Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/328 E. 2020/493 K. 21.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2016/328
KARAR NO:2020/493

DAVA:Tazminat(Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:29/03/2016
KARAR TARİHİ:21/10/2020

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.09.2015 tarihinde sürücü…’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde müvekkillerin kızları…’nın hayatını kaybettiğini, her ne kadar Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta poliçesi ile davalı şirketlerden …’ ye sigortalı bulunan … plakalı aracın ve davalı şirketlerden …’ye sigortalı bulunan … plakalın aracın karışmış olduğu kaza neticesinde davalı şirketlerce müvekkillerine ödeme yapılmış ise de; yapılan ödeme miktarının destekten yoksun kalan ailenin mağduriyetine kıyasla oldukça düşük olduğunu, iş bu davanın, destekten yoksun kalma tazminatı bakımından 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirsiz alacak davası olarak açıldığını, destekten yoksun kalınan tazminat miktarının mahkemece yapılacak bilirkişi tespitinden sonra belirlenmesini, küçük bebeklerini kaybeden müvekkillerin mağduriyetinin giderilmesi bakımından fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla, HMK’nın 107. maddesi uyarınca, toplanacak delillere göre; davalı şirketler tarafından ödenen tazminat miktarı açıkça yetersiz olduğundan ; davalı şirketlerin ödemekle sorumlu olduğu miktarın her bir müvekkili için 500’er TL olmak üzere şimdilik toplam 1.000 TL sinin , davalı şirketlere başvurdukları tarihin 8 iş günün bittiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline; yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekili, cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin açılan dava sebebiyle sorumluluğuna karar verilmesi halinde, ehliyetsiz araç kullanılması nedeni ile müvekkili şirketin sigortalısı …’e davanın ihbarını talep ettiklerini, davanın … Asliye Ticaret Mahkemesinde açıldığını, davaya bakmaya, müvekkili şirketin yargı çevresinde bulunduğu … Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davanın yetkisizlikten reddinin gerektiğini, müvekkili şirkete, davadan önce yapılan başvuru üzerine, müvekkili şirket nezdinde 217201 numaralı hasar dosyası açıldığını ve tazminat hesabı için aktüer raporu hazırlandığını, dava konusu kazada…’nın vefatı sebebiyle hazırlanan aktüer raporuna göre, davacı tarafa 5.138,-TL destekten yoksun kalma tazminatının 12.11.2015 tarihinde ibraname mukabilinde ödendiğini, davacıların zararının aktüer incelemesi ile tespit edildiğini ve ödendiğini, davacı tarafın zararının karşılandığını, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın haksız olduğunu ve reddinin gerektiğini, müvekkili şirket tarafından ödeme yapıldığı halde müvekkili aleyhine dava açıldığını, davacılara ödenen tazminatın güncellemesinin yapılması gerektiğini, ibraname ile ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında ortalama bir misli fark var ise, ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi takdirde küçük farklılıklar için müvekkili şirketin sorumlduğunun olmayacağını, Yargıtay karalarının da bu doğrultuda olduğunu, müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, davacı tarafın, müvekkili sigorta şirketinin sigortalısının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı taraf zararını ispat etmesi gerektiğini, ayrıca sigortalılarının kaza sebebiyle kusurunun tespit edilmesi gerektiğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacı tarafın, kusuru ve zararını usulen ispat etmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu olduğunu, karayolları trafik kanunu’nun 99.maddesi gereğince, sigorta şirketinin hasar ödeme mükellefiyetinin, hak sahibinin belgeleri ile usulen sigorta şirketine müracaatından itibaren 8 işgünü sonra başladığını, davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için ücreti vekâlet ve mahkeme masraflarından da sorumlu tutulmamalarının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirketin bakiye poliçe limiti olan 284.862.-TL ile sorumlu olduğunu,davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubunun gerektiğini, sonuç olarak; davanın müvekkili şirketin sigortalısı …’ e ihbannı, yetki itirazının kabul edilerek, dosyanın yetki yönünden reddini, müvekkili şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddini, ceza davası sonucunun bekletici mesele yapılmasını, davacının davasının ispatı halinde; müvekkili şirketin öncelikle ferilerden sorumlu tutulmaması, olmaz ise, asıl alacak, yargılama giderleri ve avukatlik ücreti acısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Davalı …. cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 14.12.2014-2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … sayılı KTK Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile teminat altına alındığını, kaza tarihi itibarıyla kişi başına sakatlanma ve ölüm teminat limitinin 290.000,00-TL ile sınırlı olduğunu, davacılar tarafından davadan önce müvekkili şirkete başvuruda bulunulduğunu, müvekkili …. nezdinde açılan … sayılı hasar dosyasına iletilen evraklar çerçevesinde aktüeryal hesaplama yaptırıldığını, aktüeryal hesaplama doğrultusunda davacılara 17.652,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının müvekkili şirket tarafından ödendiğini, müvekkili şirket tarafından ödemeye esas alınan aktüer raporları, Hazine Müsteşarlığı aktüerler siciline kayıtlı, konusunda uzman aktüer tarafından düzenlenmiş olup; raporda davacının yaşı, gelir durumu ve tarafların kusur oranı gibi ana etkenler dikkate alınarak hesaplama yapıldığını, davacılara destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesini müteakip müvekkili şirketin ibra edilmiş olduğunu ve buna ilişkin ibraname belgesi düzenlendiğini, sorumluluğu kabul etmemekle birlikte, hesaplama yapılacak ise; ibraname ile ödenen tazminat ile mahkemece tespit edilecek tazminat miktarı arasında ortalama bir misli fark bulunması halinde ibranamenin hükümsüz sayılabileceğini, aksi takdirde küçük farklılıklar için müvekkili şirketin sorumluluğunun söz konusu olmayacağını kusur oranlarının tespiti Adli Tıp Kurumu vasıtasıyla yapılması gerektiğini, davaya konu destekten yoksun kalma tazminatının uzman bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacılara ödenmiş veya ödenen rücuya tabi tazminat miktarı tespit edilerek müvekkil şirket tarafından ödenecek tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, aleyhe hüküm kurulması halinde, müvekkili şirketin sorumluluğunun kaza tarihi itibariyle vefat hallerinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası teminat limiti ile sınırlı olduğunu, müvekkili kurumun sorumluluğunun hem asıl alacak ve hem de avukatlık ücreti, yargılama giderleri ve harç açısından bu limitle oranlı olarak sınırlandırılmasının gerektiğini, Yargıtay …. HD. …/… E. – …/… K. Sayılı ilamının da bu doğrultuda olduğunu, davacıların, müvekkili şirkete başvuru tarihini müteakip 8. iş günü bitimi tarihinden itibaren avans faiz talebinin haksız olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini, davacılara 17.652,00 TL tazminat ödemesi gerçekleştirildiğini, müvekkili şirket aleyhine karar verilmesi halinde ancak dava tarihinden itibaren ve ancak yasal faiz oranlarına hükmedilmesi gerektiğini belirterek, sonuç olarak, haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER:
Kaza tespit tutanağı, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, mirasçılık belgesi, nüfus kaydı, ölü muayene tutanağı, ödeme dekontları, Asliye Ceza Mahkemesi dosyası, sosyal ve ekonomik durum araştırması, bilirkişi incelemesi,

GEREKÇE :
Uyuşmazlık, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
KTK.’nun Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası, 2918 sayılı Kara Yolları Trafik Kanunu m.91 gereği, işletenlerin KTK.’nun 85.maddesinin birinci fıkrasına göre, olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere yasaca yaptırımları zorunlu kılınan ve KTK.’nun kapsamında motorlu bir aracın kara yolunda işletmesi sırasında bir kimsenin ölümüne, yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğu belli limitler ve kusur oranı dahilinde ve gerçek zarar miktarı ile karşılamayı amaçlayan sorumluluk sigortasıdır.
SGK, nüfus kayıtları, hasar dosyaları ve poliçeler, Asliye Ceza dosyası celbedilmiş, kusur oranı ve tazminat miktarı konusunda yerel bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Kazaya karışan davalı … Sigorta şirketinin sigortalısı … plâkalı aracın davalı …’ye 14/12/2014-14/12/2015 tarihleri arasında, … plakalı aracın ise diğer davalı … ‘ye 29/04/2015-2016 tarihleri arasında sigortalandığı anlaşılmıştır.
Kaza, 08/09/2015 tarihinde sigorta teminatları süresi içinde meydana gelmiştir.
Teminat limitlerinin, davalı … Şirketi tarafından düzenlenen poliçede kişi başı sakatlanma ve ölüm teminat limitinin 290.000,00-TL, ….’nin … nolu trafik sigorta poliçesinde sakatlanma ve ölüm teminatının 268.000,00- TL olduğu, ile sınırlı olduğu anlaşılmıştır.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için aktüerya uzmanı … ve trafik kusur tespit uzmanı …’dan alınan 22/11/2017 tarihli raporda özetle; kazanın meydana gelmesinde … plakalı ticari araç sürücüsü …’nın kazanın meydana gelmesinde %70 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kazanın meydana gelmesinde % 30 oranında kusurlu olduğu; PMF 1931 tablosuna göre, yaşam süresi belirlenerek yapılan hesaplamada, davacı anne …’nın destekten yoksunluk zararının 67.394,88-TL, baba …’nın destekten yoksunluk zararının 69.801,84-TL olduğu; yetiştirme giderinin mahsubu ile anne …’nın destekten yoksunluk zararının 57.966,52-TL olduğu, sigortalıların kusur oranı gözönünde bulundurulduğunda; …. (%70) yönünden destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 40.576,56-TL, …. (%30)yönünden destekten yoksun kalma tazminat tutarının 17.789,96-TL olduğu; yetiştirme giderinin mahsubu ile baba …’nın destekten yoksunluk zararının 60,373,48-TL olduğu, sigortalıların kusur oranı gözönünde bulundurulduğunda; …. (%70) yönünden destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 42.261,44-TL, …. (%30)yönünden destekten yoksun kalma tazminat tutarının 18.112,04-TL olacağı, Yargıtay kararları doğrultusunda davacı …’nın kullandığı araçta hatır için taşındığı anlaşıldığından, %10 hatır taşıması sebebi ile, annesinin kucağında olan bebeğin çarpmanın etkisi ile dışarı fırladığı belirtildiğinden, %20 müterafik kusur indirimi yapıldığında anne … yönünden hesaplanan tazminat tutarının 29.215,12-TL, baba … yönünden hesaplanan tazminat tutarının 30.428,24-TL olduğu, sonuç olarak; anne …’nın …. Yönünden 29.215,12-TL, …. Yönünden 17.389,96-TL olmak üzere toplam 46.605,08-TL tazminat talep edebileceği, baba …’nın …. Yönünden 30.428,24-TL, …. Yönünden 18.112,04-TL olmak üzere toplam 48.540,28-TL tazminat talep edebileceği, hesaplanan tazminat tutarlarının poliçe limitleri dahilinde bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Tarafların itirazları noktasında sunulan ödeme dekontu da dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 01/06/2018 tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki kusur oranlarında sabit kalınarak, …. Yönünden anne … için 29.215,12-TL, baba … için 30.428,24-TL olmak üzere toplam 59.643,36-TL olarak hesaplanan tazminat tutarlarından …. tarafından ödendiği beyan edilen 17.652,00-TL nin güncel değeri olan 19.306,88-TL düşüldükten sonra kalan 40.336,48-TL maddi tazminat tutarının ….’nin poliçe limitleri dahilinde bulunduğu; …. Yönünden, anne … için 17.389,96-TL ve baba … için 18.112,04-TL olmak üzere toplam 35.502,00-TL olarak hesaplanan tazminat tutarlarından …. Tarafından ödenen 2.161,00-TL nin güncel değeri olan 2.561,33-TL ile 2.977,00-TL nin güncel değeri olan 3.528,49-TL olmak üzere toplam 6.089,82-TL düşüldükten sonra kalan 29.412,18-TL nin …. Nin sigorta poliçe limitleri dahilinde bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Hesaplamaya yönelik itirazlar noktasında … şirketi tarafından yapılan ödemenin güncellenmiş tutarı ile birlikte mahsup edilmek suretiyle, davacı annenin ev hanımı olup, SGK kaydı bulunmadığı, herhangi bir geliri bulunmadığı göz önüne alınarak, davacı anne yönünden yetiştirme gideri indirimi yapılmadan, yetiştirme giderinde 18 yaşa kadar esas alınarak PMF 1931 hesap tablosuna göre tazminat hesabı noktasında hesap bilirkişisinden alınan 22/11/2018 tarihli ek raporda özetle; kök raporda olduğu gibi davacı anne …’nın destekten yoksunluk zararının 67.394,88-TL, baba …’nın destekten yoksunluk zararının 69.801,84-TL olduğunun tespit edildiği, kök raporda mahsubu gereken %10 oranında yetiştirme gideri 9.428,36-TL olarak belirlenmişken bu kez, 29.210,93-TL olarak tespit edildikten sonra yetiştirme giderinin mahsubu ile anne … yönünden destekten yoksunluk zararının 38.183,95-TL, baba … yönünden destekten yoksunluk zararının 40.590,91-TL olarak hesaplandığı, ….’nin sorumlu olduğu miktar üzerinden hatır ve müterafik kusur indirim yapıldığında ve sigortalısının kusur oranı göz önünde bulundurulduğunda; anne …’nın …. Yönünden tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı tutarının 19.244,72-TL, …. Yönünden 8.247,73-TL olmak üzere toplam 27.492,45-TL olacağı, baba …’nın …. Yönünden tespit edilen destekten yoksun kalma tazminatı tutarı 20.457,42-TL, …. Yönünden 8.767,46-TL olmak üzere toplam 29.244,88-TL olacağı, …. Tarafından dosyaya sunulan yazıda … hesabına 17.652,00-TL ödeme yapıldığı, …’ya kusuru nedeni ile herhangi bir ödeme yapılmamış olduğu belirtilmiş olduğundan, …’nın hesabından 17.652,00-TL nin 22.11.2017 kök rapor tarihi itibariyle güncel değeri olan 19.306,88-TL nin düşülmesi gerektiği, … tarafından dekont sunulu olmadığından, takdirin mahkemeye ait olduğu, toplamda anne ve babanın …,’den talep edilebilecek toplam tazminat (19.244,72 -+20.457,42)= 39.702,14-TL olarak hesaplandığı, …. tarafından ödendiği beyan edilen 17.652,00- TL’nin güncel değeri olan 19.306,88- TL düşüldükten sonra kalan 20.395,26- TL maddi tazminat tutarının ….nin sigorta poliçe limitleri dahilinde bulunduğunu, toplamda anne ve babanın ….’den talep edilebilecek toplam tazminat tutarının ( 8.247,73-TL + 8.767,46-TL) = 17.015,19-TL olarak hesaplanmış olduğu, …. tarafından ödenen 2.161,00- TL’nin güncel değeri olan 2.561,33- TL ile 2.977,00- TL’nin güncel değeri olan 3.528,49- TL olmak üzere toplam 6.089,82- TL düşüldükten sonra kalan 10.925,37- TL maddi tazminat tutarının ….’nin sigorta poliçe limitleri dahilinde bulunduğu hususları rapor edilmiştir.
Hatır taşıması müterafik kusur indirimleri mahkememizce değerlendirileceğinden herhangi bir indirim yapılmaksızın ve davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları göz önüne alınarak önceki rapora yönelik itirazlar da değerlendirilmek suretiyle takdiri mahkemeye ait olmak üzere hem PMF 1931 hem TRH 2010 hesap tablosuna göre ayrı ayrı kusur durumu ve sigorta şirketlerine yapılan ödemelerin güncel değeri ile mahsup edilmek suretiyle davacıların destek tazminatı alacağı hesaplanması noktasında aktüerya bilirkişisi …’tan rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, alınan 15/03/2019 tarihli raporda özetle; davacların talep edebilecekleri maddi tazminat hesaplamasında; her iki poliçenin de 01/06/2015 tarihinden önce tanzim edildiği, bu bağlamda tazminat hesaplamasının PMF 1931 yaşam tablosu- “prograsif rant” formülü ile hesaplanması gerektiği, ayrıca mahkemenin vermiş olduğu görev gereği TRH 2010 yaşam tablosuna göre “devre başı ödemeli belirli süreli rant ” formülü ile 1.8 teknik faiz/iskonto ile hesaplama yapıldığı, PMF 1931 yaşam tablosu- “prograsif rant” formülü ile yapılan hesaplamada, davacı anne …’nın kızını kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 101.067,90-TL olacağı, ev hanımı olması nedeni ile yetiştirme gideri tenzilinin yapılmayacağı, davacı …’nın kızını kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 102.280,38-TL olduğu, %5 yetiştirme gideri tenzili ile nihai zararının 97.166,36-TL olacağı,
TRH 2010 yaşam tablosuna göre “devre başı ödemeli belirli süreli rant ” formülü ve 1.8 teknik faiz/iskonto ile hesaplama yapılması halinde davacı anne …’nın kızını kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 79.291,54-TL olacağı, ev hanımı olması nedeni ile yetiştirme gideri tenzilinin yapılmayacağı, davacı …’nın kızını kaybetmesi sonucu toplam destekten yoksun kalma zararının 69,679,54-TL olduğu, %5 yetiştirme gideri tenzili ile nihai zararının 66.195,56-TL olacağı,
Davalı …. tarafından 12/11/2015 tarihinde davacı …’ya 2.977,00-TL, davacı …’ya 2.161,00-TL tazminat ödemesi yapıldığı, ödeme tarihi ile 15/03/2019 rapor tarihi arası davacı …’ya ödenen 2.977,00-TL nin güncel değerinin 3.872,55-TL olduğu, davacı …’ya ödenen 2.161,00-TL nin güncel değerinin 2.811,08-TL olduğu,
Davalı …. tarafından davacı …’ya 17.652,00-TL, 12/01/2016 ödeme tarihi ile 15/03/2019 rapor tarihi arası davacı …’ya ödenen 17.652,00-TL nin güncel değerinin 22.696,60-TL olduğu,
1.5.2015 tarihinden önce tanzim edilen poliçeler için hesaplama tekniği ile hesaplama mahkemece kabulü durumunda; 09.06.2015 tarihinde destekçi…’ nın vefatı sonrasında; davacı baba Abdulvahap Sola’ nın kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 102.280,38-TL olarak hesaplandığını, % 5 yetiştirme gideri tenzili ile nihai zararının 102.280,38-TL x% 95 ) 97.166,36-TL olduğu, davalı … Yönünden; bir kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağı, davalı ….’den tazminat talep edemeyeceğini, davalı … Yönünden; (97,166,36 TL x % 30) davacı baba …’nın davalı …. ‘den talep edebileceği maddi zararının 29.149,91-Tl olduğunu, davacı …’ya ödenen 2.161,00 TL nin güncel değerinin; 2.811,08-TL olduğunu, talep edebileceği 29.149,91-Tl zararından ödenen tazminatın güncel değerinin tenzili ile (29.149,91-TL-2.811,08 ) 26.338,83-TL ….’den nihai destekten yoksun kalma tazminat bakiyesinin bulunduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı anne …’ nın kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 101.067,90-TL ev hanımı olması nedeniyle
yetiştirme gideri tenzilinin yapılamayacağını, davacıların müştereken ve müteselsilen işbu tazminattan sorumlu olduklarını, hatır taşıması ve müterafîk kusur indiriminin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, kusur dağılımı dikkate alındığında; davalı … Yönünden; 101.067.90 TL zararın % 70′ i= 70.747,53-TL sinden sorumlu olduğunu, davacı …’ya ödenen 17.652,00- TL nin güncel değeri, 22.696,60-Tl sinin tenzili ile 48,050,93- TL (70.747.53 – 22.696.60) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı …. Yönünden 101.067,90-TL zararın % 30’u=30.320,37-TL sinden sorumlu olduğu, davacı …’ya ödenen 2.977,00-TL nin güncel değeri 3.872,55-TL nin tenzili ile 26.447,82-TL ( 30.320,37-3.872,55 ) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğu, TRH 2010 yaşam tablosuna göre, devre başı ödemeli belirli süreli rant formülü ve 1,8 teknik faiz/iskonto ile hesaplandığında; 09/06/2015 tarihinde destekçi…’nın vefatı sonrasında; davacı baba …’nın, kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 69.679,54-TL olduğunu, % 5 yetiştirme gideri tenzili ile nihai zararının ( 69.679,54-TLx% 95 ) 66.195,56-TL olduğunu, davalı … Yönünden; bir kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağını, davalı …. Den tazminat talep edemeyeceğini, davalı … Yönünden; ( 66.195,56-TLx% 30) davacı baba …’nın davalı …. Den talep edebileceği tazminat miktarının 19.858,67-TL olduğunu, davacı baba …’ya ödenen 2.161,00-TL nin güncel değeri olan 2.811,08-TL olduğunu, talep edebileceği 19.858,67-TL zararından ödenen tazminatın güncel değerinin tanzili ile ( 19.858,67-2.811,08-)17.047,59-TL … den nihai destekten yoksun kalma tazminatı bakiyesinin bulunduğunu, hatır taşıması ve müterafik kusur indiriminin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, davacı anne …’nın kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 79.291,54-TL ev hanımı olması nedeniyle yetiştirme gideri tenzilinin yapılamayacağını, davacıların müştereken ve müteselsilen işbu tazminattan sorumlu olduklarını,_hatır taşıması ve müteraflk kusur indiriminin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, kusur dağılımı dikkate alındığında; davalı … Yününden; 79.291,54- TL zararın % 70′ i= 55.504,08-TL sinden sorumlu olduğunu, davacı …’ya ödenen 17,652,00- TL nin güncel değeri 22.696,60-Tl nin tenzili ile 32.808,08 TL(55.504,08 -22,696,60) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı … Yönünden: 79.291,54- TL zararın % 30′ u = 23.787,46-TL sinden sorumlu olduğunu, davacı …’ ya ödenen 2,977,00- TL nin güncel değerinin 3.872,55-TL nin tenzili ile 19.914.91 TL (23.787,46 – 3,872,55) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı …. yönünden 12.01.2016, davalı …, yönünden 12.11.2015 ödeme tarihleri temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuku münakaşasının mahkemeye ait olduğu rapor edilmiştir.
Davalı vekillerinin itirazları doğrultusunda bilirkişi …’dan alınan ek 04/12/2019 tarihli ek raporda özetle; Davacıları Talep Edebilecekleri Maddi Tazminat Hesaplamasında; Müterafik Kusur İndirimi Uygulanmaması Halinde; 09.06.2015 tarihinde destekçi…’ nın vefatı sonrasında, davacı baba …’ nın; kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 102.280,38- TL olduğunun hesaplandığını, % 5 yetiştirme gideri tenzili ile nihai zararının (102.280,38 TL x % 95)97.166,36- TL olduğunu,
davalı … Yönünden; bir kişinin kendi kusurundan yararlanamayacağını, davalı …. den tazminat talep edemeyeceğini, davalı … Yönünden: (97.166,36 TL x % 30) davacı baba …’ nın davalı …. ‘den talep edebileceği maddi zararının 29.149,91-Tl. Olduğunu, davacı …’ya ödenen
2.161.00 TL nin işbu ek rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 2.951,75- TL olduğu, talep edebileceğini, 29.149,91- TL zararından ödenen tazminatın güncel değerinin tenzili ile (29.149.91 – 2.951,75= 26.198.16 -TL ) …. den nihai destekten yoksun kalma tazminat bakiyesinin bulunduğunu, hatır taşımasının söz konusu olamayacağını, ancak bebeğin annesinin kucağında emniyet tedbiri almaksızın seyahat ettiğinin tespiti ile müterafık kusur indiriminin takdirinin Mahkemeye ait olduğunu, davacı anne …’ nın kızını kaybetmesi sonucu toplam … zararının 101.067,90- TL, ev hanımı olması nedeniyle yetiştirme gideri tenzilinin yapılamayacağını, davacıların müşterek ve müteselsilen işbu tazminattan sorumlu olduklarını, hatır taşımasının söz konusu olamayacağını ancak bebeğin annesinin kucağında emniyet tedbiri almaksızın seyahat ettiğinin tespiti ile müterafik kusur indiriminin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, kusur dağılımı dikkate alındığından; davalı … Yönünden; 101.067,90- TL zararın % 70′ i = 70.747,53- TL sinden sorumlu olduğunu, davacı …’ ya ödenen 17.652.00 TL nin işbu ek rapor tarihi itibariyle güncel değerinin 23.845,68- TL’nin tenzili ile 46.901,85 TL tenzili ile (70.747,53 – 23.845.68) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı … Yönünden; 101.067,90 TL zararın % 30′ u= 30.320,37 TL ‘sinden sorumlu olduğunu, davacı …’ya ödenen 2.977,00- TL nin güncel değeri; 4.066,34- TL’nin tenzili ile 26.254.03- TL (30.320,37 – 4.066,34) bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, müterafik Kusur İndiriminin takdirinin mahkemeye ait olmak üzere % 15 uygulanması Halinde; (toplam destek zararına öncelikle müterafık kusur indirimi uygulanarak sonrasında kusur oranlarına göre ve ödenen tutarların güncel değerinin tenzilinin gerekmesi nedeni ile işbu raporda gösterildiğini) buna göre yapılan hesaplamada; davacı …’nın ….’den talep edebileceği nihai destekten yoksun kalma tazminat bakiyesinin 21.825,67-TL , davacı anne …’nın davalı … yönünden 36.289,72-TL, davalı … yönünden 21.705,97-TL bakiye destek zararından sorumluluğunun bulunduğunu, davalı …. yününden 12.01 2016, davalı … yönünden 12.11.2015 ödeme tarihleri temerrüt tarihi olarak kabulünün ve yasal faiz talep edilebileceğinin takdir ve hukuki münakaşasının mahkemeye ait olduğunu (Yargıtay Genel Hukuk Kurulu’nun …/…-… E. …/… K. 17.02.1999 tarihli kararı gereği yasal faiz) hususları rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 17/02/2020 tarihli talep arttırım dilekçesi ile; davanın, HMK 107. maddesi uyarınca; fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak, her bir müvekkili için 500’er TL olmak üzere şimdilik kaydıyla 1.000,00- TL üzerinden belirsiz alacak davası olarak açıldığını, bilirkişi incelemesi ile varılan sonuç gereğince belirsiz alacak davası olarak açmış oldukları davanın netice-i talep bölümünü; davacı … açısından; 72.655,88-TL, davacı … açısından 25.698,16- TL arrtırdığını ve nihayetinde toplam 99.354,04-TL maddi tazminatın, davalı şirketlere başvurdukları tarihin 8.iş gününün bittiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiş ve harcını yatırmıştır.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; 08/09/2015 tarihinde sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile sürücü…’ ın sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın çarpışması neticesinde, davacıların müşterek kızları olan…’nın hayatını kaybettiğini, …’nın vefatı nedeni ile anne ve babası olan davacıların destekten yoksun kalma zararından kaza tarihinde … plakalı araç, ZMM Sigortacısı …, ve … plaka sayılı araç ZMM sigortacısı …. ‘nin sigorta poliçe limitleri dahilinde işletenlerin kusuru oranında sorumludurlar.
Kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsünün %70 …. plakalı araç sürücüsünün %30 oranında kusurlu oldukları bilirkişi raporu ile tespit edilmiş olup, davacıların destekten yoksun zararlarının tespiti için aktüerya bilirkişisinden alınan 22/07/2017 tarihli kök rapor, 01/06/2018 ve 22/11/2018 tarihli ek raporlar alınmış ise de; bu raporlarda Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin… E., …/… K. Sayılı kararında da belirtildiği gibi, hesaplanan destekten yoksun kalma zararından %5 oranında yetiştirme gideri tenzili yapılması gerekirken, ayrıca yetiştirme gideri hesaplanıp tenzil edilmesi Yargıtay … Hukuk Dairesinin yerleşmiş hesaplama yöntemine uygun olmadığı gibi, mahkeme ara kararlarına uygun olarak her bir davacı yönünden hesaplanan tazminat tutarından davacılara yapılan kısmi ödemelerin güncel değeri ayrı ayrı tenzil edilmek yerine her iki davacı yönünden birlikte hesaplama yapılması ve hesaplanan tazminattan hatır taşıması indirimi yapılması sebepleri ile bu raporlara itibar edilmemiştir. Hükmün kurulmasında dikkate alınan 04/12/219 tarihli bilirkişi ek raporunda müterafik kusur indirimi uygulanmadan davacıların hesaplanan … zararlarından davalılar tarafından yapılan kısmi ödemelerin güncel değerinin tenzili neticesinde davacı baba …’nın davalı ….’den talep edebileceği tazminat miktarının 26.198,16-TL olduğu, davacı anne …’nın davalı ….’den 46.901,85-TL, davalı ….’den 26.254,03-TL talep edebileceği değerlendirilmiş olup, müteveffa …’nın babasının kullandığı araçta seyahat halinde olması nedeni ile hatır taşıması indirimi uygulanmasının yerinde olmadığı ve…’nın annesinin kucağında emniyet tedbiri almaksızın seyahat ettiği tespit edilmiş ise de; …’ya atfedilen kusur nedeni ile, müterafik kusur indirimi yapılamayacağı değerlendirilmiş olup, Davacı … yönünden davalı … AŞ ye karşı açmış olduğu davasının kabulü ile; 26.198,16 TL tazminatın 12/11/02015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kişi kendi kusurundan faydalanamayacağından, davacı …’nın ….’ye karşı açmış olduğu davasının reddine, davacı … yönünden davanın kabulü ile; toplam (46.901,85+26.254,03) 73.155,88 TL tazminatın davalı … AŞ yönünden 12/01/2016, davalı … AŞ yönünden 12/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacı … yönünden davanın kabulü ile; 73.155,88 TL tazminatın davalı … AŞ yönünden 12/01/2016, davalı … AŞ yönünden 12/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
2-Davacı … yönünden davalı … AŞ ye karşı açmış olduğu davasının kabulü ile; 26.198,16 TL tazminatın 12/11/02015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı … nın … AŞ açmış olduğu davasının reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.786,87-TL karar ilam harcından peşin alınan (davada 29,20 TL + ıslahta 336,00TL=) 365,20TL nin mahsubu ile eksik kalan 6.421,67 – TL harcın davalılar (davalı … AŞ nin 4.632,07 TL harçtan sorumlu olmak kaydıyla )dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
5- Davacının yatırmış olduğu 29,20- TL peşin harç ile 336,00-TL ıslah harcı davalılar tarafından yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden, toplam bu miktarın 365,20-TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bunun dışında davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 33,50TL ( başvurma harcı+ vekalet harcı ) davetiye, posta gideri: 486,50- TL, bilirkişi ücreti: 1.600,00-TL olmak üzere toplam: 2.120,00 TL yargılama giderinin davalılar( 1.840,50 TL’sinden … AŞ 1.561,00TL sinden … AŞ Sorumlu olmak üzere) dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine, kalan bakiye 279,50 TL nin davacı … üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 10.310,26 -TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davacı … kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 3.929,72-TL vekalet ücretinin davalı … AŞ den alınarak bu davacıya verilmesine,
8-Davalı … AŞ kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT’ nin uyarınca hesap ve takdir olunan 3.929,72 TL vekalet ücretinin davacı … dan alınarak bu davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 21/10/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır