Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1285 E. 2019/34 K. 16.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1285 Esas
KARAR NO : 2019/34
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2019

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekilinin 30.12.2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin “… ” markası ile yiyecek-içecek sektöründe ticari faaliyet gösterdiği, müvekkilinin aynı alanda faaliyet gösteren diğer işletmelerden farklı tarzı ve deneyimleri ile ve ilaveten ortaklardan … ekran yüzü, gazeteci ve tanınmış bir kişi olarak sahip olduğu repütasyon nedeni ile İstanbul ’da hatırı sayılır bir müşteri çevresine, yükselen marka değerine sahip bulunduğunu, satışların işyeri üzerinden yapılmasının tercih edildiğini, işyeri dışındaki etkinlik vs. sosyal organizasyonlar, yapılan işin ve ürünlerin özelliğini olumsuz etkileyecekse kabul ve tercih edilmediğini, diğer davalı Üniversite bünyesinde mayıs ayında gerçekleşen ve prestijli bir organizasyon olacağı düşünülen … etkinliğinde yer vermek üzere, (1) numaralı davalı Etkinlik Firması yetkililerinin müvekkili şirketin ortakları ile görüştüğünü, müvekkilinin bu festivalde stant kiralayarak yer alması/ürünlerini satması konusunda ortakları ikna ettiğini, tarafların … ile ilgili olarak 16 ve 17 Mayıs 2016 tarihlerinde Üniversite’ye ait etkinlik alanında stant kiralanması konusunda anlaşıldığını, taraflar arasında varılan bu anlaşmaya istinaden müvekkilinin hazırlıklarını yaptığını ve belirtilen tarihlerde hizmet vermek üzere Üniversite’ye ait kampüs içerisinde standını kurduğunu, müvekkilinin kiraladığı standın hemen bitişiğindeki başka bir stantta bulunan fritözün gün içerisinde sanayi dumanı ve yağ dumanı çıkardığını ancak yapılan şikâyetlere rağmen bu konuda hiçbir yetkilinin söz konusu stant yetkililerini uyarmaya dahi gerek görmediğini, etkinliğin gerçekleşeceği alanın kapıları (aslen daha erken saatlerde açılacağı bildirilmiş olmasına rağmen) 16 Mayıs 2016 20:45’te açılmış saat 21:45 ‘ten sonra başlayan konserin ardından 22:15 civarı yan stantta şiddetlenen duman neticesinde müvekkilinin ortakları ve satış yapan personel ile diğer stantlardaki kişiler yangının meydana geldiği standın yetkilileri ile organizasyon yetkililerine uyarıda bulunmaya devam ettiklerini, bu uyarılar üzerine yangın çıkan standın sorumlusu “merak etmeyin fişten çektim” şeklinde karşılık verdiğini, ancak bu sırada mevcut olan tehlikeli durum hiçbir yetkili tarafından fark edilmemiş ve hiçbir şeye müdahale edilmemiş, tehlike olup olmadığı kontrol bile edilmediği, çok kısa bir süre içerisinde müvekkiline ait stant ile yangın çıkan stant arasında bulunan fritözün alev aldığını, asitli içeceklerin de bulunduğu alanda çıkan yangının patlamalara sebebiyet vermemesi için müvekkilinin ortakları ve personeli olanca gücüyle ve hızlıca acil önlemleri almaya çalıştığını, müvekkiline ait standı yıkarak yanlış yerden ve yönden yangına müdahale edilmeye çalışıldığını, müvekkiline ait tüm ekipmanların zarar gördüğü, sıkılan köpüğün rüzgârla birlikte müvekkilinin neredeyse tüm gıda, içecek ve sarf malzemelerini yeniden kullanılamaz duruma getirdiğini, müvekkilinin kiraladığı stant ve iki günlük satış için alana getirilen gıda malzemeleri ile kullandığı sarf malzemelerinin tamamı ile demirbaşların bir kısmının meydana gelen yangın yüzünden kullanılamaz hale geldiğini, bu nedenle müvekkilinin bu etkinliğin olağan bir şekilde tamamlanacağına güvenerek yaptığı harcamaların zarar teşkil ettiğini, maddi zararın yanı sıra etkinlik sırasında hiçbir satış yapılamaması nedeniyle yoksun kalınan kârın ve oldukça tatsız ve rencide edici şekilde seyir eden olaylar nedeniyle yaşanan manevi ızdırabın da davalılar tarafından giderilmesi gerektiğini, işbu taleplerin davalıların her ikisine öncelikle ihtarname yoluyla bildirildiğini, ne var ki davalılar tarafından menfi cevaplar verildiğini, sonuç itibariyle; sair tüm yasal hakları saklı tutulmak kaydıyla; müvekkilinin uğradığı 17.674- TL maddi zararın, 12,100 -TL yoksun kalınan kârın ihtarname tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalılar‘dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 10.000- TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Ltd. Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firmanın her ne kadar müvekkili şirket ile bir sözleşme imzalamış olduğunu ve ödeme yapmış olduğunu ve müvekkilinden stant kiraladığını iddia etmiş olsa da, bu iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, müvekkili ile davacı şirket arasında hiç bir ticari ilişkinin kurulmadığı ve müvekkili şirketin davacıyı kesinlikle tanımadığını, davacının dava dilekçesi ve ekleri incelendiğinde davasına dayanak olarak gösterdiği sözleşmenin müvekkili şirket ve yetkililerinin imzalarını taşımadığını, yine davacının dosyaya sunmuş olduğu makbuzda ödemenin … isimli bir 3. kişinin şahsi hesabına yapılmış olduğunun görüleceğini, bu şahsın da müvekkili firma ile hiç bir ilgi ve alakası bulunmadığını, dava dilekçesi ekinde sunulan maillerin de yine müvekkili firma ile yetkilileriyle ya da çalışanlarıyla değil müvekkili ile ilgi ve alakası bulunmayan 3. kişi … ile yapıldığını, davacının davadan önce göndermiş olduğu ihtarnameye de cevaben kendileri ile herhangi bir sözleşme imzalanmadığını, ödeme ya da faturalandırma yapılmadığı hususunun yine müvekkili şirket tarafından kendilerine bildirildiğini belirterek, davanın reddini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili Üniversitece 16.05.2016 ve 17.05.2016 tarihleri arasında gerçekleştirilen … etkinliği kapsamında, etkinlik alanında ürün satımına ilişkin diğer davalı … firması ile bir sözleşme akdedildiğini, akdedilen hu sözleşme kapsamında festival günü, etkinlik alanında tanıtım ve satış stantlarının kurulduğunu, festivalin ilk günü (16.05.2016) söz konusu stantlarını birinde küçük çaplı alev alma olayı yaşandığını, müvekkili üniversitenin, etkinlik alanına ilişkin önlem alma yükümlülüğü stant sahiplerine ve bu stantları kiralama hakkını üstlenen diğer davalı firmaya ait olmasına rağmen, duruma derhal ve etkili şekilde müdahale ettiğini ve olay saniyeler içerisinde sona erdiğini, müvekkilinin bu küçük alev alma hadisesi karşısındaki organize hareket etmesi neticesinde herhangi bir kişinin yaralanmadığını, festivalin kaldığı yerden devam ettiğini, şu kadar ki etkinlik alanında bulunan kişilerin söz konusu büyük bir yangın olduğu iddia edilen hadiseyi fark dahi edemediğini, davacının da kurmuş olduğu stantta satışa devam ettiğini, sonrasında davacının olay olarak bile adlandırılamayacak bu durumu menfaat elde etmek amaçlı bir fırsata çevirmek amacıyla … Noterliği ‘nin 03.08.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile söz konusu vakıadan zarar gördüğü iddiasıyla müvekkilinden 20.245,00- TL maddi zarar; 14.000,00-TL kâr kaybı, 10.000,00- TL manevi tazminat talep ettiğini, ihtarnameye … Noterliğinin 15.08.2016 tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile cevap verilerek fahiş ve dayanaksız taleplerine itiraz edildiğini, müvekkil Üniversitenin, sunduğu sözleşmede de görüleceği üzere geleneksel bahar etkinliklerini düzenlemek amacıyla diğer davalı … Firması ile anlaştığını, davacı ile müvekkili üniversite arasında bir sözleşme bulunmadığını, işbu sözleşme gereğince davalı … firması sahne alacak sanatçılardan, bilet satışına, alanın güvenliğine, stant satışına kadar tüm konularda sorumluluğu üstlendiğini, müvekkilinin işbu sözleşmeden herhangi bir maddi kazancı bulunmadığını, elde edilecek tüm gelirin diğer davalı şirkete ait olduğunu, hatta müvekkili üniversitenin kendi öğrencilerinin bu etkinlikten yararlanması için diğer davalı şirkete 50.000 TL+ KDV bedel ödediğini, davacının sunmuş olduğu delillerde yer alan sözleşmenin sadece davacının imzasını içerdiğini, … Firmasının imzası bulunmadığını, davacının her ne kadar 12.05.2016 tarihli bir maili icap olarak nitelendirmiş olsa da, mailde sadece “sözleşmemiz ektedir” ibaresinin yer aldığını, maili atan kişinin (… ) davalı … Firması ile bir bağı olup olmadığı ya da davalı firmayı temsile yetkili kişi olup olmadığının açık olmadığını, davacının masraf kalemlerinin gerçeği yansıttığının kabulü için büyük bir yangın çıkması, can ve/veya mal kaybı yaşanması ve davacının her şeyinin ziyan olması gerektiği olay ise küçük bir parlamaya yangın tüpü ile müdahale edilerek saniyeler içerisinde söndürülmesinden ibaret olduğunu belirterek, fazlaya ve sair hususlara ilişkin her türlü hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız, dayanaksız işbu davanın bir an evvel reddine, ücreti vekâlet ve yargılama giderlerinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini savunmuştur.
Taraf vekillerinin dava dilekçesi ve cevap dilekçesinde dayanmış oldukları deliller dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı, … Şti.’nin 2016 yılına ait tüm çalışanlarının isim listesi getirtilmiştir.
Tarafların yasal ticari defter ve kayıtları ve dosyaya sunulan belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak; taraflar arasında davaya konu stant sözleşmesinin kaynaklanan ticari ilişkinin bulunup bulunmadığı sözleşme bedeli olarak kararlaştırılan 2.000,00 TL ve KDV bedeli olarak … ‘ in hesabına yatırılan paranın davalı şirketin ticari kayıtlarında yer alıp almadığı tesipi yönünden mali müşavir bilirkişisinden alınan raporda özetle; incelenen davacı yanın 2016 yılı ticari defterinin işletme defteri olarak TTK, hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiğini, 2016 yılında tutulan ticari deflerin işletme defteri kayıt esaslarına göre tutulduğundan davacı yanın ticari defterinin sahibi lebine delil niteliği taşıdığını, incelenen davalı … Ltd. Şti.’ye ait 2016 yılı Ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğunu ve davalı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan davalı şirketin ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, incelenen davalı …’ne ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde TTK. hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olduğunu ve davalı yanın 2016 yılı ticari defterlerini TTK. hükümlerine göre usulüne uygun tutmuş olduğundan, davalı yanın ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığını, davalı … Ltd. Şti, ile davalı …’nin incelenen 2016 yılı ticari defter ve kayıtlarında da davacı … ile aralarında ticari ilişkinin bulunmadığını, davacı … tarafından 13.05.2016 tarihinde Festival Stand Bedeli açıklaması ile … ‘e 2.360,00- TL EFT gönderildiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı Şişli Sosyal Güvenlik Merkezinden gelen 17.11.2017 tarihli yazı ekinde incelendiğinde; … ‘in davalı … Ltd. Şti.’nİn çalışanı olmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili, davalı Üniversite bünyesinde yapılan … etkinliğine katılmak üzere davalı … Şti. ile anlaşma yapıldığını, festival sırasında yan tarafta bulunan stantta meydana gelen yangının davacı şirketin stantına sirayet etmesi neticesinde stantta bulunan malzeme, araç ve gereçlerin kullanılamaz hale geldiğini, kayda değer satış yapılamadığını bu nedenle uğranılan maddi zarar ile yoksun kalınan kâr ile manevi tazminatın tazmini talep edilmiş ise de; davacı şirket ile davalı … Şti. arasında usulüne uygun yapılmış bir sözleşme bulunmadığı, davacı tarafça ibraz edilen sözleşmede davalı şirket yetkilisi tarafından atılmış imza bulunmadığı, festival stant bedeli açıklaması ile ödeme yapılan … ‘in davalı şirket çalışanı olmadığı gibi davalı şirket ile doğrudan ya da dolaylı bir irtibatı tespit edilemediği, ayrıca taraflar arasında ticari ilişkinin bulunduğu ispatlanamamıştır. Davacı vekiline davalı … tarafından gerçekleştirilen festival kapsamında diğer davalı … Firması ile yapıldığı iddia olunan sözleşmeye ilişkin yemin delili hatırlatılmış ancak davacı vekili yemin deliline başvurmamıştır. Bu itibarla davacının dava konusu festival etkinliğine katılımını sağlayan ve davalıları sorumluluk altına sokan hukuki ilişki usulüne uygun yasal delillerle kanıtlanamadığından, davacının uğradığı zarardan davalıların sorumluluğu bulunmadığından, davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE ,
2- Alınması gereken 44,40-TL karar ilam harcının peşin alınan 679,25-TL den düşümü ile arta kalan 634,85-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Maddi tazminat talebi yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 3.572,80- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine
5-Manevi tazminat talebi yönünden; davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ uyarınca hesap ve takdir olunan 2.725,00- TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı … vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının/ vekilinin kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır