Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/245 E. 2019/791 K. 30.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/245 Esas
KARAR NO : 2019/791

DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/05/2014
KARAR TARİHİ : 30/09/2019
Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının Şişli … İcra Müdürlüğü ‘nün… esas ve… esas sayılı dosyaları ile itirazın iptali davası açmış olduğunu, mahkemece davanın kısmen kabulü kısmen reddine karar verildiğini, bu itibarlar menfi tespit davası açtıklarını, %15 faizin kamu düzenine ve ahlak kurallarına aykırı olduğunu, bu sebeplerden dolayı faizin fahiş olduğuna karar verilmesi ve %20 den az olmamak şartıyla icra inkar tazminatına hüküm olunması talepli davadır.
Davacı vekili tarafından sunulan 31/01/2017 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; İcra Mahkemesinde yargılama devam etmekte iken satış baskısı nedeni ile bakiye dosya borcu olarak görünen 32.455,15 TL ‘nin 29/11/2016 tarihinde ödendiğini, 13/12/2016 tarihinde ise masraf olarak 4.862,25 TL ‘de ihale katılım teminat bedelinden alındığını, bu nedenle toplamda 37.317,40 TL ‘nin istirdatına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Menfi tespit davasının şartlarının oluşmadığını, İcra Hukuk Mahkemesi kararına esas bilirkişi raporunda %15 aylık faiz oranının tespitinin yapıldığı ve kooperatif kararlarına atıf yapıldığını, işletilen faiz oranı ve hesaplanan faiz tutarına dayanarak aşırı ifa güçlüğü yarattığının ileri sürülebilmesi için gerekli koşulların sağlanmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini, davacı hakkında %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; İcra edilen aylık %15 faize dayalı ve hatalı 77.742,42 TL ‘lik borcu faiz cephesi itibarıyla artan kısmının hukuka ve yasalara aykırı olduğundan icra takibine konu borç hergün değişmekte olduğundan 6100 sayılı yasanın 107 maddesine göre şimdilik 10.000 TL ‘lik kısmının fahiş faiz olarak tesbiti ve iptali talepli menfi tespit davasıdır.
Deliller; Dosya Münterecatı, İstanbul … İcra Müdürlüğü ‘nün… esas sayılı dosyası, bilirkişi incelemesi.
Mahkememize İstanbul… Asliye Hukuk Mahkemesinin… Esas…Karar sayılı görevsizlik kararı ile Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2015/7603 E. 2015/12809 Karar sayılı ilamı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmekle, dosyanın mahkememiz esasına kaydı yapıldı.
Mahkememiz dosyasından davalı tarafın ticari defterlerinin incelemesi için talimat yoluyla 07/06/2017 tarihli bilirkişi raporu alınmıştır.
01.05.2008 tarihinde açılmış bulunan itirazın iptali davasında 12.07.2010 tarihinde karar verildiği, karar da davanın kısmen kabul kısmen red edildiği, 6,289.00.TL üzerinden kesin olarak itirazın kaldırılmasına, bu rakam üzerinde %40 icra inkar tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, karar verildiği görüldü.
Davalı yanca İstanbul Şişli … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasında 45.662.74 TL için, İstanbul Şişli… İcra Müdürlüğü ‘nde … esas sayılı dosyasında 21.245,87 TL kesinleşen alacak miktarı ile masraf harçlarını kapsayan hesaplama yapılmış olduğu görüldü.
Bilirkişi tarafından davalı tarafın ticari defterlerinin incelenmesi için 06.06.2017 Salı günü saat 10.30 ‘da Kooperatif merkezine gidildiği, Ticari defterlerden 2001,2002,2003,2004 ve 2005 yıllarına ait olanların İstanbul… Ağır Ceza mahkemesinde, 2006 ve 2007 yıllarına ait olan defterlerin de Bodrum… Sulh Hukuk Mahkemesinde olduğu tespit edilmiştir.
Evraklar, belgeler ve bilgisayar kayıtlarının incelemesinde, davacının 2001 yılında kooperatife üye olduğu, evini … ‘ndan aldığı görülmüştür.
Davalı tarafın 2001 yılından 2007 yılı sonuna kadar olan süreçte aidat borç bakiyesinin 43.033,75 TL olduğu, ferdileşme ve gecikme cezasının 2.485,80 TL , yol yapım bedelinin 50,00 TL, abonman bedelinin 25,97 TL olmak üzere toplam 45.595,52 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yanın ticari defterlerinin İstanbul … Ağır Ceza ve Bodrum… Sulh Hukuk Mahkemelerinde olması sebebiyle incelenememiş olmakla birlikte davalı tarafın evrak, belge ve bilgisayar kayıtlarından yapılan tespitlerde davacının 2007 sonu itibarı ile 45.595,52 TL davalıya borçlu olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … ‘in, davalı …Kooperatifinin üyesi olduğu ve aidat borçları nedeniyle 2007/19927 sayılı dosya ile 02/11/2007 tarihinde icra takibi başlatıldığı tespit edilmiştir.
6.655,00 -TL aidat, 67,50.-TL ek ödeme, 50,00 TL yol asfalt hesabı, 264,00 TL ferdileşme hissesi borcu, 25,97 TL elektrik sözleşmesi borcu ve 38.600,00 TL aylık %15 gecikme faizi olmak üzere toplam 45.662,47 TL tutar üzerinden yapılan icra takibine davacı tarafından 12.11.2017 tarihinde itiraz edilmiştir.
Şişli… İcra Hukuk Mahkemesi tarafından yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde 13/07/2010 tarihli karar ile 2.140,00 TL aidat, 67,50 TL istinat duvarı ek ödemesi, 4.081,50 TL gecikme cezası olmak üzere toplam 6.289,00 TL tutar üzerinden takibin devamına, 2.207,50 TL asıl alacak üzerinden %40 icra inkar tazminatının davacı tarafından davalı kooperatife ödenmesine karar verilmiştir. Yine aynı kararda davalı kooperatif tarafından fazla olarak takibe konu olan 4.854,97 TL asıl alacak üzerinden hesaplanan %40 icra inkar tazminatının davalı kooperatif tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri ve vekalet ücretlerinin toplamı 561,90 TL ‘nin de davacı tarafından davalı kooperatife ödenmesine karar verilmiştir.
İstanbul … İcra Müdürlüğü tarafından borçlu davacıya gönderilen 10.02.2012 tarihli muhtırada borç miktarı 58.756,48 TL olarak yazılmış ve ekinde bulunan dosya kapak hesabında 6.289,00 TL asıl alacak, 249,04 TL tahsil harcı, 754,68 TL vekalet ücreti, 48.358,96 TL gecikme faizi, 3.104,80 TL masraf olmak üzere toplam 58,756,48 TL bakiye borç miktarı hesaplaması gösterilmiştir.
3.104,80 TL masraf tutarının içerisinde 2.515,60 TL %40 icra inkar tazminatı bulunduğu görülmekte olup, bu tutar asıl alacak üzerinden değil gecikme faizi dahil toplam 6.289,00 TL tutar üzerinden hesaplandığı için hatalıdır. Nitekim borçlu davacı vekilinin 2007/19927 sayılı dosyada yapılan hesaplamaya itiraz ederek, hesaplamanın mahkeme kararı doğrultusunda düzeltilmesini talep ettiği ve 16/02/2012 tarihinde dosya borcuna mahsuben 2.500,00 TL icra müdürlüğüne yatırdığı görülmektedir. Yatırılan tutara ilişkin reddiyat 05/04/2012 tarihinde yapılarak davalı kooperatif vekiline ödendiği görülmektedir.
İcra müdürlüğü tarafından yeniden yapılan 16/02/2012 tarihli kapak hesabında icra inkar tazminatı tutarı hesaplaması yeniden yapılarak düzeltilmiştir. 10/02/2012 tarihli kapak hesabında 48.358,96 TL olarak görülen toplam faiz miktarı 16/02/2012 tarihli kapak hesabında 17.039,78 TL olarak hesaplandığı görülmektedir.
Yine 2007/19927 sayılı icra dosyasında mevcut 14/11/2013 tarihli dosya kapak hesabında bakiye toplam borç miktarı 77.742,42 TL olarak gösterilmiş olup, davacı borçlu vekilinin bu hesaplamaya dair 03/12/2013 tarihinde icra müdürlüğüne yaptığı itiraz ve yeniden hesaplama yapılması talebi icra müdürlüğü tarafından uygun görülmemiştir.
Davacı borçlunun şikayet başvurusu üzerine İstanbul … İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas dosyası ve 30/12/2016 tarih ve… sayılı kararı ile dava konusu olayda temerrüt faizi oranının yıllık %18 olarak uygulanmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından dava dosyası üzerinde yapılan incelemede davacı borçlunun, davalı kooperatife olan asıl alacak borç tutarının 2.140,00 TL aidat ve 67,50 TL istinat duvarı ek ödemesi olmak üzere toplam 2.207,50 TL olduğu tespit edilmiştir. Asıl alacak tutarı 04/05/2010 tarihli bilirkişi raporu ile de tespit edilmiş olup Şişli … İcra Hukuk Mahkemesinin 13/07/2010 tarihli …sayılı karan ile karara bağlanmıştır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunun 120. Maddesi “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, birinci fıkra uyarınca belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşamaz. Akdi faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamızsa ve yıllık akdi faiz oranı da birinci fıkrada belirtilen faiz oranından fazla ise, temerrüt faizi oranı hakkında akdi faiz oranı geçerli olur” düzenlemesini getirmiştir.
6101 sayılı Türk Borçlar Kanunun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 7. Maddesinde “Türk Borçlar Kanununun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76 ‘ncı, faize ilişkin 88 ‘inci, temerrüt faizine ilişkin 120 ‘nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138 ‘inci maddesi, görülmekte olan davalarda da uygulanır.”hükmü yer almaktadır.
Her ne kadar davalı kooperatifin 28/04/2002 tarihli genel kurulunda “aidatlarını zamanında ödemeyen üyelerden aylık %15 gecikme cezası alınması” yönünde karar alınmış olsa yukarıda bahsi geçen 6093 sayılı TBK ve 6101 sayılı Kanunun amir hükümleri çerçevesinde süresinde ödenmeyen aidatlar için uygulanabilecek temerrüt faiz oranının, ilgili dönemdeki yasal faiz oranının yüzde yüz fazlasını aşmaması gereklidir. Dava konusu takip tarihi 02/11/2007 itibariyle yasal faiz oranı yıllık %9 olarak belirlenmiş olup, asıl alacak tutarına uygulanması gereken yasal faiz oranı yıllık %18 olmalıdır.
Davalı kooperatifin, davacı üyesinden talep edebileceği asıl alacak toplamı 2.207,50 TL ve bu tutara aidat borcunun kesinleştiği tarihten icra takip tarihine kadar işletilebilecek temerrüt faiz tutarı 422,09 TL olmaktadır. Yasal takip tarihi 02/11/2007 tarihinden başlamak üzere asıl alacak tutarı 2.207,50 TL için yıllık %18 oranı üzerinden temerrüt faizi hesaplamak mümkündür.
Davacı borçlu dava konusu olay kapsamında icra müdürlükleri vasıtasıyla ödemeler gerçekleştirildiğini belirtmektedir. Dava dosyasının incelenmesi sonucunda, davacı borçlunun 16/02/2012 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğüne 2,500,00 TL tutarında ödeme yapmış olduğu tespit edilmiştir.
Davacı borçlunun dilekçelerinde beyan ettiği 26/06/2016 tarihli 15,120,27 TL, 29/11/2016 tarihli 32.455,15 TL ve 13/12/2016 tarihli 4.862,25 TL tutarlarındaki ödemelere dair dava dosyası içerisinde herhangi bir belge görülmemiştir.
Davalı kooperatifin, davacı … ‘ten aidat karşılığında 2.207,50 TL asıl alacağı bulunduğu,
Asıl alacak tutarına aidat borçlarının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar toplam 422,09 TL temerrüt faizi hesaplanmasının mümkün olduğu,
2.207,50 TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında yasal faiz hesaplanması gerektiği,
Vekalet ücreti ve diğer dava masraflarına dair takip tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faiz hesaplanmasının mümkün olduğu,
Davacı tarafından talep edilen, hesaplamadan fazla ödemeye dair istirdat talebinin yerinde görülmesi halinde İcra Müdürlüğü marifetiyle yeniden hesaplama yapılmak suretiyle davacı tarafa iade edilmesi gereken tutarın ve bu tutar üzerinden hesaplanacak yasal faiz tutarının tespitinin mümkün olduğu anlaşılmıştır.
Tarafların bilirkişi raporuna beyan ve itiraz dilekçeleri göz önüne alınarak dava dilekçesindeki fahiş faiz olup olmadığı var ise miktarının belirlenmesi davacının rapora itirazında bildirdiği 37.317,40 TL ‘nin ana para mı faiz mi olduğunun tespiti için ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememiz tarafından 25/10/2018 tarihli bilirkişi ek raporu alınmıştır.
Davalı …Kooperatifinin, davacı …’ten aidat karşılığında 2.207,50 TL asıl alacağı bulunduğu,
Asıl alacak tutarına aidat borçlarının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar yıllık %18 yasal faiz oranına göre toplam 422,09 TL temerrüt faizi hesaplanmasının mümkün olduğu ve dava konusu olayda aylık %15 oranı üzerinden hesaplanan 4,081.50 TL faiz tutarının çok fazla (fahiş) olduğu.
2.207,50 TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında yasal faiz hesaplanması gerektiği, dava konusu olaydaki icra takiplerinde hesaplamaya esas alınan aylık % 15 faiz oranının çok fazla (fahiş) olduğu,
Davacı borçlunun 26/09/2016 tarihinde 3,653,79 TL ve 29/11/2016 tarihinde 32,455,15 TL olmak üzere toplam 36.108,94 TL tutarında borcundan fazla ödeme yaptığı, bu fazla ödemenin yersiz/hatalı hesaplanan faiz tutarlarına isabet ettiği ve davacının fazla ödemeye dair istirdat talebinin yerinde görülmesi halinde davacı tarafa iade edilmesi gereken tutar üzerinden ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz hesaplanmasının mümkün olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememiz tarafından davalı vekilinin 06/06/2017 tarihli bodrumdan talimatla alınan rapor ile 26/03/2018 tarihli rapor arasında çelişki olduğuna dair beyan ve itirazları ile davacı vekilinin 22/10/2018 günlü bilirkişi raporuna beyanları göz önüne alınarak ikinci ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, 12/06/2019 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu alınmıştır.
Dava dosyası, ekleri, daha önce alınmış bilirkişi raporları, tarafların delil ve beyanları dikkate alınmak suretiyle dava konusu olayda; Davalı …Kooperatifinin, 2.207,50 TL asıl alacağı bulunduğu,
Asıl alacak tutarına aidat borçlarının kesinleştiği tarihten, takip tarihine kadar yıllık %18 yasal faiz oranına göre toplam 422,09 TL temerrüt faizi hesaplanmasının mümkün olduğu ve dava konusu olayda aylık %15 oranı üzerinden hesaplanan 4.081,50 TL faiz tutarının çok fazla fahiş olduğu,
2.207,50 TL asıl alacak tutarı üzerinden takip tarihinden itibaren yıllık %18 oranında yasal faiz hesaplanması gerektiği, dava konusu olaydaki icra takiplerinde hesaplamaya esas alınan aylık % 15 faiz oranının çok fazla (fahiş olduğu),
Davacı borçlunun 26/09/2016 tarihinde 3.653,79 TL, 29/11/2016 tarihinde 32.455,15 TL ve 12/12/2016 tarihinde 4.862,25 TL olmak üzere toplam 40.971,19 TL tutarında borcundan fazla ödeme yaptığı, bu fazla ödemenin yersiz/hatalı hesaplanan fazla ödemeye dair istirdat talebinin davacı tarafa iade edilmesi gereken tutar üzerinden ödeme tarihlerinden itibaren yasal faiz hesaplanmasının mümkün olduğu bilirkişi raporuyla tespit edilmiş olup, davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile davacının davalıya 37.317,40 TL borçlu bulunmadığının tespitine, 32.455,15 TL ‘nin 29/11/2016, 4.862,25 TL ‘nin 12/12/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-Davanın ıslah dilekçesi doğrultusunda kabulü ile davacının davalıya 37.317,40 TL borçlu bulunmadığının tespitine, 32.455,15 TL ‘nin 29/11/2016, 4.862,25 TL ‘nin 12/12/2016 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli 2.549,15 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 170,80 TL harcın düşümü ile eksik kalan 2.378,35 TL harcın davalıdan tahsili ile maliyeye gelir kaydedilmesine,
3-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 4.454,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafça yapılan ( 170,80 TL peşin harç + ilk masraf 29,00 TL + bilirkişi ücreti 1.000,00 TL + 1.106,95 TL posta masrafı ) toplam 2.306,75 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 30/09/2019

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır