Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/367 E. 2019/880 K. 28.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/367 Esas
KARAR NO : 2019/880

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 19/11/2015
KARAR TARİHİ : 28/10/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı firma arasındaki anlaşma uyarınca davalının yönlendireceği akaryakıt istasyonlarından alınan akaryakıt bedellerinden iskonto yapılacağının kararlaştırıldığını, buna rağmen iskontoların uygulanmadığını, sözkonusu iskonto bedellerinin davalıdan tahsilini talep etme hakları bulunduğunu, bu nedenle davalı hakkında faturaya dayalı olarak İstanbul Anadolu …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini belirterek itirazının iptaline, alacağın %20’den az olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili aracılığıyla dava dilekçesinde her iki tarafın tacir olması nedeniyle yetkili mahkemenin sözleşmede kararlaştırıldığı üzere İstanbul Ticaret Mahkemeleri olduğu, taraflar arasındaki sözleşme ile davacı ya da onun bildireceği 3. Bir gerçek ya da tüzel kişiye ait araçların satın alacağı akaryakıtta; akaryakıt pompa satış fiyatı üzerinden ve kendi kar marjından tenzih edilmek üzere belirli bir oranda iskonto yapmayı, davacının belirli aralıklarla aldığı akaryakıt bedelini davalıya ödemeyi taahhüt ettiğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 7. Ve 4. Maddeleri hükümlerinin bulunduğunu, gerek EPDK’nın ilgili dönemdeki değişiklikleri gerekse davalının akaryakıt temin ve tedarikinde yaşadığı maliyet artışları nedeniyle davacıya bildiririm yaparak artık akaryakıt pompa satış fiyatı üzerinden indirim verilmeyeceğinin bildirildiğini, davacının ise tek taraflı işbu sözleşmeyi tazminatsız olarak feshettiği, neticeten, davanın reddine, dava değeri üzerinden %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama ve harç giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının itirazı sonucu İİK 67. Madde gereği açılan itirazın iptali davasıdır.
Deliller; Dosya Münderecatı, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü ‘nün … esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı 11/02/2016 tarihli kararı ile yetkisizlik kararı verilerek dosyanın mahkememiz esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememiz tarafından 09/07/2018 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
Davacı şirkete ait 2014 ve 2015 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu, açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, aynı şekilde defterinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapıldığı netice olarak davacı şirketin 2014-2015 yılı yasal defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı şirketin 2014 ve 2015 yılı yasal defterlerine göre, davalı şirket için 320.Satıcılar ana hesabının alt hesabında davalı ile olan cari hesabını takip ettiği görülmüş olup ilgili yıllarda davalı şirket lehine olan kayıtlar aşağıdaki gibidir.
Davacı şirketin takip tarihi olan 09.07.2015 tarihi itibarı ile toplam 29.984.64.-TL davalı şirketten alacaklı olduğu, söz konusu alacak tutarının davacının icra takibine konu asıl alacak tutarı olan 29.744,64.-TL den, 00.-TL daha fazla olduğu tespit edilmiştir.
Davalı şirkete ait 2814-2815 yılına ait Yevmiye, Kebir ve Envanter defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu açılış tasdikleri yasal süresinde olduğu, yasal defterlerin kapanış tasdikinin yasal süresinde yapıldığı, netice olarak Davalı şirketin 2014-2015 yılları defterlerinin kendi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu kanaatine varılmıştır.
Davalı şirketin 2014 ve 2015 yılı yasal defterlerine göre, davacı şirket için 120.ALICILAR ve 340.ALINAN AVANSLAR ana hesabının alt hesabında davacı ile olan cari hesabını takip ettiği görülmüştür.
Davalı şirketin takip tarihi olan 09.07.2015 tarihi itibarı ile toplam 3.422,80.-TL davacı şirkete borçlu olduğu, tespit edilmiştir.
Davacı şirketin, davalı şirkete 31.01.2015 tarih ve …nolu fatura 3.422,00.-TL ile yansıtıldığı fakat 31.01.2015 tarihinde yansıtma faturasını iptal ettiği görülmüştür. Aynı konu ve tutarın 20.03.2015 tarih … nolu fatura ile tekrar yansıtıldığı ve davalının kabulünde olduğu tespit edilmiştir.
10.06.2015 tarih ve…, 26.322,64.-TL Davacı “iskonto iadesi” açıklamalı faturasının davalı kayıtlarında yer almamasından ve davalı ile davacının kayıtlarının karşılaştırılması sonucunda davalının 09.06.2015 tarih ve … numaralı ve 248,00.-TL tutarındaki faturasının davacı kayıtlarında yer almamasından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 15.12.2014 ile 28.02.2015 tarihler arsında 8 adet faturanın 6 adedinde %7,25 oranında iskonto uyguladığı, 2 adet faturasında ise %5,5 oranında iskonto uyguladığı görülmekte olup davacının %5,5 iskonto uygulanmasına itiraz ettiğine dair herhangi bir somut belgeye rastlanmamıştır.
Davalı şirket 01.03.2015 ile 30.04.2015 tarihler arasında davacıya kesmiş olduğu 13 adet faturada %4 oranında ıskonto yaptığı görülmüş olup aynı şekilde davacının bu iskonto oranına itiraz ettiğine dair herhangi bir somut belgeye rastlanmamıştır. Taraflar arasındaki %7,25 oranındaki iskonto zımni olarak %4 ‘e çekildiği fiili uygulamaya göre revize edildiği düşünülmelidir.
Taraflar arasındaki e-posta yazışmaları incelendiğinde 04.05.2015 tarihli davacı yetkileri tarafından davalıya gönderilen e-posta “…. ile işbirliğimiz şirketimize zarar yaşatmakta olduğundan dolayı aramızda imzalanmış olan yakıt sözleşmesini fesih etmek durumunda kaldığımızı üzülerek bildirmek durumundayım” denilerek sözleşmenin 17.maddesindeki önele uygun olarak fesih bildirimini yaptığı,
Davalı yetkililerinin 22.05.2015 tarihli e-postada “…artan maliyet kar kayıplarından dolayı tarafınıza uyguladığımız iskontoyu,. 15 mayıs dönemi dahil olmak özere bundan sonraki dönemlerde de %0 (sıfır) olarak uygulayacağımızı tekrar defaten bildiririz” denilerek 15.05.2915 tarihli faturalar da dahil olmak üzere iskonto yapılmadan davacıya gönderildiği tespit edilmiştir.
Davalı şirketin 22.05.2015 tarihi e-postası ile iskonto oranının %0 ‘a çekileceği ve bu uygulamanın 01.05.2015 tarihinden itibaren geriye dönük olarak uygulanarak davalı tarafından verilen %4 ‘lük iskontonun da iptal edilmesinin uyandırılan güvene aykırı davranış olarak MK. MD. 2 ‘ye aykırı görülmek gerekir. Zira yazılı olan sözleşmeye rağmen uzun süren uygulama ile sözleşme değişikliği yapılarak mal alımlarında %4 oranında iskontonun tarafların kabulünde olduğu anlaşılmıştır.
Bu durumda davacının talep edebileceği iskonto tutarının ise 01.05.2015-31.05.2015 tarihleri arasındaki %4 tutarında iskonto talep etme hakkının olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacının talep edebileceği iskonto tutarının KDV DAHİL 11.941.89.-TL olduğu tespit edilmiştir. Tüm bu hesaplamalar dahilinde davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacaklı olduğu tutarın ise toplam 15.363,89 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizce taraf vekillerinin beyan ve itirazları göz önüne alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 10/04/2019 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Davacı itirazlarının temeli, iskonto oranının %7 olarak uygulanması gerektiği yönünde olup kök raporda tespit edilen hususların geçerliliğini koruduğundan bilirkişi tarafından yeni bir tespit yapılmamıştır.
Kök raporda yapılan hesaplama neticesinde davacı alacağının 15.363,83 TL olduğu tespit edilmiş olup, davalı itirazında hesaplanan iskonto tutarının davacının iskonto faturasından düşülerek hesaplanması gerektiği ve bu tutarında (26.322,64 – 11.941.89) 14.380,75.-TL olması gerektiğini beyan etmiş, davanın itirazın iptali davası olması nedeniyle davacı alacağının başkaca cari hesap işlemlerinden dolayı bakiye alacak tutarını da içerdiği ve takip tarihi itibariyle toplam alacaklı olduğu tutar üzerinden hesaplama yapılmış olduğundan bilirkişi tarafından yeni bir tespit yapılmamıştır.
Davacının talep edebileceği iskonto tutarının kdv dahil 11.941.89.-TL olduğu, tüm bu hesaplamalar dahilinde davacının takip tarihi itibariyle davalı şirketten alacaklı olduğu tutarın ise toplam 15.363,89 TL olduğu tespit edilmiş olup, davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 15.363,89 TL asıl alacak, (kdv dahil) aynen devamına, 3.072,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile takibin 15.363,89 TL asıl alacak, (kdv dahil) aynen devamına,
2-3.072,77 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli 1.049,51 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 303,81 TL’nin düşümü ile eksik kalan 745,70 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan (31,80 TL ilk masrafı+ 719,75 TL posta masrafı+ 1.800,00 TL bilirkişi ücreti =)2.551,55 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %57,82 kabul ) nazaran 1.475,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı tarafından yapılan 150,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %42,18 red ) nazaran 63,27 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafça yatırılan 303,81 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 28/10/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır