Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1209 E. 2018/576 K. 16.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1209 Esas
KARAR NO : 2018/576

DAVA : Tazminat (Trafik Sigorta Sözleşmesi Kaynaklı Rücuen)
DAVA TARİHİ : 13/12/2016
KARAR TARİHİ : 16/05/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; KTK ZMMS poliçesinin davalı tarafından hazırlanan ve … adına kayıtlı … plakalı aracın 16/08/2016 günü … ‘in sevk ve idaresinde iken davacı … ‘e ait ve kendi idaresindeki … plakalı araca çarptığını ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, trafik tespit tutanağına göre … plakalı aracın kurallara uygun bir şekilde karşıdan gelen aracın geçişini kolaylaştırmak için sağa yanaşarak durmakta iken …’in aynı kurallara riyaet etmediğinden müvekkilinin aracının sol arka köşe tampon kısmına çarparak trafik kazasına asli kusuru ile sebebiyet verdiğini, davalının asli kusurlu olduğunu trafik poliçesiyle düzenlenen kaza tespit tutanağı ile gözüktüğünü, müvekkilinin aracında meydana gelen hasarların, müvekkilinin ikamet ettiği …’ da yetkili bilirkişi tarafından tespit ettirildiğini, motorlu araç zararları ve kıymet takdiri konusunda yetkili bilirkişilik bürosu olan (…) tarafından düzenlenen 15/09/2016 tarihli ekspertiz raporuna göre hasarı gidermek ve aracı eski haline getirmek için yapılması gereken zorunlu tamirat işçiliği ve parça değişimi bedeli 1.044,92-Euro ekspertiz fatura ücreti 407,81- Euro olmak üzere toplam 1.452,73-Euro olduğunu, 11/11/2016 tarihinde sigortaya başvuruda bulunduklarını davalı tarafından kanuni süre içerisinde (15 gün)içerisinde başvurularına cevap verilmediğini ve ödemenin de yapılmadığını, davalının 27/11/2016 tarihinde temerrüde düştüğünü, HMK 71/1 maddesi uyarınca işbu davaya bakmaya yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, kazada hasara uğrayan aracın değerinin Almanyadaki mal varlığı değeri ile değerlendirilmesi gerektiğini bu ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 10/12/2003 tarih ve 2003/4-754 E. 2003/749 K. Sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 26/12/2005 tarih ve 2005/11596 E., 2005/11797 K. Saylılı ilamlarından bahsederek sonuç olarak; davanın kabulü ile müvekkilinin maddi zararının tespiti ile ZMSS poliçe limitlerini geçmemek kaydıyla davalı şirketten aynen tahsiline mümkün olmaması halinde fiili ödeme gününde Merkez Bankası döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılığı tazminine bakiye maddi zarar miktarına temerrüt tarihi olan 27/11/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca faiz işletilmesine yargılama ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; dava konusu, …’ün sevk ve idaresindeki, sigortalı … adına tescilli … plakalı araç için; müvekkili şirketçe, 29.07.2016 – 29.07.2017 tarihleri arasında, … no’lu poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, bu miktarların maksimum talep edilebilecek miktar olup, müvekkili şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, trafik sigortası bir meblağ sigortalı olmayıp bir zarar sigortası olduğunu, söz konusu teminat limitinin tamamının defaten ödenmesi söz konusu olmayıp, zarar görenlerin kaza nedeniyle uğradığı gerçek maddi zararın tespiti ve sigortalının kusur oranında bu gerçek zararın tazmininin esas olduğunu, teminat limitlerini bildirmelerinin davayı kabul anlamında olmamakla birlikte, yapılacak inceleme sonucunda müvekkili şirketin sorumluluğunda bir bedel ortaya çıktığı takdirde Poliçe üzerindeki teminat limitinin sorumluluk limiti olarak esas alınması gerektiğini, müvekkili şirkete bu hasarla ilgili dava öncesinde başvuru yapıldığına, ancak talep edilen eksik evraklar ikmal edilmediğinden usulüne uygun şekilde başvuru yapılmadığını ve başvuru sonucu beklenmeksizin dava yoluna gidildiğini Karayolları Zorunlu (Trafik) Mali Sorumluluk Sigortasının hukuki mahiyeti incelendiğinde; Motorlu bir aracın, karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarar uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türü olduğunu, Karayolları Zorunlu (Trafik) Mali Sorumluluk Sigortası, kara yolunda motorlu araç işletenin, işlettiği araç nedeniyle üçüncü kişilere verilen bedensel ve eşya zararlarından dolayı onun mali ve hukuki sorumluluğunu üçüncü kişilere karşı güvenceye alması nedeniyle pasif ve aynı zamanda zarar sigortası niteliğini taşıdığını, sigorta şirketinin, sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesinin önem taşıdığını, sigorta bir zenginleşme aracı olmayıp sigorta şirketinin, sigortalı aracın sebep olduğu riziko sebebiyle üçüncü kişilere ait mal veya bedeni zarardan ötürü poliçede gösterilen limit meblağın tamamını değil üçüncü kişilerin maruz kaldığı gerçek zarar miktarını araştırıp saptayarak ödemesinin esas olduğunu, Kaza tespit tutanağına göre sigortalı araç sürücüsüne yüklenen kusur oranına itiraz ettiklerini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere; olaydaki kusur dağılımının şüpheye yer bırakmayacak derecede nesnel, tarafsız ve hükme esas teşkil edecek nitelikte bir raporla ortaya konmasının zaruri olduğunu, Borçlar Kanunun 52.maddesi ve (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E. 2014/5246 K. 2016/2061 T. 22.2.2016, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E:2012/7104 K:2013/6433 08.04.2013) tarihli kararından da bahsederek, davacının kaza sonrasında araçta oluşan hasarın tespiti için Almanya’da bilirkişi incelemesi yaptırdığını,1.044,92-EURO tamirat masrafı ve 407,81-EURO bilirkişi ücretinin kendisine ödenmesi talebinin kabulünün mümkün olmadığını, hazırlanan bilirkişi raporunun sübjektif ögeler barındırmakta, denetime elverişsiz, eksik ve hatalı tespitler içerdiğini, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin E. 2003/9617, K. 2003/10788, T. 3.11.2003 tarihli kararda da görüleceği üzere, asıl olan araçtaki gerçek hasarın objektif, bilimsel bir raporla tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu rapor yeterli görülerek aracın gerçek hasarının tespitinin mümkün olmadığını, gerçek zararın varlığı ve miktarının belirlenebilmesi için, aktüeryal hesaplama yapılması zorunluluğu olduğunu, ekspertiz masraflarının müvekkili Kooperatifin teminatı kapsamında olmadığını, istenen bilirkişi ücretinin fahiş olduğunu ve kabulünün mümkün olmadığını, davacı taraf meydana geldiğini iddia ettiği zararı Euro üzerinden hesapladığını, taraflar arasında bir sözleşme mevcut olmayıp, dava konusunun da haksız fiilden kaynaklı bir talep olduğunu, Türkiye’deki bir kazada hasar gören aracın yurt dışında onarılmış olması tazminatın yabancı para ile ödenmesini gerektirmeyeceğini, olayın Türkiye’de olması nedeni ile Türk yasalarının uygulanması gerektiğini, (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, E. 1996/5429, K. 1996/10492, T. 25.11.1996) müvekkil şirketin kendisine yüklediği tüm yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olmakla herhangi bir temerrüdüdünden bahsedilemeyeceğini, ve dava açılmasına sebebiyet vermediğinden haksız ve mesnetsiz açılan davanın usulden ve esastan tamamen reddine, masraf, faiz ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine, faizin yasal faiz oranında ve dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğini savunmuştur.
Sigorta poliçesi ve hasar dosyası celp edilmiş olup, tetkikinde; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle davalı … şirketi tarafından Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi düzenlendiği, meydana gelen kaza nedeni ile dava tarihinden sonra 20/12/2016 tarihinde hasar nedeni ile 840,00-TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafından yurt dışında yaptırılan ekspertiz raporu ve faturanın tercümesi ile birlikte dosyaya ibraz edilmiştir.
Kusur ve tazminat hesabı yönünden bir trafik bilirkişisi, bir makine bilirkişisinden oluşan heyetten alınan raporda özetle; dava konusu kazanın 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu kapsamında trafik kazası olduğunu, trafik kurallarına uyulduğunda ” önlenebilir bir kaza ” niteliğinde olduğu, kaçınılmazlık faktörünün etkisinin olmadığını, … plakalı araç sürücüsü …’in kazada % 100 oranında tam kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü davacının kazada kusurunun olmadığını, davalı kooperatifin 11.11.20116 tarih-15-088143-1 sayılı hasar dosyasında da yer alan … kurulu ” (…) tarafından hazırlanmış 15.9.2016 tarih, … sayılı ekspertiz raporu ile … plakalı araçla dava konusu trafik kazasında oluşan hasarın onarımı için değişen parça ve işçilik bedelinin % 19 KDV dahil toplam 1.044,92-Euro olduğu, ekspertiz hizmet bedelinin % 19 KDV dahil 407,81-Euro olduğu, böylece, hasar onarımının toplam maliyetinin % 19 KDV dahil 1.452,73-Euro olduğu, bunun da dava tarihi olan 29.11.2016 tarihli TCMB Euro alış kuru 3.6434 = 1 Euro esas alınarak, 5.292,87-TL toplam tutarında onarım bedeli tespiti ile ilgili olarak dosyada aksine işaret edecek bilgi ve belge bulunmamakta olduğu, olay sonrası yerinde ve araç üzerinde keşfen inceleme yapılıp hasar tespiti raporu taraflarınca hazırlanmayıp, sadece dosya üzerinden inceleme yapılmış olmasından dolayı, dosyadaki bilgi, belge ve fotoğraflar birlikte değerlendirildiğinde, işbu ekspertiz raporunda yer alan bilgilerin doğru olarak kabul edildiğinde, olayın meydana geliş tarihini müteakip günlerde tanzim edilmiş olan bu rapora dayalı olarak ve dava tarihi olan 29.11.2016 itibari ile hesap edilen % 19 KDV dahil toplam 5.292,87-TL tutarındaki onarım bedelinin kadri marufunda olduğu hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; meydana gelen trafik kazasında davalı şirkete sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’in, kazanın meydana geldiği … ili, … Mah., … caddesinden gelip Şen Sk. İstikametine dönüş yaptıktan sonra, çift yönlü yolda karşı istikametten gelen aracın geçişini beklemek için, sağ tarafta beklemekte olan davacıya ait araca ön kısımı ile arkadan çarpmak sureti ile, kendisinin de karşıdan gelen aracın geçişini temin etmek amacı ile yolun sağına yanaşıp yol vermesi gerektiği halde trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak ve yükümlülüklere uymadığı, gereken dikkati yola vermediği, mahal şartlarını dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp kontrollü şekilde özen göstermediği ve dikkatsizlik ve tedbirsizlik neticesi davacıya ait aracın arkasına çarpmak sureti ile kazada % 100 oranında tam olarak kusurlu olduğu, davacıya ait … plakalı araç sürücüsü …’ün meydana gelen kazada kusurunun olmadığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, dosyada ibraz edilen ekspertiz raporunda yapılan hasar tespitinin yerinde olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasarın onarımı için değişen parça ve işçilik bedeli KDV dahil toplam 1.044,92.-Euro olarak hesaplandığı, Yargıtay yerleşik içtihatlarında da belirtildiği üzere; yabancı plakalı araçtaki onarım, aracın kayıtlı olduğu ülkede yapılmış veya yapılması zorunlu ise zararı o ülkedeki giderlere göre belirlenmesi gerektiği, bu itibarla davacı yanın talebi, fiili ödeme tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası şeklinde bulunduğundan, davalı … şirketinin yukarıda 1.044,92.- Euro olarak belirlenen hasarın fiili ödeme tarihindeki Türk Lirası karşılığının temerrüt tarihinden itibaren işleyecek 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
KTK m. 99 gereği ve KZMSS B.2 “Tazminat ve giderlerin ödenmesi “ hükümleri gereği, sigortacı, kazaya ilişkin tespit tutanağının ya da bilirkişi raporunun sigortacıya ulaştığı tarihten itibaren 8 iş günü içinde hak sahiplerine ödeme yapma mükellefiyeti içinde aksi halde sigortacının ödemekle yükümlü olduğu kısım için temerrüde düştüğü kabul edileceği, davaya konu olayda, davacı tarafından sigortacıya yapılan hasar ihbarının 11.11.2016 tarihinde ulaştığı, bu bağlamda temerrüt tarihi 8 iş günü ilavesi suretiyle bulunan 24.11.2016 olduğu, ancak davacı tarafından temerrüt tarihi olarak 27/11/2016 tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmiş olmakla, taleple bağlılık ilkesi uyarınca bu tarihten itibaren faiz işletilmesine, ayrıca zarar meydana gelmekle, zarar gören, bu konuda dava açtı ise, işletenin zarar giderme sorumluluğu içinde olan dava açma masrafları da teminat kapsamında yani sigortacının gidermekle yükümlü olduğu gerçek zararlar arasında olduğu, KTK m.97 gereği zarar gören, sigortacıya müracaat edebileceği gibi doğrudan davada açabileceği, davadan önce asıl davanın eki niteliğindeki, delil tespiti, ihtarname vb şeklinde yapılan giderler de yargılama giderleri arasında sayılmakla delil tespit masrafları da teminat kapsamında olduğu, davacı yanca dosyaya araçta meydana gelen hasar tespitine istinaden tanzim edilen 15.09.2016 tarih ve … sayılı fatura ibraz edilmiş olup; bilirkişi ücretinin KDV dahil 407,81.- Euro olduğu görüldüğü, bu bedelin de sigortacının sorumluluğunda bulunduğundan, delil tespiti mahiyetindeki 407,81.- Euro’nun da karar tarihindeki Merkez Bankası Efektif Satış Kuru karşılığı Türk Lirası karşılığı yargılama giderlerine dahil edilmiştir.
HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
1.044,92 Euro tazminatın 27/11/2016 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi gereğince tespit edilecek faiziyle birlikte fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Döviz Satış Kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının davalıdan alınarak davacıya verilmesine ,dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin infaz aşamasına düşülmesine,
Karar tarihinde TCMB’nin efektif satış kuru karşılığı TL’na çevrilmek üzere 407,81 Euro bilirkişi ekspertiz raporu ücretinin yargılama giderlerinde dikkate alınmasına,
2-Alınması gerekli olan 260,06- TL karar ilam harcından, peşin alınan 90,39-TL nin mahsubu ile noksan kalan 169,67- TL bakiye ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 123,89-TL, davetiye ve posta gideri: 90,75-TL, bilirkişi ücreti: 1.200,00-TL, ekspertiz raporu fatura ücreti: 2.155,72-TL olmak üzere toplam: 3.571,36 – TL. yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
5- Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır