Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/122 E. 2018/1041 K. 01.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/122 Esas
KARAR NO : 2018/1041

DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2016
KARAR TARİHİ : 01/10/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA VE TALEP : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile (davacı) … (davalı) arasında davacıya ait … plakalı … modelindeki araç için 22.10.2013 tarihinde … poliçe numaralı … poliçesi imzalandığını, işbu poliçenin ‘sigorta konusu teminatlar başlıklı bölümünde bir kısım rizikolar için rayiç değer; diğer rizikolar için ise miktar olarak sigorta bedeli belirlendiğini, Kaskonun sigorta bedeli olarak ise taraflar arasında rayiç değer kararlaştırılmış olduğunu, Nitekim dava konusu olayın gerçekleştiği gün, dava konusu aracın müvekkili davacının oğlu … hâkimiyetinde olup …’in kuzeni …’i havaalanına bırakacağı sırada yol tarifi almak için …’i arabada beklemesi akabinde araca faili meçhul bir şahsın binmesi, bu şahsın …’i bıçakla tehdit etmek sureti ile …’i araçtan indirmesi ve aracı çalarak kaçması ile gerçekleşmiş olduğunu, söz konusu olay sırasında faili meçhul şahsın bıçak ile tehdidi sonucunda …’in korku ile araçtan atlaması sebebi ile bacağının yaralandığım, Ddolayısıyla işbu dava konusu olayın, poliçenin ‘Araç çalınmasına ilişkin istisnalar’ kısmında yer alan ‘gasp’ neticesinde gerçekleştiğinin aşikar olduğunu, bu nedenle dava konusu olayın poliçe kapsamında teminat altına alınmış olması gerektiğini, Yapılan izahatlar neticesinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; dava konusu araca ilişkin KASKO kapsamında kalan rayiç bedele olay tarihinden itibaren işletilecek en yüksek ticari faiz ile birlikte davalı şirketten tahsil edilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Şirket tarafından açılmış bulunan uyuşmazlığa konu … numaralı hasar dosyasının incelendiğini, dosya ile ilgili olarak Davacıya ait ve davalı Şirket tarafından sigorta teminatı altına alınan … plakalı aracın, 07.02.2014 tarihinde davacı/sigortalının oğlu … tarafından kullanılması esnasında çalındığı belirtilerek Müvekkil Şirkete ihbarda bulunulduğu, ihbar üzerine … numaralı hasar dosyasının açıldığını, meydana gelen “hırsızlık” olayının neden ve niteliğinin belirlenmesi için Müvekkil Şirket tarafından araştırmacı görevlendirildiği, hırsızlık olayı ile ilgili tutulan tutanaklara göre, aracı ile seyir halinde olan davacı/sigortalının oğlu …’ in aracı ile adres sormak için durakladığı, aracım çalışır vaziyette bırakarak araçtan indiği, bu esnada kimliği belirsiz kişi veya kişilerce sigortalı aracın çalındığının anlaşıldığı, hırsızlık hadisesinin aracın çalışır bir şekilde ve anahtarı üzerinde iken çalınması suretiyle meydana gelmesi ve meydana gelen zararın “Araç Çalınmasında Uygulanacak İstisnalar Özel Şartı” hükümlerine göre teminat kapsamı içerisine dahil edilmemiş olması nedeniyle “teminat kapsamı dışında” değerlendirildiğinin tespit edildiğini, müvekkil Şirketin kaza tarihinde temerrüde düşmesinin söz konusu olmadığını, davacı/sigortalının talebi reddedilerek, kararın davacı/sigortalıya bildirilmiş olması nedeniyle müvekkil şirketin temerrüdü söz konusu olmadığından davayı ve talebi kabul anlamına gelmemek kaydıyla faiz başlangıç tarihinin “dava tarihi” olarak kabul edilmesini talep ettiklerini, müvekkil şirketin dava açılmasına sebebiyet vermesi söz konusu olmadığı için, müvekkil şirketin, faiz, masraf ve vekalet ücretinden sorumlu olamayacağını, davacı tarafın haksız ve mesnetsiz tazminat talebinin reddine, Yargılama masrafları ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini iddia ve talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, Dava; kasko poliçesi kapsamında araçta meydana gelen hasarların davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki ilişkinin kaynağı kasko sigorta poliçesine dayanmaktadır.
6502 sayılı Kanun’un 3/1 maddesine göre, taraflar arasındaki kasko sigorta akdine dayanan ilişki, tüketici işlemlerinden sayılmaktadır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 73.maddesine göre, tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalarda, Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan 6100 Sayılı HMK.’nun 114(1) c maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddine, görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :
1-6100 Sayılı HMK. gereğince dava dilekçesinin görev yönünden REDDİNE,
2-Görevli Mahkemenin İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaatı halinde dosyanın görevli İstanbul Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
4-6100 Sayılı HMK.’nun 20. Maddesi uyarınca görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içerisinde davacı tarafın müracaat etmemesi halinde davanın açılmamış sayılacağına,
5-6100 Sayılı H.M.K.’ nun 331/2. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinin (harç, mahkeme masrafları ve vekalet ücreti v.b.) görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine İstinaf Kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır