayıbı anlaşıldığı zaman alıcı muhayyerdir. Dilerse satılanı reddi hazır olduğunu beyanla satımın feshedilmesini, dilerse satılanı alı koyup kıymetinin noksanı mukabilinde semenin tenzil olunmasını dava eder.” BK 205 (TBK 229). Maddesinde ise dönmenin sonuçları düzenlenmiş olup buna göre ” satım feshedilince satıcıya satılan ile beraber ondan istihsal ettiği menfaatleri iade etmek mükelleftir. Satıcının alıcıya almış olduğu semeni faiziyle beraber iade ettikten başka satılanın tamamen zaptı halinde olduğu gibi muhakeme masrafı ile alıcının satılanı vaki olan masrafları ödemesi lazımdır. Satıcı bunlardan maada alıcıya ayıplı mal teslim etmesinden doğrudan doğruya tevellüt etmiş olan zararı da ayrıca tazmin etmeye mecburdur” denilmektedir. BK 205 (TBK 229) Maddesi sözleşmeden dönme halinde tamamen zapt hükümleri olan BK 192 (TBK 217) maddesine aynın atıf yapmaktadır. Davacı taraf …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/… Esas 2010/ … Karar (Bozmadan önceki esası 2007/… Esas 2009/… Karar) nolu ilam ve bu ilamın dayanak yapıldığı …. İcra Müdürlüğüne ait 2007/… Esas nolu dosya kapsamında, … plakalı araç için davalı satıcıya icra inkar tazminatı ile birlikte 310.638,00 TL ödeme yapmak durumunda kalmıştır. Davacı taraf dava dilekçesi ile sözleşmeden dönme talebinde bulunmaktadır. Hukuki ayıp nedeniyle dönme halinde alıcının hakları yukarıda belirtildiği üzere tam zapt hükümlerine atıf yapıldığından bir sureti dosya içerisine bırakılan Hukuk Genel Kurulunun 2017/13-… Esas 2018/… Karar nolu ve 08/11/2018 tarihli kararda da belirtildiği üzere alıcı sözleşmeden dönme ile birlikte ödediği mahkeme masraflarını ve icra inkar tazminatını dahil davalıdan talep etmekte haklıdır.
Davanın niteliği gereği alıcı sözleşmeden döndüğünde, satıcıya aldığı aracı iade etmek yükümlüdür. Aracın üzerinde …. ağır ceza mahkemesinin 2013/… Esas nolu dosyasında ihtiyati tedbir kararı bulunmaktadır. Söz konusu ihtiyati tedbir ancak rızaen devir ve temlikleri önlenmesine ilişkindir. Birer sureti dosya içerisine bırakılan Yargıtay 12. HD’nin 2016/12972 Esas 2017/5003 Karar aynı daireye ait 2016/7095 Esas 2017/446 Karar nolu ilamlarda da belirtildiği üzere araç üzerindeki ihtiyati tedbir kararı ancak rızaen devir ve temlikleri önleyip cebri icra yolu ile satışları engellemeyeceği gibi, mahkeme vasıtasıyla da aracın devriyle ilgili karar verilmesine engel değildir. Araç üzerinde Ağır Ceza Mahkemesi haricinde de, davacı hakkında yapılan icra takiplerinden, vergi borçlarından kaynaklı başkaca birçok haciz kaydı olduğu görülmüş olup, aracın satıcıya iadesi aşamasında, bu haciz ve takyidatların davacı tarafından kaldırılması gerekmektedir.
Yukarıda da belirtildiği üzere aracın müsaderesi istemiyle ithalatçı hakkında …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… Esas nolu dosyasında görülmekte olan kamu davası bulunmaktadır. Araç üzerinde bu mahkemece verilen ihtiyati tedbir kararı olup ihtiyati tedbir kararı nedeniyle hukuki ayıp bulunmaktadır. Hukuki ayıp nedeniyle aracının tasarruf hakları kısıtlandığından alıcı sözleşmeden dönme talebinde bulunmuştur. Kaldı ki devam eden ağır ceza mahkemesinde de müsadere kararı verilmesi de ihtimal dahilindedir. Sözleşmeden dönme talebinde, alıcı …. Asliye Ticaret Mahkemesinin yukarıda bahsedilen kararı nedeniyle davalıya ödediği 310.638,00 TL’nin ödendiği tarihten itibaren avans faiziyle birlikte iadesini istemektedir. Yerleşmiş Yargıtay ve İstinaf Mahkemeleri uygulamalarına göre, araç halen davacı uhdesinde olup araçtan davacı, araç bedelinden de davalı faydalandığından bu tür davalarda faizin başlangıcı aracın alıcı tarafından satıcıya devir ve teslimi tarihinden başlaması gerekmektedir. Tüm bu nedenler dikkate alınarak, …. Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… Esas nolu dosyasından konulan 14/03/2014 tarihli tedbir kararı devam edecek şeklide ancak bunun haricindeki diğer haciz ve takyidatların davacı tarafından kaldırılarak aracın davalıya devir ve teslimi koşuluyla (bu koşulların yerine getirilmesinden önce ağır ceza mahkemesince yapılan yargılamada müsadere kararı verilmesi halinde ise müsadere koşuluyla) davacının davasının kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davacının davasının kabulü ile, … plakalı aracın, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyasından konulan 14/03/2014 tarihli tedbir kararı dışındaki , araç kaydındaki diğer haciz ve takyidatların davacı tarafından kaldırılarak bu takyidatlar ve hacizlerden ari olarak (… Ağır Ceza Mahkemesinin 2013/… esas sayılı dosyasından konulan 14/03/2014 tarihli tedbir kararı devam edecek şekilde) davacı tarafından davalıya devir ve teslimi ile (yada devir ve teslimden önce Ağır Ceza Mahkemesince müsadere kararı verilmiş ise ve karar kesinleşmiş ise müsaderesi koşulu ile ) koşulu ile 310.638,00TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bu miktara aracın davalıya devir ve teslim (yada devir ve teslimden önce müsadere edilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise müsadere kararı verildiği tarihten ) itibaren değişen oranda avans faizi uygulanmasına,
2-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden 30.194,66 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından yatırılan 5.304,93 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 33,50 TL ilk masraf, 168,20 TL tebligat ve tezkere gideri olmak üzere toplam 201,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde resen ilgilisine iadesine,
7-Bu dava sebebiyle 21.219,68 TL karar ve ilam harcı alınması gerektiğinden peşin alınan 5.304,93 TL karar ve ilam harcının mahsubu ile kalan 15.914,75 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 12/05/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır