Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/285 E. 2019/113 K. 11.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/285 Esas
KARAR NO : 2019/113

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 17/03/2016
KARAR TARİHİ : 11/02/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ”08.08.2012 2 günü saat 17:30 sıralarında Bilecik Sakarya istikametine … plakalı motosikletin gidişe göıe yolun sağ tarafındakş demir bariyerlere çarpık şekilde olduğu. bariyerin dibinde kan izlerinin olduğu motosikletin dağınık vaziyette ve olay verinde motorun kırık bir şekilde görülerek kaza yerinden yaklaşık 300 metre ileride sürücülüğünü …’un yaptığı … plakalı otomobilde ise yapılan incelemede sağ ön tampon ve yan kısımlarının ayrıca ön cam sağ tararının kısık ve hasarlı olduğu tespit edilerek kaza verinde yapılan incelemelerde herhangi bir fren izi, yolda kazınıtı izi ve çarpma noktası tespit edilemediğinden kusur verilemediğinin belirtildiği, haklı davanın kabulü ile tahkikat sonucunda müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenmesinin mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00 TL. maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalılardan kusur oranına göre tahsiline, davalı yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini” talep etmiştir.
13/09/2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: “Yargılamada bilirkişi aşamasında gelen 30.07.2018 tarihli bilirkişi raporuna göre …’un vefatı sebebiyle müteveffanın desteğinden yoksun kalan müvekkillerimiz … ve …’un, karşılanması gereken gerçek ve nihai maddi zararı toplamı 163.403,16-TL ( … için …’nın sorumluluğu 64.849,12-TL, … Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğu 14.631,68-TL, … için …’nın sorumluluğu 68.473,03-TL, … Sigorta A.Ş.’nın sorumluluğu 15.449,33-TL) olarak belirlenmiş olup, iş bu rapor doğrultusunda dava açılırken harcını yatırdığımız miktar olan 1.000-TL (Maddi Tazminat – Destekten Yoksun Kalma Tazminatı), raporda gelen toplam miktar olan 163.403,16-TL çıkartıldığında harcın tamamlanması için gereken miktar 162.403,16-TL olmaktadır. Bu miktar üzerinden davamızın değerini arttırdıklarını, iş bu tutar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesini” talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Yasa gereğince davacılara vekil kurum tarafından tazminat ödemesi yapılamadığı, alacaklı ve borçlu sıfatının birleştiği bu nedenle davanın reddi gerektiği, …nın sigortacılık kanunu ve … yönetmeliği gereğince sadece kaza tarihi itibariyle zorunlu malı mesuliyet (trafik) sigortası düzenlenmeyen aracın sürücüsünün dışındaki başka araç sürücüleri veya üçüncü şahısların uğramış olduğu tedavi, maluliyet, ölüm halinde ise destekten yoksun kalma tazminatlarını ödemekle yükümlü olduğu, kanun ve yönetmelik gereğince zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigortası tanzim edilmeyen kusuruyla kazaya sebebiyet veren plakası tespit edilemeyen araç sürücüsü olan müteveffa …’ tan dolayı davacı anne ve babası için destekten yoksun kalma tazminatı talep edilemeyeceği, davacı tarafın, kazaya sebebiyet veren her iki araç için (… ve …) kusurlarını ve bunun sonunda bir zararın oluştuğunu ispatlaması gerekliği, dava konusu trafik kazasında ise kazaya sebebiyet veren müteveffa kusurlu bulunduğu için, desteğin kusurunun davacılara yansıması nedeniyle tazminat istemi eski TBK. 52/1 maddesi gereğince tamamen kaldırılması gerekliği, şayet davacılara iş bu davaya konu trafik kazası ile ilgili olarak müvekkil kurum tarafından herhangi bir tazminat ödemesi yapılması halinde trafik kazasında ölen sürücünün kusuru nedeniyle mirasçısı olarak tekrar davacı olan anne ve babasına rücu edileceğinden, davanın reddi gerekliği, savunmaları saklı kalmak kaydıyla aleyhlerine hüküm tesis edilmesi halinde: trafik kazalı neticesinde davacı tarafa SGK tarafından gelir bağlanmış veya ödeme yapılmış ise ilgili kurutuştan sorulmak suretiyle tespit edilerek talep edilen tazminattan bu miktarın tenzil edilmesi gerektiği, dava tarihinden itibaren faize hükmediimesi gerektiği, … kaza tarihi itibariyle temmerrüde düşmediği, muaccel bir alacak olmadığı, davacının ihbar tarihi itibariyle faiz talep etmesinin yersiz olduğu, bir an için, davacının alacağına faiz yürütüleceği düşünülse bile faizin de ancak bu tarihten açılan dava tarihinden itibaren yürütülmesi gerektiğine karar verilmesi” talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin Mahkemeye sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde ZMS poliçesi ( trafik ) ile sigortalı olduğundan bahisle destekten yoksunluk tazminatı talep edildiğini, ödeme yapıldığı, davanın reddini talep ettikleri, davanın zamanaşımına uğradığı, müvekkil şirkete davadan önce yapılan başvuru üzerine şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığı, dava konusu …’un vefatı sebebiyle hazırlanan aktüer raporuna göre, davacı tarafa 10.026,00-TL destekten yoksun kalma tazminatı davacı vekili …’ya 11.10.2013 tarihinde ödeme yapıldığı, davacı tarafa ibraname karşılığında ödeme yapıldığından ve yapılan ödeme ile tüm dava haklarından vazgeçildiğinden açılmış işbu davanın reddine karar verilmesi gerektiği, davacı taraf, sigortalının kusurunu ve zararım usulen ispat etmesi gerektiği, müvekkil Şirketin sorumluluğu sigortalısının kusuru oranında olduğu, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla davacıların kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazimatların mahsubunun gerektiği, davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden, ücreti vekalet ve mahkeme masrailarından da sorumlu tutulmamaları gerektiği, izah edilen sebeplerle: müvekkil şirket aleyhine açılmış davanın tümden reddini, asıl alacak yargılama giderleri ve avukatlık ücreti açısından ayrı ayrı poliçe limiti ile sorumlu tutulmasını, faizin en erken dava tarihinden başlatılmasını, davanın reddedilen kısmı açısından yargılama giderleri vekalet ücretinin davacı tarafa tahmilini’’ talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; 08.08.2012 günü saat:17.30 sularında Sakarya İli, … İlçesi … Beldesinde … Dinlenme Tesisleri civarında Sakarya-Bilecik Karayolunda mevki olarak 28 Km+600 metre mesafede sürücüsünün daha sonra … olduğu anlaşılan … plakalı motosikletin, arkasında yolcu olarak … olduğu halde, Sakarya istikametinden Pamukova istikametine terf yönde emniyet şeridinde seyir halinde bulunurken, Pamukova istikametinden Sakarya istikametine seyir halinde bulunan sürücü …’ ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile çarpışması neticesi dava konusu trafik kazasının meydana geldiği, kaza neticesinde müteveffa …’un vefat ettiği, müteveffadan geriya kalan baba … ve anne …’un maddi tazminatın temerrüt tarihinden işletilecek faiziyle tahsili davasıdır.
Deliller; bilirkişi incelemesi, Adli Tıp Kurumu’nun 12/06/2018 tarihli raporu, … Sigorta A.Ş. nezdinde … nolu Sigorta Poliçesi,
Mahkememize gelen dosya arasına alınan bilgi, belgeler, trafik kaza tespit tutanağı üzerinden bilirkişi incelemesi yapılmış, 06/07/2017 tarihli kusur ve aktüer bilirkişisinden alınan raporda; Karayolları Trafik Kanununun 36. maddesi vc 47. maddesinin d) fıkrası ile 52.maddesinin b) fıkrası ve 84. maddesinin e) fıkrasına göre; 08.08.2012 günü saat;17.30 sıralarında Sakarya İli Geyve İlçesi … Beldesinde Sakarya-Bilecik Devlet Karayolunda mevki olarak 28.KM-600 metre mesafede, sahip olmak için özel beceri gerektiren sınavlardan geçilerek edinilen motosikleti kullanmak için gerekİi sürücü belgesi olmadan, sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ite Sakarya istikametinden ters yönde emniyet şeridinde arkasında yolcu olarak … olduğu halde Pamukkova istikametine seyir halinde bulunduğu, bu şekilde, kendisinin Trafik güvenliği ve düeni ile ilgili olan ve yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk veya yükümlülüklere uymadığı, şehirlerarası ve üzerindeki hız limitinin yüksek olduğu D-650 kod notu Devlet Karayolunda, sürücülerin zorunlu haller dışında kullanmaları yasaklanan emniyet şeridinden ters yönde gittiği emniyet şeridini ters yönde kullandığı, bu hareketiyle kendi can güvenliğini ve trafiği tehlike ve sokacak davranışta bulunduğu ve kazaya karışan … plakalı araç ile ters yönde karşılaştığında zikzaklar çizerek aracın motosiklete çarpmasına neden olarak kazaya sebebiyet verdiği ve bu şekilde kazada geçmenin yasak olduğu yerlerden geçerek kazaya sebebiyet verdiği anlaşıldığından, kazada % 100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, … Plakalı aracın sürücüsü … ‘ın Trafik kazasın da Trafik kural; olarak uymak zorunda iken ihlal ettiği Karayolları Trafik Kanumuıun ilgili maddeleri bulunmadığı anlaşıldığından. kazada kusurunun olmadığı, dosyada mevcut nüfus kayıt örneğine göre müteveffadan geriye; 05/08/1972 doğumlu babası …, 05/05/1974 doğumlu annesi …’nin kaldığı, müteveffanın davacı babası … 05/08/1972 doğumlu olup, kaza/vefat tarihinde 40 yaşında olduğundan müteveffa ile davacı babası … arasındaki desteklik ilişkisinin süresi de 30 yıl olacağı, müteveffanın davacı annesi … 05/05/1974 doğumlu olup, kaza/vefat tarihinde 38 yaşında olduğundan müteveffa ile davacı annesi … arasındaki desteklik ilişkisinin süresi de 31 yıl olacağı, davacı …’un destek kaybı zararının 52.593,61 TL olacağı, davacı …’un destek kaybı zararının ise 55.859,13 TL olacağı, davalı sigorta şirketinin dava dışı araç sürücüsü … olayda kusursuz olduğu, kazanın iki taraflı araç kazası olması nedeni ile davalı sigorta şirketinin hesaplanan destekten yoksun kalma tazminatından sorumlu tutulamayacağı, Müteveffa …’un … plakalı araçla yaptığı çift taraflı kazada %100 kusurlu olduğu, kaza tarihinde trafik poliçesi bulunup bulunmadığı da tespit edilmiş, dava konusu edilen talebin müteveffanın eşinin destekten yoksun kalma tazminatı talebine ilişkin olup, bedensel zarar kapsamında olduğunu, davacıların 5684 sayılı Sigortacılık Kanun’unun 14. ve … Yönetmeliğinin 9. maddeleri uyarınca, …na başvuru şartlarının oluştuğunu, dolayısıyla meydana gelen kazaya ilişkin olarak davacıların toplam 108.452,74 TL destekten yoksun kalma tazminatından 17.03.2016 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğunu belirtmiştir.
12/06/2018 tarihli adli tıp raporunda; Sürücü …’ın % 25 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’un % 75 oranında kusurlu olduğu kanaatına varıldığı belirtilmiştir.
Alınan Adli Tıp Kurumu kusur raporuna istinaden dosya yeniden birlikişiye tevdii edilmiş olup, bilirkişi incelemesi yapılmış, 31/07/2018 tarihli sigorta ve aktüer bilirkişisinden alınan raporda; Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Sigorta Primleri Genel Müdürlüğü tarafından 13.04.2016 tarihli yazısı ile Müteveffa …’un sigortaya bildirilen maaşının 940,50 TL olduğu tespit edilmiştir. … Sigorta Şirketi tarafından 18.03.2013 tarihinde dava konusu kaza ile ilgili olarak kendilerine başvuruda bulunulduğu, Tazminat hesaplanabilmesi için yedi gün içerisinde evrakların tamamlanmasını istedikleri görülmüştür. Davalı sigorta Şirketinin 04.04.2016 tarihli cevap dilekçesinde 11.10.2013 tarihinde davacı vekiline 10.026,00 TL ödeme yapıldığı bilgisinin verildiği görülmüştür. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı, Pamukova Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından 04.05.2016 tarihinde Müteveffa …’un vefatı nedeniyle mirasçılarına bir ödeme yapılmadığı konusunda bilgi verdikleri görülmüştür. 24.03.1994 doğumlu Müteveffa …, 09.08.2012 kaza ve ölüm tarihinde (18) yıl, (04) ay ve (15) günlük olduğundan (18) yaşında , PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresi (46)yıl, (11) ay, (20) gün olup eğer ölmeseydi 65 yaşına kadar yaşama olasılığı bulunuyordu. Genel kurala göre destek …’un 18-60 yaş arası aktif dönemi (42) yıl ve 60-65 yaş arası pasif dönemi (5) yıl olması gerekir. Hak sahibi davacı baba …, 05.08.1972 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle (40) yıl (0) Ay (04) günlük olup (40) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 işaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (29) yıl, (08) ay (26) gündür ve muhtemelen (70) yaşına kadar yaşayacaktır. Bu itibarla müteveffa oğlunun desteğinden mahrum kaldığı süre (30) yıldır. Hak sahibi davacı anne …, 05.05.1974 doğumlu olup kaza tarihi itibariyle (38) yıl (03) Ay (04) günlük olup (38) yaşında olduğu kabul edilerek P.M.F.1931 İşaretli yaşama tablosuna göre muhtemel bakiye ömrü (31) yıl (01) ay (07) günlük olup muhtemelen (69) yaşına kadar yaşayaçalar. Bu itibarla müteveffa oğlunun desteğinden mahrum kaldığı süre yaklaşık (31) yıldır. Davacı baba …’un nihai ve gerçek maddi zararı 79.480,80 TL olmakla birlikte; talep edebileceği tutarların kusur sorumlulukları ve bakiye teminat limitiyle sınırlı olması nedeniyle, davalı …ndan 64.849,12 TL ve davalı … Sigorta A.Ş’ den 14.631,68 TL talep edebileceği, Davacı anne …’un nihai ve gerçek maddi zararı 83.922,36 TL olmakla birlikte; talep edebileceği tutarların kusur sorumlulukları ve bakiye teminat limitiyle sınırlı olması nedeniyle, davalı …ndan 68.473,03 TL ve davalı … Sigorta A.Ş’ den 15.449,33 TL talep edebileceği, temerrüt başlangıç tarihinin Davalı … İçin 17.03.2016 dava tarihi; Davalı … Sigorta için ise ödemenin yapıldığı 11.10.2013 ödeme tarihi olduğu belirtilmiştir.
Destekten yoksun kalma tazminat talep edebilmek için davacılar mirasçı sıfatı ile değil, desteklerini kaybeden sıfatı ile üçüncü kişi durumunda bulunmaktadır. Destek gören olmak için mirasçı olunmasına gerek bulunmamaktadır. Miras hakkı olmayan birçok kişi destek gördüğünü iddia ve ispat etmek kaydı ile destekten yoksun kalma tazminatı talep etmek hakkına sahiptir. Miras hakkı bulunan 25 yaşını doldurmuş her çocuk ana kural olarak destek kaybına uğramayacaktır. Yine evlenmiş olan her çocuk destek kaybına uğramayacaktır. Görüleceği üzere bir kimseye mirasçı olmak ile o kimsenin destek olduğu kişiler birbirlerinden farklıdır.
Meydana gelen kaza sebebi ile vefat eden kişinin desteğini kaybettiğini iddia ederek tazminat talebinde bulunulması halinde, Yargıtay Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihadı gereğince, (Hukuk Genel Kurul kararları da aynı yöndedir) desteğini yitirdiğini iddia eden kişi, mirasçı olup olmadığına bakılmaksızın üçüncü kişi olarak kabul edilmektedir. üçüncü kişi olması sebebi ile miras bırakanın kusurunun da önemi bulunmamaktadır.
6098 sayılı yasanın 53/3 maddesine göre ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar destekten yoksun kalma tazminatı olarak talep edilebileceği, 2918 sayılı yasanın 99/1 maddesi ve poliçe genel şartları B.2.b Maddesine göre sigortacılar hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağının veya bilirkişi raporunun, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarı hak sahibine ödemek durumundadırlar.
2918 sayılı yasanın 85. Maddesine göre bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi doğan zarardan müşterek müteselsilen sorumlu olurlar bu nedenle araç maliki olarak davalı meydana gelen zarardan kusursuz tehlike sorumluluğu gereği sorumludur. 2918 sayılı KTK ‘nun 91. Maddesine göre “işletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin birinci fırkasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.”
5684 sayılı Sigorta Kanununun 14. maddesinde …nın oluşturulma amacı ve hangi hallerde başvuru yapılacağı düzenlenmiştir. Kanunun 14/lmaddesine göre; Bu Kanunun 13 üncü maddesi, 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları bu Kanunla mülga *21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas \edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak aşağıdaki koşulların oluşması Ihalinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat tmiktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği nezdinde … oluşturulur. Yasanın 14/2/b maddesinde ‘(bj Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için, “…na başvuru yapılacağı düzenlenmiştir.
…na yapılan başvurular sebebiyle yapılacak tazminat ödemelerinde “ilgili zorunlu sigortanın” teminat miktarları dikkate alınmaktadır. … Yönetmeliğinin 9/1/b maddesinde de yasanın 14/2/b mad. yapılan düzenlemenin aynısı yer almıştır.
Destekten yoksun kalma tazminatı, B.K’nun 45/11. maddesinde düzenlenmiş olup; “Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir.” şeklinde hükme bağlanmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. KTK, BK, Poliçe Genel Şartları ve Yargıtay HGK kararları nazara alındığında; kendi kusuru ile trafik kazasında ölen sürücünün desteğinden yoksun kalan davacı anne ve babanın, aracın trafik poliçesinden destekten yoksun kalma tazminatı talebinde bulanabilecek olup, sürücünün kusurlu olması hali, poliçe teminatının başlaması için esasen ön şarttır. Zira trafik poliçesinin sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında, işletenin hukuki sorumluluğunu teminat kapsamına alınmış olup, davacılar mirasçı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan sıfatıyla tazminat talebinde bulunmuş olduklarından, meydana gelen zarar yansıma zararı olmayıp Müteveffanın, kendisinin destek işlevi olması nedeniyle destek tazminatı bir değer değil ölümü ile doğan zarar davacıların kendi zararı olmaktadır. Dolayısıyla miras bırakanın mal varlığında doğmadığından, miras yoluyla intikal eden Bu sebeple davacı, müteveffanın ölümü dolayısıyla yasal olarak aracın trafik poliçesinden talepte bulunabilecek olup, trafik poliçesinin düzenlenmemiş olması halinde zararlarını …ndan talep edebileceklerdir.
Ancak; … Yönetmeliğinin 16. Md. de ”Rücu hakkının kullanılması” başlığı altında yer alan düzenlemede; Hesaptan ödeme yapılması halinde rücu edilecek kişiler sayılmış olup, (a) fıkrasında, “Zorunlu sigorta yaptırmayan veya geçerli teminat mtutarları üzerinden zorunlu sigortaları yaptırmayan kişilere” rücu edileceği belirtilmiştir. Yine yönetmeliğin 16/c md. de ; Zarardan sorumlu kişilere veya yükümlü sigorta şirketine,rücu edileceği düzenlenmiştir. Bu durumda sigorta yaptırmayan kişinin ölümü halinde de, murislerinin hak ve borçlarına miras yoluyla halef olan mirasçıları açılacak rücu davasının muhatabı olmaktadır. Dolayısıyla, destek zararı talep eden kişiler 3. Şahıs sıfatıyla destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecek iseler de, aynı zamanda mirasçı olmaları sebebiyle, murislerinin hak ve borçlarını devralmış İmalarından dolayı destekten yoksun kalan sıfatıyla aldıkları tazminatı, mirasçı sıfatıyla geri ödeme durumunda kalacaklarından alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının birleşmesinden söz ledilecektir. Davada davacıların mirasçılık sıfatlarının bulunduğu sabit olup, mirası reddettiklerine ilişkin bir mahkeme kararı bulunmamaktadır.
Karayolları Trafik Kanunun 99.maddesinde; “Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağım veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkat veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz is günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırlan içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar…” demektedir. Trafik Poliçesi Genel Şartları B.2 md. de aynı çerçevede düzenlenmiştir.
Tüm bu açıklamalar muvacehesinde mahkememiz dosyasında, …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın … Sigortadan … numaralı 21/06/2012/2013 tarihleri arasında geçerli KTK-ZMMS Trafik Sigortası bulunduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın trafik kazasında % 25 kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’un % 75 kusurlu olduğu, alınan bilirkişi raporlarında davacı …’un hakettiği tazminat miktarının davalı …ndan 64.849,12 TL ve davalı … Sigorta A.Ş’ den 14.631,68 TL olarak hesaplandığı, davacı anne …’un hakettiği tazminat miktarının davalı …ndan 68.473,03 TL ve davalı … Sigorta A.Ş’ den 15.449,33 TL olarak hesaplandığı, …ndan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz, … Şirketinden ödeme tarihi olan 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz göz önüne alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın kabulü ile; a) davacı … için 64.849,12 TL ‘nin …ndan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile, 14.631,68 TL ‘nin … Şirketinden ödeme tarihi olan 11/10/2013/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile alınarak davacıya verilmesine,
b)Davacı … için 68.473,03 TL ‘nin …ndan dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile, 15.449,33 TL ‘nin … Şirketinden ödeme tarihi olan 11/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 11.162,07 TL karar ve ilam harcından peşin alınan (peşinde 29,20 TL + ıslahta 558,15 TL ) toplam 587,35 TL harcın düşümü ile eksik kalan 10.574,72 TL eksik harcın davalılardan ( … Sigorta A.Ş. 1.946,80 TL’den sorumlu olmak kaydı ile ) tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.483,40 TL vekalet ücretinin davalı …ndan alınarak bu davacıya ödenmesine,
4-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak bu davacıya ödenmesine,
5-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 7.882,03 TL vekalet ücretinin davalı …ndan alınarak bu davacıya ödenmesine,
6-Davacı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı … Sigorta A.Ş. ‘den alınarak bu davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafça yapılan ( 29,20 TL peşin harç + 558,15 TL ıslah harcı + ilk masraf 33,50 TL + bilirkişi ücreti 2.400,00 TL + 242,75 TL posta masrafı ) toplam 3.263,60 TL yargılama giderinin davalılardan ( … Sigorta A.Ş. 600,82 TL’den sorumlu olmak kaydıyla ) alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
9-Davalı …nca yapılan 50,00 TL yargılama giderinin 9,20 TL’sinin … Sigorta A.Ş.’den alınarak bu davalıya verilmesine, geriye kalan kısmı kendi üzerinde bırakılmasına,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 11/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/285 Esas
KARAR NO : 2019/113 Karar

TASHİH ŞERHİ

Hüküm kısmının 1 numaralı bendinde sehven yazılan ” ….11/10/2013/2016…” ibaresinin “….11/10/2013…” şeklinde düzeltilerek hükmün tashihine karar verilmiştir. 20/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır