Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/29 E. 2022/80 K. 07.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/29 Esas
KARAR NO : 2022/80

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 04/01/2016
KARAR TARİHİ : 07/02/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.10.2014 günü Tem Otoyolundan … istikametinde ölümlü trafik kazası gerçekleştiğini, söz konusu kazada müvekkili …’in ve …’in yaşamını yitirdiğini, Maktulun 1985 doğumlu olup kaza öncesi konfeksiyon işinde günlükçü olarak çalıştığını, geçirmiş olduğu kaza sebebiyle, …’in annesi müvekkil …’in destekten yoksun kaldığını müvekkilinin uğradığı maddi ve manevi zararların davalılardan tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf 3.10.2014 tarihinde … İlçesi Hekimsuyu caddesinde meydana gelen ölümlü trafik kazası dolayısıyla tazminat talebinde bulunmuş ise de; Öncelikle talep edilen tazminata hükmedilebilmesi için davalı taraf olarak meydana gelen olayda kusurlu olduğu hususunun tespitinin gerektiği bilirkişi raporunda, izlenen cd incelemesinde aracının kazaya sebebiyet vermediği akan trafikte normal yolumda olduğumdan olayın meydana gelmesinde kusuru olamayacağının belirtiltiği, Davacının dilekçesinde talep etmiş olduğu cenaze ve defin giderleri, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat, Borçlar Kanunu 49. maddesinde belirtildiği üzere “haksız fiilden kaynaklanan tazminat” istemleri olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Sigorta Şirketi vekilinin cevap dilekçesinde özetle; Kusur tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, Müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde, davacıların ve dava dışı kimselerin destekten yoksun kalıp kalmadıklarının tespitini, Destekten yoksun kalan kimselerin olması halinde, alanında uzman bilirkişilerce azami poliçe limitleri ve aktüeryal kurallar gözetilerek hesaplama yapılmasını, Müvekkil şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, Kaza tespit tutanağı ve alkol raporunun tarafımıza tebliğini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 03.10.2014 günü, saat 06:25 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile …yol istikametinden …istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, sağ taraftan taşıt trafiğine ait kaplamaya giriş yapan yaya … ‘e aracının sol far, dikiz aynası, çamurluk ve kapı kesimi ile çarpmış, akabinde savrulan yayanın üzerinden … mahallesi istikametinden gelen vasıtaların geçmesi sonucunda yayanın ölümü ile neticelenen dava konusu kaza meydana geldiği, meydana gelen kaza neticesinde müteveffanın mirasçıları tarafından açılan tazminat davasıdır.
Deliller; Adli Tıp Kurumu’nun 26/04/2021 tarihli raporu,
Mahkememiz dosyası arasına alınan bilgi, belgeler üzerinden ATK incelemesi yapılmış, 24/01/2021 tarihli ATK raporunda; 03.10.2015 günü, saat 06:25 sıralarında sürücü … yönetimindeki … plaka sayılı otomobil ile … yol istikametinden … caddesi … istikametine doğru seyretmekte iken olay mahalline geldiğinde, sağ taraftan taşıt trafiğine ait kaplamaya giriş yapan yaya … ‘e aracının sol far, dikiz aynası, çamurluk ve kapı kesimi ile çarpmış, akabinde savrulan yayanın üzerinden … mahallesi istikametinden gelen vasıtaların geçmesi sonucunda yayanın ölümü ile neticelenen dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Kaza mahallinde yol; bölünmüş, tek yönlü, düz, eğimsiz, zemin asfalt, yüzey kuru, vakit gece, görüş far ışığı altında açık olup mahal meskundur. Kaza yerindeki azami hız limitinin 50 km/s olarak işaretlenmiştir.
Dairemizce tanzim olunan ve … 6. Asliye Ceza Mahkemesine sunulan 17.11.2017 tarihli raporumuzda otomobil sürücüsü tali, müteveffa yaya asli kusurlu bulunmuştur.
Dava dosyası tümü ile tetkik edildiğinde olayın, yukarıda “OLAY” kısmında açıklanan şekli ile meydana geldiği, sürücünün olayda tali, yayanın ise asli kusurlu olduğu, kusur atfedilebilecek başkaca kişi veya unsurun bulunmadığı heyetimizce mütalaa edilmekte olup aşağıdaki şekilde rapor tanzimi edilmiştir.
Mevcut verilere göre;
A-Sürücü … yönetimindeki otomobil ile seyri sırasında seyrine göre yolun sağından kaplamaya giriş yapan yayaya karşın ikazla birlikte çarpma öncesinde zamanında etkili tedbir almamış, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun Madde 52/b (Hızlarını, kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak zorundadırlar.) ihlal etmiş olmakla olayda tali kusurludur.
B-Müteveffa yaya …, solundan gelmekte olan araç trafiğini kontrol etmemiş, sürücü … idaresindeki vasıtanın sadmesine maruz kalıp kendi can güvenliğini tehlikeye düşürmüş, ilk geçiş hakkını vasıtaya bırakmamış, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/b maddesine aykırı davranmış olmakla olayda asli kusurludur.
Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, olayda;
A-Sürücü … ‘in %25 (yüzde yirmi beş) oranında kusurlu olduğu,
B-Müteveffa yaya … ‘in %75 (yüzde yetmiş beş) oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminat talep edebilmek için davacılar mirasçı sıfatı ile değil, desteklerini kaybeden sıfatı ile üçüncü kişi durumunda bulunmaktadır. Destek gören olmak için mirasçı olunmasına gerek bulunmamaktadır. Miras hakkı olmayan birçok kişi destek gördüğünü iddia ve ispat etmek kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek hakkına sahiptir. Miras hakkı bulunan 25 yaşını doldurmuş her çocuk ana kural olarak destek kaybına uğramayacaktır. Yine evlenmiş olan her çocuk destek kaybına uğramayacaktır. Görüleceği üzere bir kimseye mirasçı olmak ile o kimsenin destek olduğu kişiler birbirlerinden farklıdır.
Meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden kişinin desteğini kaybettiğini iddia ederek tazminat talebinde bulunulması halinde, Yargıtay Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihadı gereğince, (Hukuk Genel Kurul kararları da aynı yöndedir) desteğini yitirdiğini iddia eden kişi, mirasçı olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişi olarak kabul edilmektedir. üçüncü kişi olması sebebi ile miras bırakanın kusurunun da önemi bulunmamaktadır.
6098 sayılı yasanın 53/3 maddesine göre ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edilebileceği, 2918 sayılı yasanın 99/1 maddesi ve poliçe genel şartları B.2.b Maddesine göre sigortacılar hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının veya bilirkişi raporunun, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarı hak sahibine ödemek durumundadırlar. 2918 sayılı yasanın 85. Maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müşterek müteselsilen sorumlu olurlar bu nedenle araç maliki olarak davalı meydana gelen zarardan kusursuz tehlike sorumluluğu gereği sorumludur. 2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
Davacı vekili 21/05/2021 tarihli feragat dilekçesinde; “Davalı … Sigorta Anonim Şirketi ile sulh olmamız sebebiyle davadan maddi tazminat talebimiz yönünden feragat ettiğimizi ve davaya sadece manevi tazminat yönünden devam ettiğimizi bildirerek gereğinin yapılmasını” talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili 21/05/2021 tarihli beyan dilekçesinde; “Davacı vekili ile sulh olmak ve talep hususunda karşılıklı ibralaşmakla; Huzurdaki davada, vekalet ücreti ve / veya yargılama gideri hususunda hiçbir talebimizin olmadığını beyan eder, davacı vekilinin feragat beyanı doğrultusunda gereğinin yapılmasını” talep ettiğinden, maddi zarara ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir. Tarafların sosyal, ekonomik, kusur durumları, olayın oluş şekli, sebep manevi zararın boyutu, hakkaniyet ilkesine göre davacı tarafından talep edilen manevi tazminat tutarı ölçülü olduğundan, manevi tazminat talebinin kabulü ile, 5.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 03/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Maddi zarara ilişkin davanın feragat nedeni ile reddine,
2-Davalı sigorta şirketi vekilinin beyan ve talebi gözetilerek feragata konu maddi zarar yönünden sigorta şirketi lehine yargılama gideri ve vekalet ücretine karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminat talebinin kaza tarihi olan 03/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Alınması gerekli 341,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,78 TL harcın düşümü ile eksik kalan 170,77 TL eksik harcın davalı …’den tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
5-Manevi Tazminat yönünden davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 5.000,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davacı tarafça yapılan ( 170,78 TL peşin harç + ilk masraf 33,50 TL + ATK ücreti 723,00 TL + 248,00 TL posta masrafı ) toplam 927,28 TL yargılama giderinin davalı …’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
8-Davalı … tarafından yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 07/02/2022

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır