Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/254 E. 2018/630 K. 23.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/254 Esas
KARAR NO : 2018/630

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/03/2016
KARAR TARİHİ : 23/05/2018
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 11/08/2014 tarihinde … Turizm Cad. Belediye kavşağında meydana gelen çift taraflı yaralanmalı maddi hasarlı trafik kazasının yapılan inceleme ve araştırmasında İleribaşı istikametinden belde içine seyreden tescilsiz otomobil sürücüsü …’nin belirtilen viraja geldiğinde hızırı azaltmaması ve direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu karşı yöne geçerek, karşı yönden gelen … sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün ön tarafından çarpması ile kazanın meydana geldiğini, kazada otomobilin ikiye bölünerek parçalandığı kanaatine varıldığını, kazanın meydana gelmesinde tescilsiz araç sürücüsü …’nin 2918 sayılı KTK’nın 84-7. maddesindeki kuralları ihlal ettiği için … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığı kanaatine varıldığını, kazada müvekkilinin desteği …’nin aynı gün kaldırıldığı hastanede vefat ettiğini, …’nin, kaza tespit tutanağı ve Savcılığın kararına göre, kazada tam kusurlu olduğu müvekkillerinin, müteveffanın vefatı ile desteğinden yoksun kaldıklarını, müvekkillerinin kusurunun müvekkillerine yansıtılmaması gerektiğini, buna ilişkin Yargıtay Genel Kurulunun 22.2.2012 tarih ve 2011/17-787, 2012/92 K. ve 2.2.2011 tarih ve 2010/4-712 E., 2011/4 K. sayılı sayılı kararlarından bahsetmiş, …’nin hakimiyetindeki tescilsiz aracın ZMMS’nın olmadığını belirterek, sonuç olarak; 6100 sayılı yasanın 107. Maddesine göre müvekkillerinin zararının değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesi mümkün olduğu anda arttırılmak üzere asgari 1.000,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
dava dilekçesinde müvekkili kuruma husumet yöneltilmesine sebep olan aracın tescilsiz olduğunun belirtildiğini, tescilsiz bir aracın sigortasız olmasının da kaçınılmaz olduğundan davanın reddine karar verilmesini, kazaya karışan aracın tescilsiz ve plakasız olup, hiçbir sigorta kaydının tespit edilemediğinden, zorunlu trafik sigortası yaptırmak zorunda olmayan araçlardan olup, hesabın sorumluluğuna gidilemeyeceğini zira tescilsiz bir aracın zaten trafiğe çıkartılmaması gerektiğini, davacıların murisi gerçekleşen kazada tam kusurlu olduğundan, tazminat koşulları sağlanmamış olduğundan, davanın esastan reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile, yapılacak bir ödeme halinde dahi BK’nun 135 maddesi gereği, alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden, söz konusu davanın reddinin gerektiğini, davanın açılmasına müvekkili kurumun sebep olmaması nedeni ile herhangi bir temerrüdünün de söz konusu olmadığını, faiz başlangıç tarihi ve türünün kabul edilemez olduğunu belirterek, sonuç olarak davanın reddi ile masraf ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini savunmuştur.
Uyuşmazlık trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatına dayalı rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Davacıların aile nüfus kayıt örneği UYAP üzerinden çıkartılarak dosyamız arasına alınmıştır.
Dava konusu trafik kazasına ilişkin … Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma no.lu dosyası UYAP üzerinden celp edilmiştir. Yapılan soruşturma neticesinde … plâkalı otobüs sürücüsünün kazanın meydana gelmesi ve ölenin hayatını kaybetmesi bakımından şüphelinin trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiği hususunda delil elde edilemediği ve şüpheli üzerine atfı kabil kusur tespit edilemediğinden, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmıştır.
Davalı Güvence Hesabına yazılan müzekkere cevabında, dava konusu kazaya ilişkin davacıların Güvence Hesabına dava öncesi bir başvurusu bulunmadığından, açılmış bir hasar dosyası ve ödeme bulunmadığı bildirilmiştir.
Kazanın oluşumunda kazaya karışan tarafların kusur oranları ile, davacının talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması için bir trafik, bir aktüerya bilirkişisinden alınan raporda özetle; 11.8.2014 tarihli trafik kazasının meydana gelmesinde tescilsiz (plakasız ) … marka araç sürücüsü …’nin % 100 oranında kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun olmadığını, davacı kız çocuk …’nin vefat eden baba …’nin desteğinden yoksun kalması sonucu maddi zararının 37.859,00-TL , dava dışı oğlan çocuğu …’nin olay sonucu vefat eden babası …’nin desteğinden yoksun kaması sonucu maddi zararının 48.448,00-TL dava dışı eş …’nin olay sonucu vefat eden eşi …’nin desteğinden yoksun kalması sonucu maddi zararının 226.684,00-TL olarak hesap edildiği rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu 23/06/2017 tarihli talep sonucun arttırılması dilekçesinde müvekkili …’nin müteveffanın vefatından sonra tekrar evlenmesi nedeni ile arada kalan süre için dava değerini arttırarak … için 3.500,00-TL, … için 37.859,00-TL ve … için 48.448,00-TL maddi tazminatın temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davacı …’nin 13/11/2014 tarihinde evlenmiş olması dikkate alınarak desteğin ölüm tarihi ile davacının evlendiği tarihe kadar geçen süre için davacının destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yönünden bilirkişiden alınan ek raporda özetle; davacı kız çocuk …’nin vefat eden baba …’nin desteğinden yoksun kalması sonucu maddi zararının 56.546,00-TL , dava dışı oğlan çocuğu …’nin olay sonucu vefat eden babası …’nin desteğinden yoksun kaması sonucu maddi zararının 74.194,00-TL dava dışı eş …’nin olay sonucu vefat eden eşi …’nin desteğinden yoksun kalması sonucu maddi zararının 969,00-TL olarak hesap edildiği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişiden alınan ek rapor sonrasında davacı vekili, ıslah dilekçesi sunmuş olup, ek rapor doğrultusunda talep sonucunu arttırarak … için 56.546,00-TL, … için 74.194,00-TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; olay günü davacıların desteği …’nin sevk ve idaresindeki tescilsiz aracı ile seyir halinde iken, yolun icap ve şartlarına uygun seyretmediği, kazayı önlemek için gerekli tedbirleri almadığı ya da geciktiği, kaza noktasına 18 metre uzaklıkta olan ” dur ” levhası olmasına rağmen hızını azaltmadığı, kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun olmadığı kanaatine varılmıştır. Yargıtay HGK’nın 22.02.2012 gün 2011/17-787 E. 2012/92 K. Sayılı ilamında “Davacıların ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan 3. Kişi sıfatıyla dava açtıkları, ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacılara yansıtılamayacağı; dolayısıyla tam kusurlu araç şoförünün ve onun eylemlerinden sorumlu olan işleteninin kusurunun, işletetinin desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceği bu nedenle davalı sigorta şirketinin zararının tamamından sorumlu olduğu” vurgulanmış olmakla 11/08/2014 günü meydana gelen trafik kazasında muris …’nin ölümü sebebiyle davacı eski eş …’nin 969,00-TL, davacı …’nin 56.546,00-TL, davacı …’nin ise 74.194,00-TL destekten yoksun kalma zararı oluşmuştur.5684 sayılı Sigortalar Kanununun 14/2 md sindeki “Rizikonun meydana geldiği tarihte geçerli olan teminat tutarları dahilinde sigortasını yaptırmamış olanların neden olduğu bedensel zararlar için Güvence Hesabına başvuru yapılacağı” düzenlemesi karşısında davacının zararından sakatlık teminatı limiti ile 268.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere davalı Güvence Hesabının sorumlu olduğu anlaşılmakla bilirkişi ek raporunda hesaplanan tazminat miktarları esas alınarak davacı … ve …’nin davasının tam kabulüne, davacı …’nin davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davalı vekili, her ne kadar davacının alınan ilk rapor sonrası davasını ıslah ettiği, ek raporla birlikte davasını ikinci kez ıslah ettiğini, ikinci ıslah hukuken mümkün olmadığından ıslah talebinin reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; 6100 sayılı HMK’nun 107. Maddesi uyarınca, davanın belirsiz davası olarak açıldığı, ilk verilen dilekçenin ıslah dilekçesi değil bedel arttırım dilekçesi olduğu, bedel arttırım dilekçesinden sonra davanın bir kez ıslah edilmiş olması nedeni ile davalının ıslah dilekçesine yönelik talebinin reddine karar verilmiştir.
Sigorta şirketi yönünden faiz başlangıcı (Temerrüt) tarihini hiçbir duraksamaya sebebiyet vermeyecek açıklıkta belirlenmesi gerekir. İlgililerce gerekli belgeler de ibraz edilerek 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 89,99 ve 108.maddeleri ile 3.5.1997 gün ve 22978 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Karayolları Trafik Garanti fonu Yönetmenliğinin 12,13, ve 14.maddelerinde yazılı şekilde sigorta şirketine başvurulduğu halde gerekli ödeme yapılmamışsa başvuru tarihinde sigorta şirketinin temerrüde düştüğünün kabulü gerekir. Gerekli belgeler ibraz edilmeksizin başvuruda bulunulmuş ya da hiç müracaat edilmemişse sigorta şirketinin temerrüdünden bahsedilemez. Bu durumda faiz başlangıcının; sigorta şirketi aleyhine icra takibine girişilmişse takip tarihi, dava açılmışsa dava tarihi olarak kabul ve tespiti gerekir. Bu itibarla davalı Güvence Hesabı yönünden faiz başlangıcının dava tarihi olarak kabul edilmiştir.
HÜKÜMl: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İle
Davacı … için 56.546,00 TL , davacı … için 74.194,00 TL, davacı … için 969,00 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 11/03/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gerekli olan 8.997,04- TL karar ilam harcından peşin alınan 29,20-TL ile 307,00-Tl tamamlama harcı ve 151,80, TL ıslah harcının mahsubu ile noksan kalan 8.509,04- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacılar tarafından yatırılan peşin harç, ıslah harcı ve tamamlama harcı davalı tarafça yatırılması gereken karar ilam harcından düşüldüğünden; toplam bu miktarın (488,00-TL ) davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bunun dışında davacı tarafça karşılanan 33,50- TL ilk dava gideri (başvurma ve vekalet harcı) ile 155,00-TL davetiye ve posta gideri 1.000,00-TL bilirkişi giderinden oluşan toplam: 1.188,50- TL yargılama giderinin kabul red oranı ( % 98,11 ) üzerinden hesaplanan 1.166,05- TL yargılama giderinin davalıdan tahsil olunarak davacılara verilmesine, kalanın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davacılar kendisini vekil ile temsil ettirdiği için kabul edilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 13.286,70-TL avukatlık ücretinin davalıdan tahsili ile davacılara ödenmesine,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiği için reddedilen miktar bakımından hüküm tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T’ ne göre tayin ve takdir olunan 2.180,00-TL avukatlık ücretinin davacı …’den tahsili ile davalıya ödenmesine,
6- Davacı tarafça yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip e-imzalıdır Hakim e-imzalıdır