Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/334 E. 2022/767 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/334 Esas
KARAR NO:2022/767

DAVA:Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:30/03/2016
KARAR TARİHİ:11/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında 17/07/2014 tarihinde … numaralı, Güvenlik Sistemleri Aboneliği ve Hizmet Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalının, işyerine istenmeyen girişler olması halinde, sistemin bunu algılayarak alarmı harekete geçirmesi ve telefon hatları vasıtasıyla davalı şirketin merkezine sinyal gönderme ve ilgili birimleri müdahale etmek üzere olay yerine yönlendirme ve firma yetkilisine haber verme yükümlüğünün bulunduğunu, müvekkili firmaya ait işyeri adresine, 02/12/2015 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiğini, 28.300 adet gümüş ham borudan yapılma, altın kaplama taşlı alyans yüzüğün çalındığını, söz konusu hırsızlık olayında alarm sisteminin devreye girmediğini ve güvenlik birimlerine haber verilmediğini, hırsızlık olayının, sabah saatlerinde işyeri personelinin işyerine gelmesi ve kamera kayıtlarının incelenmesi ile ortaya çıkmış olduğunu, hırsızlık olayının, müvekkili tarafından hemen kolluk kuvvetlerine haber verildiğini, aynı zamanda davalı şirkete de haber verildiğini, bunun üzerine şirketin, işyerinde incelemeler yaptığını, ilk kez bu tür bir olayla karşılaştıklarını söylediklerini, zararı karşılayacaklarını bildirmelerine rağmen bu güne kadar hiçbir ödeme yapılmadığını, beyanla şimdilik 10.000,00 TL zararın davalıdan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, dava dilekçesinde “taraflar arasında 17/07/2014 tarihinde … numaralı Güvenlik Alarm Sistemleri Aboneliği ve Hizmet Sözleşmesi” imzalandığı belirtmiş ise de bu sözleşmenin taraflar arasında yalnızca müzakere aşamasında kaldığını hiçbir zaman imzalanmadığını, müzakere aşamasında kalan bu sözleşmeye istinaden , davacının talebi üzerine davacının adresine hareket dedektörü. … cihazı ve manyetik kontak montajı yapıldığını, 10/03/2015 tarihinde, davacının ilâve talebi doğrultusunda, kendisine ait, önceden satın almış olduğu 3 adet panik butonu ile bir adet mülkiyeti …’e ait olan panik butonunun sisteme eklendiğini, taraflar arasında akdedilen, mevcut her iki sözleşmenin de satış sözleşmesi mahiyetinde olduğunu, bu sözleşmeler ile teslim edilen cihazların mülkiyetinin davacıya ait olduğunu, müvekkili ile davacı arasında akdedilen … ve … nolu Alarm Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmeleri ile … tarafından alarm ve güvenlik sistemine ilişkin cihazların tam, eksiksiz ve çalışır vaziyette davacıya teslim edilerek, cihazların montajının gerçekleştirildiğini ve taraflar arasındaki “Satış Sözleşmesi” gereğince, cihazların mülkiyetinin teslimi ile birlikte davacıya devredilmiş olduğunu, davacının, … alarm sisteminde yer alan hareket dedektörlerinin çalışmadığı iddiasının haksız ve dayanaksız olduğunu, dedektörlerin, hırsızlık olayının meydana gediği 02/12/2015 tarihinden öncesinde ve sonrasında sorunsuz şekilde çalışmış ve çalışmakta olduğunu, davacının kullanmakta olduğu alarm sisteminde yer alan elektronik cihazlarda meydana gelebilecek teknik arızalardan …’in sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, … tarafindan tespit edilemeyecek teknik arızaların mevcut olmasının münkün olabileceğini, olası bir teknik arızanın varlığında dahi, … tarafindan tarafindan teknik arızaların tespitinin mümkün olmadığını, …’in peryodik bakım yükümlülüğünün bulunmadığını, taraflar arasında aktedilen … ve … No. lu Sözleşmelerin 5.7. Maddesinin, “Bu Sözleşme hırsızlık, yangın gibi olayları sigorta veya garanti hükmünde olmadığı gibi, elektronik güvenlik sistemlerinin arızaları ile ilgili bir taahhüdü de içermez” şeklinde olduğunu, bu madde de, elektronik güvenlik sistemlerinden kaynaklanan arızalardan …’in sorumlu tutulamayacağının kararlaştırılmış olduğunu, … tarafindan, davacının talepleri doğrultusunda servis hizmetlerinin verilmiş olduğunu, davacının zaman zaman talebi ve onayı doğrultusunda sisteme cihaz eklemelerinde bulunulduğunu, meydana gelen hırsızlık olayında kusuru bulunmayan …’in, sigorta şirketi gibi sorumlu tutulmasının beklenemeyeceğini, olay nedeni ile uğranılan zararın, davacı tarafindan, ilgili sigorta şirketinden talep edilmesinin gerekli olduğunu belirtmiş, davacı tarafindan haksız ve mesnetsiz olarak açıldığı iddia edilen davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Deliller; dava konusu hırsızlık olayına ilişkin ifade tutanakları, görüntü kayıtları, mail yazışmaları, taraflar arasında akdedilen sözleşmeler, ithalat ve ihracat faturaları, hırsızlık sonucu çalındığı bildirilen emtialara ilişkin evraklar, davacının vergi kayıtları, dava konusu hırsızlık olayına ilişkin yürütülen İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Faili Meçhul Suçlar Bürosu’nun … Soruşturma sayılı dosya, bilirkişi raporu
Dava, davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık neticesinde davacının uğradığı zararın tespiti ile uğranılan zarardan davalı şirketin davacıya sunmuş olduğu hizmet sözleşmesinden dolayı sorumlu olup olmadığı ve davalı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalı şirketin hizmet sözleşmesinden dolayı sorumluluğun belirlenmesi ve hırsızlık neticesinde kusurun bulunup bulunmadığı ve davacının uğradığı zararın tespiti bakımından mahalinde bir iş güvenliği uzmanı,bir mali müşavir ve bir sigorta hukukçusu ile birlikte keşif yapılmasına karar verilmiş olup mahkememizce yerinde keşif yapılarak dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup Mali Müşavir ve Elektrik Elektronik Uzmanı İş güvenliği uzmanı bilirkişilerin 29/08/2018 tarihinde sunmuş oldukları raporda özetle” söz konusu olayda, davacı tarafın alarm sistemini sözleşmede belirtildiği gibi kurmuş olması ve bunun da Alarm merkezi larafından teyit edilmesi ile, üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmış olup, dayacıya bu olayda herhangi bir kusur verilmesinin mümkün olamayacağı görüşüne varılmıştır. diğer taraftan, dosya içeriğinde bulunan, belge EK-4’te, Alarm merkezinin sistem raporlarında mekana herhangi izinsiz bir girişin algılanmamış veya raporlanmamış olması nedeni ile, … alarm sisteminin yapması gereken uyarı/koruma fonksiyonunu yerine getirememiş olduğu kanaatine varılmıştır. Dosyaya delil olarak sunulan CD’nin incelemesinde disk içerisinde bulunan 3 adet dosyadan sadece bir tanesinin açılıp incelebilmesi mümkün olmuştur. Açılan video dosyasında, sadece bir adet anlık görüntü karesi mevcut olup, CD’nin bu hali ile olayın aydınlatılması için bir katkısı olamayacağı görüşüne varılmıştır. İncelenen Davacı şirkete ait 2015 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. Hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve davacı şirketin 2015 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tulmuş olduğundan davacı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, Davacı şirketin Çalınan 28.000 adet 256.777,31 TL tutarındaki malları 30.11.2015 tarihinde 1.537 yevmiye maddesinde ticari defterlerinde kayıt altına aldığı, Envanter Defterine göre 31,12.2015 tarihi itibariyle kur farkından dolayı 254.258,32 TL olarak kayıt altına alındığı, sigorta hukuku açısından da alarm firmasına rücu edilmesinin uygun olacağı” hususlarının rapor edildiği anlaşılmıştır.
Sigorta eksperi bilirkişi tarafından sunulan 05/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; “Dosya mevcudu, davacı şirketin 2015 yılı ticari defterleri, dava dosyası ile yine bu kayıtların dayanağı belgelerin muhasebesel ve teknik yönden tetkiki Sonucunda ve raporumuzun içinde açıklanan nedenlerle; Sözkonusu olayda, davacı tarafın alarm sistemini sözleşmede belirtîldiği gibi kurmuş olması ve bunun da Alarm merkezi tarafından teyit edilmesi ile, üzerine düşen yükümlülüğünü yerine getirdiği anlaşılmış olup, davacıya bu olayda herhangi bir kusur verilmesinin mümkün olamayacağı görüşüne varılmıştır. Diğer taraftan, dosya içeriğinde bulunan, belge EK—4’te, Alarm merkezinin sistem raporlarında mekana herhangi izinsiz bir girişin algılanmamış veya raporlanmamış olması nedeni ile, … alarm sisteminin yapması gereken uyarı/koruma fonksiyonunu yerine getirememiş olduğu kanaatine varılmıştır. Sigorta hukuku açısından da alarm firmasına rücu edilmesinin uygun olacağı görüşümdür.” şeklinde görüş bildirmiştir.
Davalının önceki rapora yönelik itirazları değerlendirilerek tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda davalının sözleşme kapsamı uyarnıca güvenlik hizmetini yerine getirip getirmediği, iddia olunan hırsızlık olayında kendisine düşen edimlerine yerine getirip getirmediği ve ayrıca davacının muhafaza tedbirlerine yeterince alıp almadığı, davacı yönünden müterafik kusur teşkil edip edmediği değerlendirilerek tarafların kusur ve sorumluluğu noktası işyeri güvenliği bilirkişisinden rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişinin 29/11/2018 tarihli raporunda özetle ” davacı … San. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Şti. yönünden 02.12.2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında, yukarıda açıklanan değerlendirmeler doğrultusunda, iş yerinde meydana gelebilecek hırsızlık olaylarının önlenebilmesi açısından var olan güvenlik riskleri, demir parmaklıklı yangın merdiveninin fiziki durumu, han kapısının geceleri açık olması ve handa gece görevlisi olmayışı, kolay açılabilen yangın kapısı, atölye içerisindeki imalat odalarının basit ahşap kapı oluşu, çalınan emtiaların odalarda masa üzerinde açıkta ve yerde torbalar içerisinde oluşu) gibi nedenlerle, özellikle çalınan emtiaların büyük çelik kasada muhafaza edilmesi gibi güvenlik önlemlerini almadığı yönü ile hırsızlık olayının meydana gelmesinde %50 oranında kusurludur. Davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Yönünden, 02.12.2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında, taraflar arasında imzalanan Alarm Sistemi Abonelik sözleşmesi ve Alarm Sistemi satış ve Hizmet Sözleşmesine istinaden, … San. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Ştiınin … Mah. … Cad. … Sokak. No:160 Bayrampaşa /İST. adresinde kurmuş olduğu Alarm Sistemi ile ilgili Sözleşmenin 3.3. maddesinde: “…, alarm merkezi hizmetinden faydalanan müdahale yapılması gereken mesajlar için müşterinin … Alarm Merkezi müşterinin elektronik alarm sistemlerinden gelen mesajları 365 gün 24 saat süresince izler. Hizmet Formu’nda belirlediği kişilere ve/veya ilgili mercilere haber verir…”” şeklinde olup, kurulmuş olan Alarm Sisteminden sinyal alamadığı, alması gereken sinyalleri ilgili kişilere ve ilgili kurumlara bildirmediği yönü ile meydana gelen hırsızlık olayında %50 oranında kusurludur.” hususlarını rapor ettiği anlaşılmıştır.
20/11/2019 tarihli celsede beyanı alınan tanık …’nın ” Ben davacı şirketin patronunun asistanıyım ofis bölümünde çalışırım. Hangi bölümde ne kadar ürün olduğunu bilmiyorum. Ancak ithalat evraklarında hangi üründen ne kadar mevcut olduğu bellidir. Bizim gümüş ve altın yüzüklerimiz kasada olduğu için hırsızlık olayında gümüş borular çalınmıştır. Ancak miktarını bilmiyorum. Benim bildiğim kadarıyla 4-5 tane 40-50 cm uzunluğunda gümüş boru çalındı. Altın yüzükler çalınmadı. İş yerinde asıl çalınan eşyalar metal yüzüklerdir. Ancak bu metal yüzükleri kaplamasında pahalı ürünler kullandığımız yoğun emek sarf ettiğimiz için bu yüzükler değerlidir.
Tanığa bilirkişi raporunda tanığın beyanı olarak yazılan bölüm okunarak sorulmuş olup tanık beyanına devamla, bizim iş yerimiz altın, gümüş, cnc gibi farklı bölümlerden oluşmaktadır. Hırsızlık olayı gümüş atölyesinde yaşanmıştır. Ben altın yüzük imalatı yapılmadığını söylediysemde o an içinde bulunduğumuz gümüş atölyesi için bu sözü söyledim. Altın imalatı altın bölümünde yapılmaktadır. O bölümde bulunan boruların bakır boru olduğunu söylemedim. Zaten o borular bakır değil “sarı” diye tabir edilen metal borulardır. Sarı borular ise keşif sırasında inceleme yapılan gümüş bölümünde değil karidorda bulunmaktaydı. Ben plastik kutularda ve masa üzerinde bulunan yüzüklerin çalındığını söyledim. Ancak bu yüzükler bakır üzeri kaplama yüzükler değil metal yüzüklerdir. Az öncede ifade ettiğim gibi atölyemizde bakır yüzükler bulunmamaktadır. Olayın üzerinden uzun zaman geçitiği için şikayetle ilgili kısmı hatırlamıyorum. Az önce gümüş boru olarak çalındığını ifade ettiğim gümüş yüzüklerin bulunduğu kasa anahtarının masa çekmecesine bırakılması usta başının ihmalkarlığından olduğundan biz bu konuda şikayette bulunmadık diye hatırlıyorum. Ben şirket çalışanı olduğumuz şikayette bulunup bulunmadığım benim insiyatifimde değildir. Çalınan metal yüzükler arasında tamir için getirilenlerde vardı, bizim sıfırdan ürettiğimiz metal yüzüklerde vardı. Ancak miktarlarını hatırlamıyorum. Tamir için getirilen ve iş yerinimizden çalınan metal yüzüklerin çalınması sebebi ile yüzük sahiplerine ödeme yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Tamir için iş yerimizde bulunan yüzükler önceden sattığımız müşteriye ait olan bize tamir için getirilmiş olan, yüzüklerdir. ” şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
Dosyanın önceki bilirkişiler haricinde , bir iş yeri güvenliği uzmanı , bir mali müşavir bilirkişi heyetine tevdiyle tarafların beyan ve itirazları da değerlendirilmek suretiyle uyuşmazlık noktasında rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş olup bilirkişi heyeti 06/06/2021 tarihli raporunda özetle, “Davacı … San. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Şti.’nin:
02/12/2015 tarihinde meydana gelen hırsızlık olayında, işyerinin bulunduğu iş hanının 7/24 güvenlik personelince korunan, her türlü fiziki (iş hanı çelik kapılı, giriş çıkışların
kontrollü olarak yapıldığı) güvenlik tedbirlerinin alındığı, teknolojik (kamera, vb. sistemler) güvenlik sistemlerinin tam olarak kurulduğu bir iş hanı olmadığını bildiği
halde; işyerindeki değeri yüksek emtiaları çelik kasada muhafaza etmediği, kasada muhafaza ettiği emtialarla ilgili de, kasa anahtarının kolay bulunabilecek masa
çekmecesine konulduğu (kamera görüntülerinden hırsızlık olayını gerçekleştiren şahısların anahtarı kolay bir şekilde bularak kasayı açtıkları görülmüştür), çalınan
emtiaların odalarda masa üzerinde açıkta ve yerde torbalar içerisinde bulundurulduğu, ayrıca işyeri imalat odaları kapılarının da basit ahşap kapı olması gibi tedbirleri
almayarak, özen yükümlülüğünü yerine getirmediği ve malının korunması konusunda basiretli bir tacir gibi davranmadığından dolayı davacı şirketin %50 oranında kusurlu
olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı … Güvenlik Hizmetleri A.Ş.’nin: 02/12/2015 tarihinde davacıya ait işyerinde meydana gelen hırsızlık olayı ile ilgili olarak; Davacı taraf ile imzaladığı Alarm Sistemi Abonelik sözleşmesi ve Alarm Sistemi Satış ve Hizmet Sözleşmesi çerçevesinde, davacının … Mah. … Cad. … Sok. No:160 Bayrampaşa/İstanbul adresinde kurmuş olduğu alarm sisteminin, sözleşme
hükmü gereği “…… Alarm Merkezi Müşterinin elektronik alarm sistemlerinden gelen mesajları 365 gün 24 saat süresince izler, hizmet formunda belirlediği kişilere veya ilgili
mercilere haber verir ..” şeklinde sözleşmede hükümlerin bulunduğu, kurulmuş olan
alarm sisteminden sinyal alınmaması veya alınması gereken sinyalleri ilgili kişilere ve
ilgili kurumlara bildirmediğinden dolayı, meydana gelen hırsızlık olayında davalı
… Güvenlik hizmetleri A.Ş.’nin %50 oranında kusurlu olduğu kanaatine
varılmıştır. Davacının İbraz edilen ticari defterleri kanuna göre eksiksiz ve usulüne
uygun olarak tutulmuş olduğu, açılış ve kapanış tasdikleri yaptırıldığı ve defter
kayıtlarının birbirini doğrulamış olduğu görülmüş olup, mevcut tespitlere göre davacının
ibraz edilen ticari defterlerinin TTK 64. maddesi ve HMK 222. Maddesi kapsamında
kendi lehine delil vasfı taşımakla birlikte nihai karar Sayın Mahkemeye ait olduğu,
Davacı şirketin ticari defterlerinde Çalınan Malların 31.12.2015 tarih
itibariyle 28.000 adet 254.258,32 TL olarak kayıtlı olduğu tespitinin yapıldığı,
Meydana gelen hırsızlık olayında davalı … Güvenlik hizmetleri
A.Ş.’nin %50 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına isabet eden tutarın (254.258,32x
%50 = 127.129,16.-TL) 127.129,16.-TL hesaplandığı, ancak huzurdaki davada
davacının talebinin şimdilik 10.000,00-TL olduğu, mevcut talep durumun
değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu,” hususlarını rapor ettikleri anlaşılmıştır.
Davalının itirazlarının değerlendirilmesi noktasında ek rapor düzenlenmesi için dosyanın son rapor hazırlayan bilirkişi heyetine tevdine karar verilmiş olup bilirkişi heyetinin 05/12/2021 tarihli raporunda kök rapordaki kusur oranlarında değişikliğe gidilmediğini bildirdikleri anlaşılmıştır.
Dosyada alınan bilirkişi raporlarındaki işyeri güvenliği uzmanı bilirkişiler tarafından düzenlenen 29/08/2018 ve 06/06/2021 tarihli raporlarda belirlenen kusur oranlarının çelişkili olması nedeniyle tarafların beyan ve itirazları da değerlendirilerek raporlar arasındaki çelişki giderilmek suretiyle hırsızlık olayının meydana gelmesinde tarafların kusur oranlarının tespiti noktasında işyeri güvenliği konusunda uzman 3 kişilik bilirkişiden oluşacak heyetten rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi heyetinin
04/07/2022 tarihli raporda sonuç olarak,” yangın çıkış kapısının 7126 sayılı Sivil Savunma Kanununun … karar sayılı binaların yangından korunması hakkında yönetmeliğine uygun şekilde kapatılmış olduğu, davacının işyerinden ayrılırken alarm sistemini kurduğu ve aktif hale getirdiği, işyeri içerisinde bulunan bölüm ve oda kapılarının ahşap olup olmamasının hırsızlık olayının gerçekleşmesi açısından dışarıdan içeriye yapılan müdahalede etken husus olmadığı, işyeri içerisinde odaların ve oda kapılarının olup olmamasının dışarıdan içeriye girişe herhangi bir etkisinin olmadığı, asli hususun işyeri ana giriş kapısı ve yangın merdiveni kapısı açıldığında ve işyeri içerisinde hareket olduğunda harekete duyarlı sensörierin … merkezine sinyal göndermesi ve … merkezinin de bu sinyale istinaden güvenlik güçlerine ve davacı tarafın ilgili kişilerine telefon ve sms İle bilgi vermesi gerektiği, ancak dosya kapsamı bilgi ve belgelerden … merkezine işyerine olay saatinde iş yerine giriş ve iş yeri içerisindeki hareket ile alakalı herhangi bir sinyal gönderilmemiş olduğu, işyeri içerisinde hırsızlık olayının gerçekleşmesi sırasında çalınan eşyaların kasada veya açıkta bulunmasının olayın oluş ve başlangıç şekli ile ilgili olmadığı, yangın kapısı açılmak için zorlandığı esnada ve kapı açıldığında … merkezinden güvenlik güçlerine bilgi verilmesi halinde olayın sona ermeden engellenebileceği, olayı gerçekleştiren şahısların olay yerinde yakalanabileceği kanaati oluştuğu, belirtilen hususlar doğrultusunda davacı … San. İç ve Dış Tic. Paz. Ltd. Şti’nin işyerinden ayrılırken alarm sistemini aktif hale getirdiği, işyeri ana giriş kapısını ve yangın kapısını kapattığı, kamera ve güvenlik sistemlerini aktif tutması göz önüne alındığında üzerine düşen güvenlik sorumluluğunu yerine getirdiği bu sebeple kusurlu olamayacağı kanaatine varılmıştır. Belirtilen hususlar doğrultusunda davalı … Güvenlik A.Ş. Tarafından işyerine dışardan girişin hareket sensörleri tarafından algılanmamış ve bu durumun … merkezince raporlanmamiş olması, güvenlik güçlerine(Polis Jandarma) bilgi aktarımı yapmaması ve davacı taraf ilgili kişilerine olay esnasında bilgi aktarımı yapmaması, sistemin çalışmadığı düşünüldüğünde de çalışmadığının … merkezince tespit edilmesinin gerektiği nedeni ile … Güvenlik A.Ş’nin sözleşmede belirtilen hususlar doğrultusunda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmediği, kurulmuş olan alarm sisteminden sinyal alınmaması ve alınması gereken sinyalleri güvenlik güçlerine ve sözleşmede belirtilen ilgili kişilere bildirmemesinden dolayı %100 oranında kusurlu olduğu kanaatine varıldığı” hususlarını rapor ettikleri anlaşılmıştır.
Davacı vekili 17/12/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporu ile belirlenen alacak miktarlarını güvenlik bilirkişisinin kusur oranlarını belirttiği raporu doğrultusunda davalarını 127.129,16 TL’ye ıslah ettiklerini, toplam 127.129,16 TL alacaklarının dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmişlerdir.
Tüm dosya kapsamından; taraflar arasında 26/12/2007 tarihli alarm sistemi satış ve hizmet sözleşmesi imzalanmış olup sözleşme ile davalı şirket davacı müşterinin adresinde belirtilen mekanda davacının istekleri doğrultusunda tasarlanmış alarm sistemlerinin temini tesisi ve sistemlerin telefon hatları ile … Alarm merkezine irtibatlandırma ile ilgili yükümlülükleri ve sorumlulukları belirlenmiş olup sözleşmenin 3.3 maddesi “…, alarm merkezi hizmetinden faydalanan müşterinin elektronik alarm sistemlerinden gelen mesajları 365 gün 24 saat süresince izler. Müdahala yapılması gereken mesajlar için müşterinin … Alarm merkezi hizmet formunda belirlediği kişilere ve/veya ilgili mercilere haber verir. ” şeklinde düzenlenmiştir. Dosya kapsamından ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyasının incelenmesinden davacıya ait işyerinde 02/12/2015 tarihinde hırsızlık olayının meydana geldiği anlaşılmıştır. Davacının hırsızlık olayı nedeniyle meydana gelen zararın 254.258,32 TL olarak tespit edilmiş olup dosya kapsamında 3 kişilik iş yeri güvenliği alanında uzman bilirkişiden alınan bilirkişi raporu doğrultusunda hırsızlık olayının ve zararın meydana gelmesinde davacının kusurunun bulunmadığı, davalı şirket tarafından iş yerine dışarıdan girişin algılanarak davalı şirket tarafından raporlanmaması ve bilgi aktarımı yapılmaması nedeniyle davalı şirketin sözleşmesel yükümlülüğünü yerine getirmediği ve %100 oranında kusurlu olması nedeniyle zararın tamamından sorumlu olduğu değerlendirilmiş ise de davacı tarafça 17/12/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talep edilen tazminat miktarı 127.129,16 TL’ye yükseltilmiş olduğundan taleple bağlı kalınarak davanın kabulü ile 127.129,16 TL nin 10.000,00 TL sinin dava tarihinden 117.129,16 TL sinin ıslah tarihi olan 17/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1- Davanın KABULÜ ile 127.129,16 TL nin 10.000,00 TL sinin dava tarihinden 117.129,16 TL sinin ıslah tarihi olan 17/12/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 8.684,19 TL harçtan peşin alınan 2.206,96 TL harcın ( 170,78 dava açılırken + 2.036,18 TL ıslah harcı olmak üzere ) mahsubu ile bakiye 6.477,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına.
3- Davacı tarafından yatırılan 2.206,96 TL harcın ( 170,78 dava açılırken + 2.036,18 TL ıslah harcı olmak üzere ) davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca 16.027,27 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafça yapılan 319,85 müzekkere ve tebligat gideri ile 5.300,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 5.619,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6- Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde kendilerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2022

Katip …
(e-imza)

Hakim …
(e-imza)