Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/374 E. 2018/1151 K. 31.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/374 Esas
KARAR NO : 2018/1151

DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/04/2016
KARAR TARİHİ : 31/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili Takibe konu çekteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, davalının imzalarını kontrol etmediğini, müvekkiline ait çeki … şirketinden teslim alındığını beyanla takibin iptaline, imzanın müvekkiline ait olmadığının tespitine, davalının %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının sadece müvekkiline yönelik dava açtığını, dava dışı … şirketine davasını yönlendirilmediğini, çekin geçerlilik şartlarının haiz olduğunu, müvekkilininin iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğunu, öncelikle davacının dava dışı … şirketine borçlu olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini, kötü niyet tazminat isteminin reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Davaya konu … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyasından takibe konulan … Bankasına ait … nolu 31.1.2012 keşide tarihli 18.600-USD tutarlı çekteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı iddiası ile ilgili olarak, davacının borçlu olmadığının tespiti talepli davadır.
Deliller; Dosya Mevcudu, … İcra Müdürlüğü ‘nün … Esas sayılı dosyası,
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2014 tarih ve … Esas … sayılı kararında; Çekteki imzanın bulunmadığı iddiası başka bir deyişle keşideciye ait olmadığı yönündeki iddia herkese karşı ileri sürülebilecek mutlak defilerden olup, iyiniyetli 3. kişilere karşı da ileri sürülebileceğinden, bu halde çek geçersiz olduğundan davacı bu çekle bağlı olmadığından, bu halde alınan grafolojik bilirkişi raporuna göre … Şubesine ait İstanbul 31 Ocak 2012 keşide yer ve tarihli, keşidecisi … olan hamiline yazılı … çek nolu 18.600-USD değerli çekteki keşideci imzasının mevcut mukayese imzalarına atfen … isimli şahıs eli mahsulü olmadığı davacı tarafından düzenlenmeyen çekten dolayı davacının sorumlu olmadığı anlaşılmakla davanın kabulüne ve bu çekten dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, haksız takip tazminatı istemi iyiniyetli 3. kişi konumunda olan davalının bu çekteki imzanın davalıya ait olmadığını bilmediği bile bile çeki takibe koyduğu ispat edilemediği çekteki sahteliğin yargılama sonucunda ortaya çıktığı anlaşılmakla yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir.
… Asliye Ticaret Mahkemesinin 14/07/2014 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 05.10.2015 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, davanın mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Yargıtay bozma ilamında; “Davacı, takibe konu çekteki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek, eldeki menfi tespit davasını açmıştır. Mahkemece, davacının noter huzurunda atmış olduğu imza örneği getirtilerek bilirkişi incelemesi yaptırılmış ve buna bağlı olarak hazırlanmış bilirkişi kurulu raporu doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Bilirkişi raporu eksik belgeye dayalı inceleme ile hazırlandığından hüküm kurmaya elverişli değildir.Davacının resmi kurumlardaki eski tarihli imza örnekleri ve davalının belirttiği yerlerdeki imza örnekleri getirtilip bunlar üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle yeni bir bilirkişi kurulundan rapor alınıp, sonucuna göre karar verilmesi gerekir.” denilmiştir. Yargıtay bozma ilamına uyularak, belirtilen eksiklikler tamamlanarak Mahkememiz dosyası Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’na gönderilerek 11/09/2018 tarihli adli tıp raporu alınmıştır. Adli Tıp Kurumunun mezkur raporunda; Adli Tıp tarafından tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından yapılan incelemede; İnceleme konusu çekte “… – …” adına atılı basit tersimli keşideci imzası ile … ‘ın mevcut mukayese imzaları arasında ilgi ve irtibat tespit edilemediği hususları bildirildiğinden davanın kabulü ile davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından %20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile davacının … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine,
2-Davalının kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından %20 kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gerekli 2.410,43 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 602,65 TL’nin düşümü ile eksik kalan 1.807,78 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.231,53 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafça yapılan ilk masraf 630,70 TL + bilirkişi ücreti 1.050,00 TL + posta masrafı 185,10 TL olmak üzere toplam 1.865,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 31/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır