Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/218 E. 2018/970 K. 12.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/218 Esas
KARAR NO : 2018/970

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
KARAR TARİHİ : 12/09/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08.10.2013 tarihinde, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobili ile … kuzey yan yoldan … istikametine seyir halinde iken … Sokak kavşağına geldiğinde karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili …’na çarpması sonucu, yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin yaya konumunda olduğunu, kaza tespit tutanağında belirtildiği üzere; … plakalı araç sürücüsü …, 2918 sayılı KTK’nın madde 52/1-a bendinde yer alan “Sürücüler: Kavşaklara yaklaşırken,dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak zorundadırlar.” kuralını ihlal ettiğinden kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin söz konusu kaza dolayısıyla yaralandığını, … Hastanesinde tedavi altına alındığını, Adli Tıp Kurumu tarafından verilen 08.11.2013 tarihli … sayılı raporda müvekkilinin vücudunda saptanan kırıkların hayat fonksiyonlarını ağır (4) derecede etkileyecek nitelikte olduğunun belirtildiğini, kaza nedeni ile başlatılan soruşturma neticesinde … Sulh Ceza Mahkemesinin … Esas numarası ile “kemik kırığına yol açacak nitelikte taksirle bir kişinin yaralanmasına neden olma” suçundan yargılama başlatılmışsa da … Karar Numaralı kararı ile Kamu Davasının Düşürülmesi Kararı verildiğini, kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın, davalı …Anonim Şirketi’ne … numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (trafik) sigorta poliçesi ile kaza tarihinde sigortalı bulunduğunu, müvekkilinin 03.02.1996 doğumlu olduğunu, kaza tarihi itibariyle 17 yaşında ve öğrenci olduğunu, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenmesi gereken işgücü kaybından doğan toplam 1.000,00-TL daimi maluliyet(sakatlık) tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, KTK’nun 91 ve 85. Maddelerine göre, trafik sigortaları, işletenlere düşen sorumlulukları karşılamak üzere yapıldığını, sigortalı aracın sürücüsünün kusuru yoksa, işletene düşen bir sorumluluğun da olmadığını, öncelikle kusur tespitinin yaplıması gerektiğini, müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğinden dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini savunmuştur.
Davacı vekili UYAP’dan gönderdiği 27/07/2018 tarihli dilekçe ile; davadan ve dava konusu tüm haklarından, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarınızdan [adı geçen davalı ve fer’i müdahilin sigortacıları, reasürörleri, halefleri veya vekilleri dahil] ve bunların faiz, masraf ve ücreti vekalet dahil tüm ferilerinden, kayıtsız, şartsız ve gayrikabili rücu olarak, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın, müvekkili ile mutabık kaldıkları üzere, müvekkili ve şahsı adına tamamen feragat etiğini, davanın feragat nedeni ile reddine karar verilmesini talep ettiği, vekaletnamesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalı vekili ise UYAP’dan gönderdiği 11/09/2018 tarihli dilekçe ile, sulh anlaşması uyarınca aleyhlerine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
6100 Sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 35.90-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20-TL nin düşümü ile eksik kalan 6,70-TL bakiye ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili masraf ve vekalet ücreti talebinin bulunmadığını beyan ettiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır