Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1198 E. 2018/1347 K. 12.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/1198 Esas
KARAR NO : 2018/1347
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 12/12/2018

Taraflar arasında görülen davanın mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin, plastik mutfak/mobilya üretimi ve satışı işi yaptığını, müvekkili şirketin fabrikasının bulunduğu … Mah., … arkası … Cad. No: … /İstanbul adresinde 08.03.2013 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, ve iş yeri kasasında bulunan ve müşterilerden alınan çekler, ziynet eşyaları ve nakit paranın çalındığını, … Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunu ve … soruşturma nolu dosyasından çalınan çeklerin çalıntı olduğuna ilişkin ilgili banka şubelerine talimat yazıldığını, çalınan çeklerle ilgili 15.08.2013 tarihinde … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde “Çek İptali” davası açıldığını ve iptale konu çeklere ilişkin olarak ödeme yasağı konulması için … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından ilgili bankalara müzekkere gönderilerek ödeme yasağı konulduğunu, ve anılan mahkemece çeklerin iptaline karar veildiğini, çalınan çeklerden birisinin; …/İST. Şubesine ait … tarafından keşide edilen … hesap, … çek nolu 16.000.00TL bedelli ve 28.02.2014 keşide tarihli, çek olduğunu, çekin arkasına müvekkili şirket tarafından “… A.Ş. emrine ödeyiniz” cirosunun bulunduğunu, fiziken çeki eline alan herkesin çekin çalıntı olduğunu ve ciro zincirinin bozuk olduğunu görmesinin ve anlamasının mümkün olduğunu, çalınan çekin arka yüzü incelendiğinde, çekin arka yüzüne müvekkili tarafından “… A.Ş. emrine ödeyiniz” cirosu, talimatı bulunduğu halde, çekin arka yüzünde meşru hamil … A.Ş.’nin cirosu bulunmadığından, dolayısıyla ciro zincirinin kopuk olduğunun açıkça anlaşıldığını, müvekkili şirketten sonra, çekin arka yüzünde cirosu bulunan davalıların çekin meşru hamili olamayacaklarını, çalınan çekten dolayı davalılara müvekkili şirketin hiçbir borcunun doğmuş olmasının hukuken mümkün olmadığını, müvekkili şirketin davalılara hiçbir borcunun bulunmadığını, davalıların, dava konusu çeki iktisaplarından ağır kusurlu olduklarını belirterek, sonuç olarak, müvekkili şirketten çalınan … Asliye Ticaret Mahkemesi … E., … K. sayılı kararıyla iptal edilen …/İST. Şubesine ait … tarafından keşide edilmiş, … hesap, … çek nolu 16.000.00 TL bedelli ve 28.02.2014 keşide tarihli çekten dolayı müvekkili şirketin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile çek bedelinin tahsil edildiği 28.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont ticari faiziyle birlikte tahsiline/istirdadına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili ile … Ltd. Şti. arasında 16.05.2013 tarihinde faktoring sözleşmesi imzalandığını, imzalanan sözleşme çerçevesinde müşteri tarafından … Ltd. Şti. adına kesilen 15.07.2013 tarih, 64.900 TL bedelli ve … sayılı faturadan doğan alacağın 57.007,04 TL’lik kısmının müvekkiline temlik edildiğini, faktoring mevzuatına uygun şekilde temlike ilişkin olarak müşteri tarafından Alacak Bildirim Formunun da müvekkiline teslim edildiğini, … Şti.,’nin alacağını temlik etmesinden dolayı, temlike konu alacağa ilişkin bilumum ödeme vasıtalarını da müvekkiline devretmesi gerektiğinden, … Şti., tarafından söz konusu 57.007,04- TL’lik alacakla ilgili olarak 5 adet çeki ve çeklere ait teslim bordrosu ile birlikte müvekkili şirkete verdiğini, davacı tarafından davaya konu edilen 16.000- TL bedelli çekin beyan ettiği çeklerden birisi olup, çekin keşide tarihinin 28.02.2014 olduğunu, ve taraflarınca bankaya ibraz ile tahsil edildiğini, müvekkili şirketin tüm faaliyetlerinin usulüne uygun şekilde ve faktoring mevzuatının gerektirdiği ölçüde gerçekleştirildiğini, davacı tarafın, senedin iktisabında ağır kusurlu veya kötü niyetli olarak hareket ettiklerine ilişkin iddialarının tamamının meşru dayanağı bulunmadığını, davacının iddialarını ispat etmesi gerektiğini belirterek, Nitekim Y11 H.D. 2002/360 E., 2002/648 K. sayılı ilamından bahsetmiş, belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerektiğini, çeki elinde bulunduran davalı yeni hamilin, çeki edinme nedenini kanıtlamakla yükümlü olmadığını, aksi halin kabulünün kıymetli evrakın “mücerretlik” ilkesini ortadan kaldıracağını, Somut olayda, davacı dava konusu çekin yetkili hamili olduğunu ve davalının çeki kötü niyetle iktisap ettiğini veya iktisapta ağır kusurlu olduğunu yazılı delille kanıtlayamamış ve bu hususta tanık dinletme yoluna gitmiştir. Her ne kadar maddi vakıanın (kayıp olgusunun) tanıkla kanıtlanması mümkün ise de hukuki ilişkinin özü yönünden tanık dinlenemeyeceği kuşkusuzdur. Kaldı ki, böyle bir olayda keşidecinin tanık sıfatıyla dinlenmesi mümkün değildir.” denilerek kötü niyetin veya ağır kusurun varlığının davacı tarafından yazılı delille ispat edilmesi gerektiği ortaya konulmuştur, davacının salt ciro silsilesinde kopukluk bulunduğu iddiası ile müvekkilinin ağır kusurlu olduğunu beyan etmesinin mesnetsiz ve gerçeğe aykırı olduğunu, 6361 sayılı kanunun 9/3. maddesinin, “Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoring şirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” şeklindeki düzenlemesi ile faktoring şirketlerine karşı, faktoring şirketinin devraldığı senetten doğan def’ilerin yöneltilebilmesi için faktoring şirketinin kötü niyetli hareket etmesi gerektiğini, ağır kusur haline maddede değinilmediğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının, müvekkili yönünden ağır kusurlu hareket ettiği iddiası varit olsa bile, 6361 sayılı kanuna göre manevi unsur kast olarak düzenlendiğinden davacının iddiaları arasında kasıt yer almadığından, iddiaların müvekkiline yöneltilmesinin imkanı bulunmadığını, kaldı ki çek bankaya ibraz ile ödendiğini, davaya konu çekir 28.02.2014 tarihinde tahsil edildiğini, 2 yıldan uzun bir süredir herhangi bir istirdat davası açılmadığını, davaya konu çekin, müvekkil tarafından bankaya ibraz ile tahsil edildiğini, davacının, en geç bu tarihte çekin müvekkilinin elinde olduğunu bildiği hususunun ispattan vareste olduğunu, bu yönden zaman aşımı süresi geçtikten sonra açılan davanın da reddinin gerektiğini belirterek, sonuç olarak, davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini savunmuştur.
Diğer davalılara usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davaya cevap vermemişler ve duruşmalara da katılmamışlardır.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin 03/12/2013 tarih ve … E., … K. sayılı ilamı ile; davacı tarafından açılan çek iptali davasında davaya konu …/İstanbul şubesine ait … tarafından keşide edilmiş, 28/02/2014 keşide tarihli … seri no.lu, 16.000,00-TL bedelli çekin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
Tarafların bildirmiş olduğu deliller dosyaya ibraz edildikten sonra, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinden mali müşavir bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılarak davacı şirket ile davaya konu çekin keşidecisi … arasındaki ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davacı şirketten sonraki ciranta gözüken … Şirketi arasında ticari ilişki bulunup bulunmadığı, varsa bu ticari ilişkiler sebeiyle davacının alacaklı ya da borçlu olup olmadığı varsa ne miktarda alacaklı olduğu, davaya konu çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı, davalı defterleri yönünden ise davalı …Ş nin kendinden önceki ciranta … Şirketi arasında herhangi bir ticari ilişki bulunup bulunmadığı, davalı … şirketinin 6361 sayılı kanun uyarınca çeki usulüne uygun olarak iktisap edip etmediği, davalı … şirketinin çekin iktisabında ağır kusur ve kastı bulunup bulunmadığı noktalarında Mali Müşavir bilirkişiden alınan raporda özetle; taraf şirketlere ait raporun 3. Sayfasında gösterilen noter tasdiklerini ihtiva eden ticari defter ve belgelerin incelcmeye tabi tutulduğunu, incelenen davacı şirkete ait ticari defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin usulüne uygun ve yasal süresinde yaptırılmış olduğunu, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, davacıya ait ticari defterlerin delil niteliğinin mahkemenin takdirinde olduğunu, incelenen davalı …Şti.’ne ait ticari defterlerin açılış ve kapanış noter tasdiklerinin usulüne uygun ve yasal süresinde yaptırıldığını, defterlerin birbirini teyit eder şekilde tutulduğunu, defterlerin delil niteliğinin takdirinin mahkemeye ait olduğunu, dava konusu çekin; … A.Ş, …/ İstanbul Şubesine ait … no.lu 28.02.2014 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çekin; … tarafından davacı … Tic. A.Ş. adına keşide edilmiş olduğu, çekin arkasındaki ciro silsilesine göre: “… A.Ş. emrine ödeyiniz” şerhi ile … Tic. A.Ş., …. Ltd. Şti., … Ltd. Şti., … Ltd. Şti. cirosu ile davalı …Ş. ne teslim edilmiş olduğunun görüldüğünü, 03.12.2013 tarih … no.lu …. Asliye Ticaret Mahkemesince, dava konusu çekin de içerisinde bulunduğu çalınan çeklerin iptaline karar verildiğini, davalı …Ş. tarafından dosyaya sunulan belgelerin tetkikinde; davalı …Ş. ile … Ltd. Şti. arasında akdedilen 16.05.2013 tarihli 150.000,00- TL limitli Faktoring Sözleşmesi’ nin mevcut olduğunu, 21,08.2013 tarihli Alacak Bildirim Formu ile, Faktoring sözleşmesinin tarafı olan … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen, muhatabı … Ltd. Şti. olan; 15.07.2013 tarih … no.lu 64.900,00 TL tutarlı Faturanın 57.007,04 TL miktarı Faktoring sözleşmesi kapsamında davalı şirkete temlik edildiğini, temlik edilmiş olan fatura karşılığı olarak, dava konusu çekin de içerisinde yer aldığı; 21.08.2013 tarihli çek bordrosu ile toplam 57.007,04 TL miktarında davalı şirkete çek teslim edildiğini, dava konusu 28.02.2014 tarih … no.lu 16.000,00- TL bedelli çekin 21.08.2013 tarihli bordronun davalı şirkete teslim edildiğini, buna göre davalı … ile … Ltd. Şti. arasında akdedilen Faktoring Sözleşmesi kapsamında; davalı … şirketine temlik edilen fatura borçlusunun … Ltd. Şti. olduğu, fatura karşılığı davalı şirkete teslim edilen dava konusu çekin arka yüzünde fatura borçlusu şirket cirosu ile … Ltd. Şti.’ ne verildiği ve bu şirket tarafından davalı … şirketine teslim edildiği, buna göre dava konusu çekin faktoring işlemine konu edildiği, böylece faktoring sözleşmesi çerçevesinde dava konusu çekin davalı şirkete ulaştığını, davacı şirket tarafından incelemeye ibraz edilen ticari defter kayırlarının tetkikinde; dava konusu çekin kcşidecisi … ile davacı şirket arasındaki ticari faaliyete ilişkin kayıtların; davacı şirket tarafından, …-… adına tanzim edilen faturaların … hesabına borç kaydedilmiş olduğu, faturalara karşılık ödeme için alınan çeklerin bu hesaba alacak kaydedilmiş olduğunu, keşidecisi …’ dan teslim alınan çekin, 27.06.2013 tarihli Çek Giriş Bordrosu ile aynı tarihte … no.lu Çek Portföyü hesabına Borç kaydı yapıldığını, … cari hesabına alacak kaydı yapıldığını, davacı şirket ile … arasındaki ticari faaliyetin cari hesap ilişkisi çerçevesinde yürütüldüğünü, dava konusu çekin teslim alındığı tarih itibariyle … cari hesabının 12.812,62-TL borç bakiyesi verdiğini, 16.000,00 TL miktarlı çek girişinden sonra 3.187,38-TL alacak bakiyesi verdiğini, dava konusu çekin arka yüzünde, davacı şirketten sonraki ciranta gözüken … Ltd. Şti. ne ilişkin herhangi bir kayıta rastlanılmadığı hususları rapor edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde; davacı vekili, dava dışı … tarafından keşide edilen …/İstanbul Şubesine ait … numaralı çekin meşru ve yasal hamili olan müvekkilinin çeki kaybettiğini ve çekin iptali için dava açıldığını, ancak davalı …Ş. Tarafından çekin bankaya ibraz edildiğini, müvekkilinin davalılar ile hiçbir ticari ilişkisi olmadığını, çekin meşru hamili olduğunu, müvekkili şirket tarafından ” … A.Ş emrine ödeyiniz ” cirosu bulunduğunu, bu sebeple ciro zincirinin bozuk olduğunu belirterek, dava konusu çekten dolayı müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibarin işleyecek ticari faizi ile birlikte talsilini talep ve dava etmiştir.
Davaya konu çekin …/İstanbul Şubesine ait … numaralı 10.000,00-TL bedelli çek olduğu, çekin dava dışı keşideci … tarafından lehtar davacı … Tic. A.Ş. adına düzenlenmiş olduğu, davacı şirketin ” … A.Ş emrine ödeyiniz ” cirosundan sonra çekin önce …Şti. ardından … Şti. …Şti. Ve son olarak takip alacaklısı … A.Ş. ‘ye ciro yolu ile temlik edildiği, en son … A.Ş. tarafından 28/02/2014 tarihinde bankaya ibraz edilerek çek bedelinin ibraz edildiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki borç ilişkisinin tespiti adına yapılan bilirkişi incelemesinde davacı ticari defteleri usulüne uygun olarak tutulduğu, lehine delil teşkil etme kabiliyeti bulunduğu, yapılan incelemede davaya konu çekin dava dışı keşideci … ile davacı arasındaki ticari ilişkiye istinaden düzenlendiği, keşideci … tarafından 27/06/2013 tarihinde cari hesap borcuna istinaden davacı şirkete teslim edilmiş olduğu, akabinde davacı şirketin “… A.Ş emrine ödeyiniz ” cirosu ile temlik edildiği ancak çekin “… A.Ş yerine davacı şirketten sonra ciranta gözüken …Şti. ‘ne geçtiği görülmüştür. Bu itibarla davacı ile kendisinden sonraki ciranta …Şti. arasında davaya konu çekten kaynaklanan her hangi bir ticari ilişki bulunmadığı, davacının çekin meşru hamili olduğu ve çekin davalı …Şti.’ne temlik edilmediği ve ciro zincirinin kopuk olması nedeni ile menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiştir.
Davalı … Faktorin Şirketi vekili, dava konusu çeki faktoring sözleşmesi ile müvekkiline ciro edildiğini, müvekkilince faktoring yönetmeliğinin 22/2 maddesine uygun hareket edildiğini, dava dışı lehtar Kortar….Şti. tarafından davacı adına düzenlenmiş faturaların mevcut olduğunu, TTK’nun 599. maddesi uyarınca, dava dışı lehtar şirket ile davacı arasındaki hukuki ilişki ve anlaşmazlıkların müvekkilini ilgilendirmediğini, müvekkilinin iyi niyetli 3. kişi konumunda olduğundan, menfi tespit ve istirdat davasının reddine karar verilmesini talep etmiş ise de; 6102 sayılı TTK’nun 792. maddesinde, 6102 sayılı TTK’nın 792. maddesinde “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790’ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” denilmiştir. Belirtilen kanun hükmü uyarınca davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu ve yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekmektedir. Zayi olan çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti talebiyle açılan işbu davada ispat yükü davacıda olup, davacının senedin rızası hilafına elinden çıktığını ve senedi elinde bulunduran şahsın kötüniyetli ve iktisabında ağır kusurlu olduğunu ispat etmesi gerekir. Bu sebeple davaya konu çekin davacı lehtar şirket tarafından “… A.Ş emrine ödeyiniz ” cirosu ile temlik edildiği halde çekin davalı …Şti. ‘ne devredilmiş olduğu, çekteki ciro zincirinin bozuk olduğu açıkca anlaşılmasına rağmen davalı …Ş.’ nin çekin iktisabında gerekli dikkat ve özeni göstermediği ve çekin iktisabında ağır kusurlu olduğu kabul edilerek istirdat davasının kabulüne, ödenen çek bedelinin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya tahsiline karar verilmiş, aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KABULÜ İle
Davacı şirketin davaya konu … Şubesine ait keşidecisi … olan … hesap numaralı … çek numaralı, 16.000,00 TL bedelli çekten dolayı davalılara borcu olmadığının tespitine, davaya konu çek bedeli olan 16.000,00 TL’nin 28/02/2014 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalı …Ş den alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli olan 1.092,06-TL karar ilam harcından, peşin alınan 273,24-TL nin mahsubu ile noksan kalan 819,72- TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan dava açılış gideri: 306,74- TL, davetiye gideri: 420,40-TL, bilirkişi ücreti: 600,00-TL olmak üzere toplam: 1.327,14-TL. yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
4- Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 2.180,00-TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiye kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair davacı ve davalı …Ş vekilinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda, kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır