Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/368 E. 2019/434 K. 08.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/220 Esas
KARAR NO : 2019/510
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 29/05/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/04/2012 günü müvekkilinin kendi sevk ve idaresindeki motosikleti ile Side istikametinden Kemer Bulvarı üzerinde seyir halinde iken yol üzerindeki dönel kavşağa geldiğinde dönel kavşaktan çıkan ve … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini ve müvekkilinin de bu kazada yaralandığını, kaza sonrasında tutulan 11/02/2013 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağı ile tarafların ihlalini gerçekleştirdiği 2918 yasa maddelerinin belirlendiğini olay ile ilgili olarak … Cumhuriyet Savcılığında … numarası ile soruşturma açıldığını, şikayet yokluğundan … K. Numarası ile Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair karar verildiğini, … plakalı aracın davalı … şirketinin … poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, müvekkilinin lisanslı gemi kaptanı olduğunu, kaza sonucu artık hayatına engelli bir birey olarak devam etmek zorunda kalacağını, ve müvekkilinin gördüğü zarar nedeniyle halen tedaviye devam etmekte olup tam iyileşmesinin mümkün olmayacağını, günlük yaşamını sürdürürken, herkese göre daha fazla güç (efor) harcayacak, yapmakta olduğu işi icra edemeyeceğini, bu durumun, ailesine ayrıca yük oluşturacağını, müvekkiline destek olma babında, zamanlarını müvekkilinin yaptığı işlere de ayırarak geçireceklerini, müvekkilinin ömür boyu bu özrüyle yaşamak zorunda kalacağını belirterek Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 06.05.1994, 6250-462 sayılı kararından bahsetmiş, müvekkilin kaza dolayısıyla özürlü duruma geldiğini, gerek iyileşme süresi içerisinde, gerekse bundan sonraki sürede başkasının yardımıyla ihtiyaçlarını karşılamak zorunda kaldığını, bu nedenle yardımcı bakıcı tazminatının da hesaplanarak davalıdan tahsilini talep ettiğini, davanın, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 107. maddesine göre belirsiz alacak davası” olarak açıldığın belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüyle, Borçlar kanunu 54. Madde gereği trafik kazasından kaynaklı cismani zararına dair tazminat hesabı yaptırılarak olay tarihindeki sigorta limiti çerçevesinde, 50,00 TL geçici; 50.00 TL çalışma gücü kaybı ve 50,00 TL’de bakıcı gideri olmak üzere toplam 150,00 TL tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; motorlu araç kazalarından doğan maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak zamanaşımı konusu 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 109. maddesinde düzenlenmiş olup, anılan madde de; ” motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. ” denilmek suretiyle bu durumun açıklığa kavuşturulduğunu, davacı tarafça ikame edilen davanın anılan zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açılmış olduğundan zamanaşımı itirazları doğrultusunda davanın reddinin gerektiğini, müvekkilli şirketin KTK’nun 91. maddesi ve zmm sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. şahıslara verdiği zararı, poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğunu, ancak kusur oranlarının tespitinin yapılması gerektiğini, dosyada mübrez bilgi ve belgelerin hiçbiri tarafların kusur oranlarını tespit etmeye elverişli bulunmadığını, müvekkili şirketin Karayolları Trafik Kanunu’nun 91 maddesi ve Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası uyarınca, sigortalısının kusuru ile 3. kişilere verdiği zararı, yine poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak üzere tazmin etmekle mükellef olduğu da göz önüne alındığında, Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden seçilecek kusur konusunda uzman bir bilirkişi ve ayrıca Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi marifetiyle kusur durumu tespitinin yapılmasının gerektiğini, müvekkilinin poliçe dahilinde davacının geçici iş göremezlik, tedavi ve bakıcı giderlerinden sorumlu olmadığını, trafik kazalarına sağlık teminatı sağlayan zorunlu sigortalarda, sigorta şirketlerince yazılan primlerin Sosyal Güvenlik Kurumuna aktarımının gerçekleştirilmesi ile sigorta şirketlerinin bu teminat kapsamındaki yükümlülüklerinin sona ereceğini, özel yasaları gereği SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı kurumunun yaptıkları ödemeler sebebiyle rücu hakkı bulunduğunu, davacıya peşin sermaye değerli ödeme yapılıp, yapılmadığının tespit edilmerek, eğer ödeme yapılmışsa tazminattan düşülmesi gerektiğini, kurum tarafından davacıya gelir bağlanmamış olması ihtimalinde ise, bu durum davacının hakkını doğrudan etkileyeceğinden, davacı tarafa SGK’ya (veya ilgili kuruma) karşı dava açması için önel verilmesini, açılacak bu yeni dava sonuçlanıncaya kadarda, işbu davada bekletici mesele yapılması gerektiğini, ayrıca açılmış bir ceza davası varsa bekletici mesele yapılmasını, kabul anlamına gelmemekle beraber, bir an için başvurunun haklı olduğu varsayılsa bile, müvekkilinin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu belirterek, sonuç olarak, öncelikle, zamanaşımı def’inin dikkate alınarak, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, harç yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
Tarafların sosyal ekonomik durumu araştırılmış, tedavi, trafik, sigorta ve nüfus kayıtları ve soruşturma dosyası celp edilmiş, maluliyet hesabı yönünden Adli Tıp Kurumu … Adli Tıp İhtisas Kurulundan, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Davalı … şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı …Ş’ye 28/02/2012-28/07/2013 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 30/04/2012 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitleri kaza tarihi itibari ile ölüm ve sakatlık şahıs başına 225.000,00-TL ile sınırlıdır.
Davacının maluliyet oranının tespiti yönünden Adli Tıp Kurumu … İhtisas Kurulu’ndan alınan 10/10/2018 tarihli raporda; 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı,iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin 30/04/2012 tarihinden itibaren 9 ( dokuz) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunmuştur.
Kazanın meydana gelmesinde tarafların kusur durumu ile davacının geçici iş görmezlik alacağı ile davacının yaralanmasının niteliğine göre devamı surette başka birinin bakıma muhtaç olup olmadığı, ne kadar süre ile bakıma muhtaç olduğu belirlenerek bakıcı gideri alacağının tespiti noktasında bir trafik bilirkişisi, bir aktüerya bilirkişisi, bir doktor bilirkişisinden alınan raporda özetle; … plakalı aracın sürücüsü …’ın, meydana gelen trafik kazasında % 80 (yüzde seksen) oranında kusurlu olduğunu, tescilsiz motosiklet sürücüsü …’un; meydana gelen trafik kazasında % 20 (yüzde yirmi) oranında kusurlu olduğunu, geçici iş göremezlik zararının; 270 gün/9 ay iyileşme süresi – geçici iş göremezlik zararının 6.611,69- TL olduğunu, kazanın oluşumunda % 20 kusurunun bulunduğunun kabulü ile davalı … şirketinden talep edebileceği zararının 5.289,36- TL olabileceğini, poliçe limitleri dahilinde olduğu ve davalı … şirketinin sorumluluğunda kabul edilebileceğini, geeçici iş göremezlik dönemi bakıcı giderleri / sürekli bakımı muhtaç olunan dönemin: 4 ay/ 120 gün olarak kabul edilebileceğini, gecici iş göremezlik dönemi bakıcı giderleri zararının; davacının sürekli maluliyetinin bulunmadığını, 9 aylık iyileşme döneminde ilk 4 ayında bir başka kişi tarafından bakıma muhtaç olduğu görüşü ile 4 aylık süre için bakıcı giderleri zararının 3.652,20- TL olduğunu, kazanın oluşumunda % 20 kusurlu olduğunun mahkemece kabulü halinde davalı … şirketinden rapor içerisinde ayrıntılı olarak belirtildiği üzere toplam talep edebileceği bakıcı gideri tazminatının 2.921,76 TL olabileceği, 02.03.2016 dava tarihinin temerrüt tarihi olarak kabul edilebileceğinin ve yasal faiz işletilebileceği takdirinin mahkemeye ait olduğu hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 16/04/2019 havale tarihli talep arttırım dilekçesi ile; geçici iş göremezlik talebini 5.239,36- TL, bakıcı gideri talebini ise 2.871,76 TL’ye çıkartarak toplam 8.111,12TL miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş ise de; talep edilen toplam miktarı 8.162,12 TL olduğu, sehven hesaplama hatası yapıldığından harcın 8.111,12 TL miktar üzerinden yatırıldığı, davacı vekilince davanın daha fazla uzamaması için talep edilen 8.111,12 TL miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davalı şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olay günü dönel kavşağa geldiği sırada, dönel kavşak içerisinde dur tabelası olduğu halde, kontrolsüzce kavşağa geçerek tali yola girmek istediği sırada … istikametinden Side istikametine seyir halinde bulunan davacı sürücünün sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpışması neticesinde meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsü …’ın kavşaktaki dur trafik işaret levhasına uymadığı, kavşakta geçiş önceliğine uymayarak ilk geçiş hakkını davacıya vermediği ve sebebiyet verdiği kazada %80 oranında kusurlu olduğu, davacının ise dönel kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığı, emniyette duruş mesafesi bırakmadığı ve bu şekilde kavşakta geçiş önceliğine sahip olsa da gerekli dikkat ve özeni göstermediğinden meydana gelen kazada %20 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere sigortalı araç sürücüsünün kusur durumu ile Adli Tıp Kurumu’ndan alınan maluliyet raporuna göre davacının 5.289,36 TL geçici iş görmezlik tazminatı, 2.921,76 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 8.211,12 TL maddi zararının oluştuğu, hesaplanan zararın kaza tarihinde cari poliçe limitlerini aşmadığı ve davalı … şirketinin poliçe kapsamında davacının uğradığı zararı ödemekle yükümlü olduğu ancak geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri olarak toplam 8.111,12 TL talep edilmiş olmakla taleple bağlılık ilkesi uyarınca geçici iş görmezlik ve bakıcı gideri talebi yönünden davanın kabulüne, alınan adli tıp raporuna göre davacının fonksiyonel arazi bırakmadan iyileşmiş olduğu, ve sürekli maluliyet tayini yapılmadığından daimi maluliyet tazminatı yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davalı … şirketinin faizden sorumluğunun 2918 sayılı KTK’nun 98/1 ve 99/1 maddeleri ile ZMMS genel şartları uyarınca ” rizikonun, bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında ” başlayacağı düzenlenmiş olduğu, ancak açılan herhangi bir hasar dosyayı veya ödeme bulunmaması durumunda dava tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edileceği bu sebeple davacının dava öncesinde davalı … şirketine başvuruda bulunduğuna dair herhangi bir bilgi ve belge sunmadığından, dava tarihi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
8.111,12 TL tazminatın dava tarihi olan 02/03/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kalıcı iş görmezlik tazminat talebinin reddine,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 554,07-TL karar ilam harcından peşin alınan 29.20-TL ile 28,00 TL peşin harcın mahsubu ile noksan kalan noksan kalan 496,87 TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Alınması gerekli olan 554,07TL karar ilam harcından davacının yatırdığı peşin harç ve ıslah harcı mahsup edildiğinden toplam bu miktarın 57,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 33,50-TL (başvurma ve vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 316,50 – TL, bilirkişi ücreti: 1.500,00-TL, ATK fatura bedeli 687,00 TL olmak üzere toplam: 2.537,00- TL yargılama giderinden kabul/red oranı %99,38 üzerinden hesaplanan 2.521,00- TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’nin 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 50,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır