Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/19 E. 2023/427 K. 29.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/19 Esas
KARAR NO : 2023/427
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 29/05/2023

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesinden doğan zararının, şimdilik 50.000 TL oranındaki kısmını, dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalıdan tahsilini talep ettiğini, davacının 30 yıldan beri karavan üretim ve satışı ile ilgili olarak uluslarası ticaret yapan bir firma olduğunu, davacının işi gereği üretim ve satışlarını gerçekleştirebilmesi için yasal zorunluluklar gereği denetim ve belgelendirme hususunda bağımsız bir kuruluş tarafından ürünlerini kontrol edilmesi ve onaylanmasının gerektiğini, bu zorunluluk nedeniyle davacının davalı ile … kapsamında 01 sınıfı bir tip yarı römork için sunulacak test ve tam araç tip onayı kapsam genişletme hizmeti sağlanması amacıyla 1.10.2013 tarihli sözleşme imzaladığını, sözleşme gereği olarak davalı, kendi bünyesinde bulunan konusunda gerekli yeterliklere sahip bir uzman tarafından sunulacak olan … direktifi kapsamında 01 sınıfı bir tip yarı römork için sunulacak test ve tam araç tip onayı kapsam genişletme hizmetini üstlenmiş, yine bu kapsamda davalı test aracının belirlenmesi, test prosedürünün belirlenmesi ve yönetimi, ilgili direktif veya regülasyonlara göre davalı uzmanları tarafından testlerin yapılması veya nezaret edilmesi, müşteri bilgi dokümanın kontrol edilmesi, test raporlarının hazırlanması, başvuru dokümanlarının onay kuruluşuna iletilmesi hizmetlerin yerine getirilmesinin kararlaştırıldığını, -sözleşme gereği olarak, davacı tarafından sözleşme bedelinin yarısı davalıya ödenmiş, sözleşme bedelinin ödenmesinden sonra, davalının görevlendirdiği teknik personel nezaretinde davacı iş yerinde gerekli test işlemleri yapılmış, iş yerinin fiziki ve hukuki durumu incelenmiş ve gerekli test raporlarının hazırlanması ve bu test raporlarını onay kuruluşuna iletilmesi aşamasına geçildiğini, 1.10.2013 tarihli sözleşme kapsamında, davalının taahhüt ettiği hizmetin ve işin niteliği ve ticari teamüller gereği en fazla dört ay gibi bir sürede tamamlanması gereken bu süreç sözleşmesinin imzalanmasından itibaren on ay gibi bir süre geçmesine rağmen tamamlanmamış ve davacı müvekkili herhangi bir bilgi de verilmediği, yani 2008 yılında aynı kuruluş tarafından davacı firmanın … 1200 modeli üç ay gibi bir sürede onay sürecinden geçmiş ve gerekli … belgelerinin taraflarına teslim edildiğini, bu süre emsal kabul edilerek, üç ay gibi bir sürede evrak teslim edilmek üzere söz konusu anlaşma yapıldığını; bu nedenlerle davacı tarafından davalıya …. Noterliğinin 11.09.2014 tarihi ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 1.10.2013 tarihli sözleşme gereği davacı tarafından tüm yükümlülüklerini yerine getirmiş olmasına rağmen, gerekli test ve raporlama sürecinin neden uzadığını, başvuru dokümanlarının onayı için ilgili kuruluşa sunulup sunulmadığını, COC belgesinin hangi tarihte ulaştırılacağı ile COC belgesinin bir hafta içerisinde davacıya ulaştırılması aksi taktirde sözleşmenin fesh edilerek kanun yollarına başvurulacağı ihtar ve keşide edildiğini; ihtar üzerine 29.09.2014 tarihinde davalı tarafından davacı firmaya bir özür yazısı yollandığını, bu yazı ile davalı 1.10.2013 tarihli sözleşme gereğince … direktifi kapsamında sunulacak teknik servislik hizmetinin zamanında yapılmamasından dolayı özür dilediğini ve hizmetin tamamlanması için sürecin yeniden başlatılarak mümkün olan en kısa sürede işlemlerin tamamlanmasının sağlanacağının bildirildiğini; davalının, özür yazısı ıle, sözleşmenin ifa edilmemesindeki kusurunu açık bir şekilde kabul etmiş olmasına rağmen, kendi kusuru ile neden olduğu davacının sözleşme yükümlerini yerine getirmemesinden doğan zararları ile ilgili herhangi bir ödeme yapmadığını; bu durum karşısında Polonya, Yunanistan, İngiltere ve Fransa gibi ülkeler tarafından, davacıya verilmiş olan davaya konu … tipi yurtdışı karavan siparişleri anlaşmaya varılan tarihlerde davalının sözleşme yükümlülüğünü yerine getirmemesi ve bu nedenle gerekli onay belgelerinin düzenlememesi sebebiyle iptal edildiğini, davacı firma davalının dava konusu sözleşme gereği taahhüt ettiği onay belgesi tesliminde gecikmeleri nedeniyle, 2013-2014 senelerinde en az 90 adet … modeli yurtdışı satışını davalının COC belgesi düzenlememesi sebebiyle gerçekleştiremediğini; ıptal edilen siparişler ve ticari itibarının zedelenmesi karşısında, davacı davalıya karşı …. Noterliğinin 26.09.2014 tarihli ve … yevmiye sayılı ihtarnamesini keşide ederek, davalının sözleşme hükümlerini yerine getirmemesinden ötürü, 1.10.2013 tarihli sözleşmeyi haklı nedenle tek taraflı olarak fesh ettiğini; davacının, zararlarının artmasına engel olmak amacıyla acilen, diğer bir bağımsız belgelendirme ve onay firması olan TüvSüd ile anlaşma yaptığını ve davalıdan alınamayan gerekli onay belgesi üç ay içerisinde tamamlanarak davacı firmaya ulaştırıldığını; davacının zedelenen itibarının yanı sıra, davacı ile Yunanistan Zambetas isimli firma arasında, … adlı modelden on adet sipariş verilen sipariş sözleşmesi gereğince üretime başladığın, ancak davalının kusuru ve sözleşme yükümlerini yerine getirmemesinden dolayı siparişi iptal edildiğini, davac0on zararının 7.995,90 Euro beherinden topla 79.759 Euro olduğunu; yine davacı ile İngiltere … isimli firma arasında … adlı modelden on adet sipariş anlaşması yapılmış olduğunu, verilen siparişler üzerine müvekkil firma sipariş sözleşmesi gereğince üretime başladığını, ancak davalı kusuru ve sözleşme hükümleri yerine getirmemesinden dolayı siparişin iptal edildiğini, beheri 7.586.20 Euro’dan olmak üzere toplam kaybın 75.862 Euro olduğunu; yine davacı ile Fransa … isimli firma arasında … adlı modelden 8 adet sipariş anlaşması yapılmış olduğunu, verilen siparişler üzerine müvekkil firma sipariş sözleşmesi gereğince üretime başladığını, ancak davalı kusuru ve sözleşme hükümleri yerine getirmemesinden dolayı siparişin iptal edildiğini, beheri 8.473,60 Euro’dan olmak üzere toplam kaybın 67.778 Euro olduğunu; yine davacı ile … isimli kişi arasında … adlı modelden bir adet sipariş anlaşması yapılmış olduğunu, verilen siparişler üzerine müvekkil firma sipariş sözleşmesi gereğince üretime başladığını, ancak davalı kusuru ve sözleşme hükümleri yerine getirmemesinden dolayı siparişin iptal edildiğini, bir adet karavan değeri olan 13.940 Euro zarara uğradığını; diğer bir zararı ise sipariş iptalleri sebebiyle uğradığı maddi zararların yanında, mevcut bayiliklerin de iptal edilmiş olması ve bu durumun, davacının gerek ulusal, gerekse uluslararası ticari hayatında ticari itibarini zedelenmesine ve marka değerinin azalmasına sebebiyet verdiğini, burada büyük bir zarar ve acı olduğunu, manevi zarar tazmini talebinde bulunduklarını; iptal edilen siparişler neticesinde davacının uğradığı zararların şimdilik 10.000 TL maddi tazminat ile birlikte itibar ve marka değerini zedelenmesi ile ilgili olarak 40.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000 TL bir tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
22/06/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: İşbu davadaki dava dilekçesindeki manevi tazminat istemlerinin aynen baki kalmak üzere ve bu dava konusu olaya ilişkin sair tüm istem, talep, ek dava vb hakları da saklı kalmak kaydıyla; yukarıda beyan ettikleri 148.919,49-TL maddi tazminat alacaklarının farkının dava dilekçelerinde maddi tazminat için talep ettikleri miktarlara eklenerek; maddi tazminat alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek oranda ticari faiziyle davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının üreteceği karavanların … standartları doğrultusunda testlerinin yapılması ve denetimler sonucuna göre Avrupa Birliği satış yeterlik belgesi verilmesi için davalı ile 1.10.2013 tarihinde sözleşme imzaladığını, davalının testleri tamamlayıp raporları onay kuruluşuna iletmesinde geciktiğinim 11.09.2014 tarihinde ihtarname ile testlerin hangi aşamada olduğu konusunda bilgi istediklerini, cevap alamadıklarını, bu sebeple 26.09.2014 tarihli ihtarname ile taraflar arasındaki sözleşmeyi fesh ettiklerini, kalite kontrol bilgilerini zamanında alamadıkları için kendilerine verilen siparişler üretmede ve teslimde geciktiklerini, bu yüzden siparişlerin iptal olduğunu sipariş iptal edildiğini, maddi zararlarının 10.000 TL kısmını ve ayrıca 40.000 TL manevi tazminatın kendilerine ödenmesini istediklerini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, kötüniyetli olarak gerçeğe, hukuka ve mevzuata aykırı açılmış davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, ımzalanan 1.10.2013 tarihli sözleşmenin 2.4 maddesinde, müşterinin yükümlülükleri arasında “ilgili direktif veya regülasyona göre hazırlanmış bilgi dokümanın ve aksam onayı başvuru
evrakının ekleri ile birlikte davalı uzmanına test öncesinde gönderilmesi” şartının bulunduğunu; sözleşmenin bu şartına rağmen davacı bu maddede belirtilen ve test raporları için gerekli olan belgelerin tümünün davalıya zamanında göndermediğini, taraflar arasındaki sözleşme 1.10.2013 tarihinde imzalanmasını ve söz konusu belgeler davalı tarafından defalarca davacıdan talep edilmiş olmasına rağmen, davacı söz konusu dokümanların tümünü sözleşmenin imzalanmasından on ay sonra, 15/7/2014 tarihinde gönderdiğini, bu sebeple davalının taraflar arasındaki sözleşmeyle üzerine aldığı yükümlülüğü en erken 15.07.2014 tarihinden itibaren ifa edebilecek duruma geldiğini, davacı da bu zaman zarfında gecikmenin kendi kusurundan kaynaklandığını bildiği için sözleşmenin imzalanmasının üzerinden on ay geçmesine rağmen, davalı şirkete herhangi bir ihtar veya uyarıda bulunmadığını, aksi olsaydı, yani gecikmenin kusurlu davacıda değil de, davalı şirkette olsaydı, davacı sözleşmenin imzalandığı 1.10.2013 tarihinden dört veya beş ay sonra davalı şirkete bir ihtarname göndererek testin akıbetini veya gecikmenin nedenini sormasının bekleneceğini, davacı daha önce yine davalıya yaptırmış olduğu testden bildiği üzere, bir teknik denetim test karavanların … standartları doğrultusunda olan teslim sürecinin yaklaşık dört ay civarında sürdüğünü, bu durumda davacı, taraflar arasındaki sözleşme gereği yükümlülüklerini 15.07.2014 tarihinde yerine getirmesi, yani davalı şirketin testlerinin tamamlanması ve belgelerin hazırlanması için, dokümanların tümünü 15.07.2014 tarihinde davalıya teslim etmesi nedeniyle, söz konusu teknik denetimin en erken bitirebilme imkanının 15.11.2014 tarihinden önce olamayacağını, ancak davacı gerekli dokümanların tümünü on ay geç teslim ettikten ve gecikmenin kendi kusurundan kaynaklandığını bildiği için, evrakı teslim ettikten üç ay sonra 11.09.2014 tarihinde davalı şirkete bir ihtarname göndererek, durumu sorduğunu, davalıya 15.09.2014 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı davacıya bir yazı göndererek durumu açıklamak üzereyken, davacının cevabı beklemeden kötüniyetli olarak 26.09.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeyi fesh ettiğini bildirdiğini, davalının ise davacıya, 9.09.2014 tarihinde cevap yazarak her ne kadar gecikme davacının kusurundan kaynaklanmış olsa da, iş yaşamanın gerektirdiği profesyonel nezaketle, testlerini en kısa sürede tamamlayacağımı bildirdiğini, davalının 1.10.2014 tarihinde söz konusu fesih yazısını teslim aldığını, görüldüğü üzere davacının, taraflar arasındaki sözleşme gereği üzerine aldığı yükümlülükleri çok geç olarak sözleşmenin imzalanmasının üzerinden on ay geçtikten sonra 15.07.2014 tarihinde yerine getirmesine ve bir teknik denetim test süresinin sürecinin yaklaşık dört ay civarında olduğunu bilmesine rağmen 11.09.2014 tarihinde gönderdiği ve 15.09.2014 tarihinde davalı şirkette de belli onları iddianameye davalı şirketçe verilen cevabı beklemeden 26.09.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmeye fesh ettiğini, TMK m. 2 hükmünü açıklayarak, maddi ve manevi tazminat taleplerinin mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, kimse kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceğini, gecikmede davalı şirketin kusurlu olduğunu kabul etseler bile, davacının araçlarının testten geçme garantisi bulunmadığını, testten geçme garantisi olmadığı için henüz üretip satma lisansı olmayan bir araç için siparişler alınmasının da basiretli bir tacire uymayan bir davranış olduğunu, yeterlilik belgeleri olmayan bir araç için sipariş alınması ve sonradan yeterlik belgeleri olmadığı için araçların siparişlerinin iptal edilmesi yüzünden zarara uğranıldığı iddiasının destekten yoksun olduğunu, bu sebeplerle davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacının bir an için zarara uğradığı kabul edilse bile, zarar hesaplama yöntemleri de hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davacı 90 adet araç satmayı planladıklarını ve testlerdeki gecikme yüzünden 90 adet araç satamadıklarını iddia ettiğini, bu iddianın da yüzeysel olmaktan öteye gidemediğini, siparişlerin iptal edildiği belirtilen yazılarda toplam 28 adet aracın siparişinin iptal edildiğini, testlerin tamamlanması halinde yeniden sipariş verilebileceğinin bildirildiğini, görüldüğü üzere davacının delillerinden anlaşılacağı üzere, sipariş iptali 90 adet değil, 28 adet olduğunu, üstelik testler tamamlandığında siparişlerin yenileneceğini, bu sebeple davacının hiçbir satış kaybına veya zarara uğramadığını, burada dikkat edilecek diğer bir husus ise, siparişi iptallerinin 2014 Eylül ayının ortalarından sonra olması, davacının sözleşmeyi hemen bu sipariş iptallerinin akabinde fesh etmesi, başka bir denetim firmasına üç ay içinde testini yaptırması ve davalı şirketten de, yaratmaya çalıştığı zararlarının tazminini istemesi davacı şirket zorlama ile zarar yaratmaya ve yarattığı zararı da davalı şirkete yüklemeye çalıştığını, davacının iddialarını kabul etmediklerini, davacı uğradığını iddia ettiği zararı hesaplarken, araçların satış fiyatlarını hesaplamış olduğunu, oysa zarar hesabında, üretim, komisyon, nakliye ve satış maliyetleri çıkarıldıktan sonra kalan net miktar zarar kalemi olarak hesap edilmesi gerektiğini, davacı araçların perakende satış fiyatlarını zarar olarak hesapladığını, bunun tamamen yanlış olduğunu, ayrıca davacının yıllık üretim kapasitesi raporu istenip, 90 araç üretme kapasitesinin olup olmadığının kontrol edilmesi gerektiğini, davacı diğer cins araçlarını üretip sattığını, dava konusu araçlardan diğerleri ile birlikte 90 adet üretip satıp satmayacağını tespit edilmesi gerektiğini, tüm bu hususlar tespit edilmeden, davacının uğradığı zarar, iddiadan öteye geçmediğini, davanın reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; Taraflar arasında akdedildiği ifade edilen 01 sınıfı 1 tip yarı römork için sunulan test ve tam araç tip onayı kapsam genişletme hizmet sözleşmesi kapsamında hizmetin süresinde yerine getirilip getirilemediği bundan dolayı davacının bir zararının olup olmadığı varsa miktarının tespğiti, yine sözleşmenin davacı tarafıan haklı olarak feshedilip edilmediği, sözleşmenin haklı olarak feshedildiğinin kabul edildiği takdirde sözleşmenin feshinin davacının güvenini ve itibarını zedeleyip zedelemediği işin gecikmesinin kabulü halinde sipariş iptal edilen durumların olup olmadığı, iptal nedeniyle bir zararın olup olmadığı hususlarının tespiti noktalarında toplandığı anlaşıldı.
Deliller: Dosya içerikleri, Bilirkişi raporları,
Mahkememize … Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/… Esas 2015/… Karar sayılı yetkisizlik kararı ile Mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz 2016/19 Esasına kaydedilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 25/10/2017 tarihinde bilirkişi heyet raporu alınmıştır.
Raporda:
Taraflar arasında geçerli sözleşme konusu testin gecikmesinde ve davacı şirketin zararının oluşmasında davalı şirketin % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu,
Davacı şirketin toplam 28 adet karavan satışı iptaline maruz kaldığı,
Davacı şirketin maddi zararının resmi defterlerinin mahallinde incelenmesi ve vergi dairesine verdiği Kurumlar vergisi beyannamelerindeki mali tablolara göre 65.962,92 TL olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 29/08/2018 tarihinde yeni bir bilirkişiden, bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Taraflar arasında geçerli sözleşme konusu testin gecikmesinde ve davacı şirketin zararının oluşmasında davalı şirketin % 66 oranında kusurlu olduğu,
Davacı şirketin toplam 28 adet karavan satışı iptaline maruz kaldığı,
Davacı şirketin maddi zararının resmi defterlerinin mahallinde incelenmesi ve vergi dairesine verdiği Kurumlar vergisi beyannamelerindeki mail tablolara göre 104.886,86.-TL olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 08/06/2020 tarihinde yeni bir heyetten bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Taraflar arasında geçerli sözleşme konusu testin gecikmesinde ve davacı şirketin zararımn oluşmasında davalı şirketin % 100 oranında tamamen kusurlu olduğu, bu noktada heyetimizin İlk bilirkişi raporu ile mutabakat içerisinde olduğu;
Davalı şirketin marka değer kaybının 100.000 (yüzbin) T.L. ile 150.000 (yüzellibin) T.L. aralığında olduğu, tek bir rakamın kullanılması zaruri ise 125.000 (yüzyirmibeşbin) T.L.’nin kullanılmasının uygun olacağı tespit edilmiştir.
Mahkememiz dosyasından 16/02/2023 tarihinde yeni bir bilirkişiden, bilirkişi raporu alınmıştır.
Raporda:
Davacı ve davalı müterafik sebep olma (müterafik kusurlu) ile, meydana gelen zararlı sonuçtan, 28/8/2018 tarihli Bilirkişi Raporunda da, testin gecikmesinde davalı şirketin %66 (2/3) oranında kusurlu bulunması nedeniyle, mahrum kalınan kâr 104.886,86 TL olarak hesaplamış ve bizzat davacının da önceki bilirkişi raporunda %100 kusurlu bulunmasına karşılık, 28/8/2018 tarihli Bilirkişi raporu ile iki tarafın kusuru tespit edilmiştir. Davacı gerekli teknik unsurların tesliminde geciktiği için, zararın meydana gelmesine sebebiyet vermiştir. Ancak davalı da üstlendiği işi savsakladığı ve yapmadığı için veya davacıdan gerekli unsurları almak konusunda gereken özeni göstermediği için, sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme yetersiz surette düzenlenmiş bir sözleşme olduğu, sözleşme m. 2.4. Müşterinin yükümlülüğü, İlgili direktif veya regülasyona göre hazırlanmış bilgi doküman ve aksam onayı başvuru evraklarının ekleriyle birlikte TÜV Rheinland uzmanına test öncesinde gönderilmesi” şeklindeki hüküm çok yetersiz ve eksik olduğunu, zaman ve süre belirlenmemiş, bu da iki tarafın bir süre disiplini içinde çalışma zaruretini yok ettiğini, iki taraf, hipotetik zarardan ve farazî mahrum kalınan kârdan aynı derecede sorumlu olduğu, Taraflar arasında geçerli sözleşme konusu testin gecikmesinde ve davacı şirketin zararının oluşmasında davalı şirketin % 66 oranında kusurlu olduğu, davacı şirketin toplam 28 adet karavan satışı iptaline maruz kaldığı, davacı şirketin kar kaybı maddi zararının resmi defterlerinin mahallinde incelenmesi ve vergi dairesine verdiği Kurumlar vergisi beyannamelerindeki mail tablolara göre 158.919,49 TL olarak hesaplandığı, davalının %66 kusur oranı gözetilerek davalının sorumlu olduğu tutarın 104.886,86 TL olduğu, 28.08.2018 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli ve denetime elverişli olduğu gözetilerek rapor hükme esasa alınarak, TBK 146 maddesi gereği davalının zaman aşımı def’inin reddi ile, davanın kısmen kabulüne, 10.000,00 TL maddi zarar bedelinin dava tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren, 94.886,86 TL maddi zarar bedelinin ise ıslah tarihi olan 19/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, haksızlığın boyutu sebep olunun manevi zararın niteliği, kusur ve tarafların ekonomik ve sosyal durumu gözetilerek 24.000,00 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebine reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM :
1-Davalının zaman aşımı defi’nin reddi ile davanın kısmen kabulüne,
A-) 10.000,00 TL maddi zarar bedelinin dava tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren, 94.886,86 TL maddi zarar bedelinin ise ıslah tarihi olan 19/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
B-) 24.000,00 TL manevi tazminat bedelinin dava tarihi olan 17/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebine reddine,
2-Alınması gerekli 8.940,88 TL karar ve ilam harcından peşin alınan ( peşinde 853,88 TL + ıslahta 2.545,00 TL ıslah harcı ) toplam 3.398,88 TL’nin düşümü ile eksik kalan 5.542,00 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydedilmesine,
3-Maddi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 16.733,03 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden; Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden; Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat yönünden; Davalı taraf vekille temsil olunmakla red üzerinden hesaplanan karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan (62,20 TL ilk masrafı+ 1.092,00 TL posta masrafı+ 4.750,00 TL bilirkişi ücreti =)5.904,20 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %69,28 kabul ) nazaran 4.090,42 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 18,00 TL yargılama giderinin red ve kabul oranına ( %30,72 red ) nazaran 5,52 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı tarafça yatırılan 5.542,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından geriye kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde … Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 29/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır