Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/18 E. 2019/201 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/18 Esas
KARAR NO : 2019/201
DAVA : İtirazın İptali (Ticari İşletmenin Satılması Veya Devrinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/01/2016
KARAR TARİHİ : 06/03/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 3226 sayılı Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde 06/12/2004 tarihli … yevmiye numaralı … sözleşme numaralı Finansal Kiralama Sözleşmesi akdedildiğini, … ve … ‘nın sözleşmeyi müteselsil kefil ve müşterek borçlu sıfatıyla ayrı ayrı imzaladıklarını, 21/02/2006 tarihinde ödenmemiş toplam 44.429,76- YTL sözleşmeden doğan Kira ve temerrüt borcu ve 1.198,58 YTL Sigorta Prim borcu nedeniyle …. Noterliği’nden 21/02/2006 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamenin borçlulara keşide edilerek, söz konusu ihtarnamenin tebliği veya tebliğ sayılmasından itibaren 10 gün içerisinde sigorta prim borçlarının, 60 gün içerisinde de kira ve kira temerrüt borçlarının tamamının muhataplar tarafından müvekkiline ödenmesi aksi halde Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedileceğinin bildirildiğini ve ihtarnamenin borçlulara tebliğ edildiğini ve yasal süresi içerisinde kira, kira temerrüt ve sigorta borçlarını ödememesi üzerine Finansal Kiralama Sözleşmesinin feshedildiğini, sözleşmenin fesih edilmesi ile davalının müvekkili şirkete olan tüm borçlarının muaccel hale geldiğini, ödenmeyen kira borçlarının tahsili için borçlu aleyhine … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun takibe konu alacağın zaman aşımına uğradığını iddia ederek bu takibe karşı 11/12/2015 tarihinde yetki, asıl borç, faiz ve tüm ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu belirterek, sonuç olarak; taleplerinin kabulüne, öncelikle teminat alınmaksızın ihtiyati haciz kararı verilmesine, borçlunun itirazlarının iptali ile … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasından ‘’ilamsız icra takibi’’ yolu ile yapılan takibin devamına, kötü niyetli itiraz nedeniyle davalı yana takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı yükletilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tacir olmaması nedeni ile Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu davanın görev yönünden reddinin gerektiğini, davacı yanca sözleşmeye konu emtianın müvekkiline süresinde teslim edilmediğini, davacı yanın iddialarının aksine müvekkillerden … tarafından kira sözleşmesine konu alan emtia 21/02/2006 tarihli davacı yanca keşide edilen ihtarname akabinde kira bedelleri ödenerek emtianın davacı yana teslim edilerek sözleşmenin fesih edildiğini, davacı yan tarafından kalan kira bedellerinin tahsili talebi haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Borçlar Kanunda belirtilen 10 yıllık zamanaşımı dikkate alınsa dahi takip tarihi itibariyle, kabul etmemekle birlikte davacı yanın taleplerinin zamanaşımına uğradığını, Finansal kiralama bedellerinin BK. kira için öngörülen 5 yıllık zamanaşımı süresine tabî olduğunu, asıl alacağı kabul etmemekle birlikte, davacı yanca talep edilen faiz oranı hakkın kötüye kullanılması olduğunu, ve iyi niyet kuralı ile bağdaşmayacağını, talep edilen %100 oranında ki faiz oranını da kabul etmediklerini, müvekkili … ve … aleyhine icra takibi yapılması ve dava açılmasıın haksız olduğunu, müvekkillerinin iş bu borçtan kefil olarak sorumlu olabilmesi için geçerli bir kefalet sözleşmesinin bulunması gerektiğini, emtiaya yapılan sigorta poliçe bedellerinin de fahiş olduğunu, davacı tarafça yönetim giderleri adı altında alınan bedelin iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını belirterek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, kötü niyetli takip nedeni ile davacı yana takip alacağının %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Dava konusu alacağın temlik alan … A.Ş.’ye devredildiğine ilişkin usulüne uygun temlik sözleşmesi dosyaya ibraz edilmiştir.
Temlik Alan … A.Ş. Vekili, 31/01/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiği, vekâletinde feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davalılar vekili, 31/01/2019 tarihli dilekçe ile; 31.01.2019 tarihi itibariyle taraflar arasında yazılı ve karşılıklı olarak anlaşma sağlandığını, davacı tarafın davadan feragat edilmesi halinde kendilerinin de karşı yandan vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını talep ettiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir, yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacının feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 531,65-TL den düşümü ile arta kalan 487,25-TL harcın karar kesinleştiğinde temlik alan davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin temlik alan davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı vekili vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde temlik alan davacıya iadesine,
Dair tarafların yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır