Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1252 E. 2022/204 K. 15.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1252 Esas
KARAR NO : 2022/204
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2016
KARAR TARİHİ : 15/03/2022

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında … Mobil Telefon Hizmetleri Kurumsal Tip Abonelik Sözleşmesinin imzalandığını, taraflar arasındaki sözleşmeye istinaden davalı tarafa hatlar tahsis edildiğini, davanın faturadan kaynaklı borçlarını ödemediğini, bunun üzerine … İcra Müdürlüğü’nün 2015/… Esas sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından müvekkili şirkete telefon hatlarıyla ilgili abonelik tesis edilirken, verilen bazı hatlara ilişkin olarak SMS paketi, araş takip sistemi hizmetlerinin de satın alındığını, bu hatlara ilişkin ücretlendirmenin, satılan bu hizmetlerde dahil olmak üzere yapıldığını, davacı tarafından hatlar satılırken ekstra sunulacak hizmetlere ilişkin taahhütlerin yerine getirilmediği, araç takip sistemlerinin takılmadığını, SMS paketlerinin verilmediğini, hediye olarak gösterilen cihazların bir veya iki tanesinin verilmediğini, bu hususta müvekkili şirket yetkilisinin davacı ile görüşmeler yaptığını, bu hizmetlere ilişkin bedellerin faturalara yansıtılmasına rağmen hizmetlerin sunulmadığını, davacı tarafından müvekkili tarafına fatura bedelleri ödenmiş hatların üzerine blokeler konulduğunu, bunun üzerine müvekkilinin hatları başka bir şirkete taşınmak zorunda kaldığını, bunun üzerine davacı tarafından cayma bedeli talep edildiğini ve cayma bedeli de eklenmek suretiyle müvekkiline tahakkuk ettirilen bir kısım fatura bedelleri de dahil olmak üzere, müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, davacı tarafından takip talebiyle talep edilen faiz miktarının fahiş olduğunu, KDV’ye ve ÖİV’ye itiraz ettiklerini beyan ederek, davanın reddine ve davacı aleyhine %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … İcra Dairesine müzekkere yazılarak 2015/… Esas sayılı takip dosyası celp edilmiş, dosyanın incelenmesi sonucunda, davacının davalı aleyhine takip başlattığı, davalının yasal süresi içerisinde ödeme emrine itiraz ederek takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce davacıya müzekkere yazılarak, davalı taraf ile aralarında akdolunan abonelik sözleşmesinin aslı ve davalı taraf ile aralarındaki uyuşmazlığa konu hatlara ilişkin olarak davalı tarafından yapılan ödemeleri gösterir kayıtların ve taraflar arasındaki yazışmaların mahkememize gönderilmesi istenilmiş, bu müzekkere 06/05/2019 tarihinde yazılmış olup, cevap verilmemesi üzerine 21/01/2020 tarihli duruşmada tekraren davacıya müzekkere yazılmasına karar verilmiş ve aynı zamanda müzekkerenin takibi için davacı vekiline elden takip yetkisi verilmiş, 23/06/2020 tarihli celsede yazılan bu müzekkerenin tekraren tekit ile yazılmasına karar verilmiş ve yine cevap verilmemesi üzerine 22/09/2020 tarihli celsede davacıya yazılan müzekkerenin tekitine karar verilmiş olup, yazılan müzekkere de istenilen evrakların sunulması için davacıya 2 haftalık kesin süre verilmiş ve verilen kesin süre içerisinde cevap verilmemesi halinde yargılamaya dosyanın mevcut durumu ile devam edileceği hususu davacı tarafa ihtar edilmiştir. Davacı tarafından 07/10/2020 tarihinde taraflarına ek süre verilmesi talep edilmiş ise de, 21/10/2020 tarih ara karar ile davacının bu talebinin reddine karar verilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı hususunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına ve ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan 6.101,37TL alacaklı olduğu ifade edilmiştir.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları doğrultusunda, davacının ve davalının ticari defter ve kayıtları ile davacının elektronik ortamda tutmak zorunda olduğu kayıtlar üzerinde inceleme yapılmak suretiyle davacının dava tarihi itibariyle davalıdan alacaklı olup olmadığı, davacı tarafça davalıya hediye cihaz taahhüdünde bulunulup bulunmadığı, araç takip sistemlerinin davalının araçlarına takılıp takılmadığı, davacı tarafından davalıya aralarındaki sözleşme gereğince SMS paketi verip vermediği, davacının böyle bir taahhütte bulunup bulunmadığı, davacı tarafça cayma bedelinin takibe konu edilip edilmediği, davacının takip tarihi itibariyle işlemiş faiz, KDV ve ÖİV alacağı olup olmadığı hususunda bir mali müşavir ve bir sektör bilirkişisinden rapor alınmasına ve ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu ve bilirkişi ek raporlarında özetle; davacı ile davalı arasında bir takım hatlara ilişkin sözleşmeler imzalandığını, takibe konu edilen … nolu mobil hatların tarifesinin … İşte Tarife olduğu, davacı tarafından 11/11/2020 tarihli cevabi yazısında bu hatlara ilişkin herhangi bir kampanyaya rastlanılmadığı bilgisinin verildiği, … nolu hattın tarifesinin … … … tarifesi olduğu, …’in aynı tarihli cevabi yazısında bu hatta da ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı bilgisinin verildiği, bu hatların kampanya taahhüdü olmadan tarife ücretlendirmesinin faturalandırıldığı, davalı şirket adına Arvento marka … cihazlarının taahhütnamede yazan davalı şirket yetkilisine teslim edildiğine dair bir teslim tutanağının bulunmadığı, … nolu mobil hatta Mart 2015’te 3,10TL Nisan 2015’te 3,10 TL, Mayıs 2015’te 3,30TL’nin dönüşüm ücretleri kapsamında tahakkuk ettirildiği, Haziran 2015 tarihinde 4.605,60TL cihaz cayma bedeli tahakkuk ettirildiği, söz konusu faturalamanın kurumsal iphone kampanyası ile ilişkili olduğu, taahhütname başlangıç tarihinin 27/06/2014 tarihi olduğu, … tarafından dosyaya sunulan taahhütnamenin 01/07/2011 tarihinde imzalanmış olduğu ve netice itibariyle dosyaya sunulan taahhütnamenin süresinin geçmiş olduğu, 01/07/2013 tarihinde taahhüdün tamamlanmış olması nedeniyle ve Haziran 2015 döneminde faturaya yansıtılan 4.605,60TL’lik cihazın davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin dosyada olmadığı, 530 480 27 98 nolu mobil hatta Mart 2015’te 44,50TL, Nisan 2015’te 42,10TL ve Mayıs 2015’te 22,50TL ve Haziran 2015’te kalan taksit 448,30TL … Tablet ücretinin davalının davacı ile imzaladığı 19/09/2014 tarihli Kurumsal Kontratlı BT Tablet Kampanyası kapsamında teslim aldığı, bir adet … olduğu, ayrıca ek olarak taahhütname kapsamında mobil hatta tanımlanan 5GB turbo internet ücreti KDV, ÖİV dahil 23,00TL ekleneceği ve tablet kampanyasına ait faturanın tahakkukunun uygun olduğunun anlaşıldığı, sonuç olarak araç takip sistemi ücreti yönüyle ve akıllı telefon ücreti yönüyle tahakkuk ettirilen faturaların usulsüz olduğu, SMS paketi ücretlendirmesine rastlanılmadığı, davacı tarafından davalıya hediye cihaz verileceğine dair bir taahhüdün olmadığı, takip cihazı ve akıllı telefon teslim edildiğine dair toplam 4.676,60TL faturalandırmanın taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı olduğu, davacının 1.227,10TL asıl alacağı olduğu, her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 5.6.maddesinde göre ve aylık %4 faiz üzerinden yapılan hesaplama sonucunda işlemiş faizin 158,08TL olduğu, KDV’nin 28,45TL olduğu, ÖİV’nin 39,51TL olduğu ifade edilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda öngörülen süreler, nitelikleri bakımından, taraflar için konulmuş süreler ve mahkemeler için konulmuş süreler olmak üzere ikiye ayrılır. Süreye ilişkin normların kabulüyle medeni usul hukukunda gerçekleştirilmek istenen amaçlar; adaletin bir an önce sağlanması, keyfiliğin önlenmesi, mahkemenin aynı işle uzun süre meşgul olmasının, başka ifadeyle diğer dava ve işlere yeterince zaman ayıramaz duruma düşürülmesinin önlenmesi; uluslarüstü ve ulusal nitelikteki emredici normlar uyarınca davanın makul sürede sonuçlandırılmasının sağlanması, yargılamanın belli bir düzen ve kestirilebilir bir sürede yürütülmesi, başka bir anlatımla yargılamanın adil şekilde yapılmasının sağlanması olarak özetlenebilir. Sürelerin önemli bir kısmı ise taraflar için konulmuş sürelerdir. Taraflar, bu süreler içinde belli işlemleri yapabilirler veya yapmaları gerekir. Bu süre içinde yapılamayan işlemler, tekrar yapılamaz ve süreyi kaçıran taraf aleyhine sonuç doğurur Taraflar için konulmuş süreler, kanunda belirtilen süreler ve hâkim tarafından belirtilen süreler olmak üzere ikiye ayrılır. Kanunda belirtilen süreler, kanun tarafından öngörülmüş sürelerdir ve bu süreler kesindir. Hâkimin tespit ettiği süreler ise kural olarak kesin değildir. Hâkim, kendi tayin etmiş olduğu süreyi, HMK’nın 90/2. maddesine göre iki tarafı dinledikten sonra haklı nedenlere dayanarak, azaltıp çoğaltabilir. Hâkim, tayin ettiği sürenin kesin olduğuna da karar verebilir.Yukarıda da belirtildiği üzere ilke olarak hâkimin verdiği süre kesin değildir. Kesinlik için şu iki durumdan birinin varlığı zorunludur: ilk hâl, hâkimin kesin olduğunu belirtmeksizin verdiği ilk sürede işlemin yapılmaması nedeniyle ilgili tarafın yeniden süre talep hakkının varlığı karşısında, bu talep üzerine hâkimin verdiği ikinci sürenin kesin olması, bu kesinliğin yasadan kaynaklanmasıdır. Bu hâlde, ikinci kez verilen sürenin kesin olduğu belirtilmemiş ve ihtar edilmemiş olsa dahi sonuç değişmez. İkinci hâl ise, yasaya göre hâkimin, tayin ettiği ilk sürenin kesin olduğuna karar verebilmesidir. Ancak, böyle bir durumda kesin sürenin hukukî sonuç doğurabilmesi için buna ilişkin ara kararının yasaya ve içtihatlara uygun şekilde oluşturulması, hiçbir tereddüde yer vermeyecek derecede açık olması ve kesin süreye uyulmamasının sonuçlarının da ilgili tarafa ihtar edilmiş olması gerekir. Kesin süreye ilişkin ara kararın verilmesiyle karşı taraf lehine usulü kazanılmış hak doğmaktadır. Bu ilkenin doğal sonucu, yargısal kesin süreyle sadece tarafların değil, hâkimin de bağlı olduğu ve dolayısıyla hâkimin bu tür bir ara kararından dönmesinin hukuken geçersiz bulunduğudur.
Mahkememizce yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafa birden fazla kez istenilen evrakları sunması için müzekkere yazılmış, yazılan müzekkerelere cevap verilmemesi üzerine 22/09/2020 tarihinde tekraren ve kesin süre ihtarlı müzekkere yazılarak, verilen kesin süre içerisinde istenilen evrakların sunulmaması halinde dosyanın mevcut durumu ile yargılamaya devam edileceği hususu davacı tarafa ihtar edilmiş ve verilen kesin süre içerisinde cevap verilmemesi ve bu hususun davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiği de dikkate alınarak, dosyanın mevcut durumu ile yargılama devam edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda; davacı ile davalı arasında bir takım hatlara ilişkin sözleşmeler imzalandığı, takibe konu edilen …nolu mobil hatların tarifesinin … İşte Tarife olduğu, davacı tarafından 11/11/2020 tarihli cevabi yazısında bu hatlara ilişkin herhangi bir kampanyaya rastlanılmadığı bilgisinin verildiği,… nolu hattın tarifesinin … … … tarifesi olduğu, …’in aynı tarihli cevabi yazısında bu hatta da ilişkin herhangi bir kayda rastlanılmadığı bilgisinin verildiği, bu hatların kampanya taahhüdü olmadan tarife ücretlendirmesinin faturalandırıldığı, davalı şirket adına Arvento marka … cihazlarının taahhütnamede yazan davalı şirket yetkilisine teslim edildiğine dair bir teslim tutanağının bulunmadığı, … nolu mobil hatta Mart 2015’te 3,10TL Nisan 2015’te 3,10 TL, Mayıs 2015’te 3,30TL’nin dönüşüm ücretleri kapsamında tahakkuk ettirildiği, Haziran 2015 tarihinde 4.605,60TL cihaz cayma bedeli tahakkuk ettirildiği, söz konusu faturalamanın kurumsal iphone kampanyası ile ilişkili olduğu, taahhütname başlangıç tarihinin 27/06/2014 tarihi olduğu, … tarafından dosyaya sunulan taahhütnamenin 01/07/2011 tarihinde imzalanmış olduğu ve netice itibariyle dosyaya sunulan taahhütnamenin süresinin geçmiş olduğu, 01/07/2013 tarihinde taahhüdün tamamlanmış olması nedeniyle ve Haziran 2015 döneminde faturaya yansıtılan 4.605,60TL’lik cihazın davalıya teslim edildiğine dair herhangi bir belgenin dosyada olmadığı, … nolu mobil hatta Mart 2015’te 44,50TL, Nisan 2015’te 42,10TL ve Mayıs 2015’te 22,50TL ve Haziran 2015’te kalan taksit 448,30TL … Tablet ücretinin davalının davacı ile imzaladığı 19/09/2014 tarihli Kurumsal Kontratlı BT Tablet Kampanyası kapsamında teslim aldığı, bir adet … olduğu, ayrıca ek olarak taahhütname kapsamında mobil hatta tanımlanan 5GB turbo internet ücreti KDV, ÖİV dahil 23,00TL ekleneceği görülmekle, yapılan değerlendirme sonucunda; araç takip sistemi ücreti yönüyle ve akıllı telefon ücreti yönüyle tahakkuk ettirilen faturaların usulsüz olduğuna, takip cihazı ve akıllı telefon teslim edildiğine dair toplam 4.676,60TL faturalandırmanın taraflar arasındaki sözleşmelere aykırı olduğuna karar verilerek, yapılan hesaplama sonucunda; davacının 1.227,10TL asıl alacağı olduğu, her bir faturanın son ödeme tarihinden takip tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşmenin 5.6.maddesinde göre ve aylık %4 faiz üzerinden yapılan hesaplama sonucunda işlemiş faizin 158,08TL olduğu, KDV’nin 28,45TL olduğu, ÖİV’nin 39,51TL olduğu görülerek, davacının davasının kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Öte yandan İİK’ nın 67/2.maddesinde itirazın iptali davasında borçlu- davalının itirazın haksızlığına karar verildiği taktirde borçlunun diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumu ve davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre hükmolunan meblağın %20′ sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edileceği düzenlenmiş olup, somut olayda takip konusu alacağın faturadan kaynaklanıyor olması nedeniyle likit olduğuna karar verilmiş ve bu nedenle davalı aleyhine sorumlu oldukları alacak miktarının %20 si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davacının Davasının KISMEN KABULÜ İLE
Davalının …. İcra dairesinin 2015/… Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile, takibin 1.227,10TL asıl alacak, 138,23TL işlemiş faiz, 24,88TL işlemiş faizin KDV si, 34,56TL işlemiş faizin ÖİV si olmak üzere toplam 1.424,27 TL üzerinden takibin devamına,
Asıl alacak miktarı tamamen ödeninceye kadar asıl alacak miktarına takip tarihinden itibaren % 48 oranında temerrüt faizi uygulanmasına ve işleyecek faizin % 18 oranında KDV uygulanmasına ve işleyecek faize % 25 i oranında ÖİV uygulanmasına,
284,95TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin şartlar oluşmadığından reddine,
3-Alınması gerekli olan 97,29-TL karar ilam harcından peşin alınan 104,20-TL harcın mahsubu ile arta kalan 6,91-TL harcın karar kesinleştiğinden davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yatırılan 104,20-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen dava açılış gideri: 33,50-TL ( başvurma, vekalet harcı) davetiye, posta gideri: 319,80-TL, bilirkişi ücreti: 2.000,00TL olmak üzere toplam: 2.353,30-TL yargılama giderinin %23 kabul-red oranı üzerinden hesaplanan 541,25TL davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalanın davacı üzerine bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen toplam 650,00TL yargılama giderinin %77 red oranı üzerinden hesaplanan 500,50TL davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalanın davalı üzerine bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 1.424,27-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddedilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesi uyarınca hesap ve takdir olunan 4.677,10-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan gider avansın arta kalan kısmı karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır